Başlangıçtan günümüze kadar her konuda o kadar çok eser verilmiştir ki; saymakla bitmez. Bu eserler; iş olsun diye verilmemiştir herhalde. Gelecek nesiller okusun, hem kendilerini, hem de ülkelerini geliştirsinler diye yazılmışlardır. Ben de beğendiğim bazı kıssaları bu yazımda okuyucularım için derledim. Umarım beğenirsiniz.
Nasreddin Hoca, eşeğine ters binmiş giderken onu görenler merakla sorarlar;
- “Hoca, eşeğe neden ters bindin?”.
Sorulardan kurtulamayan hoca ;
- “Dikiz aynam yok, arkadan gelen tehlikeleri görebileyim” diye cevaplar.
Meraklılar bu kez şöyle sorarlar;
- “Peki, önden gelen tehlikeleri ne yapacaksın?”.
Hoca;
- “Müsade edin de onu da eşek görsün birader” diye cevap verir.
* * *
Şükrü Saracoğlu, dışişleri bakanıyken Rusya’ya gider, Rus lideri Stalin, onu kollarını açarak dostça karşılar ve gülerek;
- “Umarım, boğazların anahtarlarını da getirmişsindir” der.
O da ders niteliğinde şöyle cevap verir;
- “Malesef ekselansları, anahtarları Atatürk yanında götürmüş”.
* * *
Atatürk; bir isimden ibaret değildir. O’nun adı Mustafa Kemal’dir. Atatürk bilimdir, Türkiye’nin geleceğidir, barıştır, karanlıkları aydınlatan güneştir, aydır. Yüzyıllar sonrasını bugünden görebilmektir.
Atatürk; Türkiye’dir...
* * *
Zeki insanların dört önemli özellikleri olduğunu biliyor muydunuz? Söyleyelim o zaman:
• Gece daha az uyurlar,
• Herkesle uyumludurlar,
• Dikkatleri kolay kolay dağılmaz,
• Geniş görüşlüdürler.
* * *
Beş altın kural nedir desem cevabınız ne olur?
• Hiçbir servet, aileden daha büyük değildir,
• Babanızdan daha iyi bir danışman yoktur,
• Dünyada; anneden güzel başka bir varlık yoktur,
• Dünyada, kardeşinden daha iyi bir ortak yoktur,
• Hiçbir arkadaşın, eşinden daha iyi değildir…
* * *
Kuşa sormuşlar;
- “Hiç uçamadığın zamanlar oldu mu?”.
- “Oldu demiş kuş... Biri, kanadımın kırıldığında, diğeri de babamın öldüğünde”...
* * *
Adam, ölürken azraile sormuş;
- “Ölüm anında melek olarak sen geliyorsun da doğum anında neden melek gelmiyor?
Azrail cevap vermiş;
- “Annen var ya!”...
* * *
Adamın biri gök bilimlerine özenerek dünyaya nizam vermeye kalkışır. Geceleyin yolda giderken önündeki balçık dolu çukuru görmeyerek buraya düşüp boğulmaz mı?
* * *
Mesleklere göre en çok söylenen yalanlar:
Öğretmen : Çocuğunuz çok zeki ama dersine çalışmıyor.
Emlakçı : Daire, merkeze hemen beş dakika uzaklıkta.
Esnaf : Malın bana gelişi bu.
Galerici : Bu araba dosta gider.
Memur : Bilgisayarda sistem gitti.
Siyasetçi : Yine kandırıldık...
* * *
İngilizler, Hindistan’ı işgal ettiklerinde kendi tekstil ürünlerini rakipsiz kılmak için tekstil sanayini ayakta tutan 40 bin ustanın parmaklarını keserler. “Bulunmaz Hint kumaşı” sözü buradan geliyor sanırım.
* * *
Kıssalardan hisse kapmak; insana özgü bir yetenektir. Onları okumak, düşünmek, yorumlamak, gülmek, üzülmek ve de başkalarına aktarmak okuyuculara düşen bir zenginliktir.
Ne mutlu böyle zenginlere…
Necati ERTUĞRUL