Hatay escort Sex hikayeleri Sikiş hikayeleri porno ize

Necati Ertuğrul
Köşe Yazarı
Necati Ertuğrul
 

YANDIK

Koronavirüs, dünyayı allak bullak etti. “Daha bu başlangıç” diyenler de var. Dev gibi gördüğümüz dünya devletlerinin küçük bir virüs karşısında nasıl küçüldüklerini, çaresiz kaldıklarını gördükçe, eyvah eyvah demekten kendimizi alamıyoruz. Bu olay, anlayanlara büyük bir ders niteliğinde. Geleceğin savaşları; tankla, tüfekle değil biyolojik, kimyasal silahlarla olacaktır. Bir virüs, koca bir ülkeyi kısa bir sürede yok etmeye yetip de artacaktır. Yakında; virüs savaşları çıkarsa şaşırmamak gerekir. Daha şimdiden virüsü sen çıkardın, sen yaydın gibi suçlamalar başladı bile. Böyle giderse; kıyametin kopma zamanı, öne çekilecek gibi geliyor bana. Dünya böyle de, ya bizde olanlara ne demeli? Müslümanlığımızı, dinimizi, peygamberimizi unutup bir anda nasıl da fırsatçı bir toplum oluverdik böyle? On liradan satılan maskeler yüzelli liraya nasıl fırlayıverdi?  Dezenfektanlar, kolonyalar karaborsaya nasıl düşüverdi? Makarna, şeker, bakliyat, un, su, temizlik ürünleri vb. satan işyerlerinin rafları nasıl boşalıverdi? İşimiz; karaborsacıların, fırsatçıların, doyumsuzların acımasızların vicdanına kaldıysa yandık ki ne yandık. Nerede kaldı Osmanlının ahilik anlayışı, peygamberimizin “Komşusu açken, tok yatanlar bizden değildir” nasihatı. Nerede kaldı vatan, millet, bayrak sevgisi? Zor günlerde, tek yürek olup zorlukları aşmak varken niye bu ayrılıklar, gayrılıklar? Ağlayanın malı, gülene yarar mı sanılıyor? Yapılan haksızlıkların, hukuksuzlukların, kul hakkı yemelerin hesabı, bu dünyada olmazsa öbür dünyada sorulmayacak mıdır? Vatandaşlarımızın, bizi yönetenlerden beklentileri olduğu aşikardır. Kuru kuru nasihatlerle olmuyor işte. Serbest piyasa ekonomisi diye, isteyen istediği gibi hareket etmektedir. Uyarıları dinleyen yok. Denetim, cezai yaptırım yok. Karaborsacıların, fırsatçıların, zamcıların işyerleri hemen mühürlensin, en yüksek para ve hapis cezaları uygulansın, görelim bakalım bir daha bildiklerini okuyabilecekler mi? Devletimizden; yasalara uymayanlara karşı vatandaş olarak bizleri korumasını beklemek en doğal hakkımız olduğu bilinmelidir. Ha bu arada; sağlık çalışanlarımıza olan minnet duygularımızı belirtmeyi bir borç biliriz. İyi ki varlar. Onları; kuvvetlice alkışlıyorum. Biz; evde kalarak sorumluluğumuzu, vatandaşlığımızı hiçbir beklenti içine girmeden yerine getiriyoruz. Getirmeyenler düşünsün…   Necati ERTUĞRUL
Ekleme Tarihi: 07 Nisan 2020 - Salı

YANDIK

Koronavirüs, dünyayı allak bullak etti. “Daha bu başlangıç” diyenler de var. Dev gibi gördüğümüz dünya devletlerinin küçük bir virüs karşısında nasıl küçüldüklerini, çaresiz kaldıklarını gördükçe, eyvah eyvah demekten kendimizi alamıyoruz.
Bu olay, anlayanlara büyük bir ders niteliğinde. Geleceğin savaşları; tankla, tüfekle değil biyolojik, kimyasal silahlarla olacaktır. Bir virüs, koca bir ülkeyi kısa bir sürede yok etmeye yetip de artacaktır. Yakında; virüs savaşları çıkarsa şaşırmamak gerekir. Daha şimdiden virüsü sen çıkardın, sen yaydın gibi suçlamalar başladı bile.
Böyle giderse; kıyametin kopma zamanı, öne çekilecek gibi geliyor bana.
Dünya böyle de, ya bizde olanlara ne demeli?
Müslümanlığımızı, dinimizi, peygamberimizi unutup bir anda nasıl da fırsatçı bir toplum oluverdik böyle? On liradan satılan maskeler yüzelli liraya nasıl fırlayıverdi? 
Dezenfektanlar, kolonyalar karaborsaya nasıl düşüverdi? Makarna, şeker, bakliyat, un, su, temizlik ürünleri vb. satan işyerlerinin rafları nasıl boşalıverdi? İşimiz; karaborsacıların, fırsatçıların, doyumsuzların acımasızların vicdanına kaldıysa yandık ki ne yandık.
Nerede kaldı Osmanlının ahilik anlayışı, peygamberimizin “Komşusu açken, tok yatanlar bizden değildir” nasihatı. Nerede kaldı vatan, millet, bayrak sevgisi? Zor günlerde, tek yürek olup zorlukları aşmak varken niye bu ayrılıklar, gayrılıklar? Ağlayanın malı, gülene yarar mı sanılıyor? Yapılan haksızlıkların, hukuksuzlukların, kul hakkı yemelerin hesabı, bu dünyada olmazsa öbür dünyada sorulmayacak mıdır?
Vatandaşlarımızın, bizi yönetenlerden beklentileri olduğu aşikardır. Kuru kuru nasihatlerle olmuyor işte. Serbest piyasa ekonomisi diye, isteyen istediği gibi hareket etmektedir. Uyarıları dinleyen yok. Denetim, cezai yaptırım yok.
Karaborsacıların, fırsatçıların, zamcıların işyerleri hemen mühürlensin, en yüksek para ve hapis cezaları uygulansın, görelim bakalım bir daha bildiklerini okuyabilecekler mi? Devletimizden; yasalara uymayanlara karşı vatandaş olarak bizleri korumasını beklemek en doğal hakkımız olduğu bilinmelidir.
Ha bu arada; sağlık çalışanlarımıza olan minnet duygularımızı belirtmeyi bir borç biliriz.
İyi ki varlar. Onları; kuvvetlice alkışlıyorum. Biz; evde kalarak sorumluluğumuzu, vatandaşlığımızı hiçbir beklenti içine girmeden yerine getiriyoruz. Getirmeyenler düşünsün…
 
Necati ERTUĞRUL
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yesilbanazgazetesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.