Kandiller (Mevlid, Regaib, Berat, Mirac ve Kadir), Osmanlı saraylarında özel olarak kutlanmıştır. Regaib, Hz. Muhammed'in ana rahmine düştüğü gecedir. Mevlid, Hz. Muhammed'in doğduğu gecedir. Kadir, Kuran ayetlerinin peyderpey inmeye başladığı gecedir. Berat, Şaban ayının 15. gecesi, kıblenin Kudüs'ten Mekke'ye çevrildiği ve Kuran'ın tamamının levh-i mahfuzdan dünyaya indiği gecedir. Mirac ise Hz. Muhammed'in göge yaptığı yolculuğu ifade eden terimdir.
Osmanlı saraylarında kandil günlerinde özel merasimler düzenlenir; padişahlar ihsan-ı hümayun, avaid (avanta), iftariye veya atıyye adı altında, yakınlarındaki görevlilere inam ve ihsanlarda bulunurlardı. Kandiller, padişaha olan sadakatin güçlendirilmesi için güzel bir vesileydi.
Osmanlı Arşivinde 1885 tarihli Kadir gecesi avaidi üzerine bir belge bulunuyor (Y.PRK.Mş 1/69). Bu belgeye göre 1885 yılında, kadir gecesi için görevlilere 491.550 kuruş dağıtılmıştır. Kadir gecesi merasimi çerçevesinde Hırka-i şerif avaidi, leyle-i Kadir avaidi ve Fıtır avaidi adı altında nakit paralar dağıtılması bir devlet geleneğiydi. Kuran-ı Kerim'in inişine hürmeten Hırka-i şerif ziyaret edilirdi. Burada bulunan valide kadın, hazinedar usta, Hırka-i saadet hademeleri, aşçılarına ve tabılkarlarına nakit paralar verilirdi. Yine leyle-i Kadir avaidi adı altıda valide kadına, hazinedarbaşına, baş kadına ve yol hademelerine paralar ihsan edilirdi. Fıtır avaidi adı altında, valide kadına, hazinedarbaşına, Enderun-ı hümayun hademelerine, musiki-yi hümayun, Bahriye muzıkasına, Tophane muzıkasına, Altıncı Alay muzıkasına, Bab-ı Seraskeri muzıkasına, Kol ve Hayal (Karagözcüler) takımlarına, imsakiye hazırlayan müneccimbaşının adamına paralar verilirdi. Musiki takımlarına avaid verilmesi uygulaması büyük ihtimalle II. Mahmud devrinde başladı. Bunlara ek olarak, saraya davet edilen sekiz hocanın her birine, Ramazan boyunca Harem'de vaaz veren kürsü şeyhine, Yakacık'taki Şabaniye dergâhına, Kalenderi şeyhine, Sultan I. Abdülhamid'in türbedarına, on adet büyük camiye, Alibey'deki Şazeli dergâhı şeyhine, Kartal şeyhine, ceb-i hümayun kâtiplerine, çantacılara, odacılara, mütercime, Kadir gecesi avaidi gönderilirdi. Taşkışla, Malta ve Yıldız sarayında askerlere vaaz eden hocaya da atıyye verilirdi. İftariye adı altında ünlü hocalara (Yahya Efendi dergâhı şeyhi, Ayasofya kürsi şeyhi, Hüdayi dergâhı şeyhi, Saidpaşa imamı, Musahib ağalar imamı, Nişantaşı'nda Namazgah'ta teravih namazı kıldıran hoca ve diğerleri), paralar verilirdi. Hocaları Hareme götürüp getiren dört kişiye, arzuhalciye, nöbet kayıkçısına, bazı camilerin imamlarına, müezzinlere, Harem'de teravih namazı kıldıran imama, Beşiktaş Sarayı Hareminde teravih namazı kıldıran imama, Enderun'a gelen imam ve müezzinlere, Yıldız Sarayında teravih namazı kıldıran imama, kapı çuhadarına ve diğerlerine padişah ihsanda bulunurdu. Kadir gecesini tebrik için Yıldız Sarayında yemek yenirdi. Boğaz'daki kaleler aydınlatılır. Cami ve minareler kandille aydınlatılırdı. Saray personeline, Kadir gecesi anısına, fazladan bir maaş verilirdi. Ayrıca personele ihsan-ı hümayun olarak baklava ikram edilirdi. İstanbul camilerinde fakirlere, fıtır ve sadaka dağıtılırdı. Bu gecede yapılan Sakal-ı şerif ziyaretinin özel bir önemi vardı. İstanbul'un çeşitli yerlerinden top ve fişek atılırdı. Çok eskiden, Yeniçerilere, kumaş verilmesi de adettendi. Kadir gecesi münasebetiyle 'ber mutad' padişah için tahsisat ayrılırdı. En fazla para, kadın efendiye ile hocalara verilirdi. Bazı yıllar, 'Kadir alayı' da oluşturulmuştur. İstanbul dışındaki kentlerde Kadir gecesi için tantanalı merasimlerin düzenlendiğine dair elimizde şimdilik veri bulunmuyor. Tüm bu merasimlerin sebebi, Kuran'ın indirilmeye başlamasını kutlamak ve bu vesileyle padişaha olan sadakati kuvvetlendirmekti.