Hatay escort Sex hikayeleri Sikiş hikayeleri porno ize

Prof. Dr. Mehmet Akif ERDOĞRU
Köşe Yazarı
Prof. Dr. Mehmet Akif ERDOĞRU
 

UNUTULAN BİR OSMANLI RESMİ BAYRAMI: IYD-I MİLLİ-İ OSMANÎ (10 TEMMUZ BAYRAMI)

Iyd-ı milli-i Osmanî, 2 Temmuz 1909'da (Rumi: 10 Temmuz 1324) Kanun-ı esasi'nin (meşrutiyet) ilan edilmesini kutlamak için düzenlenmiş olan resmi bayramın adıdır. Aslında bu bayramın anlamı, 14 Nisan 1909'da Hareket Ordusunun İstanbul'a girişi ve 27 Nisan 1909'da II. Abdülhamit'in tahttan indirilişiyle ilgilidir. Yeni padişah Mehmet Reşat, anayasanın (kanun-ı esasi) üstünlüğünü kabul ederek tahta çıktı. Bundan dolayı 10 Temmuz, padişahın yetkilerinin kısıtlandığı, anayasanın üstünlüğünün padişah tarafından kabul edildiği bir anayasa bayramı olarak belirtilir. Osmanlı resmi belgelerinde 10 Temmuz Bayramı veya Iyd-ı Milli-i Osmani olarak geçer. 10 Temmuz, 'ilericilere' göre, 'ilan-ı istiklaliyet fermanı' günüdür.  Anayasanın ilanından dolayı, bu bayram 'ilericiliğin bir sembolü' olarak algılanmıştır. Burada belirtmek gerekir ki, bu bayramın adında geçen 'milli' sözcüğü, zamanımızdaki 'ulus' sözcüğünü karşılamaz, tam tersine 'dini gruplar' anlamına gelir. Osmanlı dini cemaatlerini, Osmanlı idaresi altında bir çatı altında tutma çabasıdır. Dolayısıyla bu bayramı 'ulusal bayram' olarak kabul etmek mümkün değildir. 1909'da tüm Osmanlı gayrimüslim unsurların özgür olduğu ve Müslümanlarla eşit olduğu hususu vurgulandığından dolayı, bu bayram Osmanlı gayrimüslimlerince, özellikle Rumlar tarafından memnuniyetle karşılanmıştır. Osmanlı idarecileri 'bu bayramı, Osmanlılık bilinci yaratarak devleti yok olmaktan kurtarmaya çalışmanın günü' olarak tanımlamışlardır. Tüm Osmanlı unsurları Mebusan Meclisinde temsil edilecek; böylelikle 'Osmanlı kimliği' yaratılarak devlet çöküşten kurtarılacaktı. 1909'da 10 Temmuz'da İstanbul'da Abide-i Hürriyet'te padişahın da katıldığı görkemli törenler düzenlendi. İstanbul'da şenlikler (şehrayin) yapıldı. Yurtdışındaki konsolosluklarda da bu gün bayrak çekilmesi gerektiği emredildi. Adi suçlular affedildi. Osmanlı kentlerinde de, özellikle Kosova gibi Balkan kentlerinde 'Osmanlıların yegâne milli bayramı olan 10 Temmuz Bayramında' şenlikler düzenlendi. Hatta bir ara (1916) 10 Temmuz günü (Rumi) memurlar için tatil günü ilan edildi. 1913'te Medine'de 10 Temmuz için kutlamalar yapıldı. Bu günde padişah tebrikleri kabul ediyor, taşradan kendisine gelen kutlama telgraflarına cevap veriyordu. Hatta bir yıl Mısır Hidivi bile bu kutlamalara katıldı. Romanya, Bulgaristan ve diğer Balkan kentlerinden heyetler, kutlamalara katılmak için İstanbul'a geldiler. Her ne kadar ayrılıkçı gayrimüslimleri bir arada tutma gayretini ifade eden bir bayram olmasına rağmen, 10 Temmuz Bayramı, özellikle ayrılıkçı Arnavutlar tarafından kabul edilmedi. İlbasan kentinde bayram günü asılan Osmanlı bayrakları, ayrılıkçı Arnavutlar tarafından indirildi ve yakıldı. Bulgaristan ve Romanya'daki kentlerin birçoğunda bayram samimiyetle kutlanmışsa da Arnavutluk'taki kentlerde kutlanamadı. 1922'de, Ankara'da 23 Temmuz Bayramı, 'milli bayram' kabul edildi; Meclis'te basit şekilde bir tebrik ve dua merasimi yapılmıştır. 1925'te, 29 Ekim (Cumhuriyetin ilanı) milli bayram olarak kabul edilince, 10 Temmuz Bayramının önemi azalmaya başlamıştır. Bununla beraber, bayramın 1935'e kadar kutlandığı belgelenebilmektedir. 10 Temmuz günü, galiba 1967 yılında yeniden hatırlandı. Bugünün 'Dünya Hukuk Günü' olarak ilan edilmesi istendi. Demek ki, tüm bu bilgilerden anlaşıldığı kadarıyla, bazı aydınlar, bu bayrama 'Osmanlılık kimliğinin aşılandığı gün' anlamını yüklerken, bazıları ise hukuk açısından bakarak, 'Osmanlı padişahının anayasa ile yetkilerinin kısıtlandığı gün ve meşruti yönetimin başlangıcı' olarak anlamlandırmışlardır. Sonuçta bu bayramın 'hukuk ve Osmanlı kimliğine' ne kadar katkı yaptığı, ayrıca incelenmesi gereken bir konudur.
Ekleme Tarihi: 28 Temmuz 2023 - Cuma

UNUTULAN BİR OSMANLI RESMİ BAYRAMI: IYD-I MİLLİ-İ OSMANÎ (10 TEMMUZ BAYRAMI)

Iyd-ı milli-i Osmanî, 2 Temmuz 1909'da (Rumi: 10 Temmuz 1324) Kanun-ı esasi'nin (meşrutiyet) ilan edilmesini kutlamak için düzenlenmiş olan resmi bayramın adıdır. Aslında bu bayramın anlamı, 14 Nisan 1909'da Hareket Ordusunun İstanbul'a girişi ve 27 Nisan 1909'da II. Abdülhamit'in tahttan indirilişiyle ilgilidir. Yeni padişah Mehmet Reşat, anayasanın (kanun-ı esasi) üstünlüğünü kabul ederek tahta çıktı.

Bundan dolayı 10 Temmuz, padişahın yetkilerinin kısıtlandığı, anayasanın üstünlüğünün padişah tarafından kabul edildiği bir anayasa bayramı olarak belirtilir. Osmanlı resmi belgelerinde 10 Temmuz Bayramı veya Iyd-ı Milli-i Osmani olarak geçer. 10 Temmuz, 'ilericilere' göre, 'ilan-ı istiklaliyet fermanı' günüdür. 
Anayasanın ilanından dolayı, bu bayram 'ilericiliğin bir sembolü' olarak algılanmıştır. Burada belirtmek gerekir ki, bu bayramın adında geçen 'milli' sözcüğü, zamanımızdaki 'ulus' sözcüğünü karşılamaz, tam tersine 'dini gruplar' anlamına gelir. Osmanlı dini cemaatlerini, Osmanlı idaresi altında bir çatı altında tutma çabasıdır. Dolayısıyla bu bayramı 'ulusal bayram' olarak kabul etmek mümkün değildir. 1909'da tüm Osmanlı gayrimüslim unsurların özgür olduğu ve Müslümanlarla eşit olduğu hususu vurgulandığından dolayı, bu bayram Osmanlı gayrimüslimlerince, özellikle Rumlar tarafından memnuniyetle karşılanmıştır. Osmanlı idarecileri 'bu bayramı, Osmanlılık bilinci yaratarak devleti yok olmaktan kurtarmaya çalışmanın günü' olarak tanımlamışlardır. Tüm Osmanlı unsurları Mebusan Meclisinde temsil edilecek; böylelikle 'Osmanlı kimliği' yaratılarak devlet çöküşten kurtarılacaktı.
1909'da 10 Temmuz'da İstanbul'da Abide-i Hürriyet'te padişahın da katıldığı görkemli törenler düzenlendi. İstanbul'da şenlikler (şehrayin) yapıldı. Yurtdışındaki konsolosluklarda da bu gün bayrak çekilmesi gerektiği emredildi. Adi suçlular affedildi. Osmanlı kentlerinde de, özellikle Kosova gibi Balkan kentlerinde 'Osmanlıların yegâne milli bayramı olan 10 Temmuz Bayramında' şenlikler düzenlendi. Hatta bir ara (1916) 10 Temmuz günü (Rumi) memurlar için tatil günü ilan edildi. 1913'te Medine'de 10 Temmuz için kutlamalar yapıldı. Bu günde padişah tebrikleri kabul ediyor, taşradan kendisine gelen kutlama telgraflarına cevap veriyordu. Hatta bir yıl Mısır Hidivi bile bu kutlamalara katıldı. Romanya, Bulgaristan ve diğer Balkan kentlerinden heyetler, kutlamalara katılmak için İstanbul'a geldiler. Her ne kadar ayrılıkçı gayrimüslimleri bir arada tutma gayretini ifade eden bir bayram olmasına rağmen, 10 Temmuz Bayramı, özellikle ayrılıkçı Arnavutlar tarafından kabul edilmedi. İlbasan kentinde bayram günü asılan Osmanlı bayrakları, ayrılıkçı Arnavutlar tarafından indirildi ve yakıldı. Bulgaristan ve Romanya'daki kentlerin birçoğunda bayram samimiyetle kutlanmışsa da Arnavutluk'taki kentlerde kutlanamadı.
1922'de, Ankara'da 23 Temmuz Bayramı, 'milli bayram' kabul edildi; Meclis'te basit şekilde bir tebrik ve dua merasimi yapılmıştır. 1925'te, 29 Ekim (Cumhuriyetin ilanı) milli bayram olarak kabul edilince, 10 Temmuz Bayramının önemi azalmaya başlamıştır. Bununla beraber, bayramın 1935'e kadar kutlandığı belgelenebilmektedir. 10 Temmuz günü, galiba 1967 yılında yeniden hatırlandı. Bugünün 'Dünya Hukuk Günü' olarak ilan edilmesi istendi. Demek ki, tüm bu bilgilerden anlaşıldığı kadarıyla, bazı aydınlar, bu bayrama 'Osmanlılık kimliğinin aşılandığı gün' anlamını yüklerken, bazıları ise hukuk açısından bakarak, 'Osmanlı padişahının anayasa ile yetkilerinin kısıtlandığı gün ve meşruti yönetimin başlangıcı' olarak anlamlandırmışlardır. Sonuçta bu bayramın 'hukuk ve Osmanlı kimliğine' ne kadar katkı yaptığı, ayrıca incelenmesi gereken bir konudur.
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (1)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yesilbanazgazetesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Çiğdem
(03.08.2023 00:00 - #273)
İlk defa okuyorum bunu çok teşekkür ederim ,hiç duymadığım bir bilgi
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yesilbanazgazetesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.