BANAZ MÜFTÜSÜNDEN RAMAZAN MESAJI

Mübarek Ramazan ayı dolayısıyla ilçemiz Müftüsü Sadık Erenbaş’a makamında ziyarette bulunduk. Kendisinden Ramazan Ayı, ilçemizin camileri, din görevlileri hakkında bilgiler aldık. Müftü Erenbaş, ilçemizde geçen yıl yaşanan din görevlisi sıkıntısının çözüldüğünü belirterek bundan dolayı memnuniyetini dile getirdi. Geçen yıl 14 civarında hafız eksiği olduğunu, bunu bu yıl İşkur kanalıyla çözdüklerini belirtti. Bu Ramazan Ayı’nda özellikle gençlerin camilere ve oruca ilgisinin arttığını gözlediklerini belirten Sadık Erenbaş, “ilçemizdeki camilerin doluluğu bizlere ayrı bir çalışma azmi veriyor, ilçemizde Malakoğulları ve Mimar Sinan camilerinde Hatimli Teravih Namazı kılınıyor, havaların da serin gitmesiyle oruç tutmanın kolaylaştı” dedi. Banaz Müftüsü Sadık Erenbaş, Ramazan’ı Şerif münasebetiyle aşağıdaki satırları bizlerle paylaştı. Kendisine teşekkür ediyor, bütün vatandaşlarımızın Ramazan’ı Şerif-ini tekrar tebrik ediyoruz. Kıymetli Banazlı kardeşlerim! Ramazan-ı Şerif ayımız mübarek olsun. Rabbimiz tarafından gönderildiğine inandığımız, mukaddes kitabımız Kuran-ı Kerimde, Kameri aylardan ismi geçen tek ay olan ramazan ayını şöyle tarif ediyor; Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur’an’ın indirildiği aydır. Bakara Suresi, Ayet: 185. Yine bu ay ile ilgili Kur’an-ı Kerimde; biz onu (Kur’an’ı) Kadir gecesinde indirdik. Kadir gecesinin ne olduğunu sen bilir misin? Kadir gecesi, bin aydan hayırlıdır. Kadr Suresi, Ayet: 1,2,3. Peygamber efendimize peygamberlik görevinin verildiği, Kur’an-ı Kerimi indirilmeye başlandığı, Kur’an-ı Kerim’in de buyurduğu gibi (Sevap kazanma açısından) içinde bin aydan daha hayırlı Kadir Gecesinin bulunduğu bir aydır Ramazan Ayı. Peygamber efendimiz de “Şerafül-mekan bil mekin” bir mekanın değeri, kıymeti o mekanda meydana gelen olaydan dolayıdır buyuruyor. Anlıyoruz ki bu ay sevap kazanma ayı, Kur’an ayı. Farz ibadetlerin dışında en çok sevap kazanma; Kur’an okumada, Kur’an dinlemededir. Peygamber efendimizin buyurduğu; Kur’an okumada bir harfine on sevap veriliyor. Dinlemede okuma gibidir. Bir de bu okumayı Ramazan da yaparsan, Kabenin şubesi olan camide yaparsan, Hatimle namaz kılarak namazda yaparsan kazanacağın sevabı düşün, kat kat olur. Bundan dolayı Ramazan ayı boyunca bizim camilerimizde Sabah ve İkindi namazlarından önce Kur’an tilaveti, mukabele programı düzenlenmektedir. İlçemizde Mimar Sinan ve Malakoğulları Camilerinde Hatimle teravih namazı kıldırılmaktadır. Bu camilerimizde Hatimle teravih namazı kıldırılan Hafız Hocalarımız Merkez, Asfalt ve Acar Camilerinde ikindi namazından önce ezbere mukabele okunmakta, o akşam teravihte okuyacağı cüzü cemaatin önünde ezberden okuyarak akşam teravihe hazırlanmaktadır. Ayrıca başta merkez camimiz olmak üzere tüm camilerimizde Ramazan ayı boyunca öğle ve yatsı namazlarından önce ilmihal dersi ve Vaazu nasihat yapılmaktadır. Bayan kardeşlerimize yönelik; Şehitler, Asfalt, Dilek, Acar, Fatih, Esentepe ve Yeşil Banaz Camilerinde Bayan Kur’an Kursu Öğreticilerimiz Öğle Namazından sonra Kur’an tilaveti Mukabele okumaktadırlar. Mukaddes kitabımız Kur’an-ı Kerimde Ayetin devamında; Öyle ise sizden ramazan ayını idrak edenler onda oruç tutsun. Bakara Suresi, Ayet: 185. Aynı surede ve aynı sayfada başka bir ayeti kerimede; Ey iman edenler! Oruç sizden önce gelip geçmiş ümmetlere farz kılındığı gibi size de farz kılındı. Umulur ki korunursunuz. Bakara Suresi, Ayet: 183. Ramazan Ayında oruç tutmak iman eden müslümanlara farz kılındığı beyan ediliyor. Oruç ibadetinin nasıl yapılacağı, oruç’un nasıl tutulacağını Peygamber efendimiz bize bildirmiş. Biz müslümanlarda bu ayda üzerimize farz kılınan oruçlarımızı, Peygamber efendimizin bildirdiği şekilde tutuyoruz. Bu tuttuğumuz oruçlarımızın hikmetlerinden biri; ihtiyaç sahibi olan, günlük gıda ihtiyaçlarını gideremeyen fakir fukaranın halini anlamak. Zekat, Fitre, Fidye ve sadakalarımızla onlara yardımcı olmaktır. Mali durumu yerinde olan Müslümanlar, kendileri ve bakmakla yükümlü olduğu aile fertleri için Ramazan Bayramı sabahına kadar Fitrelerini muhtaç fakirlere verirler. Aynı şekilde oruç tutması mümkün olmayan yaşlı veya iyileşme ümidi olmayan hastalarda Fitreleriyle birlikte oruç Fidyelerini muhtaç fakirlere ramazan ayının sonuna kadar verebilirler. Zengin olan, kendine zekat vermek farz olmuş müslümanlarda bu zekatlarını Ramazan dışında herhangi bir ayda borç olur olmaz verebileceği gibi Ramazan ayında da borçlu oldukları ihtiyaç sahibi fakirlere verirler. Ramazan ayından önceki Şaban ayında, Uşak ili geneli, Suriye’deki savaş ortamında savaş nedeniyle çalışma imkanı bulamayan, yeme içme ihtiyacını gideremeyen, açlıktan ölme tehlikesi bulunan insanlar için, Un Kampanyası düzenlendi. Bu kampanyaya ilçemiz genelinden 39 çuval un, 27.611 TL. un parası olmak üzere toplam: 470 çuval unla kampanyaya ilçemizden destek verdik. Ramazandan önceki son perşembe günü Uşak geneli olarak 5 tır un yola çıktı. Ramazanda inşallah o savaş ortamındaki kardeşlerimize ulaştırılacak. Destek veren tüm vatandaşlarımıza teşekkür ediyorum. Allah cc. kabul etsin. Ayeti kerimenin devamında: Kim o anda hasta ve yolcu olursa (tutamadığı günler sayısınca) başka günlerde kaza etsin. Allah sizin için kolaylık ister, zorluk istemez. Bütün bunlar, sayıyı tamamlamanız ve size doğru yolu göstermesine karşılık, Allah’ı tazim etmeniz, şükretmeniz içindir. Bakara Suresi, Ayet:185. Yine aynı sure, aynı sayfa bir önceki ayetin devamında; sayılı günlerde olmak üzere ( Oruç size farz kılındı). Sizden her kim hasta yahut yolcu olursa (tutamadığı günler kadar) diğer günlerde kaza eder. (İhtiyarlık veya şifa umudu kalmamış hastalık gibi devamlı mazereti olupta) oruç tutmaya güçleri yetmeyenlere bir fakiri doyuracak fidye gerekir. Bununla beraber kim gönüllü olarak hayır yaparsa, bu kendisi için daha iyidir. Eğer bilirseniz (güçlüğüne rağmen) oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır. Bakara Suresi, Ayet: 183. Bu iki ayeti kerimede de oruç tutamayacak durumda olan müslümanlar için hasta ise sağlığına kavuştuğunda, yolcu ise memleketine döndüğünde Ramazan ayı dışında, tutamadığı farz olan ramazan oruçlarının kazasını yapar. Ancak ihtiyarlık veya iyileşme, şifa bulma umudu kalmamış hastalık gibi mazareti olan Müslümanlar tutamadığı hergün için farklı bir fakiri doyuracak miktarda fakirlere fidye verir. Bu fidye fitre miktarıdır. Bu sene için Diyanet İşleri Başkanlığı, Din İşleri Yüksek Kurulu’nun belirlediği en asgari fitre miktarı 16 TL’dir. Üst miktar kişinin gelir durumuna göre yükselir. Yolcu kimse oruç tutabiliyor olup tutarsa da orucu Ramazan orucu olarak geçerlidir. Bayan kardeşlerimiz de özel hallerinde oruç tutmazlar, daha sonra kaza olarak tutarlar. Ayeti Kerimenin devamında; Allah sizin için kolaylık ister, zorluk istemez. Bakara Suresi, Ayet: 185 buyuruluyor. Oruç ibadeti müslümanlara farzdır. İnanmayan, müslümanlığı kabul etmeyene farz değildir. İman hür irade ile kabul işidir. İnançta zorlama yoktur. Biz, Müslümanların oruç tutmayanlardan beklentimiz; Yaşadığımız ortamlarda Ramazan ayımıza ve tuttuğumuz orucumuza saygı duyulması, yeme içme ihtiyaçlarını, gözümüzün önünde alenen, bizim değerlerimize hakaret edercesine, karşılamamaları, oruç tutan kardeşlerimizin de onların oruç tutmama hürriyetlerine saygı göstermeleri. Yaşadığımız toplumda her insan birbirine, birbirinin inanç ve hürriyetine saygı duyarsa o toplumda huzur olur. Rabbim Ülkemizin, Milletimizin huzurunu bozmaya çalışanlara fırsat vermesin. Huzurumuzu, birlik ve beraberliğimizi daim eylesin. Tuttuğumuz oruçlarımızı, kıldığımız namazlarımızı, okuduğumuz kur’an tilavetlerimizi, hatimlerimizi, yaptığımız hayır hasenatımızı kabul eylesin. Hasta olan kardeşlerimize de acil şifalar versin. Hayırlı Ramazanlar diliyorum. Allaha emanet olunuz.