14 Mayıs 2023. TÜRKİYEM büyük bir seçime girdi. Bir yandan CUMHURBAŞKANIMIZI öte yandan Milletvekillerimizi seçecektik. Son yılların en sakin en sağduyulu ve olgunlukta geçen bir seçimini yaşadık. Bu ortamı yaratan başta TÜRK halkına ve bizleri yönetenlere teşekkür etmek isterim. Doğrusunu isterseniz savaşa gitmiyorduk ve seçim öncesi yapılan bir sürü absürt söylemler zaten olmamalıydı. O nedenle bu olgunluğu tüm TÜRK halkına malediyorum. Sağolasınız. Gel gelelim seçimi bitiremedik. Hiç bir ittifak ya da aday resmi olmayan sonuçlara göre Cumhurbaşkanlığı seçiminde % 50'yi geçemeyince seçim ikinci tura kalıyor. Milimlik bir açık bizleri sanırım ikinci tura taşıyacak. Doğru mu değil mi tartışılır ama benim bakış açımdan pek doğru olduğunun düşünmüyorum. Zira büyük bir çoğunluğun oyunu almış adayın seçilmesi gerekir. Hele bu durumda biri % 49 diğeri % 45 almış, üçüncü aday ise % 5 almışsa kararı en az oy alana bırakmak doğru olmamalı. Yani şimdi % 5 alan, herhangi bir adayın yanında yer alınca terazi ağdıracak ve onun destek verdiği aday seçilecek. Bu bana göre çok adil görünmüyor. Parlamenterler göreve başlayınca bu konuyu yeniden ele alıp daha sağlıklı bir sistem getirmeliler. Daha da önemlisi seçim kanunu baştan ayağa değişmeli. Aklımın bir türlü ermediği ermesini de istemediğim İTTİFAK kelimesi ortadan kalkmalı. Elbette her düşünce parlamentoya yansıtılmalı ama hiç kimse birinin omzuna dayanıp da girmemeli. Kendini insanlara anlattığı oranda yapacağı başarılı çalışmalar oranında meclise girebilmeli. Bir siyasi parti kuruluşunda ülke yönetimine gelmek için bir hedef koymalı. Yıllar yılı bir-iki vekille mecliste olmanın manası yoktur bence. O kişi sadece yakasında arma taşıyabilmek için orda sanırım. Seçimlerde umulan olmadı. Kimse barajı aşamayınca seçim ikinci tura kalacak. İşte tam burada bana öyle bir sancı girdi ki sormayın. İliklerimin kemiklerim sızladı. Niye mi? Çünkü bir seçim daha yapmak ülkemiz adına beyhude masraf ve israf olacak. Binlerce sandık görevlisi yeniden sandık başında görev yapacak, müşahitler, bina sorumluları, güvenlik görevlileri hepsi sil baştan başlayacak. İş bununla da bitmiyor. Oy pusulaları yeniden basılacak. Zarflar hazırlanacak. Elbette oy pusulaları 65 milyon ile sınırlı değil. Tedbir olarak birkaç milyon fazla basılacak. Matbaası, mürekkebi, oy keselerinin tasnifi, tüm il ve ilçelere yeniden dağılımı ve daha neler neler yapılacak bilseniz. Bizim bütçemizi ve durumumuzu bir hayli zorlayacak. Adam sende, kayırdığın şeye bak diyeceksiniz. TÜRKİYE büyük bir ülkedir. Böyle işleri aşmakta zorlanmaz, diyeceksiniz ama ben öyle demiyorum bir parça kağıt bile israf olsa içim yanıyor. Hele hele seçimlerde kullanılan afiş ve boyalar için kahroluyorum. Unutuyordum en önemlilerinden biri de görevlilere ödenen harcırahlar. Onlar bile yekün tutuyor.. Hayalimde şöyle şeyler yaşatıyorum.. Herkes UZAY çağındayız diyor, milenyumdayız diyor, bilgisayar çağındayız diyor da bunları uygulamaya sokamıyoruz. Benim rüyam: ülke de seçim yapılacağı zaman adaylar yapacakları işleri, aktiviteleri, projelerini internet üzerinden yayınlayacaklar. Yöresel veya ulusal televizyonlarda belli oturumlara katılacaklar. Seçmenlerle buluşacaklar ve partiler tarafından özenle seçilmiş adaylar, önseçim yapılmış adaylar internette yayınlanacak. Bizlerde belli bir zaman dilimi içinde bunlardan yapacağımız tercihleri işaretleyeceğiz. O an için her nerede olursa olsun ikamet yerindeki adayları tercih edecekler. Ve sonuçlar bilgi işlem merkezinde değerlendirilecek ve seçilenler açık açık ilan edilecek. İşte o zaman onlarca meşgale ortadan kalkacak, yok şöyle oldu yok böyle oldu denmeyecek. Trafolara kedi girmeyecek, oylar çalınmayacak. Kimse kimsenin yerine mükerrer oy kullanamayacak. Yok zarf lekeli, yok pusulada nokta var denmeyecek, ölüler oy kullanamayacak, mezardan çıkarılamayacak yani bir çok mazaret ortadan kalkacak ve gerçekten halkın oyları parlamentoya yansıyacak bizler de tonlarca para harcamaktan kurtulacağız. Bakın şimdi yaşadığımız deprem sonrası bir çok insanımız yurtlarını terketmek zorunda kaldılar. Dolayısıyla seçim mahallerinden uzaklaştılar. Dört kişilik bir aile oy kullanmaya gideceğinde en az 4 veya 5 bin lira harcamak zorunda kalmakta. Ve sanırım kütüklerini aldırmayıp bu zahmete katlanmayanlar oy bile kullanamadılar. Yediden yetmişe eğitimli bir toplum haline geldiğimize ve bu mertebeye ulaştığımızda inanın daha da güzel bir seçim ortamı olacak... Hemen duyar gibiyim birileri de diyor ki; “Eee, benim dedem bilgisayar kullanmayı bilmiyor onun yerine ben kullanacağım, bu adil olacak mı diyorsunuz. Doğru ama birkaç istisna için bütün sistemi çöpe mi atalım. Onun da yollarını bularak en sağlıklı oy kullanma sistemini yaratıverin genç beyinler.. Elbette bir iş yapılırken hatalar oluşabilir. Önemli olan daha az hata ve daha çok başarı elde etmek.. Ne dersiniz. Olur mu?.. Biraz zor diyeceksiniz ama denemekte ve uygulamakta yarar olacağı kanısındayım. Resmi olmayan sonuçlara göre ortam az çok belli oldu. Bizleri 5 yıl yönetecek parlamento oluştu. Eğer cumhurbaşkanlığı seçiminde sonuç %50'yi aşmazsa 28 Mayıs’ta bir kez daha sandığa gidip kararımızı vereceğiz. Kim olursa olsun, kim seçilirse seçilsin ülkemiz için hayırlı olsun demekteyiz. Mevlam ulusumuzun yüzünü yere eğdirmesin.