Teknoloji güzel şey eğer yerinde ve doğru şekliyle kullanırsanız tadına doyum olmaz.. Ama bir de kötü amaçla kullanır ya da kullandırırsanız başınıza ne dertler, ne onulmaz felaketler getirir. Çok partili yaşama geçtikten sonra bir çok yorumcu "erken geçtik" dediler. Geçtik artık erkenine geçine bakmadan geliştirmek zorundayız. Dijital yaşama yani cep telefonuyla konuşmaya da rahmetli Özal döneminde geçtik. Çağa ayak uyduracağız diye. İşte geçiş o geçiş peşini bırakmadık ve dünyada ne varsa anında ülkemizde de aynı ürünleri görmeye devam ediyoruz. İster inanın ister inanmayın evde ekmek yoksa bile en az 3-5 tane cep telefonu var. Eskiden dumanla haberleşiyormuşuz. Sonraları Graham BELL telefonu bulmuş. Telgraf, telefon derken yaşamımıza cep telefonları giriverdi. Çok şükür tuvalete bile artık onunla gidiyoruz. Yatağımızda da o var. Onsuz bir şey yapamıyoruz. Fotoğraf çekmekten tutunda, şarkı türküye, banka ödemelerine, alışverişe telekonferanslara, toplu haberleşmelere... ne yapabilirsen yap sınırsız hizmetler var.. Alo.. dediniz mi her türlü yiyecek içecek evinize kadar anında geliveriyor. Ne güzel değil mi?... Teknoloji güzel şey.. Doğru kullanırsan. Artık telefonu gır gır çevirip "kızım falancayı bağla" demekten kurtulduk. Bir yakınımızı aramak için sıra yazılıp saatlerce beklemekten kurtulduk. Bir gün yazılıp ertesi gün aradığımızla konuşmaktan ya da ara sıra "Konya çekil aradan" demekten veya kendimiz gidip gelsek şimdiye işimizi hallederdik demekten kurtulduk. Artık her şey anında halloluyor. Ne güzel.. Tabi arkasından gelen faturaları bir kenara bırakırsak. Bir de sık sık gelişen bu teknolojiye ayak uydurabilirsek. Hele şu günlerde android telefonumuz yoksa AŞI için sıra bile alamıyorsak. Teknoloji sadece telefondan ibaret değil.. Bakın internet denilen bir olgu da var. O da yaşamımızın bir parçası. Şayet o olmasaydı şimdi eğitimi bile yapamayacaktık. Neredeyse toplumun çok önemli bir kesimi iş merkezlerini eve taşıdı. HomOFİS diyorlar. Ve okullar bile evimizin baş köşesinde yerini aldı. Ne güzel.. doğru kullanırsanız teknoloji ne güzel.. Artık telefonların fevkalade özellikleri sayesinde uzaklar yakın oldu. Görüntülü aramayla hasretlikler son buldu.. Ha birde zaman zaman yaşanan kaçamaklar da son buldu. Yok tüneldeyim veya antrenmandayım demek yok. Görüntülü konuşma var.. Var var. Neler var. Watshaap var twıtır var facebook var. Telegram var. Bip var. Var oğlu var. Neredeyse küçük cep telefonlarının içinde yok yok. Şarksından türküsüne, dantelden oyasına dedikodudan medikodusuna. Yemek ve pasta tariflerine.. var efendi var dedik ya!.. tok tik bile var. Evet her şey var ama buna paralel olarakta olmadığından çok dertler var. Geçmişte gazetelerin tabak-çanak dağıttığı dönemleri anımsı-yorum. Nefret ederdim. Şimdilerde de televizyonlarda yapılan dert dinleme-problem çözme programlarına takıldım. Önceleri "evlilik" adı altında yapılan ve ayyuka çıkan programlar kısıtlanınca bu kez de neredeyse aynı televizyonlarda yine insanları huzura kavuşturacak dert dinleme ve problem çözme seanslarına başladılar. Biz de zorunlu olarak takılıyoruz. Diyeceksiniz ki takılma geç başka kanala.. Vallahi al birini vur ötekine. Yok aslında birbirinden farkı. Gündüzleri yemek, dedektiflik ve sorunların çözümü programları, akşamları kadrolu elemanlarla tartışmalar. Usandırdılar. TRT’nin geçmişteki kısıtlı olanaklarla yaptığı programları özler olduk. Sosyal medya üzerinden tanışıp kaçan genç kızları, anasını babasını hiçe sayanları yüzüne tükürenleri eşinin üzerine eş alanları pür dikkat izliyoruz. Korkuyorum bu örnekler gelecek kuşaklara taşınacak diye. Bir de ıkınmadan sıkınmadan "sosyal medyadan" tanıştık. Taa bilmem nereden bilmem nereye gidiyorlar. Vallahi üzülüyorum.. Çok bağnaz çok geri kafalı değilimdir ama bunları bir türlü hazmedemiyorum. Hani bunlar yasaklansın diye de diretmiyorum.. Toplum bunları istiyor ve programcılar da yapmak zorunda kalıyorlardır diye düşünüyorum. Tabi özendirmede var. Gidiyorsun programa bir iki hafta beyler gibi otele yerleşip keyfine bakıyorsun. Ve değerli insanlarımızda sizleri gerçek sanıp karınca kararınca yardımda bulunacaklarını beyan ediyorlar.. Anında nikah kıyıp saniyesinde boşandırıyorlar.. Ne güzel.. Yıllardır arayıp bulmadığınız ailelerine kavuşturuyorlar. Güzelliklerde yaşanmıyor değil.. Ama içimi sızlatan sahneleri de gördükçe keşke diyorum, bu programlara ihtiyaç duyulmasa. Ama ne yalan söyleyeyim ülkemizin gerçeklerinden biri de bu!.. Ahhh sosyal medya ah!... Bir de olumlu kullanılsa.. Bir de yararlı kullanılsa.. Ne iyi olur. Ey güzel insanlar. Cebinizdeki bu saatli bombayı sakın olum-suzluklar için kullanmayın. O size ne kadar çok yarar sağlıyorsa, o kadar da zarar kattığının farkında olun. İnternet ne güzel.. Ama dedim ya dikenleri var. İşte onlardan da kendinizi ve çocuklarınızı koruyun...