Gaz lambasıyla ders çalıştığımız günlerden elektriğe geçişimiz ne kadar sevinç yarattıysa, bataryalı radyolardan televizyonlara geçişimiz de o denli kıymetliydi. Bizler televizyonla gençlik dönemlerimizde tanışabildik.. Bizler paket yayınlarla büyüdük. Pazar günleri yayınlanan kovboy filmleriyle değerlendi zamanımız. İnanır mısınız uzun yıllardır da TRT’yi izlemekten imtina ediyorum. Belki zaman zaman TRT Müzik canım çekiyor. Onu da izlediğimde reklamları gördükçe midem kabarıyor. Yahu diyorum hadi diğerlerinde reklamlara iyi kötü rıza gösteriyorum da bu müzik kanalında niye reklam oluyor diye hayıflanıyorum. Şu bizim TE RE TE ne hallerde… Kullandığımız elektrikten pay aldığına uzun zaman itirazımız olmuş ve sanırım göstermelik olarak geri çekilmiş. Buna rağmen bütçeden oldukça büyük pay alan ve ülkemizin en büyük yayın organizasyonu olan TRT, siyasi ortama girdiğimiz şu günlerde biraz ayıp ediyor gibime geliyor. Ey gözünü sevdiğim, eyy gurban olduğum sen bizim ilk göz ağrımızdın. Devletimizin yegane yayın organıydın.  Yediden yetmişe yayın saatlerinde karşına el pençe divan durup seni izlemelere doyamazdık. O güzelim programlarının hastası olmuştuk. İlk yıllarda sadece birkaç evde bulunan televizyonlara abone olmuş gibi üst üste sıralanır, sessiz sedasız programları bekler, ev sahibine saygısızlık etmezdik. KÖKLER’i, DALLAS’ı, Doktor Kımbıl’ı, KAÇAK’ı, Mahallenin Muhtarlarını, Bizimkileri izlemekten mutluluk duyardık. Hafta sonları eğlence programlarına doyum olmazdı. Halit Kıvanç’ın, Orhan Ayhan’ın, Cenk Koray, Mustafa Yolaşan’ın sunumlarıyla oluşan programlara doyum olmazdı. Güzel Türkçeleriyle kulaklarımızın pasını silen spikerler, Zafer Celasun, Can Akbel. Tuna Huş, Mesut Mertcan, Jülüde Gülizar, Gülgün Feyman, İdil Öztamer ve isimleri şimdi aklıma gelmeyen çok değerli sunucular. Hepsinin sesleri hala kulaklarımızı çınlatmakta. Şimdilerde neredesin şu bizim TE RE TE.. Tek kanalla haber, tek kanalla müzik. tek kanalla eğlence, tek kanalla filimler ve diziler, tek kanalla sporun bir çok dalını bizlere sunan TE RE TE.. Nerelerdesin şimdilerde. Onlarca kanal sayısına ulaşmış, dünyanın bir çok yöresine yayın yapan TRT; o eski sıcaklığın, sevecenliğin, aranırlığın nerede. Şimdi yüzlerce kameran, binlerce çalışanın var. Ama o eski lezzetin yok. Ha bir de o eski tarafsızlığın yok gibi geliyor bana. Hele şu siyasetin hit olduğu günlerde daha bir politize olmuş gibisin. Doğru yapmıyorsun gibi geliyor bana.. Herkese nasıl geliyor bilemiyorum. Benim için sanat, benim için spor, benim için kültür kokan TRT’yi bulamıyorum. O nedenledir ki yıllardır bu kanalı izlemekten geri duruyorum. Dedim ya hoşuma giderse bazı bazı müzik kanalı beni tatmin ediyor. Ha sahi o da ara sıra eski kasetleri koyup beynimizin tozunu da siliveriyor. Ben de hep eskilerden bahsettikçe sizler de bizi epey yaşlı sanacaksınız.. Durun daha delikanlılık çağındayız. Tıpkı TRT gibi, büyüyüp gelişeceğiz. TRT türkü dinleyip belki de nostaljik radyo kazanacağız.. Evet, tek kanallı günlerden yüzlerce kanalın olduğu bir ahir zamandayız. Seç istediğini. Bal satan mı ararsın, ilaç satan mı ya da binbir türlü eşya pazarlayan mı. Ya da envai çeşit kayıp bulan mı, yemek yapan mı, kaynanasını seven mi, gelinini özleyen mi… Ya da deniz aşırı ülkelerde yarışmalar yapan mı.. Yani anlayacağınız artık kanal seçmek o kadar zor değil. İstediğiniz filmler her an elinizin altında.. İstediğiniz yayınları kerelerce seyreylebiliyorsunuz. Ağrılarınızı, sızılarınızı anında iletip deva bulabiliyorsunuz. Her şey eskisinden bin kat daha kolay.. Bol çeşit, bol seçenek. Ama ben hala TE RE TE’nin o yıllardaki lezzetli, bir o kadar da harika programlarını aramaya devam edeceğim.. Neredesin TE RE TE, Sadece pazar günleri müptelası olduğumuz Türkiye 1. ligi futbol maçlarının radyodan naklen yayınlarındaki, Necati Karakaya, Orhan Ayhan. Halit Kıvanç, Levent Özçelik’in harika sunumuyla anlattıkları maçları özlüyorum. Orhan Ayhan’ın doyumsuz güreş ve boks maçı anlatımlarını duymak istiyorum yeniden. Bir çok doyumsuz dizisine şahit olduğumuz TRT’de İkinci Bahar’ı yeniden yaşamak istiyorum. Eyyy TE RE TE, çok şey mi istiyorum sizlerden. O yokluk günlerinizden çokluk günlerinize geçtiğiniz şu günlerde artık biraz da bize kulak verin. Azıcık da bizleri düşünün. Yıllardır küstürdüğünüz bizleri yeniden TRT ekranlarının karşısına geçirin. Haberlerinizi toplumun tüm kesimin mutlu olacağı şekilde tarafsız ve ilkeli sunun. Ne İsa’dan olun ne Musa’dan sizler sadece ve sadece TÜRK halkının tümüne yararlı olmaya çalışın. İnanın daha çok izlenir ve de daha çok kazanırsınız. Bizleri diğer kanallara mum etmekten kurtarın.. Yaparsınız .. Vallahi yaparsınız. Hadi bir deneyin isterseniz. Olmaz mı..