Hatay escort Sex hikayeleri Sikiş hikayeleri porno ize

Avni Erdal Sarıoğlu
Köşe Yazarı
Avni Erdal Sarıoğlu
 

OKUL YOLU

Bir öğretim yılının ilk yarısına yaklaştığımız bu günlerde okumanın, okula gitmenin önemine değinme gere i duyuyorum. Bu karda, kı ta okula gitmenin zorluğu hepimizin gündeminde. Bir yağmur damladığında, bir kar yağdığında “eyvah, çocuğum okula nasıl gidecek?” diye endişe çemberine giriyoruz. Son günlerde sıkça uygulanan hafif bir kar yağışında bile okulların tatil olması önemli bir tartışma konusu. Azıcık kar yağdığı zaman idarecilerimiz hemen okulları tatil ediveriyor. Bu; bir bakıma mesuliyeti üstünden atma içgüdüsü olarak değerlendiriliyor. Esasen risk olduğunda bir şey de diyemiyoruz ama basit bir mazereti tatillere bağlamamalıyız. Herkes çocu unu sever, herkes çocu unu düşünür ancak çocuklarımız zorlu şartları da yaşamalı, bunların karşılığında ne yapacağını öğrenmelidir. Belgesel izleyenler çok iyi hatırlatacaktır. İzlemeyenler ise okumak için küçücük çocukların neler yaşadıklarını herkes mutlaka izlemelidir. Dünyanın en soğuk kasabasında, eksi 55 derecede, dondurucu yollarda kilometrelerce yol katederek okula giden çocukları içiniz burkularak izleyeceksiniz.  Yolun bir bölümünde sık sık arıza yapan eski bir otobüsün gazabına uğramadan bu yolu tamamlamak için adeta ya am mücadelesi veren çocukları ayakta alkışlamak lazım. İzleyenlerden çoğunun da "bir olanağım olsa bunlara bir otobüs alıp ba ı lardım" demesi kaçınılmazdır. Nepal'in ücra bir köşesinde, bu zorlu mücadelenin ardından tam 2 saat 30 dakika süren ve en önemlisi büyük bir nehir üzerindeki halatlar sayesinde bir sepetin içinde ölüm kalım sava ıyla verilerek okula giden öğrencileri görünce, "yok artık, bu çağda böyle bir yaşam varmı ki?" diye sormadan geçemiyoruz. nsan gerçekten de bunları izledikten sonra çocuklarının ne kadar şanslı olduğunu, sahip olduğumuz olanakların ne kadar büyük bir nimet olduğunu çok iyi anlıyor. Bırakın daha öncekileri, bizim öğrenciliğimizde bile ne kadar zorlu bir yolculukla okula gittiğimiz gözümün önüne geliyor. Aynı zamanlarda bazı tanıdı ımız dostlarımızın, "biz karlı havalarda Banaz’ın bir ucundan bir ucuna hem de sırtımızda ağır bir çantayla okula gidiyorduk" deyince, yine bir kademe daha ne kadar şanslı olduğumuzu tekrar anlıyoruz. Okumak, zorlu şartlarda okulu bitirmek ve bir makama, bir mevkiye gelmek ne kadar kutsal bir yaşamdır. Bir kar yağışında okulu tatil etmek ne kadar kolaysa, böyle bir yaşamı gözünüzün önüne getirmek, bir o kadar zor bir iştir... 
Ekleme Tarihi: 07 Ocak 2019 - Pazartesi

OKUL YOLU

Bir öğretim yılının ilk yarısına yaklaştığımız bu günlerde okumanın, okula gitmenin önemine değinme gere i duyuyorum. Bu karda, kı ta okula gitmenin zorluğu hepimizin gündeminde. Bir yağmur damladığında, bir kar yağdığında “eyvah, çocuğum okula nasıl gidecek?” diye endişe çemberine giriyoruz. Son günlerde sıkça uygulanan hafif bir kar yağışında bile okulların tatil olması önemli bir tartışma konusu. Azıcık kar yağdığı zaman idarecilerimiz hemen okulları tatil ediveriyor. Bu; bir bakıma mesuliyeti üstünden atma içgüdüsü olarak değerlendiriliyor. Esasen risk olduğunda bir şey de diyemiyoruz ama basit bir mazereti tatillere bağlamamalıyız. Herkes çocu unu sever, herkes çocu unu düşünür ancak çocuklarımız zorlu şartları da yaşamalı, bunların karşılığında ne yapacağını öğrenmelidir. Belgesel izleyenler çok iyi hatırlatacaktır. İzlemeyenler ise okumak için küçücük çocukların neler yaşadıklarını herkes mutlaka izlemelidir. Dünyanın en soğuk kasabasında, eksi 55 derecede, dondurucu yollarda kilometrelerce yol katederek okula giden çocukları içiniz burkularak izleyeceksiniz. 

Yolun bir bölümünde sık sık arıza yapan eski bir otobüsün gazabına uğramadan bu yolu tamamlamak için adeta ya am mücadelesi veren çocukları ayakta alkışlamak lazım. İzleyenlerden çoğunun da "bir olanağım olsa bunlara bir otobüs alıp ba ı lardım" demesi kaçınılmazdır. Nepal'in ücra bir köşesinde, bu zorlu mücadelenin ardından tam 2 saat 30 dakika süren ve en önemlisi büyük bir nehir üzerindeki halatlar sayesinde bir sepetin içinde ölüm kalım sava ıyla verilerek okula giden öğrencileri görünce, "yok artık, bu çağda böyle bir yaşam varmı ki?" diye sormadan geçemiyoruz. nsan gerçekten de bunları izledikten sonra çocuklarının ne kadar şanslı olduğunu, sahip olduğumuz olanakların ne kadar büyük bir nimet olduğunu çok iyi anlıyor. Bırakın daha öncekileri, bizim öğrenciliğimizde bile ne kadar zorlu bir yolculukla okula gittiğimiz gözümün önüne geliyor. Aynı zamanlarda bazı tanıdı ımız dostlarımızın, "biz karlı havalarda Banaz’ın bir ucundan bir ucuna hem de sırtımızda ağır bir çantayla okula gidiyorduk" deyince, yine bir kademe daha ne kadar şanslı olduğumuzu tekrar anlıyoruz. Okumak, zorlu şartlarda okulu bitirmek ve bir makama, bir mevkiye gelmek ne kadar kutsal bir yaşamdır. Bir kar yağışında okulu tatil etmek ne kadar kolaysa, böyle bir yaşamı gözünüzün önüne getirmek, bir o kadar zor bir iştir... 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yesilbanazgazetesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.