Hatay escort Sex hikayeleri Sikiş hikayeleri porno ize

Necati Ertuğrul
Köşe Yazarı
Necati Ertuğrul
 

YAŞLILIK

Yaşlılık; bir gerçekliktir. “Ben yaşlanmam” diyenimiz var mı? Bütün canlılar yaşlanmaya mahkumdur. Bu;doğanın bir kanunudur. Fakat, yaşlanmayı kimse istemez. Yaşlılığı kötü gösteren dört önemli neden vardır. Birincisi; insanı işinden gücünden uzaklaştırması, ikincisi vücuttaki tüm organları zayıflatması, üçüncüsü, hiçbir şeyden zevk alamaması, dördüncüsü de ölümü her an ensesinde hissetmesi. Zaten, yaşlılık denen şey; saçların ağarması, vücudun buruşmasından çok, artık bu dünyada işinin bittiği, yerinin bir başkası tarafından doldurulacağı hissine kapılma değil midir? Ülkemizde, dolayısıyla Banazımızda, yaşlılara, insan onuruna yakışan gerekli huzur ortamını sağlayabilmiş miyiz? Kim, hangi özveride bulunmuş bunların cevabını verebiliyor muyuz? Yaşlılara otobüslerde yer vermekle, biletlerini bedavaya getirmekle, huzur evleri açmakla, bol bol nutuk atmakla onlara olan şükran, minnet duygularımızı yerine getirmiş mi oluyoruz? Ülkemizdeki ve Banazımızdaki yaşlılara bakınca kahrolmamak elde değil. Sokaklarda, parklarda, kahve köşelerinde sanki ölümü bekler gibiler. Çoğu; hayatından bezmiş, yaşama sevinçlerini kaybetmiş, umutlarını, heyecanlarını yitirmiş durumdalar. Bu köşede, bundan önceki yazılarımda emeklilerimizle, yaşlılarımızla ilgili yazılar yazmıştım. İlgililerin, bu yazıları okuduğunu ve gerekli notları aldıklarını sanmıyorum. Yine aynı şeyler olacak biliyorum O zaman, yaşlılara hasbelkader birkaç önerim olacak: Allahtan başka kimseye dayanmayın. Kulübe kadar da olsa içinde barınacak bir ev edinin. Ekmek, peynir, zeytin alabilecek kadar para biriktirin. Bir bakıcıya verebilecek ek kaynağınız olsun. Cenaze malzemelerini önceden hazır bulundurun. Ölmeden önce varsa mallarınızı dağıtmayınız. Kimseye borç takmayınız. Tavsiyeler çoğaltılabilir fakat; gerek yok. İnsanlar, bunları zaten biliyor, görüyor, yaşıyor. 18-24 Mart arası “Yaşlılar Haftası” idi. İlçemizde bu hafta ile ilgili herhangi bir faaliyet göremedim. Demek ki yaşlılara gerekli önemi vermiyoruz. Halbuki yaşlılarımız; geçmiş ile gelecek arasında köprü oluşturan kültür varlıklarımızdır. Ömürlerini, ülkesine ve toplumuna hizmet etmekle geçiren yaşlılarımızı onurlu bir şekilde geriye kalan günlerini, kimseye muhtaç olmadan geçirmelerini sağlamak bizim öncelikli görevlerimiz arasında olmalıdır. Çocuklarımız, bizim yaptıklarımızı görecekler ve öğrendiklerini uygulayacaklardır. Yaşlılara sahip çıkmak bir insanlık görevidir. Unutmayalım ki herkes bir gün yaşlanacaktır. Necati ERTUĞRUL
Ekleme Tarihi: 08 Mayıs 2018 - Salı

YAŞLILIK

Yaşlılık; bir gerçekliktir. “Ben yaşlanmam” diyenimiz var mı? Bütün canlılar yaşlanmaya mahkumdur. Bu;doğanın bir kanunudur. Fakat, yaşlanmayı kimse istemez. Yaşlılığı kötü gösteren dört önemli neden vardır. Birincisi; insanı işinden gücünden uzaklaştırması, ikincisi vücuttaki tüm organları zayıflatması, üçüncüsü, hiçbir şeyden zevk alamaması, dördüncüsü de ölümü her an ensesinde hissetmesi. Zaten, yaşlılık denen şey; saçların ağarması, vücudun buruşmasından çok, artık bu dünyada işinin bittiği, yerinin bir başkası tarafından doldurulacağı hissine kapılma değil midir?
Ülkemizde, dolayısıyla Banazımızda, yaşlılara, insan onuruna yakışan gerekli huzur ortamını sağlayabilmiş miyiz? Kim, hangi özveride bulunmuş bunların cevabını verebiliyor muyuz? Yaşlılara otobüslerde yer vermekle, biletlerini bedavaya getirmekle, huzur evleri açmakla, bol bol nutuk atmakla onlara olan şükran, minnet duygularımızı yerine getirmiş mi oluyoruz?

Ülkemizdeki ve Banazımızdaki yaşlılara bakınca kahrolmamak elde değil. Sokaklarda, parklarda, kahve köşelerinde sanki ölümü bekler gibiler. Çoğu; hayatından bezmiş, yaşama sevinçlerini kaybetmiş, umutlarını, heyecanlarını yitirmiş durumdalar. Bu köşede, bundan önceki yazılarımda emeklilerimizle, yaşlılarımızla ilgili yazılar yazmıştım. İlgililerin, bu yazıları okuduğunu ve gerekli notları aldıklarını sanmıyorum. Yine aynı şeyler olacak biliyorum O zaman, yaşlılara hasbelkader birkaç önerim olacak:
Allahtan başka kimseye dayanmayın. Kulübe kadar da olsa içinde barınacak bir ev edinin. Ekmek, peynir, zeytin alabilecek kadar para biriktirin. Bir bakıcıya verebilecek ek kaynağınız olsun. Cenaze malzemelerini önceden hazır bulundurun. Ölmeden önce varsa mallarınızı dağıtmayınız. Kimseye borç takmayınız. Tavsiyeler çoğaltılabilir fakat; gerek yok. İnsanlar, bunları zaten biliyor, görüyor, yaşıyor.
18-24 Mart arası “Yaşlılar Haftası” idi. İlçemizde bu hafta ile ilgili herhangi bir faaliyet göremedim. Demek ki yaşlılara gerekli önemi vermiyoruz. Halbuki yaşlılarımız; geçmiş ile gelecek arasında köprü oluşturan kültür varlıklarımızdır. Ömürlerini, ülkesine ve toplumuna hizmet etmekle geçiren yaşlılarımızı onurlu bir şekilde geriye kalan günlerini, kimseye muhtaç olmadan geçirmelerini sağlamak bizim öncelikli görevlerimiz arasında olmalıdır.
Çocuklarımız, bizim yaptıklarımızı görecekler ve öğrendiklerini uygulayacaklardır. Yaşlılara sahip çıkmak bir insanlık görevidir. Unutmayalım ki herkes bir gün yaşlanacaktır.

Necati ERTUĞRUL

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yesilbanazgazetesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Diğer Yazıları

Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.