Hatay escort Sex hikayeleri Sikiş hikayeleri porno ize

A. Erkin Sarıoğlu
Köşe Yazarı
A. Erkin Sarıoğlu
 

VAZGEÇEMEYİZ

Cumhuriyet en iyi idare şeklidir. Bundan asla vazgeçemeyiz. Belki hatalar olmuştur ve de daha da olacaktır. Bize düşen hataları en aza indirip yaşamımız için en güzel idare şekli olan CUMHURİYETİ yaşatmalıyız. Her ne kadar kabullenemeyenler olsa da bu durumu, onlara anlayıncaya kadar anlatarak aşabilmemiz gerekir. Onları dışlamadan içlerine sindire sindire Cumhuriyet ile yaşamaya kabullendirmeliyiz. Şunu unutmamak gerek hiçbir kimse diğerlerini kendi gibi yaşamaya zorlayamaz. Bunu zorla yapsa da kabul ettiremezsiniz. Onu sevdirmek en büyük görevimizdir.   60 yıldır bu bayramı kutladım. 96 yaşına giren CUMHURİYETİN 66 yılını onunla birlikte kutlamak, yaşamak ne güzel bir şey.. 7'sinden yetmişine bu bayrama katılanları, katkı sunanları gönülden kutluyor alkışlarımı onlara gönderiyorum. Sosyal medyada paylaşılan fotoğraflardan yola çıktığımızda hüzünleniyorum. Geçmiş yıllarda en ücra köşelerde, şimdi okullarının yerinde yeller esen en küçük köylerde bile coşkuyla kutlanan bu bayramda içime burukluk getiren bir şey var ki asla kabullenemiyorum. Okulları taşımalı hale getirilen köylerde ne yazık ki artık bayramlarımızda kutlanmıyor. Üzücü bir durum. . Öğretmenlik yaptığım yıllarda, milli bayramlarda tüm köy halkının er saatlerde okul bahçelerini doldurduğunu bildikçe bu günlerde o fotoğrafı yakalayamamanın acısını yüreğimin en derinliklerinde hissediyorum. . Bu bayram bir okulun programını zevkle izledim. Ana sınıfından son sınıflarına kadar tüm öğrencilerin bayrama katkıları beni gururlandırdı. Zaman zaman gözlerim doldu. Mutluluktan.. 60 yıl önce okuduğumuz şiirlerin hala okunması, “yediyordu elif kağnısını” diye haykıran öğrencimizin ne kadar yürekten okuduğunu gördükçe içime de bir an olsa bile ferahlık geliverdi. Atamızın “Cumhuriyeti biz kurduk onu yaşatacak ve yükseltecek olan sizlersiniz” sözü aklıma geliverdi ve o gençler hep bir ağızdan “o kudret damarlarımızdaki asil kanda mevcuttur” diye gökleri inleten nidaları kabaran duygularıma biraz su serptiler. . Öğrencilerin hemen hemen hepsinde CUMHURİYET ve ATATÜRK yazıları dikkatlerimizden kaçmazken bir çok öğretmenin de kırmızı-beyaz giysileri de dikkatimizi çekti. Ama daha çok dikkatimi çeken de erkek öğretmenlerin önemli bir kısmı da KRAVAT takmaktan imtina etmişler. İşte bunu da yadırgadığımı kelimeler arasında söylemeden geçemeyeceğim. Son günlerde Milli Eğitim Bakanımızın öğretmenler sınıfta tek tip kıyafet giyecekler denemesi de bu durumu yaşadığımdan hakikaten hoşuma da gitmişti. . Geçmişte okula kravatsız gittiğimde (tesadüf) sevgili müfettiş ağabeyim Necati AKIN teftişe gelmişti.. Onun hakkımda söylediği sözler sonrası çok mahcup olmuş, utanmış, özür dilemiştim. Ve o günden sonra kravat takmadan sınıfa girdiğimi pek hatırlamıyorum. Hiç kimse mecbur değil ama KRAVAT’ta öğretmenlerimize gerçekten çok yakışıyor. . Eyyy güzel insanlar! Bizim ülkemiz dünyada eşine benzerine az rastlanan güzel bir ülke bu ülke. İnsanları da hakikaten güzel insanlar. Ve dünyanın bir çok ülkesi hem ATATÜRK’ü ve hem de bizleri gerçekten seviyorlar. Dünyaya gelmiş en büyük liderlerden biri diye söz ediyorlar ama bizim içimizden az da olsa bir gurup bu durumu hala kabullenemiyor. “Olmasaydın olmazdık” dedik. Bu sözü bile dejenere ediyorlar. Unutulmaz bir kurtuluş savaşı destanımız var. Bugün ellerinde her türlü modern silahlar varken bile bir çok ülke bizim yaptığımızı asla yapamazlar. Bizdeki iman ve inanç, bizdeki dahi komutanlar ve bizdeki bileği bükülmez MEHMETÇİĞİMİZ hala dillerde olan KURTULUŞ SAVAŞI’NI yaşamış ve yedi düveli alt ederek büyük bir başarı kazanmıştır. Emperyalist ülkelerin hevesleri kursaklarında kalmıştır. Ama görüyorum ki, TÜRKİYE hayalleri hala beyinlerinin bir yerlerinde durmaktadır. Ve fırsat bulsalar bunu gerçekleştireceklerdir.. Bizler ATA’mızın emaneti bu olan bu güzel vatana sıkı sıkıya sarılıp sahip çıkmak mecburiyetindeyiz. Bu bizim en birinci görevimizdir. . Birkaç yıl sonra 100 .cü yaşını kutlayacak olan CUMHURİYETİMİZ bizim en büyük gurur kaynağımızdır. . *İlimiz, çevre iller ve neredeyse tüm EGE için önemli olan MURAT DAĞI için tüm çevre gönüllüleri ve halkımız hala ayaktadır. Burada yapılması planlanan ALTIN ÇIKARMA işine sonuna kadar KARŞI durmakta, ellerinden gelen her şeyi yapmakta ve çözüm yollarını denemektedirler. Bu bireysel olarak birkaç kişinin mücadelesi ile olmaz. Ne kadar yüksek ses çıkarabilirsek o kadar başarı sağlanır. Bu çalışmalar arasında konuya duyarlılık gösteren sevgili sanatçımız Şevval SAM Uşak ATAPARK’ta 6 Kasım’da bir konser verecek. Çevre iller ve Uşak halkını bu güzel konsere ve BİRLİKTE hareket etme çalışmalarına katılmaya davet ediyorum. Elbette sanatçımıza da herkes adına, UŞAKLILAR adına TEŞEKKÜR ediyorum.. . Yerin üstü ALTIN dan daha kıymetlidir.
Ekleme Tarihi: 05 Kasım 2019 - Salı

VAZGEÇEMEYİZ

Cumhuriyet en iyi idare şeklidir. Bundan asla vazgeçemeyiz. Belki hatalar olmuştur ve de daha da olacaktır. Bize düşen hataları en aza indirip yaşamımız için en güzel idare şekli olan CUMHURİYETİ yaşatmalıyız. Her ne kadar kabullenemeyenler olsa da bu durumu, onlara anlayıncaya kadar anlatarak aşabilmemiz gerekir. Onları dışlamadan içlerine sindire sindire Cumhuriyet ile yaşamaya kabullendirmeliyiz. Şunu unutmamak gerek hiçbir kimse diğerlerini kendi gibi yaşamaya zorlayamaz. Bunu zorla yapsa da kabul ettiremezsiniz. Onu sevdirmek en büyük görevimizdir.
 
60 yıldır bu bayramı kutladım. 96 yaşına giren CUMHURİYETİN 66 yılını onunla birlikte kutlamak, yaşamak ne güzel bir şey.. 7'sinden yetmişine bu bayrama katılanları, katkı sunanları gönülden kutluyor alkışlarımı onlara gönderiyorum. Sosyal medyada paylaşılan fotoğraflardan yola çıktığımızda hüzünleniyorum.
Geçmiş yıllarda en ücra köşelerde, şimdi okullarının yerinde yeller esen en küçük köylerde bile coşkuyla kutlanan bu bayramda içime burukluk getiren bir şey var ki asla kabullenemiyorum. Okulları taşımalı hale getirilen köylerde ne yazık ki artık bayramlarımızda kutlanmıyor. Üzücü bir durum.
.
Öğretmenlik yaptığım yıllarda, milli bayramlarda tüm köy halkının er saatlerde okul bahçelerini doldurduğunu bildikçe bu günlerde o fotoğrafı yakalayamamanın acısını yüreğimin en derinliklerinde hissediyorum.
.
Bu bayram bir okulun programını zevkle izledim. Ana sınıfından son sınıflarına kadar tüm öğrencilerin bayrama katkıları beni gururlandırdı. Zaman zaman gözlerim doldu. Mutluluktan.. 60 yıl önce okuduğumuz şiirlerin hala okunması, “yediyordu elif kağnısını” diye haykıran öğrencimizin ne kadar yürekten okuduğunu gördükçe içime de bir an olsa bile ferahlık geliverdi. Atamızın “Cumhuriyeti biz kurduk onu yaşatacak ve yükseltecek olan sizlersiniz” sözü aklıma geliverdi ve o gençler hep bir ağızdan “o kudret damarlarımızdaki asil kanda mevcuttur” diye gökleri inleten nidaları kabaran duygularıma biraz su serptiler.
.
Öğrencilerin hemen hemen hepsinde CUMHURİYET ve ATATÜRK yazıları dikkatlerimizden kaçmazken bir çok öğretmenin de kırmızı-beyaz giysileri de dikkatimizi çekti. Ama daha çok dikkatimi çeken de erkek öğretmenlerin önemli bir kısmı da KRAVAT takmaktan imtina etmişler. İşte bunu da yadırgadığımı kelimeler arasında söylemeden geçemeyeceğim. Son günlerde Milli Eğitim Bakanımızın öğretmenler sınıfta tek tip kıyafet giyecekler denemesi de bu durumu yaşadığımdan hakikaten hoşuma da gitmişti.
.
Geçmişte okula kravatsız gittiğimde (tesadüf) sevgili müfettiş ağabeyim Necati AKIN teftişe gelmişti.. Onun hakkımda söylediği sözler sonrası çok mahcup olmuş, utanmış, özür dilemiştim. Ve o günden sonra kravat takmadan sınıfa girdiğimi pek hatırlamıyorum. Hiç kimse mecbur değil ama KRAVAT’ta öğretmenlerimize gerçekten çok yakışıyor.
.
Eyyy güzel insanlar! Bizim ülkemiz dünyada eşine benzerine az rastlanan güzel bir ülke bu ülke. İnsanları da hakikaten güzel insanlar. Ve dünyanın bir çok ülkesi hem ATATÜRK’ü ve hem de bizleri gerçekten seviyorlar. Dünyaya gelmiş en büyük liderlerden biri diye söz ediyorlar ama bizim içimizden az da olsa bir gurup bu durumu hala kabullenemiyor. “Olmasaydın olmazdık” dedik. Bu sözü bile dejenere ediyorlar. Unutulmaz bir kurtuluş savaşı destanımız var. Bugün ellerinde her türlü modern silahlar varken bile bir çok ülke bizim yaptığımızı asla yapamazlar. Bizdeki iman ve inanç, bizdeki dahi komutanlar ve bizdeki bileği bükülmez MEHMETÇİĞİMİZ hala dillerde olan KURTULUŞ SAVAŞI’NI yaşamış ve yedi düveli alt ederek büyük bir başarı kazanmıştır. Emperyalist ülkelerin hevesleri kursaklarında kalmıştır. Ama görüyorum ki, TÜRKİYE hayalleri hala beyinlerinin bir yerlerinde durmaktadır. Ve fırsat bulsalar bunu gerçekleştireceklerdir.. Bizler ATA’mızın emaneti bu olan bu güzel vatana sıkı sıkıya sarılıp sahip çıkmak mecburiyetindeyiz. Bu bizim en birinci görevimizdir.
.
Birkaç yıl sonra 100 .cü yaşını kutlayacak olan CUMHURİYETİMİZ bizim en büyük gurur kaynağımızdır.
.
*İlimiz, çevre iller ve neredeyse tüm EGE için önemli olan MURAT DAĞI için tüm çevre gönüllüleri ve halkımız hala ayaktadır. Burada yapılması planlanan ALTIN ÇIKARMA işine sonuna kadar KARŞI durmakta, ellerinden gelen her şeyi yapmakta ve çözüm yollarını denemektedirler. Bu bireysel olarak birkaç kişinin mücadelesi ile olmaz. Ne kadar yüksek ses çıkarabilirsek o kadar başarı sağlanır. Bu çalışmalar arasında konuya duyarlılık gösteren sevgili sanatçımız Şevval SAM Uşak ATAPARK’ta 6 Kasım’da bir konser verecek. Çevre iller ve Uşak halkını bu güzel konsere ve BİRLİKTE hareket etme çalışmalarına katılmaya davet ediyorum. Elbette sanatçımıza da herkes adına, UŞAKLILAR adına TEŞEKKÜR ediyorum..
.
Yerin üstü ALTIN dan daha kıymetlidir.
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yesilbanazgazetesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.