A. Erkin Sarıoğlu
Köşe Yazarı
A. Erkin Sarıoğlu
 

UŞAKSPORUMUZ

Artık milyarları peşinden sürükleyen bir sektör FUTBOL. Bacasız sanayinin önemli bir kolu. Bu sektörde dönen paralar inanın dünyanın en büyük yatırımcı fabrikalarında dönmüyordur. Bizler 70'li yıllardan beri bu sisteme bir şekilde dahil olmuş, hasbel kader uzun yıllar amatör futbol oynamış kişiler olarak ve şahsıma ait bir kuruş dahi para kazanmamış ama cebinden oldukça para harcamış biri olarak şimdi dönen milyonları, trilyonları hayal etmekte bile zorlanıyorum. Son on-onbeş yıldır neredeyse futbolun içi kadar dışında da dönen paralar aklımıza sığmıyor bile. Zaman zaman tartışıyoruz. Cumhurbaşkanımızın aldığı maaş dilimize dolaşıyor. Ama bir sporcunun aldığı milyonları konuşurken bile zorlanıyoruz. Hak ediyorlar mı bilemem. Ülkeyi idare edeni tartışırken iki gol atana söz etmiyoruz. Ve UŞAKSPOR. Takımımız 1967 yılında profesyonel liglere adım attı. Bu tarihi takım bu güne kadar liglerde cirit attı. Düştü kalktı, şampiyonluklar yaşadı. Şehrimizin cefakar AŞİGOLARI bu takımın peşinden gitmeyi hiç bırakmadı. İçeride dışarıda elinden geldiğince desteğini esirgemedi. Şehrin yönetenleri bazı dönemler tam destek verse de bazı dönemler oralı bile olmadılar. Parasız kalınan dönemler oldu. Tribünlerden para toplayıp futbolculara verildiği günleri bile yaşadı. Son dönemlerde birileri takımı bir şirkete devretti, onlarda takımı iki üç yıl yönetti. 13 futbolcuyla devraldıkları takımı üç formayla terk edip gittiler. AŞİGOLAR yine pes etmedi. Çırpındı, didindi ve peşini bırakmadı. Tabi bazıları da beceremedi bıktı, gına geldi diye takımı bir şahsa satıverdi. Kaça verdi, hangi şartlarda verdi açıklama bile yapmadılar. Sonuçta takım çoluk çocuğun elinde kaldı ve yine küme düştü. Sonra belediye bir takım gayretlerle takıma destek olmaya ve canlandırmaya gayret etti. 3. lig için bir takım oluştu. Derme çatma bu takım mücadelesinde geri kaldı. Sonradan gelişen ufak tefek gayretlerle, düşmemeyi hedeflerken kendini play-off tünelinde buldu. Başa baş girdiği play-off mücadelesinde ne yazık ki TİRE’de mağlup olarak ligi tamamladı. Bir çok maçını televizyondan izlediğim bu takım aslında yeterli değildi. Ama diğer takımlarda neredeyse bizim gibi olduğundan toparlandık ve sona ulaştık. Son maç için TİRE’ye gidilecekti. 650 bilet ayrılmış, 15 bin kişilik TİRE GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK stadından. Ama ilginç bir olay yaşandı. Deplasman takımına Tirespor biletleri 1000 TL. yapmıştı. Uşak’ta şok yaşandı. Bu kadar fırsatçılık olur muydu. Yapılan temaslar sonunda biletler 300 TL’ye indi. Ama AŞİGOLAR bunu da çok gördü ve 650 kişi yerine 150-200 kişi maça gidebildi. Bu arada araç desteği sağlayanlara da teşekkürler. Uşak seyircisine 300 TL’ye bilet satan Tirespor kendi seyircisine ücretsiz bilet verdi. Maç ücretsiz olmasına rağmen 15 bin kişilik bu stada sanırım 3-4 bin seyirci anca gelebilmişti. Ve Tire maçı kazandı. Ama bu maça tesir edecek bir başka maç da MUĞLA’da oynanıyordu. Ligi lider bitiren MUĞLASPOR unu elemiş, eleğini duvara asmış, şampiyonluğu kutlama rehavetine kapılmış ve kendi saha ve seyircisi önünde Mazıdağ Fosfat’a yenilmişti. Bu maçın sonucu hem Uşak için hem de Tire için önemliydi. Muğla komşularına azizlik yaptı. Akıllarda şüphe yarattı. Son maçta TİRE’ye gelen AŞİGOLAR bir yanlışa da imza attılar. Maç başında her iki takımı huzura çağırıp TİRE-UŞAK el ele diye tezahürat yapan iki takımı da alkışlayan AŞİGOLAR, maçın ilerleyen dakikalarında tribündeki koltukları söküp sahaya atarak umulmadık bir görüntüye sahne oldular. Bu davranış AŞİGOLARA yakışmadı. Sezon başından beri yükü başkana atan izleyiciler geçmişi çabuk unutuverdiler. Geçen yıllarda ayağına top deymemiş körpe kuzuları Uşak’a getiren Üzüm’ü unutuverdiler. Oysa geçen yıl her maçta üç mü yeriz, dört mü diye iddia oynayanlar bu gün gelinen noktayı neden idrak edemezler. Umarım gelecek yıl daha dikkatli olunur ve takımımızı yukarı liglere doğru yol alırken görürüz. UŞAKSPOR ve AŞİGOLAR ayrılmaz bir bütündür. Ekmeğinden aşından keserek bu takımın peşine düşen bu güzide topluluk asla yılgınlığa kapılmamalı ve tahrikleri boşa çıkarmalı. Elbette takımın yönetenleri ve destek sağlayanları da ayakları yere sağlam basan ve kaliteli transferler ile takıma kol kanat germeli, destek olmalıdırlar. Son söz olarak da İzmir’in güzel ilçesi TİRE’de bile 15 bin kişilik harika bir stadyum yapılmışken bizde neden çağa uygun bir stadyum yapılamıyor. Afyon-Eskişehir-Akhisar’da var da biz de niye yok. Bu soru bizleri kahrediyor. Eyyyy TFF!.. Ey Spor Bakanlığı!.. Herkese var da bize niye yok. Haydi elinizi çabuk tutun da bize de çağa uygun bir stadyum yapıverin. Spor dostluktur, kardeşliktir diyelim noktayı koyalım.
Ekleme Tarihi: 29 April 2025 - Tuesday

UŞAKSPORUMUZ

Artık milyarları peşinden sürükleyen bir sektör FUTBOL. Bacasız sanayinin önemli bir kolu. Bu sektörde dönen paralar inanın dünyanın en büyük yatırımcı fabrikalarında dönmüyordur. Bizler 70'li yıllardan beri bu sisteme bir şekilde dahil olmuş, hasbel kader uzun yıllar amatör futbol oynamış kişiler olarak ve şahsıma ait bir kuruş dahi para kazanmamış ama cebinden oldukça para harcamış biri olarak şimdi dönen milyonları, trilyonları hayal etmekte bile zorlanıyorum. Son on-onbeş yıldır neredeyse futbolun içi kadar dışında da dönen paralar aklımıza sığmıyor bile.
Zaman zaman tartışıyoruz. Cumhurbaşkanımızın aldığı maaş dilimize dolaşıyor. Ama bir sporcunun aldığı milyonları konuşurken bile zorlanıyoruz. Hak ediyorlar mı bilemem. Ülkeyi idare edeni tartışırken iki gol atana söz etmiyoruz.
Ve UŞAKSPOR. Takımımız 1967 yılında profesyonel liglere adım attı.
Bu tarihi takım bu güne kadar liglerde cirit attı. Düştü kalktı, şampiyonluklar yaşadı. Şehrimizin cefakar AŞİGOLARI bu takımın peşinden gitmeyi hiç bırakmadı. İçeride dışarıda elinden geldiğince desteğini esirgemedi. Şehrin yönetenleri bazı dönemler tam destek verse de bazı dönemler oralı bile olmadılar. Parasız kalınan dönemler oldu. Tribünlerden para toplayıp futbolculara verildiği günleri bile yaşadı.
Son dönemlerde birileri takımı bir şirkete devretti, onlarda takımı iki üç yıl yönetti. 13 futbolcuyla devraldıkları takımı üç formayla terk edip gittiler. AŞİGOLAR yine pes etmedi. Çırpındı, didindi ve peşini bırakmadı. Tabi bazıları da beceremedi bıktı, gına geldi diye takımı bir şahsa satıverdi. Kaça verdi, hangi şartlarda verdi açıklama bile yapmadılar. Sonuçta takım çoluk çocuğun elinde kaldı ve yine küme düştü. Sonra belediye bir takım gayretlerle takıma destek olmaya ve canlandırmaya gayret etti. 3. lig için bir takım oluştu. Derme çatma bu takım mücadelesinde geri kaldı. Sonradan gelişen ufak tefek gayretlerle, düşmemeyi hedeflerken kendini play-off tünelinde buldu. Başa baş girdiği play-off mücadelesinde ne yazık ki TİRE’de mağlup olarak ligi tamamladı.
Bir çok maçını televizyondan izlediğim bu takım aslında yeterli değildi. Ama diğer takımlarda neredeyse bizim gibi olduğundan toparlandık ve sona ulaştık. Son maç için TİRE’ye gidilecekti. 650 bilet ayrılmış, 15 bin kişilik TİRE GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK stadından. Ama ilginç bir olay yaşandı. Deplasman takımına Tirespor biletleri 1000 TL. yapmıştı. Uşak’ta şok yaşandı. Bu kadar fırsatçılık olur muydu. Yapılan temaslar sonunda biletler 300 TL’ye indi. Ama AŞİGOLAR bunu da çok gördü ve 650 kişi yerine 150-200 kişi maça gidebildi. Bu arada araç desteği sağlayanlara da teşekkürler. Uşak seyircisine 300 TL’ye bilet satan Tirespor kendi seyircisine ücretsiz bilet verdi. Maç ücretsiz olmasına rağmen 15 bin kişilik bu stada sanırım 3-4 bin seyirci anca gelebilmişti.
Ve Tire maçı kazandı. Ama bu maça tesir edecek bir başka maç da MUĞLA’da oynanıyordu. Ligi lider bitiren MUĞLASPOR unu elemiş, eleğini duvara asmış, şampiyonluğu kutlama rehavetine kapılmış ve kendi saha ve seyircisi önünde Mazıdağ Fosfat’a yenilmişti. Bu maçın sonucu hem Uşak için hem de Tire için önemliydi. Muğla komşularına azizlik yaptı. Akıllarda şüphe yarattı.
Son maçta TİRE’ye gelen AŞİGOLAR bir yanlışa da imza attılar. Maç başında her iki takımı huzura çağırıp TİRE-UŞAK el ele diye tezahürat yapan iki takımı da alkışlayan AŞİGOLAR, maçın ilerleyen dakikalarında tribündeki koltukları söküp sahaya atarak umulmadık bir görüntüye sahne oldular. Bu davranış AŞİGOLARA yakışmadı.
Sezon başından beri yükü başkana atan izleyiciler geçmişi çabuk unutuverdiler. Geçen yıllarda ayağına top deymemiş körpe kuzuları Uşak’a getiren Üzüm’ü unutuverdiler. Oysa geçen yıl her maçta üç mü yeriz, dört mü diye iddia oynayanlar bu gün gelinen noktayı neden idrak edemezler. Umarım gelecek yıl daha dikkatli olunur ve takımımızı yukarı liglere doğru yol alırken görürüz. UŞAKSPOR ve AŞİGOLAR ayrılmaz bir bütündür. Ekmeğinden aşından keserek bu takımın peşine düşen bu güzide topluluk asla yılgınlığa kapılmamalı ve tahrikleri boşa çıkarmalı. Elbette takımın yönetenleri ve destek sağlayanları da ayakları yere sağlam basan ve kaliteli transferler ile takıma kol kanat germeli, destek olmalıdırlar.
Son söz olarak da İzmir’in güzel ilçesi TİRE’de bile 15 bin kişilik harika bir stadyum yapılmışken bizde neden çağa uygun bir stadyum yapılamıyor. Afyon-Eskişehir-Akhisar’da var da biz de niye yok. Bu soru bizleri kahrediyor.
Eyyyy TFF!.. Ey Spor Bakanlığı!.. Herkese var da bize niye yok. Haydi elinizi çabuk tutun da bize de çağa uygun bir stadyum yapıverin.
Spor dostluktur, kardeşliktir diyelim noktayı koyalım.
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yesilbanazgazetesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.