Bilgi Öğretmen benim uzun yıllar birlikte çalıştığım öğretmen arkadaşım Feridun AYBEY ve Fuat AYBEY’in ablasıdır. Onlarla birlikte olduğumuz günlerden tanıdığım “Bilgi Abla”, Banaz eşrafından Hakkı Çetinkaya’nın oğlu Ali Çetin ile evlidir. Ali askerde yaşadığı bir hastalık nedeniyle yatalak olmuş, bazı organları işlevini kaybetmiş. Gerek ailesi ve gerekse kurumlarca yapılan tedaviler olumsuzlukla sonuçlanınca tamı tamına 17 yıl yatağa mahkum olarak yaşamış ve 1979 yılında yaşamını yitirmiştir. İşte bu süre içerisinde sevgili Bilgi Öğretmen hiç gıkı çıkmadan eşine bakmış, öğretmenliğine devam etmiş ve iki evlat yetiştirme başarısı göstermiş bir annedir. Anımsadığım kadarıyla da bir kaç kere yılın annesi seçilme gururun yaşamıştır. Bu kadar çileli ve meşakkatli bir yaşam, ne yazık ki günümüzün moda hastalığı bir VİRÜS ile son bulmuştur. Onu saygıyla anıyor ve sevenlerine, eşine dostuna başsağlığı diliyorum. Sessiz sedasız defnolan korona hastaları için ve akrabaları, eşleri dostları için bu durum ne yazık ki hem acı hem üzüntü verici bir durumdur. Zira törenlere sınırlı katılım olduğundan yaşamını yitirenlere son görevi yapmak herkese nasip olamamaktadır. Daha on onbeş gün önce annelerini kaybeden arkadaşlarımın cenaze törenlerinde yaşanmış olan duygusal anlar ve taziyeler sonrasında virüs oldukça kabarık sayıda kişiye bulamış ve neticesinde Fuat’ın eşi Fatoş Hanım da hakkın rahmetine kavuşmuştur. Yaşanan bu olumsuzluklar eğer dikkat edilmez ise daha bir çok insana bulaşabilir ve ağır sonuçlar doğurabilir. Aylardır dilimizde tüy bitercesine anlatmaya çalıştığımız, sürekli uyarılar yaptığımız bu KORONA belası daha fazla can kaybına ulaşmadan, ne olursunuz kendimizi koruyalım. Kurallara, tavsiyelere uyalım uymayanları ısrarla uyaralım. Yetkililer bu virüsün hemen hemen herkese bulaşabileceğini belirtmelerine rağmen insanlarımızın hala önlem almadığını gördükçe içimiz kararıyor, üzülüyoruz. 9-10 aydır bir takım sıkıntılar çeksekte, olumsuzluklar yaşasakta biraz daha dişimizi sıkıp AŞI’nın yaygın hale geldiği günlere ulaşarak güzel ve aydınlık günlere dönmeliyiz. Bakın yine bizlerin bu virüsü kaale almayışımız nedeniyle vaka sayıları ve ölüm oranları bir hayli yükseldi. Ben rakamların manipule edildiği, yanlış ya da hatalı olduğu konusuna fazla takılmıyorum. Olabilir, yönetimlerin bazen böyle tasarruf yapmaları da olağandır. Ancak benim düşüncem kısa zamanda AŞI’nın tüm insanlarımıza uygulanır duruma gelmesi en büyük arzumuzdur, dileğimizdir. Daha fazla sert önlemlere maruz kalmadan DOĞRULARI yapmaya yönelelim. Uyarılara kulak verelim. Bu arada ilk aklımıza gelen para olmasın. Tabiidir ki para yaşamımızda fevkalede önemlidir. Ancak yaşanacak can kayıplarını hiç bir para geri getiremez. Önce sağ salim aydınlık günlere ulaşalım sonra da eksiklerimizi tamamlarız. Tarlaları ekeriz, fabrikaları ful çalışır hale getiririz, okulları açarız, maçları seyircili oynarız, tatilimizi istediğimiz gibi yaparız. Kahveleri, restoranları doldururuz, özgürce seyahat edebiliriz. Ama ne zaman, herşeyi kurallarına uydurduğumuz zaman... Bu günlerde bir çok tanıdığımızı da yitirdik. Acıların biri bitmeden öteki başlıyor. Selaların ardı arkası kesilmiyor. Önceden sadece cuma ve bayram namazlarında duyduğumuz selalar kayıplarımız nedeniyle zamanlı zamansız okunmaya ve içimizin bir hoş olmasına neden oluyor. Sela anımsatmadır. Davettir. Ama cenazelerimiz için verilen selalar ne yalan söyleyeyim pek hoşumuza gitmiyor.. Ama işin doğrusu da ne yazık ki böyle, gerçeklerden kaçılamıyor. Konuyu fazla dağıtmadan corona ile ilgili bir kaç önemli noktayı da sizlerle paylaşmak isterim. * Vücut ağrısı, göz, baş, sırtta ağrı, burun tıkanıklığı, sinirli gözler, idrar da yanma, ateş, kuru boğaz durumu yaşanırsa hemen tahlil yaptırın. Test üç gün sürer, üşüttüğünüzü zannetmeyin. Griple benzerlik taşır. Vücutta anormal ağrılar başladıysa pozitifsiniz. Bol su, turşu suyu, sarımsak ve limon tüketin elma sirkesi ile gargara yapın. Özellikle bol su içmek çok önemlidir. Sonra ki dönemde tat kaybı, koku kaybı yaşayabilisiniz. Yorgunluk, göğüs ağrısı, sırt ağrısı olabilir. Sinirlere sonsuz bir baskı oluşur. Bu nedenle çok fazla C vitaminine ihtiyaç var. Öksürüyorsanız mutlaka şurup alın. Devamlı bir odaya kapanmayın. Bolca oksijen almayı unutmayın. Çayı limonla için. Yemeklerinizi sıcak olarak tüketin. Bol meyve ve sebze tüketin. Şu belirtilere dikkat çekerek bir daha anımsatalım.. Boğazda kaşınma, boğazda kuruluk, kuru öksürük, yüksek ateş, nefes darlığı koku kaybı eklem ağrısı şikayetlerinizde mutlaka koruyucu tedbirleri elden bırakmayın. Sıcak suyla limon ve sirke tüketin, mikrobun akciğerlere ulaşmasını engelleyebilirsin. Ben doktor değilim ve bütün bunları bilenlerden aldığım notlardan size ulaştırmaya çalıştım. Yaşamını yitiren güzel insanlara Allah'tan rahmet, kalanlara başsağlığı diliyor, hepimiz için sağlıklı günlere ulaşmayı umut ediyorum.