Hatay escort Sex hikayeleri Sikiş hikayeleri porno ize

A. Erkin Sarıoğlu
Köşe Yazarı
A. Erkin Sarıoğlu
 

BİRAZ DA BİZDEN

Çocuklara küçük yaşlarda sorulan soruların başında “büyüyünce ne olacaksın?” sorusu gelirdi. Ve alınan cevapların arasında en belirgin olanları, öğretmen polis asker ve hatta anne baba olacağım diyenler olurdu. Hiç kimseden GAZETECİ olacağım diye bir cevaba rastlamazdık. Biz de asıl mesleğimiz öğretmenlik olmasına rağmen yan meslek olarakta gazeteciliği seçtik babamızın verdiği telkinler sonrasında.. 60 yıla yakındır YEŞİL BANAZ Gazetesi’nin sizlere ulaşması için. Toplumun sorunlarını ilgililere ulaştırmak için mücadeleye devam ediyoruz. Ama bu yıl yıprandık.. Yıprandık.. çünkü tüm dünyada yaşanılan pandemi ve onun getirdiği ekonomik sıkıntılar herkes gibi bizleri de yordu. Normal akışında sürmesi gereken hayat anormalleşti. Cenazeler üç beş kişiyle kaldırılmaya, düğünler aile arasında yapılmaya başlandı. Kimse kimsenin yarasına merhem olamadı. Ve bizler de bu kadar uzun yıllar sonrasında bilançomuzda eksiye düştük.  Esnaf; durgun toplum olarak vurgun yedik. Yediğimiz bu şamar ile adeta feleğimiz şaştı. Bu kadar dert arasında iğneden ipliğe gelen fiyat artışları da işin tuzu biberi oldu. Neredeyse gazete basmaya kağıt bulamayacak duruma geldik. Düğünler azaldı, esnaf fatura bastıramıyor, devletin iş hacmi daraldı, ihaleler yok. Ve sonunda ülkemizde 1600 civarındaki gazete sayısı 900'e hatta 800'lere kadar geriledi. İşin doğrusu kapanan kapana. İşte bu ahval ve şartlar doğrultusunda bizlerin bağlı bulunduğu TÜRKİYE GAZETECİLER FEDERASYONU sesini duyurmaya çalışıyor. Yetkililerle sık sık görüşmek istemesine rağmen taleplerine karşılık bulamıyor. Her yılın başında belirlenmesi gereken Basın İlan Kurumu Genel Kurulu’nun üye listesi tamamlanamadığından kurul toplanıp yapması gereken yeni fiyat çizelgesini hazırlayamıyor. 1 Ocak’tan bu güne çalışma yapılamamış olması bizleri ziyadesiyle zarara uğratmış durumdadır. Nihayet yapılan atamalar sonrasında kurul toplanıp bir karara varacak. Ama ne yapacağı hala meçhul. Faremi doğuracak belli değil. Türkiye Gazeteciler Federasyonu, TGF bu bağlamda ANTALYA’da bir toplantı gerçekleştirdi. Federasyona bağlı derneklerin başkanları sorunları bir kez daha haykırarak acil çözümler bulunmasını söylediler. Ve hatta işi daha da ileriye taşıyıp EYLEMSEL bir çalışma için ses yükselttiler. “BİTİYORUZ”... Bu nedenle başkanlar sembolik olarak “OTURMA ve KALEM BIRAKMA” eylemiyle start verdiler. Sesimizi yetkililerin duyması için düğmeye bastılar. Toplantı sonrasında yayınlanan sonuç bildirgesiyle talepleri kamuoyu ile paylaştık. “Ülke olarak zor günlerden geçiyoruz. Ekonomik sorunlar yaşamımızı önemli ölçüde etkilemektedir. Demokrasimizin iki önemli temel unsuru kuvvetler ayrılığı ile toplumun haber ve bilgi alma özgürlüğü olarak adlandırdığımız basın özgürlüğü büyük yara almıştır. Toplum adalet demokrasi ve özgürlük istemektedir. Tüm batı ülkelerinde basın demokrasinin teminatıdır. Bizde ise yandaş basın oluşturarak özgür basını yok etme gibi bir durumla karşı karşıyayız. TGF, Hasan TAHSİN gibi her zaman hazır kıtadır. Sorunların çözüm merkezi Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’dır. Sorunlar dağ gibi büyümesine rağmen birliktelik sağlanamamaktadır. Basın İlan Kurumu’na 12 temsilci atanmadığından kurul toplanamamaktadır. Dijital medya yasası hala çıkarılmadığından bu alandaki başıboşluk süregelmektedir. Pandemi döneminde her sektöre destek verilmesine rağmen basına verilmemiş ve hatta bazı resmi ilanlarda kesilmiştir. Sonuçta basın özgürlüğüne kilit vurulmak istenmektedir. TGF’ye bağlı 15 bine yakın gazeteci ve gazeteler yok olma noktasındır ve artı bıçak kemiğe dayanmıştır. Şimdi eylem yapma zamanıdır” diye bildirilerini kamunoyuna duyurmaktadırlar. Bizler gazetecilik yapmaz isek ne olur. Bu soru çok önemlidir. Toplum ses duyamaz, bilgi alamaz, sesini duyuramaz, KÖR, SAĞIR VE DİLSİZ BİR YAŞAM OLUR.. Oysa birlikte yaşadığımız bu dünyada her şeyin daha güzel, yaşamın daha mutlu olması için çabalamaktayız. Ne yönetenleri küçük düşürmek ne de halkı galeyana getirmek gibi bir amacımız asla olamaz. Biz; herkesi, her kesimi aynı ölçüde önde tutmayı hedeflemekte, her sese kulak vermekte ve her sesi başkalarına duyurmaktayız. Bu konudaki duyarlılığımız yıllar yılı sürdürdük ve de sürdürmeye devam edeceğiz. Bu arada aramızdan çıkan çatlak seslerde olabildiğini kabullenmek gerek. Tıpkı her meslekte olabileceği gibi. Ama bizim onları aramızda fazlaca barındırmamak gibi bir gayretin içinde olduğumuzun da bilinmesini isteriz. Şantajcı, ahlaksız, gazeteciliğin yüz karası yazılarla toplumun huzurunu bozanları önce biz aramızdan soyutlamak istemekteyiz. Bir elin parmaklarını geçmeyecek bu seslere toplumun da itibar etmediğinin farkındayız. El ele verirsek bunlardan kurtuluruz. Aslında bizim sorunlarımız da sizlerinkilerden pek farklı değil. Sorunları çözmek adına diyalog her zaman önemli. Haydi yetkililer, ilgililer oturalım. konuşalım sorunların üstesinden gelelim. Bu ülke bizim. Bu ülkeyi yüceltmek hepimizin görevi. Ayrıştırarak bir yerlere varılamayacağının farkına varılmalı. Birlikten, birliktelikten her zaman kuvvet doğduğunu unutmamalıyız Ve her zaman ki gibi bu COVİD belasından kurtulmak için Maske, Mesafe ve Hijyene dikkat ederek haydi kolları sıvayın AŞI olun AŞI diyoruz. Sağlıklı günlere birlikte ulaşmak dileğiyle.
Ekleme Tarihi: 22 Şubat 2022 - Salı

BİRAZ DA BİZDEN

Çocuklara küçük yaşlarda sorulan soruların başında “büyüyünce ne olacaksın?” sorusu gelirdi. Ve alınan cevapların arasında en belirgin olanları, öğretmen polis asker ve hatta anne baba olacağım diyenler olurdu. Hiç kimseden GAZETECİ olacağım diye bir cevaba rastlamazdık. Biz de asıl mesleğimiz öğretmenlik olmasına rağmen yan meslek olarakta gazeteciliği seçtik babamızın verdiği telkinler sonrasında.. 60 yıla yakındır YEŞİL BANAZ Gazetesi’nin sizlere ulaşması için. Toplumun sorunlarını ilgililere ulaştırmak için mücadeleye devam ediyoruz. Ama bu yıl yıprandık..
Yıprandık.. çünkü tüm dünyada yaşanılan pandemi ve onun getirdiği ekonomik sıkıntılar herkes gibi bizleri de yordu. Normal akışında sürmesi gereken hayat anormalleşti. Cenazeler üç beş kişiyle kaldırılmaya, düğünler aile arasında yapılmaya başlandı. Kimse kimsenin yarasına merhem olamadı. Ve bizler de bu kadar uzun yıllar sonrasında bilançomuzda eksiye düştük. 
Esnaf; durgun toplum olarak vurgun yedik. Yediğimiz bu şamar ile adeta feleğimiz şaştı. Bu kadar dert arasında iğneden ipliğe gelen fiyat artışları da işin tuzu biberi oldu. Neredeyse gazete basmaya kağıt bulamayacak duruma geldik. Düğünler azaldı, esnaf fatura bastıramıyor, devletin iş hacmi daraldı, ihaleler yok. Ve sonunda ülkemizde 1600 civarındaki gazete sayısı 900'e hatta 800'lere kadar geriledi. İşin doğrusu kapanan kapana.
İşte bu ahval ve şartlar doğrultusunda bizlerin bağlı bulunduğu TÜRKİYE GAZETECİLER FEDERASYONU sesini duyurmaya çalışıyor. Yetkililerle sık sık görüşmek istemesine rağmen taleplerine karşılık bulamıyor. Her yılın başında belirlenmesi gereken Basın İlan Kurumu Genel Kurulu’nun üye listesi tamamlanamadığından kurul toplanıp yapması gereken yeni fiyat çizelgesini hazırlayamıyor. 1 Ocak’tan bu güne çalışma yapılamamış olması bizleri ziyadesiyle zarara uğratmış durumdadır. Nihayet yapılan atamalar sonrasında kurul toplanıp bir karara varacak. Ama ne yapacağı hala meçhul. Faremi doğuracak belli değil.
Türkiye Gazeteciler Federasyonu, TGF bu bağlamda ANTALYA’da bir toplantı gerçekleştirdi. Federasyona bağlı derneklerin başkanları sorunları bir kez daha haykırarak acil çözümler bulunmasını söylediler. Ve hatta işi daha da ileriye taşıyıp EYLEMSEL bir çalışma için ses yükselttiler. “BİTİYORUZ”... Bu nedenle başkanlar sembolik olarak “OTURMA ve KALEM BIRAKMA” eylemiyle start verdiler. Sesimizi yetkililerin duyması için düğmeye bastılar.
Toplantı sonrasında yayınlanan sonuç bildirgesiyle talepleri kamuoyu ile paylaştık. “Ülke olarak zor günlerden geçiyoruz.
Ekonomik sorunlar yaşamımızı önemli ölçüde etkilemektedir. Demokrasimizin iki önemli temel unsuru kuvvetler ayrılığı ile toplumun haber ve bilgi alma özgürlüğü olarak adlandırdığımız basın özgürlüğü büyük yara almıştır. Toplum adalet demokrasi ve özgürlük istemektedir. Tüm batı ülkelerinde basın demokrasinin teminatıdır. Bizde ise yandaş basın oluşturarak özgür basını yok etme gibi bir durumla karşı karşıyayız. TGF, Hasan TAHSİN gibi her zaman hazır kıtadır. Sorunların çözüm merkezi Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’dır. Sorunlar dağ gibi büyümesine rağmen birliktelik sağlanamamaktadır. Basın İlan Kurumu’na 12 temsilci atanmadığından kurul toplanamamaktadır. Dijital medya yasası hala çıkarılmadığından bu alandaki başıboşluk süregelmektedir. Pandemi döneminde her sektöre destek verilmesine rağmen basına verilmemiş ve hatta bazı resmi ilanlarda kesilmiştir. Sonuçta basın özgürlüğüne kilit vurulmak istenmektedir. TGF’ye bağlı 15 bine yakın gazeteci ve gazeteler yok olma noktasındır ve artı bıçak kemiğe dayanmıştır. Şimdi eylem yapma zamanıdır” diye bildirilerini kamunoyuna duyurmaktadırlar.
Bizler gazetecilik yapmaz isek ne olur. Bu soru çok önemlidir. Toplum ses duyamaz, bilgi alamaz, sesini duyuramaz, KÖR, SAĞIR VE DİLSİZ BİR YAŞAM OLUR.. Oysa birlikte yaşadığımız bu dünyada her şeyin daha güzel, yaşamın daha mutlu olması için çabalamaktayız. Ne yönetenleri küçük düşürmek ne de halkı galeyana getirmek gibi bir amacımız asla olamaz. Biz; herkesi, her kesimi aynı ölçüde önde tutmayı hedeflemekte, her sese kulak vermekte ve her sesi başkalarına duyurmaktayız. Bu konudaki duyarlılığımız yıllar yılı sürdürdük ve de sürdürmeye devam edeceğiz. Bu arada aramızdan çıkan çatlak seslerde olabildiğini kabullenmek gerek. Tıpkı her meslekte olabileceği gibi. Ama bizim onları aramızda fazlaca barındırmamak gibi bir gayretin içinde olduğumuzun da bilinmesini isteriz. Şantajcı, ahlaksız, gazeteciliğin yüz karası yazılarla toplumun huzurunu bozanları önce biz aramızdan soyutlamak istemekteyiz. Bir elin parmaklarını geçmeyecek bu seslere toplumun da itibar etmediğinin farkındayız. El ele verirsek bunlardan kurtuluruz.
Aslında bizim sorunlarımız da sizlerinkilerden pek farklı değil. Sorunları çözmek adına diyalog her zaman önemli. Haydi yetkililer, ilgililer oturalım. konuşalım sorunların üstesinden gelelim. Bu ülke bizim. Bu ülkeyi yüceltmek hepimizin görevi. Ayrıştırarak bir yerlere varılamayacağının farkına varılmalı. Birlikten, birliktelikten her zaman kuvvet doğduğunu unutmamalıyız
Ve her zaman ki gibi bu COVİD belasından kurtulmak için Maske, Mesafe ve Hijyene dikkat ederek haydi kolları sıvayın AŞI olun AŞI diyoruz. Sağlıklı günlere birlikte ulaşmak dileğiyle.
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yesilbanazgazetesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.