Hatay escort Sex hikayeleri Sikiş hikayeleri porno ize

Necati Ertuğrul
Köşe Yazarı
Necati Ertuğrul
 

İLETİŞİM (SİZLİK)

Çağımız; iletişim çağı. Uzaklar, parmağımızın ucundaki tuşlar kadar yakın. Bundan en çok işleri tıkırında olanlar ve gençler memnun. Buradan benim memnun olmadığım anlamı çıkmasın. Ancak; beni ürküten, korkutan düşünceler var. Bunlardan en önemlisi de insanları hızla YALNIZLIĞA sürüklemesidir. Birimizin derdi hepimizindir. Daha yeni kurban bayramını yaşadık. Şimdi sizlere soruyorum: kaç tane yaşlı, hasta, garip insanları ziyaret ettiniz?. Onların ellerini öpüp gönlünü aldınız? Hal yarenliği ederek yaşantılarından ders çıkardınız?. Akrabalarınızı, komşularınızı ziyaret ettiniz mi, yoksa; telefonla, mesajla işi hallettiniz mi? Ziyaretine gittiğim ailelerden birinin üzgün olduğunu gördüm. Çoğu kişi derdini başkasına açmaz, içine gömer. Bu aile ise niye üzgün olduklarını samimi bir şekilde benimle paylaştı. Dışarıdan çocuklarımız, çevremizden de komşularımız gelir diye bir kurbanlık aldık dediler. Cız bız yaparız diye mangal, kömür almışlar, bolca kavurma yapmışlar. Fakat; ne komşularından kapılarını çalan olmuş, ne de çocuklarından yiyen olmuş. Öğleye kadar yatıyorlar, sonra “biz dışarı çıkıyoruz” deyip gece yarısı gelip tekrar yatıyorlar. Torunlarından birisi ağzından kaçırmış dışarıda çiğ köfte, kokoreç yemişler. Evde oldukları sürece iletişim kuramamışlar. Ellerinde akıllı telefonla saatlerce onunla vakit geçirmişler. Oğluna, kızına bir sevdiğiniz var mı, evli olana da geçiminiz nasıl, bir ihtiyacınız var mı diye soramamışlar. Hazırladıkları bulguru, tarhanayı, fasulyeyi biz yemiyoruz diye götürmemişler. Geldikleri gibi gitmişler. İletişim çağının toplumumuz üzerinde yarattığı en büyük yıkım iletişimsizlik, yalnızlık olmuştur. Çocuklarımıza evimizde ayrı bir oda ayırmışız. Çocuğumuz, odasında saatlerce oturuyor. Ne yaptığını biliyor muyuz? Sanal alemde arkadaşlık kurduğu kişiler ne kadar sağlıklı, ne kadar güvenilir biliyor muyuz? Psikopat, şizofreni, farklı huy ve karakterlerdeki insanlarla ilişki kurmuyorlar mı?Hatta evlilik yapmıyorlar mı? Böylelikle aile hayatı, toplum yaşantısı bozulmuyor mu? Felaketlere yol açmıyor mu? Çocuklarımız, artık bizim anlattığımız masallarla, bizim söylediğimiz ninnilerle, bizim verdiğimiz nasihatlerle büyümüyorlar. Siz hiç eskiden olduğu gibi sokaklarda körebe, saklambaç, yakar top, dokuz kiremit, ip atlama, sek sek, mahalle maçı yapan çocukları görebiliyor musunuz? Sokaklarımız da yalnızlaşmış, çocuk cıvıltıları yok artık. Büyük küçük demeden görev hepimize düşüyor. Bizi esir alan makinaları kıralım. Kabuğumuzun dışına çıkalım. Göreceğiz ki çevremizde bizim gibi başka insanlar da var. Başka canlılar da var. Tabiat var. Her şeyin sanalını değil gerçeğini göreceğiz. İnsan olduğumuzu anlayacağız. Yoksa, yoksa felaketimizi kendimiz hazırlayacağız... Necati ERTUĞRUL
Ekleme Tarihi: 19 Ekim 2016 - Çarşamba

İLETİŞİM (SİZLİK)

Çağımız; iletişim çağı. Uzaklar, parmağımızın ucundaki tuşlar kadar yakın. Bundan en çok işleri tıkırında olanlar ve gençler memnun.

Buradan benim memnun olmadığım anlamı çıkmasın. Ancak; beni ürküten, korkutan düşünceler var. Bunlardan en önemlisi de insanları hızla YALNIZLIĞA sürüklemesidir.

Birimizin derdi hepimizindir. Daha yeni kurban bayramını yaşadık. Şimdi sizlere soruyorum: kaç tane yaşlı, hasta, garip insanları ziyaret ettiniz?. Onların ellerini öpüp gönlünü aldınız? Hal yarenliği ederek yaşantılarından ders çıkardınız?. Akrabalarınızı, komşularınızı ziyaret ettiniz mi, yoksa; telefonla, mesajla işi hallettiniz mi?


Ziyaretine gittiğim ailelerden birinin üzgün olduğunu gördüm. Çoğu kişi derdini başkasına açmaz, içine gömer. Bu aile ise niye üzgün olduklarını samimi bir şekilde benimle paylaştı.


Dışarıdan çocuklarımız, çevremizden de komşularımız gelir diye bir kurbanlık aldık dediler. Cız bız yaparız diye mangal, kömür almışlar, bolca kavurma yapmışlar. Fakat; ne komşularından kapılarını çalan olmuş, ne de çocuklarından yiyen olmuş. Öğleye kadar yatıyorlar, sonra “biz dışarı çıkıyoruz” deyip gece yarısı gelip tekrar yatıyorlar. Torunlarından birisi ağzından kaçırmış dışarıda çiğ köfte, kokoreç yemişler. Evde oldukları sürece iletişim kuramamışlar. Ellerinde akıllı telefonla saatlerce onunla vakit geçirmişler. Oğluna, kızına bir sevdiğiniz var mı, evli olana da geçiminiz nasıl, bir ihtiyacınız var mı diye soramamışlar. Hazırladıkları bulguru, tarhanayı, fasulyeyi biz yemiyoruz diye götürmemişler. Geldikleri gibi gitmişler.


İletişim çağının toplumumuz üzerinde yarattığı en büyük yıkım iletişimsizlik, yalnızlık olmuştur. Çocuklarımıza evimizde ayrı bir oda ayırmışız. Çocuğumuz, odasında saatlerce oturuyor. Ne yaptığını biliyor muyuz? Sanal alemde arkadaşlık kurduğu kişiler ne kadar sağlıklı, ne kadar güvenilir biliyor muyuz? Psikopat, şizofreni, farklı huy ve karakterlerdeki insanlarla ilişki kurmuyorlar mı?Hatta evlilik yapmıyorlar mı? Böylelikle aile hayatı, toplum yaşantısı bozulmuyor mu? Felaketlere yol açmıyor mu?


Çocuklarımız, artık bizim anlattığımız masallarla, bizim söylediğimiz ninnilerle, bizim verdiğimiz nasihatlerle büyümüyorlar. Siz hiç eskiden olduğu gibi sokaklarda körebe, saklambaç, yakar top, dokuz kiremit, ip atlama, sek sek, mahalle maçı yapan çocukları görebiliyor musunuz? Sokaklarımız da yalnızlaşmış, çocuk cıvıltıları yok artık.


Büyük küçük demeden görev hepimize düşüyor. Bizi esir alan makinaları kıralım. Kabuğumuzun dışına çıkalım. Göreceğiz ki çevremizde bizim gibi başka insanlar da var. Başka canlılar da var. Tabiat var. Her şeyin sanalını değil gerçeğini göreceğiz. İnsan olduğumuzu anlayacağız. Yoksa, yoksa felaketimizi kendimiz hazırlayacağız...

Necati ERTUĞRUL

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yesilbanazgazetesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Diğer Yazıları

Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.