Hatay escort Sex hikayeleri Sikiş hikayeleri porno ize

A. Erkin Sarıoğlu
Köşe Yazarı
A. Erkin Sarıoğlu
 

14 ŞUBAT

Ondört Şubat SEVGİLİLER GÜNÜ. Ne çare ki ülkemizde de yıllardır kutlanıyor. Bence tüketim toplumu olmamızın başını çeken kutlama günlerinden biri. Ama SEVGİ güzel bir sözcük. Bu kelimenin herkesin içinde ziyadesiyle olduğunu biliyorum. Ama geniş kapsamlı bu kelimenin kimde nasıl tezahür ettiğini anlayamıyorum. Kiminin sevgisi aşk, kiminin para, kiminin şöhret, bazılarının mal, bir kısım insanın da farklı farklı olabiliyor. İnsanda ömür boyu olması gereken SEVGİ, ne yazık ki bir günle ifade edilmeye çalışılıyor. Dedik ya. Tüketim toplumu olduğumuzdan yılın 365 gününe mutlaka bir kutlanacak GÜN sığdırıyoruz. İşte bu haftaya damgasını vuran da SEVGİLİLER günü. Kutlamanın en çarpıcı hediyesi de ÇİÇEK. Basit gibi görünse de bir çiçek bile alamayan insanların ne yapıp edip sevgilisine çiçek aldığını alamayanların da hayıflandığını görüyoruz. Ama bu yıl erkekler şanslı. Niye mi. Zira RUSYA yaşanılan KRİZ nedeniyle ülkemizden çiçek almaya da kota koydu, yasakladı. Planlarını 14 Şubat’a ayarlayan çiçek üreticilerinin de bu durumdan etkilendiği ve ihracatın düşmesi nedeniyle iç piyasaya yönlenen üreticide haliyle fiyatları düşük tutmak zorunda kaldı. Hazır çiçek ucuzlamışken sizde sevdiklerinize bir çiçek alıverin artık. SEVGİLİLER gününde yüreklerinde SEVGİ olmayanlar ellerinde silah ile ortalığı kan gölüne döndürmeye devam ediyorlar. Yurt içinde bir çok yer bundan nasibini alıyor. 40 yılı bulan kısır döngünün sonlandırılması adına. Başlatılan açılım süreci güzel bitecek diye umutlanırken birden bire silahlar konuştu ve yurdumuzun birkaç yerleşkesinde olanlar oldu. Ucu dışarıda olan TERÖR örgütü güneydoğuda hortladı. Devletimiz bu durum karşısında yaptığı operasyonlarda 600'den fazla teröristi etkisiz hale getirdi. Bu arada ŞEHİTLER de verdik, üzüntülüyüz. İşte bunun için 14 Şubat’ta kanlarını ülkeleri adına feda eden şehitlerimizin mezarları başında bulunmak daha önemli bence. Operasyonların sürdüğü yerlerde evler arasında kazılan tüneller, evlere doldurulan silah ve cephaneler ve içinde bulunan teröristler!.. Bunlar oraya nasıl yerleştiler. Kim göz yumdu. Neden önlem alınamadı soruları cevap beklemektedir. Yörede etkin olan HDP’nin Cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki adayı “tüm ülkenin partisi olacağız” derken bazı kesimlere de umut verecek söylemlerde bulunmuşken şimdi söyledikleri akla mantığa uyuyor mu? Aynı şekilde ÇÖZÜM sürecini başlatan iktidar da önceki söylemlerinden vazgeçerek “rafa kaldırdık” diyerek çözümü baltalamışlardır. Doğru bulusunuz bulmazsınız bu 40 yıla varan kan dökümü “bitiverecek” gibiyken yeniden hortlamasının suçluları kim ise millet tarafından cezalandırılmalı bence. “Dert bir değil elvan elvan” diye bir türkü vardı kulaklarımızda yer eden. Ülkemizde de dert bir değil ki. Arap Baharı’nın halklarından biri olan SURİYE sorun olmaya devam ediyor. Dünyanın SÜPER güçleri bu bataklık içinde ganimet aramaya devam ediyorlar. Kimi silah pazarının canlanması için gayret ediyor, kimi yörenin petrolüne göz koymuş, kimi de ürünlerini pazarlamak için zemin hazırlıyor. Biz de komşumuz diye yıllardır gururlandığımız bu bataklık içinde bir şeyler yapmaya devam ediyoruz. Öncelikle terör örgütlerinin oradan ülkemize yaptıkları saldırıları bitirmek, tehditleri sonlandırmak için ve de en önemlisi ülke bütünlüğümüz için gayretteyiz. Bize başkalarında hayır gelmeyeceğini biliyoruz. Ama müttefiklerinde bizi fazlaca dikkate almadığını anlamak zorundayız. İşlerine nasıl gelirse öyle hareket eden SÜPER güçlerin hakkımızda hayırlı düşünmediklerini sanıyorum. İşlerine geldiğinde candan görünenler menfaatlerine dokunan konularda bizi bir çırpıda silip atacakları gün gibi aşikar. Biz dik durmak zorundayız. Ama ok yaydan fırlamışa benziyor. Bazı siyasi yorumcular 3. Dünya Savaşı’nın başlayacağından söz ediyorlar. Bana sorarsanız bırakın üçüncüyü, bilmem kaçıncı dünya savaşı başlamış durumda. Dünya haritasını şöyle bir süzün, savaş olmayan kaç yer var. Sıcak-soğuk her yer kan her yer silah sesleriyle inliyor. En büyük sektör olan SİLAH sektörü sanmayın silahların susmasını ister. Oturmuşlar köşelerine tırnak sürtüyorlar... Biz de 14 Şubat sevgililer gününü nasıl kutlarızın peşindeyiz.. Çiçek satamadığımıza hayıflanıyoruz. Sevgilimize hediye ile uğraşıyoruz. SİLAH ve ÇİÇEK.. Hangisini tercih etmeliydik. Elbette çiçek diyeceksiniz ama bizi bize bırakmıyorlar ki.. Süper güçleri yönetenlerin yüreklerinde SEVGİ var mıdır sizce? OBAMA siz kadar sevgi taşıyor mudur yüreğinde? PUTİN ne kadar sevebilir insanları?.. CİNPİNG hangi yürekle bakıyordur insanlara? Bence onlar önce şöhreti, sonra parayı, sonra ülkelerini ve en son insanları seviyorlardır. Hoş insanları da sevdiklerinden şüpheliyim aslında. İnsanları sevseler bu kadar KAN akmasına razı gelmezlerdi. Akan kanlar onlar için belki bir sabah kahvaltısı kadar yakın gelmiyordur. Sonuç olarak biz SEVGİLİLER GÜNÜ kutlamak yerine içimizdeki SEVGİ yi büyütmeye gayret edelim. İnanıyorum ki SEVGİ bir gün silahları susturacak. Ya da silahlar sevgiyi kabullenmeyenlere yönelecek. Yüreğiniz SEVGİ, SEVGİLİLER gününüz mutlulukla dolsun.
Ekleme Tarihi: 17 Şubat 2016 - Çarşamba

14 ŞUBAT

Ondört Şubat SEVGİLİLER GÜNÜ. Ne çare ki ülkemizde de yıllardır kutlanıyor. Bence tüketim toplumu olmamızın başını çeken kutlama günlerinden biri. Ama SEVGİ güzel bir sözcük. Bu kelimenin herkesin içinde ziyadesiyle olduğunu biliyorum. Ama geniş kapsamlı bu kelimenin kimde nasıl tezahür ettiğini anlayamıyorum. Kiminin sevgisi aşk, kiminin para, kiminin şöhret, bazılarının mal, bir kısım insanın da farklı farklı olabiliyor. İnsanda ömür boyu olması gereken SEVGİ, ne yazık ki bir günle ifade edilmeye çalışılıyor.
Dedik ya. Tüketim toplumu olduğumuzdan yılın 365 gününe mutlaka bir kutlanacak GÜN sığdırıyoruz. İşte bu haftaya damgasını vuran da SEVGİLİLER günü. Kutlamanın en çarpıcı hediyesi de ÇİÇEK. Basit gibi görünse de bir çiçek bile alamayan insanların ne yapıp edip sevgilisine çiçek aldığını alamayanların da hayıflandığını görüyoruz. Ama bu yıl erkekler şanslı. Niye mi. Zira RUSYA yaşanılan KRİZ nedeniyle ülkemizden çiçek almaya da kota koydu, yasakladı. Planlarını 14 Şubat’a ayarlayan çiçek üreticilerinin de bu durumdan etkilendiği ve ihracatın düşmesi nedeniyle iç piyasaya yönlenen üreticide haliyle fiyatları düşük tutmak zorunda kaldı. Hazır çiçek ucuzlamışken sizde sevdiklerinize bir çiçek alıverin artık.

SEVGİLİLER gününde yüreklerinde SEVGİ olmayanlar ellerinde silah ile ortalığı kan gölüne döndürmeye devam ediyorlar. Yurt içinde bir çok yer bundan nasibini alıyor. 40 yılı bulan kısır döngünün sonlandırılması adına. Başlatılan açılım süreci güzel bitecek diye umutlanırken birden bire silahlar konuştu ve yurdumuzun birkaç yerleşkesinde olanlar oldu. Ucu dışarıda olan TERÖR örgütü güneydoğuda hortladı. Devletimiz bu durum karşısında yaptığı operasyonlarda 600'den fazla teröristi etkisiz hale getirdi. Bu arada ŞEHİTLER de verdik, üzüntülüyüz. İşte bunun için 14 Şubat’ta kanlarını ülkeleri adına feda eden şehitlerimizin mezarları başında bulunmak daha önemli bence.
Operasyonların sürdüğü yerlerde evler arasında kazılan tüneller, evlere doldurulan silah ve cephaneler ve içinde bulunan teröristler!.. Bunlar oraya nasıl yerleştiler. Kim göz yumdu. Neden önlem alınamadı soruları cevap beklemektedir. Yörede etkin olan HDP’nin Cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki adayı “tüm ülkenin partisi olacağız” derken bazı kesimlere de umut verecek söylemlerde bulunmuşken şimdi söyledikleri akla mantığa uyuyor mu? Aynı şekilde ÇÖZÜM sürecini başlatan iktidar da önceki söylemlerinden vazgeçerek “rafa kaldırdık” diyerek çözümü baltalamışlardır. Doğru bulusunuz bulmazsınız bu 40 yıla varan kan dökümü “bitiverecek” gibiyken yeniden hortlamasının suçluları kim ise millet tarafından cezalandırılmalı bence.
“Dert bir değil elvan elvan” diye bir türkü vardı kulaklarımızda yer eden. Ülkemizde de dert bir değil ki. Arap Baharı’nın halklarından biri olan SURİYE sorun olmaya devam ediyor. Dünyanın SÜPER güçleri bu bataklık içinde ganimet aramaya devam ediyorlar. Kimi silah pazarının canlanması için gayret ediyor, kimi yörenin petrolüne göz koymuş, kimi de ürünlerini pazarlamak için zemin hazırlıyor. Biz de komşumuz diye yıllardır gururlandığımız bu bataklık içinde bir şeyler yapmaya devam ediyoruz. Öncelikle terör örgütlerinin oradan ülkemize yaptıkları saldırıları bitirmek, tehditleri sonlandırmak için ve de en önemlisi ülke bütünlüğümüz için gayretteyiz. Bize başkalarında hayır gelmeyeceğini biliyoruz. Ama müttefiklerinde bizi fazlaca dikkate almadığını anlamak zorundayız. İşlerine nasıl gelirse öyle hareket eden SÜPER güçlerin hakkımızda hayırlı düşünmediklerini sanıyorum. İşlerine geldiğinde candan görünenler menfaatlerine dokunan konularda bizi bir çırpıda silip atacakları gün gibi aşikar. Biz dik durmak zorundayız. Ama ok yaydan fırlamışa benziyor. Bazı siyasi yorumcular 3. Dünya Savaşı’nın başlayacağından söz ediyorlar. Bana sorarsanız bırakın üçüncüyü, bilmem kaçıncı dünya savaşı başlamış durumda. Dünya haritasını şöyle bir süzün, savaş olmayan kaç yer var. Sıcak-soğuk her yer kan her yer silah sesleriyle inliyor. En büyük sektör olan SİLAH sektörü sanmayın silahların susmasını ister. Oturmuşlar köşelerine tırnak sürtüyorlar... Biz de 14 Şubat sevgililer gününü nasıl kutlarızın peşindeyiz.. Çiçek satamadığımıza hayıflanıyoruz. Sevgilimize hediye ile uğraşıyoruz.
SİLAH ve ÇİÇEK.. Hangisini tercih etmeliydik. Elbette çiçek diyeceksiniz ama bizi bize bırakmıyorlar ki..
Süper güçleri yönetenlerin yüreklerinde SEVGİ var mıdır sizce? OBAMA siz kadar sevgi taşıyor mudur yüreğinde? PUTİN ne kadar sevebilir insanları?.. CİNPİNG hangi yürekle bakıyordur insanlara? Bence onlar önce şöhreti, sonra parayı, sonra ülkelerini ve en son insanları seviyorlardır. Hoş insanları da sevdiklerinden şüpheliyim aslında. İnsanları sevseler bu kadar KAN akmasına razı gelmezlerdi. Akan kanlar onlar için belki bir sabah kahvaltısı kadar yakın gelmiyordur.
Sonuç olarak biz SEVGİLİLER GÜNÜ kutlamak yerine içimizdeki SEVGİ yi büyütmeye gayret edelim. İnanıyorum ki SEVGİ bir gün silahları susturacak. Ya da silahlar sevgiyi kabullenmeyenlere yönelecek. Yüreğiniz SEVGİ, SEVGİLİLER gününüz mutlulukla dolsun.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yesilbanazgazetesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.