Hatay escort Sex hikayeleri Sikiş hikayeleri porno ize

A. Erkin Sarıoğlu
Köşe Yazarı
A. Erkin Sarıoğlu
 

ATA TOPRAKLARINDA BİR KAÇ GÜN

Sınır tanımayan gazeteciler topluluğu Türkiye Gazeteciler Federasyonu (TGF), harika bir programla bizleri Kazakistan ve Kırgızistan’a götürerek Ata topraklarını görme olanağı sağladı. İlki Eskişehir’de gerçekleştirilen “KÜLTÜR BAŞKENTİ” programları kapsamında düzenlenen bu ziyaretler sırasında Almati, Çimkent, Türkistan ve Bişkek kentlerini dolaştık. Toplantının gerçekleşmesi için Türkiye Gazeteciler Federasyonu, Gazeteciler Cemiyetleri Basın Vakfı, Türk Dünyası Gazeteciler Federasyonu ortak çalışması ve hükümetimizin katkılarıyla yaşama geçirildi. Türkçe konuşan gazeteciler de bu aktiviteye katkı sağladılar. Başta Kazakistan, Kırgızistan Türkmenistan, Almanya, Hollanda, Belçika, Bulgaristan, Kıbrıs olmak üzere Türkiye’den de 50 gazeteci iştirak etti. Sabah Gazetesi yazarı sayın Yavuz DONAT’ta bizimleydi. Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı, Sayın Yılmaz KARACA ve yönetimi aşırı hassasiyet gösterip olumsuzlukları bertaraf ederek bu şurayı gerçekleştirdi. Teşekkürü sona bırakmadan etmek isterim. Sağ olasınız. Uçuş için İstanbul’da buluştuk. Uçağımız 5 saate yakın bir uçuştan sonra Almata’ya vardı. Elbette ilk dikkat çeken olay ülkelerimiz arasındaki 3 saatlik farktı. Sabahın erken saatlerinde indik ve küçük bir şehir turu yaptık. Kahvaltı için Türk lokantası ATA seçilmiş. Kazak ve Türk personel bizi güler yüzle karşıladılar. Sonrasında Almata’nın gezilecek görülecek yerleri vardı programda. Kazak gazeteci Naziya ve tercümanımız Aygül hanımlar bizi bütün tur boyunca yalnız bırakmadılar. Akşama doğru yine uçakla Çimkent’e geçtik. Otele yerleştik ve yine bir Türk lokantasında akşam yemeğimizi yedik. Ki burada yemek sonu gelişen bir olay hepimizi üzdü. Türkiye’den buraya yerleşen genelde bu sektörde çalışanlar FETÖ taraftarı imişler. Ve bize uygunsuz davranışlarda bulundular. Konu ilgili yerlere iletildi ve sanırım iyi bir yaptırım gerçekleşir. Şehrin gezilecek yerleri dolaşıldı. Yönetenler ve yayın kuruluşları ziyaret edildi. Daha sonra yolumuz TÜRK DÜNYASI KÜLTÜR BAŞKENTİ olarak önceden belirlenmiş olan Türkistan’a yöneldi. Burası Hoca Ahmet YESEVİ’nin memleketi. Burada onun adına kurulmuş olan Killiye’yi gezdik. Kazakistan’da 1093-1166 yılları arasında yaşamış olan Ahmet YESEVİ büyük bir tasavvuf ve ulemadır. Adına burada kurulmuş olan üniversitede Türk dünyasından ve Türkiye’den gelen öğrenciler eğitim almaktadır. Burada gerçekleştirdiğimiz 3. TÜRK DÜNYASI GAZETECİLER ŞURASI sıcak saatler yaşamamıza neden oldu. Türkistan’dan gelen bayan gazeteci Muazzam hanım kürsüde heyecanlı konuşmasıyla bizleri mest etti. Sonraki toplantının ülkesi Özbekistan yapılmasını gönülden arzu ettiğini iletti. Elbette karar ülkeler arasındaki istişare ile alınıyor. Umarım gerçekleşir. ATA topraklarında olduğumuzu bir an olsun unutmadık. Basit bir toprak parçası olarak bakmadık asla. Ama bir gerçek var ki yıllar yılı RUS’ların egemenliği altında yaşamış bu kardeşlerimizin ne kadar asimile edildiği de gözlerden kaçmıyordu. Zaten şehir ve mimari tamamen Rus mimarisi. Köyler de ise tam anlamıyla eski TÜRK yapılarının izleri var. Kazakistan 1991'de bağımsızlığına kavuşmuş.. Burada dikkatimi çeken en berbat bir konuda söz etmek zorundayım. İnsan yaşamında önemli bir yer tutan tuvalet ihtiyacı burada bambaşka. Tuvaletlerinde taharet imkanları yok. Bazılarında gördüğüm basit kağıt mendiller ve de suyu olamayan tuvaletler. İnanın yıldızlı otellerin tuvaletlerinde bile taharet musluğu yok. Yadırgadım. Ki.. ilk kez böyle bir olayla karşılaştığımdan önüme gelene sordum. Avrupa’da bile yokmuş. Gözünü seveyim canım ülkemin dedim. Türklük ve Müslümanlığın en iyi yaşandığı ülke TÜRKİYE… Oraları gezerken gözümde tüttü. Aman dedim. Afedersiniz kıçı b.klu geziyorlar ne yazık ki… Cennet ülkem seni seviyorum Ve tam 8 saatlik bir otobüs yolculuğu ile KIRGIZİSTAN’a yol alıyoruz. Durağımız Başkenti BİŞKEK.. Yolculuğumuz esnasında notlarım arasında şunlar var. Yaklaşık 500 km.ye ulaşan yolculuğumuz sırasında dümdüz bir arazi ve ara sıra gördüğümüz at sürüleri. Nadiren büyük baş hayvan otlatanlara da rastladık. Buralarda at eti yeniyor ve kımız içiliyor. Öyle ki büyük baş hayvanların eti ucuz, at eti pahalıymış. Ve bir bardakta kımız içme şansım oldu. Alıp getirmek istesem de yol şartları uygun değildi. İnanın o kadar uzun yolda ne bir dinlenme tesisi ne benzinliğe rastlayamadık. Ve akşam yemeği için yine TÜRK lokantası seçilmiş… Burada yemek sonu gelişen bir olay hepimizi üzdü. Türkiye’den buraya yerleşen genelde bu sektörde çalışanlar FETÖ taraftarı imişler. Ve bize uygunsuz davranışlarda bulundular. Konu ilgili yerlere iletildi ve sanırım iyi bir yaptırım gerçekleşir. Kazakların geçimi tarım ve hayvancılık. Elbette petrol ve doğalgaz ziyadesiyle varmış. Yaşamları bizim 1960-70'li yıllarımızı anımsatıyor. Hani biz zamanla derdik ya “Avrupa’ya 50 yıl sonra ulaşırız” diye şimdi sanırım onlarda böyle diyorlardır... Ve geldik MANAS ÜNİVERSİTESİ’NE.. Yaklaşık 1500 Türk öğrencimiz de burada eğitim alıyor. Buraya gelmeden edindiğimiz bilgiler şöyleydi. KIRGIZİSTAN FETÖ’nün en fazla yerleştiği yerlerden biri dediler. Ve Kırgız hükümeti buradaki Fetö okullarına hiç müdahale etmemiş dediler. Ama MANAS ülkemizin yüz akı olmuş. Rektör bizzat ilgilendi her gazeteciyle. Burada öğrencilerimizle uzun uzun sohbetler etme imkanı yakaladık. Hocalarla istişareler yaptık. Harika bir yapı içinde mükemmeliyete ulaşmak için var gücüyle çalışıyorlar. Müştemilat ziyadesiyle iyi.. Burada 54. Başkanlar Konseyi toplantımızı gerçekleştirdik. Daha sonra yolumuz büyük yazar Cengiz AYTMATOV’un mezarına yöneliyor. Yazdığı sayısız eserlerle dünyaca tanınmış AYTMATOV (1928-2008)’a dualar okuyoruz. Ve akşam saatlerinde enfes bir yemek ve sonrasında Kırgız ve Türk müziğinden örneklerin sunulduğu şölendeyiz. Kulaklarımızın pası gidiyor. Daha yazılacaklar var. Detaylı aktarımlarımı sonraya bırakıyorum. TÜRK DÜNYASI’NDAN ATA TOPRAKLARINDAN SELAMLAR GETİRDİM herkese...
Ekleme Tarihi: 14 Kasım 2017 - Salı

ATA TOPRAKLARINDA BİR KAÇ GÜN

Sınır tanımayan gazeteciler topluluğu Türkiye Gazeteciler Federasyonu (TGF), harika bir programla bizleri Kazakistan ve Kırgızistan’a götürerek Ata topraklarını görme olanağı sağladı. İlki Eskişehir’de gerçekleştirilen “KÜLTÜR BAŞKENTİ” programları kapsamında düzenlenen bu ziyaretler sırasında Almati, Çimkent, Türkistan ve Bişkek kentlerini dolaştık. Toplantının gerçekleşmesi için Türkiye Gazeteciler Federasyonu, Gazeteciler Cemiyetleri Basın Vakfı, Türk Dünyası Gazeteciler Federasyonu ortak çalışması ve hükümetimizin katkılarıyla yaşama geçirildi.
Türkçe konuşan gazeteciler de bu aktiviteye katkı sağladılar. Başta Kazakistan, Kırgızistan Türkmenistan, Almanya, Hollanda, Belçika, Bulgaristan, Kıbrıs olmak üzere Türkiye’den de 50 gazeteci iştirak etti. Sabah Gazetesi yazarı sayın Yavuz DONAT’ta bizimleydi.

Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı, Sayın Yılmaz KARACA ve yönetimi aşırı hassasiyet gösterip olumsuzlukları bertaraf ederek bu şurayı gerçekleştirdi. Teşekkürü sona bırakmadan etmek isterim. Sağ olasınız.
Uçuş için İstanbul’da buluştuk. Uçağımız 5 saate yakın bir uçuştan sonra Almata’ya vardı. Elbette ilk dikkat çeken olay ülkelerimiz arasındaki 3 saatlik farktı. Sabahın erken saatlerinde indik ve küçük bir şehir turu yaptık. Kahvaltı için Türk lokantası ATA seçilmiş. Kazak ve Türk personel bizi güler yüzle karşıladılar. Sonrasında Almata’nın gezilecek görülecek yerleri vardı programda. Kazak gazeteci Naziya ve tercümanımız Aygül hanımlar bizi bütün tur boyunca yalnız bırakmadılar. Akşama doğru yine uçakla Çimkent’e geçtik. Otele yerleştik ve yine bir Türk lokantasında akşam yemeğimizi yedik. Ki burada yemek sonu gelişen bir olay hepimizi üzdü. Türkiye’den buraya yerleşen genelde bu sektörde çalışanlar FETÖ taraftarı imişler. Ve bize uygunsuz davranışlarda bulundular. Konu ilgili yerlere iletildi ve sanırım iyi bir yaptırım gerçekleşir.
Şehrin gezilecek yerleri dolaşıldı. Yönetenler ve yayın kuruluşları ziyaret edildi. Daha sonra yolumuz TÜRK DÜNYASI KÜLTÜR BAŞKENTİ olarak önceden belirlenmiş olan Türkistan’a yöneldi. Burası Hoca Ahmet YESEVİ’nin memleketi. Burada onun adına kurulmuş olan Killiye’yi gezdik. Kazakistan’da 1093-1166 yılları arasında yaşamış olan Ahmet YESEVİ büyük bir tasavvuf ve ulemadır. Adına burada kurulmuş olan üniversitede Türk dünyasından ve Türkiye’den gelen öğrenciler eğitim almaktadır. Burada gerçekleştirdiğimiz 3. TÜRK DÜNYASI GAZETECİLER ŞURASI sıcak saatler yaşamamıza neden oldu. Türkistan’dan gelen bayan gazeteci Muazzam hanım kürsüde heyecanlı konuşmasıyla bizleri mest etti. Sonraki toplantının ülkesi Özbekistan yapılmasını gönülden arzu ettiğini iletti. Elbette karar ülkeler arasındaki istişare ile alınıyor. Umarım gerçekleşir.
ATA topraklarında olduğumuzu bir an olsun unutmadık. Basit bir toprak parçası olarak bakmadık asla. Ama bir gerçek var ki yıllar yılı RUS’ların egemenliği altında yaşamış bu kardeşlerimizin ne kadar asimile edildiği de gözlerden kaçmıyordu. Zaten şehir ve mimari tamamen Rus mimarisi. Köyler de ise tam anlamıyla eski TÜRK yapılarının izleri var. Kazakistan 1991'de bağımsızlığına kavuşmuş..
Burada dikkatimi çeken en berbat bir konuda söz etmek zorundayım. İnsan yaşamında önemli bir yer tutan tuvalet ihtiyacı burada bambaşka. Tuvaletlerinde taharet imkanları yok. Bazılarında gördüğüm basit kağıt mendiller ve de suyu olamayan tuvaletler. İnanın yıldızlı otellerin tuvaletlerinde bile taharet musluğu yok. Yadırgadım. Ki.. ilk kez böyle bir olayla karşılaştığımdan önüme gelene sordum. Avrupa’da bile yokmuş. Gözünü seveyim canım ülkemin dedim. Türklük ve Müslümanlığın en iyi yaşandığı ülke TÜRKİYE… Oraları gezerken gözümde tüttü. Aman dedim. Afedersiniz kıçı b.klu geziyorlar ne yazık ki… Cennet ülkem seni seviyorum
Ve tam 8 saatlik bir otobüs yolculuğu ile KIRGIZİSTAN’a yol alıyoruz. Durağımız Başkenti BİŞKEK.. Yolculuğumuz esnasında notlarım arasında şunlar var. Yaklaşık 500 km.ye ulaşan yolculuğumuz sırasında dümdüz bir arazi ve ara sıra gördüğümüz at sürüleri. Nadiren büyük baş hayvan otlatanlara da rastladık. Buralarda at eti yeniyor ve kımız içiliyor. Öyle ki büyük baş hayvanların eti ucuz, at eti pahalıymış. Ve bir bardakta kımız içme şansım oldu. Alıp getirmek istesem de yol şartları uygun değildi. İnanın o kadar uzun yolda ne bir dinlenme tesisi ne benzinliğe rastlayamadık. Ve akşam yemeği için yine TÜRK lokantası seçilmiş… Burada yemek sonu gelişen bir olay hepimizi üzdü. Türkiye’den buraya yerleşen genelde bu sektörde çalışanlar FETÖ taraftarı imişler. Ve bize uygunsuz davranışlarda bulundular. Konu ilgili yerlere iletildi ve sanırım iyi bir yaptırım gerçekleşir.
Kazakların geçimi tarım ve hayvancılık. Elbette petrol ve doğalgaz ziyadesiyle varmış. Yaşamları bizim 1960-70'li yıllarımızı anımsatıyor. Hani biz zamanla derdik ya “Avrupa’ya 50 yıl sonra ulaşırız” diye şimdi sanırım onlarda böyle diyorlardır...
Ve geldik MANAS ÜNİVERSİTESİ’NE.. Yaklaşık 1500 Türk öğrencimiz de burada eğitim alıyor. Buraya gelmeden edindiğimiz bilgiler şöyleydi. KIRGIZİSTAN FETÖ’nün en fazla yerleştiği yerlerden biri dediler. Ve Kırgız hükümeti buradaki Fetö okullarına hiç müdahale etmemiş dediler. Ama MANAS ülkemizin yüz akı olmuş. Rektör bizzat ilgilendi her gazeteciyle. Burada öğrencilerimizle uzun uzun sohbetler etme imkanı yakaladık. Hocalarla istişareler yaptık. Harika bir yapı içinde mükemmeliyete ulaşmak için var gücüyle çalışıyorlar. Müştemilat ziyadesiyle iyi.. Burada 54. Başkanlar Konseyi toplantımızı gerçekleştirdik.
Daha sonra yolumuz büyük yazar Cengiz AYTMATOV’un mezarına yöneliyor. Yazdığı sayısız eserlerle dünyaca tanınmış AYTMATOV (1928-2008)’a dualar okuyoruz.
Ve akşam saatlerinde enfes bir yemek ve sonrasında Kırgız ve Türk müziğinden örneklerin sunulduğu şölendeyiz. Kulaklarımızın pası gidiyor.
Daha yazılacaklar var. Detaylı aktarımlarımı sonraya bırakıyorum. TÜRK DÜNYASI’NDAN ATA TOPRAKLARINDAN SELAMLAR GETİRDİM herkese...

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yesilbanazgazetesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.