Hatay escort Sex hikayeleri Sikiş hikayeleri porno ize

A. Erkin Sarıoğlu
Köşe Yazarı
A. Erkin Sarıoğlu
 

BİR GECE ANSIZIN

Sayın Cumhurbaşkanımız “bir gece ansızın gelebiliriz” cümlesini geçtiğimiz günlerde sıkça kullanmıştı. Hayatın her alanında olduğu gibi siyasi alanda da ani bir kararla geliverdi. Adını ne koyarsanız koyun, ister ERKEN SEÇİM deyin, ister BASKIN SEÇİM deyin isterseniz HIZLANDIRIMIŞ seçim deyin. Bahçeli’nin çıkışı ile iktidar 24 Haziran 2018 tarihine SEÇİM kararı alıverdi Ben gazeteye yazarken uzun araştırmalar yapıyor, çevremi dinliyor, olayları gözlüyorum. Büyüklerimin fikir ve tecrübelerinden, küçüklerin bilgi ve heyecanlarından yararlanıyorum. AKP il kongrelerini yaparken bir yandan da seçim hazırlıkları yapmaktaydı. Bu gözlemlerimin ışığı altında 16 Ocak’ta ”BURNUMA SEÇİM KOKULARI GELİYOR” şeklinde yazı yazmış ve muhtemelen sonbaharı tahmin etmiştim. Ama küçük bir yanılma payı ile seçim yaz başlangıcına denk getirildi. Bu haberi ilk izlediğimde çok şaşırdım ve hatta yadırgadım. Ülkemin zamanından önce yapılacak bir seçime ihtiyacı yok. Demokrasiye inancım sonsuz olsa da bu hızlandırılmış seçim süreci ülkeme zarar verir. Çevremizde yaşanan olağanüstü olaylar sonuca ulaşmadan, rahat bir ortam olmadan yapılacak seçimin yarar yerine zarar getireceği kanaatindeyim. Hem maddi hem manevi. Elbette seçim kararı alınırken uzun uzadıya üzerinde tartışılmış, düşünülmüştür. Yavru muhalefeti seçim istemeye zorlayan nedenleri düşünmek incelemek gerekir. Doğrusu ister yavru olsun ister ana muhalefet olsun seçimi her daim ister. Ancak seçim isteği iktidarı devirip yerine geçmeye gayret eden muhalefetler tarafından yapılır. Milliyetçi Hareket Partisi lideri BAHÇELİ hangi amaçlarla seçime gitmeyi arzuladı tam manasıyla bilemiyoruz. Ya da dillendiremiyoruz, anlaşılan o ki bilinmeyen sebepler zorladı seçime gitmeyi. Şunları söylesek doğru olur mu bilmem. Yeni kurulan İYİ partinin olağan büyük kongrelerini yapmasına fırsat vermeden seçime gitme arzusu olabilir. Ya da bu partinin yükselen trendine karşı BASKIN seçim yapılarak daha fazla güçlenmesinin önüne geçmeyi planlamak olabilir. Veya ülkedeki ekonomik ve doğal olmayan koşulların dayanılmaz hale gelmesi hem iktidar partisi ve de yavru muhalefet partisinin işine gelmeyen bir durum yaratmış olabilir. Bütün bunları alt alta üst üste koyduğumuz ve aslında iktidar partisinin hemen hemen tüm üyelerinin zaman içinde yapılan açıklamalarına bakılırsa “SEÇİMLER ZAMANINDA YAPILACAK” söylemleri akıllarda yer etmişken ve hatta erken seçim istemek “İHANETTİR” diye sert sözlerle cevap bulmuşken, neredeyse 19 ay öncesinden seçime gitmenin mücbir nedenleri olmalı... Bizim konuyla ilgili sözümüz, iktidarın her zaman söylediği gibi seçimlerin zamanında yapılması şeklindedir. Elbette alınan kararlara saygılıyız ve de gereği yapılsın isteriz. Ancak ortada kalan soruların da cevap bulmasını kamuoyu adına istemekteyiz. Öncelikle bu tarih gerçekten çok erken olmuştur. Eylül, ekim olsaydı vallahi asla karşı çıkmazdım. Zira haziran ayı öğrencilerimizin sınav dönemidir. Haziran başında eski adı TEOG yeni adı konulmamış çocuklarımızın geleceği adına önemli bir adım olan sınavlar vardır. Caddelerde seçim arabaları avazı çıktığı kadar bağırdıkça bu öğrencilerin ders çalışma, sınava hazırlanma ortamları bozulacaktır. Ardından haziran sonuna doğru yapılması önceden planlanmış olan ÜNİVERSİTELERE giriş sınavları ertelenmiştir. Bu durum planlamasını ve psikolojisini bu tarihe endekslemiş öğrencilerimiz için gerçekten uygun değildir. Tüm planlarını bu tarihe göre yapmış ailelerin plan-ları alt üst olmuştur. Bu tarihe endeksli tatil programları berbat olmuştur. Tu-rizm şirketleri, tatil beldeleri ve otellerin rezervasyonları allak bullak olmuştur. Hadi sınavlar ertelendi ve 30 Haziran’a çekildi. Ama sonrasında CUMHURBAŞKANLIĞI seçimlerinin ikinci turu yapılacak olursa hengame yine devam edeceğinden öğrencilerimiz bu durumdan yine etkileneceklerdir. Ve bütün bunların da ötesinde mübarek ramazan ayı gelmekte ve insanlar ibadetlerini yapmayı planlamaktadırlar. Kimi yazlığına, kimi kışlığına çekilecek, orada gönlünce oruçlarını tutacak ibadetlerini yerine getireceklerdir. Onların bu hevesleri de kursaklarında kalmıştır. Yani anlaşılan o ki seçimi bu kadar aciliyete taşıyan daha acil nedenler mevcut. Toplumumuz bu nedenleri az da olsa biliyor.. Ama dillendirmiyor. Gelelim seçim sürecine... 24 Haziran’da hem CUMHURBAŞ-KANIMIZI ve hem de MİLLETVEKİLLERİMİZİ seçeceğiz. Önümüze konacak olan iki sandıkta tercihimizi yapacağız. Aslında seçime kadar kalan süre çok kısa. Bir bakıma kulaklarımız daha az etkilenecek bu durumdan. Ama siyasi partiler bir hayli zorlanacak. Bir yandan aday belirleme bir yandan seçmenlerle diyalog kurma. Zor olacak gibi görünüyor. Bir de İTTİFAKLAR... Doğrusu aklımın almadığı bir durum. Belli bir amaç etrafında toplanmış insanların amaçlarından fedakarlık ederek başka bir partiyle ittifak kurmasını kendi adıma kabul edemiyorum. Parti kurulur, mücadelesini yapar ve aldığı oy oranıyla orantılı olarak ülkesine hizmet verir. Parlamentoya giremeyecek durumda olursa yeni planlamalar yaparak iktidara gelmenin hesaplarını yapar. Diğer durumlar bana göre uygun düşünceler değildir. Sonuç olarak seçimler 24 Haziran’da yapılacak. Bu seçim kararını önceden tahmin etmiş biri olarak “ben aylar öncesinden demiştim” demekten pek hoşlanmıyorum. Demesem iyiymiş. Hiç olmaya akıllarına getirmezdim. Yine de HAYIRLISI olsun diyerek sonlandıralım. Gelecek haftalarda seçimlerle ilgili çalışmaları sizlerle paylaşmaya çalışacağım.
Ekleme Tarihi: 25 Nisan 2018 - Çarşamba

BİR GECE ANSIZIN

Sayın Cumhurbaşkanımız “bir gece ansızın gelebiliriz” cümlesini geçtiğimiz günlerde sıkça kullanmıştı. Hayatın her alanında olduğu gibi siyasi alanda da ani bir kararla geliverdi. Adını ne koyarsanız koyun, ister ERKEN SEÇİM deyin, ister BASKIN SEÇİM deyin isterseniz HIZLANDIRIMIŞ seçim deyin. Bahçeli’nin çıkışı ile iktidar 24 Haziran 2018 tarihine SEÇİM kararı alıverdi
Ben gazeteye yazarken uzun araştırmalar yapıyor, çevremi dinliyor, olayları gözlüyorum. Büyüklerimin fikir ve tecrübelerinden, küçüklerin bilgi ve heyecanlarından yararlanıyorum. AKP il kongrelerini yaparken bir yandan da seçim hazırlıkları yapmaktaydı. Bu gözlemlerimin ışığı altında 16 Ocak’ta ”BURNUMA SEÇİM KOKULARI GELİYOR” şeklinde yazı yazmış ve muhtemelen sonbaharı tahmin etmiştim. Ama küçük bir yanılma payı ile seçim yaz başlangıcına denk getirildi.
Bu haberi ilk izlediğimde çok şaşırdım ve hatta yadırgadım.

Ülkemin zamanından önce yapılacak bir seçime ihtiyacı yok. Demokrasiye inancım sonsuz olsa da bu hızlandırılmış seçim süreci ülkeme zarar verir. Çevremizde yaşanan olağanüstü olaylar sonuca ulaşmadan, rahat bir ortam olmadan yapılacak seçimin yarar yerine zarar getireceği kanaatindeyim. Hem maddi hem manevi.
Elbette seçim kararı alınırken uzun uzadıya üzerinde tartışılmış, düşünülmüştür. Yavru muhalefeti seçim istemeye zorlayan nedenleri düşünmek incelemek gerekir. Doğrusu ister yavru olsun ister ana muhalefet olsun seçimi her daim ister. Ancak seçim isteği iktidarı devirip yerine geçmeye gayret eden muhalefetler tarafından yapılır. Milliyetçi Hareket Partisi lideri BAHÇELİ hangi amaçlarla seçime gitmeyi arzuladı tam manasıyla bilemiyoruz. Ya da dillendiremiyoruz, anlaşılan o ki bilinmeyen sebepler zorladı seçime gitmeyi. Şunları söylesek doğru olur mu bilmem. Yeni kurulan İYİ partinin olağan büyük kongrelerini yapmasına fırsat vermeden seçime gitme arzusu olabilir. Ya da bu partinin yükselen trendine karşı BASKIN seçim yapılarak daha fazla güçlenmesinin önüne geçmeyi planlamak olabilir. Veya ülkedeki ekonomik ve doğal olmayan koşulların dayanılmaz hale gelmesi hem iktidar partisi ve de yavru muhalefet partisinin işine gelmeyen bir durum yaratmış olabilir.
Bütün bunları alt alta üst üste koyduğumuz ve aslında iktidar partisinin hemen hemen tüm üyelerinin zaman içinde yapılan açıklamalarına bakılırsa “SEÇİMLER ZAMANINDA YAPILACAK” söylemleri akıllarda yer etmişken ve hatta erken seçim istemek “İHANETTİR” diye sert sözlerle cevap bulmuşken, neredeyse 19 ay öncesinden seçime gitmenin mücbir nedenleri olmalı...
Bizim konuyla ilgili sözümüz, iktidarın her zaman söylediği gibi seçimlerin zamanında yapılması şeklindedir. Elbette alınan kararlara saygılıyız ve de gereği yapılsın isteriz. Ancak ortada kalan soruların da cevap bulmasını kamuoyu adına istemekteyiz.
Öncelikle bu tarih gerçekten çok erken olmuştur. Eylül, ekim olsaydı vallahi asla karşı çıkmazdım. Zira haziran ayı öğrencilerimizin sınav dönemidir. Haziran başında eski adı TEOG yeni adı konulmamış çocuklarımızın geleceği adına önemli bir adım olan sınavlar vardır. Caddelerde seçim arabaları avazı çıktığı kadar bağırdıkça bu öğrencilerin ders çalışma, sınava hazırlanma ortamları bozulacaktır. Ardından haziran sonuna doğru yapılması önceden planlanmış olan ÜNİVERSİTELERE giriş sınavları ertelenmiştir. Bu durum planlamasını ve psikolojisini bu tarihe endekslemiş öğrencilerimiz için gerçekten uygun değildir. Tüm planlarını bu tarihe göre yapmış ailelerin plan-ları alt üst olmuştur. Bu tarihe endeksli tatil programları berbat olmuştur. Tu-rizm şirketleri, tatil beldeleri ve otellerin rezervasyonları allak bullak olmuştur.
Hadi sınavlar ertelendi ve 30 Haziran’a çekildi. Ama sonrasında CUMHURBAŞKANLIĞI seçimlerinin ikinci turu yapılacak olursa hengame yine devam edeceğinden öğrencilerimiz bu durumdan yine etkileneceklerdir.
Ve bütün bunların da ötesinde mübarek ramazan ayı gelmekte ve insanlar ibadetlerini yapmayı planlamaktadırlar. Kimi yazlığına, kimi kışlığına çekilecek, orada gönlünce oruçlarını tutacak ibadetlerini yerine getireceklerdir. Onların bu hevesleri de kursaklarında kalmıştır.
Yani anlaşılan o ki seçimi bu kadar aciliyete taşıyan daha acil nedenler mevcut. Toplumumuz bu nedenleri az da olsa biliyor.. Ama dillendirmiyor.
Gelelim seçim sürecine... 24 Haziran’da hem CUMHURBAŞ-KANIMIZI ve hem de MİLLETVEKİLLERİMİZİ seçeceğiz. Önümüze konacak olan iki sandıkta tercihimizi yapacağız. Aslında seçime kadar kalan süre çok kısa. Bir bakıma kulaklarımız daha az etkilenecek bu durumdan. Ama siyasi partiler bir hayli zorlanacak. Bir yandan aday belirleme bir yandan seçmenlerle diyalog kurma. Zor olacak gibi görünüyor.
Bir de İTTİFAKLAR... Doğrusu aklımın almadığı bir durum. Belli bir amaç etrafında toplanmış insanların amaçlarından fedakarlık ederek başka bir partiyle ittifak kurmasını kendi adıma kabul edemiyorum. Parti kurulur, mücadelesini yapar ve aldığı oy oranıyla orantılı olarak ülkesine hizmet verir. Parlamentoya giremeyecek durumda olursa yeni planlamalar yaparak iktidara gelmenin hesaplarını yapar. Diğer durumlar bana göre uygun düşünceler değildir.
Sonuç olarak seçimler 24 Haziran’da yapılacak. Bu seçim kararını önceden tahmin etmiş biri olarak “ben aylar öncesinden demiştim” demekten pek hoşlanmıyorum. Demesem iyiymiş. Hiç olmaya akıllarına getirmezdim. Yine de HAYIRLISI olsun diyerek sonlandıralım.
Gelecek haftalarda seçimlerle ilgili çalışmaları sizlerle paylaşmaya çalışacağım.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yesilbanazgazetesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.