Hatay escort Sex hikayeleri Sikiş hikayeleri porno ize

A. Erkin Sarıoğlu
Köşe Yazarı
A. Erkin Sarıoğlu
 

BİRKAÇ CÜMLE İLE

Birkaç cümle ile aralık ayının ilk haftasında içimden geçenleri karalayıvereyim dedim. Ülke gündemi o kadar hızlı ve o kadar can alıcı şekilde gelişiyor ki, birini anlatayım derken diğerine vakit kalmıyor. Geçen haftanın en çok konuşulan konusuyla başlayayım. Medyanın duayen isimlerinden biri kuyuya öyle bir taş attı ki; sormayın!!.. Değil kırk akıllı, kırkyüz akıllı çıkaramadı. Ve öylece raflara yerleştirildi. Bakalım hangi zamanda ve hangi zeminde yeniden ısıtılıp sofraya konulacak. Ve bazı kendini bilmezler bizim Nato’daki durumumuza laf atmış. Üzerine vazifeymiş gibi.. Buna “laf etti balkabağı” derler bizim lügatta. Şimdi şu Cumhuriyet Halk Partisi mensubu vatandaşın durumuna bir bakalım. Hani Sayın Cumhurbaşkanına çıktığı iddia edilen kişi hakkında düşüncelerimizi aktarayım. İlk başta duayen olarak lanse edilen saygıdeğer gazetecimiz bunca tecrübesine rağmen olamayacak bir gaflete düşmüş. Ki belgesiz olmaz (olmamalıydı), sonrasında akla hayale sığmayacak maddi bir çıkar için yapmış olabilir. Bu ikicisini asla olmaz derim ama insanoğlu bu. “Çiğ süt emmiş”.. deyip geçelim. Ama iş bir tv kanalında CHP genel başkanının beyanlarıyla, daha doğrusu bir soruya verdiği cevapla vücut buldu. “OLABİLİR”.. dedi. İsmi söylemedi. Detay vermedi. İşte ondan sonra olay daha hızlı bir şekilde patlak verdi ve tam bu sırada adı ufak ufak konuşulmaya başlayan Sayın Muharrem İNCE kameralar karşısına çıktı. Genel başkanla birlikte çıkmak için yaptığı girişim kabul görmeyince o da kendi malikanesinde bir ağaca sıkı sıkıya tutturduğu ATATÜRK posterinin altında basın açıklamasın yaptı. Her şeyi sorun dedi. Sordular mı sormadılar mı, bir sonuca ulaşamadım. “Ben CHP’de uzun yıllar her kademede görev yaptım. Teamülleri bilirim dedi. Saygıda kusur etmem dedi. Ama CHP’nin sorunlarını medya önünde tartışmaktan geri durmadı. Sayın İNCE, CHP genel başkanı sizin için ulaşılmaz mıdır. Çık yanına her şeyi konuş. Yanlışları anlat. Doğruları söyle. Televizyon televizyon dolaşıpta neyi ıspatlamaya çalışıyorsun. Unutma ki bu insanlar sizin CUMHURBAŞ-KANI olmanız için cansiperane emek verdiler. Unutmuyorum, bir öğrenci harçlıklarından biriktirdiği paralarla size “küçük altın” bile göndermişti.. Bu mertebeye gelmiş bir insan olarak basit işlerle uğraşmayın. Kendinizden şüpheniz yoksa, cevap bile vermeyin. Vallahi olmadı.. Hasbel kader bir daha aday olsanız oy verirken kırk kere düşünürüm. CHP’de delege seçimleri başladı. RENKLER dolaşıyor. Ortalıkta. Ve ilginçtir. Hepsi BİRLİK ve BERABERLİKTEN söz ediyor. Ardından kendilerini öne çıkarıp diğer renkleri bir kenara atıveriyorlar. İktidarı hedefleyen bir partinin böyle işlerle uğraşması hiç hoşuma gitmiyor.. Geçmişte denenmiş ne kadar insan varsa, hepsi yine seçilmek için olmadık varyasyonlara giriyorlar. Başarılı olamamış insanların bir adım geride durması doğru olmaz mı?.. Hep başkan mı olunur. Yoksa bu partiye gönül vermiş insanlar olarak NEFER kalmak aklınızın ucundan geçmiyor mu?.. Ben her partide DELEGE sistemine karşıyım. Demokrasi olacaksa her üye oy kullanma hakkına sahip olmalı. Ve göreve gelecekler için her üye oy kullanabilmeli ve her üye her alanda görev alabilmeli. Temayülmüş, genel merkez yoklamasıymış, yok genel başkanın kontenjanıymış... şekilleri bana biraz banal geliyor. Elbette siz nasıl isterseniz öyle yapın. Birilerini “tek adamlık”, “tek liderlik” sultasıyla suçlarken siz de aynı durumlara düşmeyin derim.. Ve biraz da ülkemizin sorunlarıyla boğuşalım. Fransa bizim NATO’da ki durumumuzu eleştirip, olur olmaz şeyler söylemiş. Sayın CUMHURBAŞKANIMIZIN verdiği cevapla adeta keyiflendim. Mutlandım . Fransa’ya taaa.. kapitülasyonlar döneminden kızgınım.. Ey Fransa senin ne kadar sömürgeci olduğunu ve neler yaptıklarını bilmeyen var mı. Sen bu konularda en son konuşacak ülkesin. Ve de bizim hakkımızda en son söz alacak ülkesin. Bir sus.. Ve depremler dört bir yanımızda son hızıyla sürüyor. Allah vere de küçük sıyrıklarla atlatalım. Ve depremle yaşamasını öğrenip gereken önlemleri kısa sürede alalım. Allahım çekilmez acılar yaşatmasın. Son günlerde belediyeler de ZAM kuyruğuna girdi. Ellerinde bulunan SU fiyatlarına olağandan çok zam yapmakla meşguller. Aklıma DİKİLİ geldi.. Halkına bedavaya su veren belediye başkanı cezalandırılmıştı. Ne günlere geldik… Zam yapanlara kızanlar zam yapıyorlar. SU sorunumuzu halledin. Aralık ayında cevabı en merak edilen soru. ASGARİ ÜCRET ne olacak. Beklentiler yüksek. Ama sonuç beklenen gibi olmayacak diye düşünüyorum. İnşallah yanılırım.. Herkes mutlanır. Yaşanası bir ücrete maaşa kavuşur. Ve belki de SEYYANEN maaş artışı yapılır.. Diye düşünmeye devam ediyorum.
Ekleme Tarihi: 03 Aralık 2019 - Salı

BİRKAÇ CÜMLE İLE

Birkaç cümle ile aralık ayının ilk haftasında içimden geçenleri karalayıvereyim dedim. Ülke gündemi o kadar hızlı ve o kadar can alıcı şekilde gelişiyor ki, birini anlatayım derken diğerine vakit kalmıyor.
Geçen haftanın en çok konuşulan konusuyla başlayayım. Medyanın duayen isimlerinden biri kuyuya öyle bir taş attı ki; sormayın!!.. Değil kırk akıllı, kırkyüz akıllı çıkaramadı. Ve öylece raflara yerleştirildi. Bakalım hangi zamanda ve hangi zeminde yeniden ısıtılıp sofraya konulacak. Ve bazı kendini bilmezler bizim Nato’daki durumumuza laf atmış. Üzerine vazifeymiş gibi.. Buna “laf etti balkabağı” derler bizim lügatta.
Şimdi şu Cumhuriyet Halk Partisi mensubu vatandaşın durumuna bir bakalım. Hani Sayın Cumhurbaşkanına çıktığı iddia edilen kişi hakkında düşüncelerimizi aktarayım. İlk başta duayen olarak lanse edilen saygıdeğer gazetecimiz bunca tecrübesine rağmen olamayacak bir gaflete düşmüş.
Ki belgesiz olmaz (olmamalıydı), sonrasında akla hayale sığmayacak maddi bir çıkar için yapmış olabilir. Bu ikicisini asla olmaz derim ama insanoğlu bu. “Çiğ süt emmiş”.. deyip geçelim.
Ama iş bir tv kanalında CHP genel başkanının beyanlarıyla, daha doğrusu bir soruya verdiği cevapla vücut buldu. “OLABİLİR”.. dedi. İsmi söylemedi. Detay vermedi. İşte ondan sonra olay daha hızlı bir şekilde patlak verdi ve tam bu sırada adı ufak ufak konuşulmaya başlayan Sayın Muharrem İNCE kameralar karşısına çıktı. Genel başkanla birlikte çıkmak için yaptığı girişim kabul görmeyince o da kendi malikanesinde bir ağaca sıkı sıkıya tutturduğu ATATÜRK posterinin altında basın açıklamasın yaptı. Her şeyi sorun dedi. Sordular mı sormadılar mı, bir sonuca ulaşamadım. “Ben CHP’de uzun yıllar her kademede görev yaptım. Teamülleri bilirim dedi. Saygıda kusur etmem dedi. Ama CHP’nin sorunlarını medya önünde tartışmaktan geri durmadı. Sayın İNCE, CHP genel başkanı sizin için ulaşılmaz mıdır. Çık yanına her şeyi konuş. Yanlışları anlat. Doğruları söyle. Televizyon televizyon dolaşıpta neyi ıspatlamaya çalışıyorsun. Unutma ki bu insanlar sizin CUMHURBAŞ-KANI olmanız için cansiperane emek verdiler. Unutmuyorum, bir öğrenci harçlıklarından biriktirdiği paralarla size “küçük altın” bile göndermişti.. Bu mertebeye gelmiş bir insan olarak basit işlerle uğraşmayın. Kendinizden şüpheniz yoksa, cevap bile vermeyin. Vallahi olmadı.. Hasbel kader bir daha aday olsanız oy verirken kırk kere düşünürüm.
CHP’de delege seçimleri başladı. RENKLER dolaşıyor. Ortalıkta. Ve ilginçtir. Hepsi BİRLİK ve BERABERLİKTEN söz ediyor. Ardından kendilerini öne çıkarıp diğer renkleri bir kenara atıveriyorlar. İktidarı hedefleyen bir partinin böyle işlerle uğraşması hiç hoşuma gitmiyor.. Geçmişte denenmiş ne kadar insan varsa, hepsi yine seçilmek için olmadık varyasyonlara giriyorlar. Başarılı olamamış insanların bir adım geride durması doğru olmaz mı?.. Hep başkan mı olunur. Yoksa bu partiye gönül vermiş insanlar olarak NEFER kalmak aklınızın ucundan geçmiyor mu?..
Ben her partide DELEGE sistemine karşıyım. Demokrasi olacaksa her üye oy kullanma hakkına sahip olmalı. Ve göreve gelecekler için her üye oy kullanabilmeli ve her üye her alanda görev alabilmeli. Temayülmüş, genel merkez yoklamasıymış, yok genel başkanın kontenjanıymış... şekilleri bana biraz banal geliyor. Elbette siz nasıl isterseniz öyle yapın. Birilerini “tek adamlık”, “tek liderlik” sultasıyla suçlarken siz de aynı durumlara düşmeyin derim..
Ve biraz da ülkemizin sorunlarıyla boğuşalım. Fransa bizim NATO’da ki durumumuzu eleştirip, olur olmaz şeyler söylemiş. Sayın CUMHURBAŞKANIMIZIN verdiği cevapla adeta keyiflendim. Mutlandım .
Fransa’ya taaa.. kapitülasyonlar döneminden kızgınım.. Ey Fransa senin ne kadar sömürgeci olduğunu ve neler yaptıklarını bilmeyen var mı. Sen bu konularda en son konuşacak ülkesin. Ve de bizim hakkımızda en son söz alacak ülkesin. Bir sus..
Ve depremler dört bir yanımızda son hızıyla sürüyor. Allah vere de küçük sıyrıklarla atlatalım. Ve depremle yaşamasını öğrenip gereken önlemleri kısa sürede alalım. Allahım çekilmez acılar yaşatmasın.
Son günlerde belediyeler de ZAM kuyruğuna girdi. Ellerinde bulunan SU fiyatlarına olağandan çok zam yapmakla meşguller. Aklıma DİKİLİ geldi.. Halkına bedavaya su veren belediye başkanı cezalandırılmıştı. Ne günlere geldik… Zam yapanlara kızanlar zam yapıyorlar. SU sorunumuzu halledin.
Aralık ayında cevabı en merak edilen soru. ASGARİ ÜCRET ne olacak. Beklentiler yüksek. Ama sonuç beklenen gibi olmayacak diye düşünüyorum. İnşallah yanılırım.. Herkes mutlanır. Yaşanası bir ücrete maaşa kavuşur. Ve belki de SEYYANEN maaş artışı yapılır.. Diye düşünmeye devam ediyorum.
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yesilbanazgazetesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.