31 Mart’tan sonra ki yazımda “bu seçim de bitti” diye yazmıştım. Yanılmışım. Seçim daha bitmemiş. Hani derler ya “Turpun irisi sepette” işte o misal, bu seçimin en önemli kısmı hala geride duruyormuş. İSTANBUL.. Sonuçta YSK uygun ve doğru bir karar verecek. Şu an ki görüntü sayın İMAMOĞLU’nun seçimi kazandığı yönünde. Seçimlerde şaibe var diye iddialar yöneltilmekte ve de seçim kurullarına İTİRAZLAR yapılmaktadır. Bir süre sonra da bu itirazlar da değerlendirilip, ince elenip sık dokunarak sonuca ulaşılacaktır. Ve MAZBATA seçilene verilecektir. Bu yıl süreç biraz uzadı. Seçimlerin başlamasıyla birlikte YSK seçim takvimi hazırlar ve ilan ederdi. Bu kez de öyle oldu. Hazırlanan seçim takvimine göre, seçmen kütükleri askıya çıkar, kontrol edilir, yeni seçmen olanlar isimlerini kaydettirir, yer değiştirenler yeni yerleşim yerlerini bildirirler. Hasılı baştan sona bir revizyon yapılır seçmen kütüklerinde. Ortaya çıkan son durum bir daha askıya çıkar ve kesinleşir. Artık seçmen listeleri itirazı yapılamaz. Ve sandık kurulları oluşturulur. Resmi makamlara yazılan yazı ile seçim döneminde sandık kurulunda görev almak isteyenlerin listesi istenir. Kurum YSK’nın il ve ilçelerdeki seçim kurullarına bildirilir. O il veya ilçedeki sandık sayısı kadar sandık başkanı ve yardımcısı bu memurlar arasından oluşturulur. Sonra seçime katılma hakkına sahip partilerden en çok oy almış beş partiden temsilci listesi hazırlamaları istenir. Partiler sandık sayısı kadar ve yedekleriyle birlikte oluşturdukları listeleri kurula iletirler. Onlardan da tesbit edilen sandık kurulu temsilcileri yazı ile ilgililere tebliğ edilir. Bu kurul üyeleri yani başkan ve yardımcıları il-ilçe seçim kurullarında eğitilir. Parti üyeleri ise partiler tarafından düzenlenen seminerler ile eğitime tabi tutulurlar. Ayrıca seçimleri izlemek isteyen seçmenlerden partiler tarafından yeterli sayıda MÜŞAHİT görevlendirilir. Onlara da parti tarafından kimlik kartı tanzim edilir. Sandık kurulu seçim sabahı belirlenen saatte sandık başında buluşur ve yemin ederek görevlerine başlarlar. Ancak sandık kurulu yeterli sayıya ulaşamaz, yani görevlilerden kurula gelmeyen olursa, o sandık seçmenleri arasından o anda orada bulunan seçmenlerden yeni üye ataması yapılabilir. Seçim biter sıra sayıma gelir. Gizli oy açık tasnif sistemine göre o sandık seçmenleri, belli bir kurala göre sayımı izleme hakkına sahiptirler. Ancak sayı fazlaca olur ve sayımı engelleyecek kadar zorluk yaratırsa sandık kurulu başkanınca kurallara uygun olarak azaltma yapılabilir. Sayım sonucu kura ile belirlenen iki kişi çuvalları il-ilçe seçim kuruluna teslim etmekle görevlendirilir. Elbette sayım sonuçları tanzim edilen ve her üye tarafından tek tek imza altına alınan “ISLAK İMZALI” tutanaklardan birer adet edinerek kendi partilerine ulaştırırlar. Bir tanesi de o sandık çevresinde uygun olan bir yere asılarak her seçmenin görmesi sağlanır. Seçim görevlileri tüm sandıklardan oluşan sonuçları bir tutanakla YSK’ya ulaştırır. Sonuçlara yapılan itirazlardan sonra süreç tamamlanınca YSK resmi sonuçları ilan eder. Bu yıl seçimler sayım gecesinden başlayarak duraklamaya girdi. Geçmiş yıllarda birkaç gün içinde ilan edilen sonuçlar hala netlik kazanmadı. Ve bazı yerlerde hala sayımlar yapıldığı yani itirazların değerlendirildiği söylenmektedir Elbette bütün bunlar bir şekilde sonlanacak. 1950'den bu güne seçimler yapılagelmektedir. Hatalar olmuştur. Yanlışlar yapılmıştır. Sonuçların bu kadar geciktiği pek vaki değildir.. Ne diyelim. Biraz daha SABIR edip sonuçlar netleşinceye kadar beklemeliyiz. Sayın İMAMOĞLU’nun Anıtkabir’e gitmesi, ATATÜRK’ü ziyaret etmesi gayet doğru ve takdire şayandır. Ancak sonuçlar kesinleşmeden yani mazbatayı almadan anı defterine İBB sıfatıyla imza atması pek hoş olmamıştır. Onu da bu kadar yıl muhalefette kalmış bir parti olarak kazandığı başarının sarhoşluğuna verelim. Seçimler bir şekilde sonlanacak ve tabiri caizse IZDIRAP’ta bitecek. Bazı yerlerde yapılan itirazlar sonucu seçimlerin iptali ve yenilenmesi söz konusu. Allah oralardaki insanlarımıza da sabırlar versin. Allah muhafaza bir de İSTANBUL yenilenecek diye karar çıkarsa bakın olacaklara. 16 milyon insan yeniden sandıklara gidecek. Neredeyse ülkenin yarısı. Kolay gelsin diyelim. Yalnız bu soğan patates işi hala bir sonuca kavuşmadı. Duyduğumuza göre bazı yerlerde oluşan Tanzim Satış Reyonları da kapanmış. Biz de hiç olmadı da. Peki biz ne zaman soğan bolluğuna kavuşacağız. Yani eskisi gibi tane yerine kilolarca alabilecek duruma geleceğiz. Elbette yeni ürünler de çıkacak. Yanlış anlamayın ama ben dışarıdan gelen soğanları pek beğenemedim. Yine ne varsa kendi topraklarımızda var. Ben bu ülkenin taşına toprağına kurban olayım. Herkese sesleniyorum. Bu cennet vatanın değerini bilelim… Başka TÜRKİYE yok.