“Japon işi Çin işi, bunu yapan iki kişi, biri erkek biri dişi”. Bu tekerleme yıllar yılı kulaklarımızda yer etti durdu. Pazarlarda, festivallerde, seyyar satıcılardan sık duyardık. Şu günlerde de TV’de ÇİN kelimesi sıkça duyulur oldu. Ülkemizdeki ÇİN mallarının istilası insanlar tarafından konuşulurken, futbolcularımızın bu ülkeye transferleri ilk sırayı alıverdi. Bu halkaya en son katılan Burak YILMAZ olunca da Galatasaray’ın son günlerdeki çalkantılı durumuyla birlikte gündeme oturdu. Evet, Milli takımımızın ve Galatasaray’ın klas oyuncusu Burak YILMAZ’da ÇİN’li oldu. Afaki rakamların konuşulduğu ve akıl almaz paraların verildiği bu sektörde yıllar yılı adı hiçbir şekilde anılmayan ÇİN, sezon başında başlayan furya ile şu günlerde zirveye ulaştı. Hatırladığım kadarıyla DROGBA Çin’e gitmiş ve orada mutlu olamadığı için Galatasaray’a dönmüştü. Ve sezon başında Beşiktaş’ın oyuncusu Demba BA oldukça iyi bir rakama ÇİN’e gitti, 13 milyon EURO. Kamuoyu ve spor camiası bu rakam için BJK’yi takdir etti. İyi para. Sonra Ersan gündeme geldi. Gidecek gitmeyecek derken, o da hem takıma hem de kendisine büyük kazanç sağlayacak bir rakamla ÇİN’e yolcu oldu. Zira BJK geçtiğimiz yıllarda UEFA’dan eleştiri almış ve ekonomik durumunu düzeltmesi için İKAZ almış ve ceza bile almıştı. Şimdi aynı çanlar Galatasaray için çalmaya başlamıştı. “Ya zararlarınızı en aza indirin ya da sizi Avrupa kupalarına almayacağız” demişti. Bu durum 100 yılı aşan geçmişi ile kulübü kroki durumuna getirmişti. Ve onlarda bu ikazları dikkate alıp elindeki iyi oyuncusu Burak YILMAZ’ı ÇİN’li yaptı. Kasasına da oldukça iyi bir para doldurdu. Bütün bunlar yaşanırken GALATASARAY ve FENERBAHÇE yönetenleri söz düellosuna başladılar. Konu ŞİKE.. Yok önce siz yaptınız, yok biz yapmadık felan feşman. Spor yazarı ve eski hakem Erman TOROĞLU bunlara “şike yapmadım diyenin alnını karışlarım” sözleriyle eşlik etti. Her şeyi biliyoruz ama bu işlerin ispatı zor.. diyor. Geçekten de öyle. Herşeyi biliyorsunuz, görüyorsunuz ama ispat etmeye gelince herkes kıvırıyor. Neyse 3 Temmuz süreci devam ediyor. Yargıtay son kararı verince daha da detaylı konuşulur bunlar. UEFA GALATASARAY’ı uyardı. Zarardan dönün, yoksa… dedi sizi AVRUPA’dan men ederim”. Onlarda başladılar “ne yaparız” diye düşünmeye... BJK bu durumdayken FEDA demişti. Kısmen başardı gibi görünse de hala daha işin içinden çıkabilmiş değil. Bu şartlarda GS’nin de kurtulması hayli zaman alacak gibi görünüyor. Bunun için önemli adımlardan biri de eldeki değerleri değerlendirmek. Ve Burak YILMAZ’ı değerlendirdiler. İnanın ÇİN bu günlerde bizim için bulunmaz nimet. Hep al hep al. Çin malları GINA getirmişti.. Şimdi ise GANİMET.. Eğer fırsat varsa diğer sporcuları da değerlendirmek gerek. Muslera, Podoslki ve Selçuk.. Kulüpleri kurtarmak adına, doğan bu fırsatın gayet iyi değerlendirilmesi lazım. Postacı kapıyı fazlaca çalmayabilir. Kulüplerin kurtuluşu için yapılması gerekenlerin başında mevcut DERNEKLER YASASI’nın yenilenmesi geliyor. Milyon dolarların, euroların içinde yüzen kulüpler ne yazık ki bu yasa ile yönetiliyor. En kısa zaman içinde KULÜPLER YASASI çıkmalı. Ve yaşanılan bu sorunlardan güçlüklerden bir an önce kurtulmalı. Ve bu kulüpler imkanlar ölçüsünde PROFESYONEL kimseler tarafından yönetilmeli, ÇİN.. Neden bu kadar paralar ödüyor. Bizden aldıklarına verdiği paralar bizim için afaki rakamlar. Avrupa’dan da aldıkları var. Dünyanın en çok nüfusa sahip ülkelerinden biri olan ÇİN boşa yatırım yapmaz. Mutlaka kazanacaktır.Şimdiden duyuyoruz ki futbol maçlarındaki seyirci ortalaması 25 bine ulaşmış. Bizde de düşüyor.. Geçmişte 2. Lig maçlarında 70 bini aşan sayı şimdi derbilerde bile oralara varamıyor. Gerçi artık derbi maçlar tek taraflı oynanıyor. Güvenlik nedeniyle rakip takım seyircileri maçlara alınmıyor. Böylece işi kurtarıyoruz. Olay çıkmıyor diye övünüyoruz. .Naklen yayınlardan da bıktık. Dekoderler bile sayılır paralara satılıyor. Rakamlar afaki. Ama ÇİN naklen yayınlar için bile planlamasını yapmış. Kazanacak.. O nedenle bu büyük yatırımlar. ÇİN modası çıkına herkes satışa başladı. Futbolcularına değer biçiyor. Şu parayı verdiler vermedik.. Biraz da şişiriyorlar. Onlarda 4+1 kuralı var. Alacakları oyuncu sayısı şimdilik kısıtlı. İnanmayacaksınız ama biz UŞAK olarak ÇİN’e 2 sporcu sattık. Gerçi biz kazanamadık ama sporcular iyi paralar alacaklar. HOLMEN ve CARTER.. İşin aslını bilemiyoruz ama akımlarımız nakit yerine ÇİN’lilerden mal ve hizmet alabilirler. Şu kadarı için şu malları vereceğiz kalanı nakit derler. Zira kurt yönetici Ali ŞEN Fenerbahçe’ye Rusya’dan oyuncu aldığında para yerine iç çamaşırı pazarlamıştı yıllar önce. Çinliler de şu sıralar böyle yapabilirler. Bakalım nerelere ulaşacak bu işin sonu. Yapılanlar özel, yapılanlar güzel. İyi olur inşallah...