Hatay escort Sex hikayeleri Sikiş hikayeleri porno ize

A. Erkin Sarıoğlu
Köşe Yazarı
A. Erkin Sarıoğlu
 

ÇEMBER DARALIYOR

Erken seçim, zamanında seçim, hemen seçim derken geldi çattı seçim zamanı. 18 Haziran için alınan karar 14 Mayıs’a çekilince artık çember daralmaya başladı. Birkaç gün içerisinde partilerin kesin adayları belli olacak ve adaylar yurt genelinde aktif şekilde çalışmaya başlayacaklar. Bu seçim herkes için çok önemli. Seçmenler olarak bizleri kimin yönetmesini istiyorsak ona göre tercih yapacağız. Vatandaşlık görevimizi yerine getirmek için sandık başına gidip oylarımızı kullanacağız. Yaşanılan olaylar bu seçimlerin biraz sert geçeceğini işaret ediyor. Ama inanıyor ve umuyorum ki sağduyulu halkımızın her ne olursa olsun bu seçimleri de gayet sakin ve huzurlu bir ortamda geçireceğini düşünüyorum. Tabi tatlı bir rekabet, haklı bir mücadele olmalı. Ne de olsa her siyasi partinin amacı ve ulaşmak istediği bir hedefi olacak. Bu seçimleri bana göre farklı kılan başka bir durum daha var. Daha önce söz ettiğim gibi ülkemizde şu an için 36 siyasi parti seçimlere katılma yeterliliğine sahiptir. Ancak görülüyor ki bu siyasi partilerden dört ya da beşi baraj sorun yaşamadan seçimleri atlatacaklar. Diğer siyasi partiler ise kurulmuş olan birkaç ittifak içinde yer alarak meclise girmeyi amaçlamaktadırlar. Bu seçimlerde barajın % 7'ye düşürülmesine rağmen bu barajı aşmak öyle pek kolay olmayacak. O nedenle yasaların verdiği imkanlardan yararlanıp bir şekilde birkaç parti ile ittifak yapılarak şartlar zorlanmaktadır. Düşüncem, partiler öyle baraj maraj olmadan seçime katılabilmeli ve aldıkları oy oranında parlamentoda temsil edilmeli. Öyle tek partinin iktidarda olması ve ülkeyi yönetmesi pek mümkün görülmüyor artık. Zira geçmiş yıllarda bile tek parti denmesine rağmen Adalet Partisi içinde birkaç eğilim, Anavatan Partisi içinde birkaç eğilim zira Adalet ve Kalkınma Partisi içinde de birkaç eğilim vardı. Tek parti gibi görünmesine rağmen çeşitli fikir guruplarını içerisinde barındırmakta idiler. Bu gün için de durum farklı değildir. İktidara talip olan AKP birkaç parti ile ittifaktadır. Zira CHP’de yine birkaç partinin kurduğu masa etrafında buluşmuşlardır. Bu hafta dananın kuyruğunun kopacağı haftadır. Zira partilerin adaylarını belirleyip YSK’ya sunma vaktidir. Geceli gündüzlü yapılan çalışmaların, adaylık pazarlıklarının son dakikaları yaşanmaktadır. Bir çok adayın umutlandığı ama son anda kendilerini listede göremedikleri an, “la havle” çekip ağzını doldura doldura partisini eleştirenlerin çok olacağı bir haftadır. “Ben varsam her şey, güzel ben yoksam tufan” diyecekler bulunmaktadır. Partiler arası yapılan çalışmalar ile listelerin oluştuğunda durumu beğenmeyenlerin seslerini yükseltecekleri bir haftanın içerisindeyiz. Bu ses yükseltmeler gelecek haftaya taşınmayabilir. Ama anlaşılıyor ki ufak tefek sarsıntıların yaşanacağı muhakkaktır. Siyasi partilerde aday belirleme yöntemleri tüzüklerinde belirtilmiş olmasına rağmen son söz her zaman parti liderindedir. Oysa şöyle olsa daha uygun olamaz mıydı. Diyelim ki adaylar parti üyeleri tarafından belirlensin ve genel başkana da beyin takımı diye nitelendireceğimiz belli sayıda kontenjan tanınsa diyorum. Ve de diyorum ki tam bu noktada bizim için 600 vekil gerçekten çok büyük bir sayı. Bu sayı yapılacak doğru araştırmalar ile 300'e düşürülse ne kadar iyi olur. Geçen dönem meclis toplantılarında pek az milletvekilini görebiliyorduk. Hatta bu durum eleştiri konusu olmuştu. Ve ben diyorum ki mecliste oturum süresi gayet az. Bu durum incelenmeli ve meclise devam, oturum süresi ve aktif çalışma dönemleri artırılmalı. Bizi yönetecek sayın vekillerimizin daha çok çalışması gerektiği inancındayım. 14 Mayıs’a sayılı günler kaldı. Çalışmalar hummalı. Adaylarda heyecan dorukta. Kimileri yeni vekil olmak, kimileri yerini korumak için mücadele edecek. AKP’deki, üç dönem kuralını beğeniyorum. Bir insan yıllar yılı vekil olmamalı. Ülkesine ne katkı yapacaksa bir iki, hadi diyelim ki üç dönem içinde yapabilmeli. Saltanat olmamalı, geriden gelen genç nesile görevi bırakmalılar diye düşünüyorum. Şimdilerde bazı partilerde bu durum biraz daha anlaşılır hale gelmiş gibi. Evet, seçimlere az bir süre kaldı. Bu hafta adaylarda belirlenmiş olacak. Uşak için nasıl bir seçim olacağı merak konusu. Geçmişte bu yana 3 vekil çıkaran ilimizde paylaşımın nasıl olacağı ortaya çıkacak. Bir dönem SHP’nin ve bir dönem de Anap’ın 3 vekil çıkardığı UŞAK’ta bazı seçimler 1-1-1 olmuş, bazı seçimler ise 2-1 olmuştu. Uşak’ta adaylardan ziyade partilerin genel durumu seçim sonuçlarına etki etmektedir. Adayların belirlenmesinden sonra kritik dalgalanmalar görülebilir. Listelerde yer alamamış olmanın verdiği bu dalgalanmalar zamanla eriyip yerini sattı müdafaya terk etmesi bekleniyor. Çember daralıyor. Şapka düşecek ve saçlar öne düşecek, bakalım bizlere nasıl yansıyacak. Öncelikle partilere ve sonrasında adaylara başarılar diliyorum. Dilerim ki UŞAK kazanır, dilerim ki TÜRKİYE kazanır. 10 Nisan polis günü ve haftasını kutluyorum. Vefakar cefakar güvenlik güçlerimizi şükran ve minnetlerimi sunuyorum..
Ekleme Tarihi: 11 Nisan 2023 - Salı

ÇEMBER DARALIYOR

Erken seçim, zamanında seçim, hemen seçim derken geldi çattı seçim zamanı. 18 Haziran için alınan karar 14 Mayıs’a çekilince artık çember daralmaya başladı. Birkaç gün içerisinde partilerin kesin adayları belli olacak ve adaylar yurt genelinde aktif şekilde çalışmaya başlayacaklar.
Bu seçim herkes için çok önemli. Seçmenler olarak bizleri kimin yönetmesini istiyorsak ona göre tercih yapacağız. Vatandaşlık görevimizi yerine getirmek için sandık başına gidip oylarımızı kullanacağız. Yaşanılan olaylar bu seçimlerin biraz sert geçeceğini işaret ediyor. Ama inanıyor ve umuyorum ki sağduyulu halkımızın her ne olursa olsun bu seçimleri de gayet sakin ve huzurlu bir ortamda geçireceğini düşünüyorum.
Tabi tatlı bir rekabet, haklı bir mücadele olmalı. Ne de olsa her siyasi partinin amacı ve ulaşmak istediği bir hedefi olacak. Bu seçimleri bana göre farklı kılan başka bir durum daha var. Daha önce söz ettiğim gibi ülkemizde şu an için 36 siyasi parti seçimlere katılma yeterliliğine sahiptir. Ancak görülüyor ki bu siyasi partilerden dört ya da beşi baraj sorun yaşamadan seçimleri atlatacaklar.
Diğer siyasi partiler ise kurulmuş olan birkaç ittifak içinde yer alarak meclise girmeyi amaçlamaktadırlar. Bu seçimlerde barajın % 7'ye düşürülmesine rağmen bu barajı aşmak öyle pek kolay olmayacak. O nedenle yasaların verdiği imkanlardan yararlanıp bir şekilde birkaç parti ile ittifak yapılarak şartlar zorlanmaktadır. Düşüncem, partiler öyle baraj maraj olmadan seçime katılabilmeli ve aldıkları oy oranında parlamentoda temsil edilmeli. Öyle tek partinin iktidarda olması ve ülkeyi yönetmesi pek mümkün görülmüyor artık. Zira geçmiş yıllarda bile tek parti denmesine rağmen Adalet Partisi içinde birkaç eğilim, Anavatan Partisi içinde birkaç eğilim zira Adalet ve Kalkınma Partisi içinde de birkaç eğilim vardı. Tek parti gibi görünmesine rağmen çeşitli fikir guruplarını içerisinde barındırmakta idiler. Bu gün için de durum farklı değildir. İktidara talip olan AKP birkaç parti ile ittifaktadır. Zira CHP’de yine birkaç partinin kurduğu masa etrafında buluşmuşlardır.
Bu hafta dananın kuyruğunun kopacağı haftadır. Zira partilerin adaylarını belirleyip YSK’ya sunma vaktidir. Geceli gündüzlü yapılan çalışmaların, adaylık pazarlıklarının son dakikaları yaşanmaktadır. Bir çok adayın umutlandığı ama son anda kendilerini listede göremedikleri an, “la havle” çekip ağzını doldura doldura partisini eleştirenlerin çok olacağı bir haftadır. “Ben varsam her şey, güzel ben yoksam tufan” diyecekler bulunmaktadır. Partiler arası yapılan çalışmalar ile listelerin oluştuğunda durumu beğenmeyenlerin seslerini yükseltecekleri bir haftanın içerisindeyiz.
Bu ses yükseltmeler gelecek haftaya taşınmayabilir. Ama anlaşılıyor ki ufak tefek sarsıntıların yaşanacağı muhakkaktır.
Siyasi partilerde aday belirleme yöntemleri tüzüklerinde belirtilmiş olmasına rağmen son söz her zaman parti liderindedir. Oysa şöyle olsa daha uygun olamaz mıydı. Diyelim ki adaylar parti üyeleri tarafından belirlensin ve genel başkana da beyin takımı diye nitelendireceğimiz belli sayıda kontenjan tanınsa diyorum. Ve de diyorum ki tam bu noktada bizim için 600 vekil gerçekten çok büyük bir sayı. Bu sayı yapılacak doğru araştırmalar ile 300'e düşürülse ne kadar iyi olur. Geçen dönem meclis toplantılarında pek az milletvekilini görebiliyorduk. Hatta bu durum eleştiri konusu olmuştu. Ve ben diyorum ki mecliste oturum süresi gayet az. Bu durum incelenmeli ve meclise devam, oturum süresi ve aktif çalışma dönemleri artırılmalı. Bizi yönetecek sayın vekillerimizin daha çok çalışması gerektiği inancındayım.
14 Mayıs’a sayılı günler kaldı. Çalışmalar hummalı. Adaylarda heyecan dorukta. Kimileri yeni vekil olmak, kimileri yerini korumak için mücadele edecek. AKP’deki, üç dönem kuralını beğeniyorum. Bir insan yıllar yılı vekil olmamalı. Ülkesine ne katkı yapacaksa bir iki, hadi diyelim ki üç dönem içinde yapabilmeli. Saltanat olmamalı, geriden gelen genç nesile görevi bırakmalılar diye düşünüyorum. Şimdilerde bazı partilerde bu durum biraz daha anlaşılır hale gelmiş gibi.
Evet, seçimlere az bir süre kaldı. Bu hafta adaylarda belirlenmiş olacak. Uşak için nasıl bir seçim olacağı merak konusu. Geçmişte bu yana 3 vekil çıkaran ilimizde paylaşımın nasıl olacağı ortaya çıkacak. Bir dönem SHP’nin ve bir dönem de Anap’ın 3 vekil çıkardığı UŞAK’ta bazı seçimler 1-1-1 olmuş, bazı seçimler ise 2-1 olmuştu. Uşak’ta adaylardan ziyade partilerin genel durumu seçim sonuçlarına etki etmektedir. Adayların belirlenmesinden sonra kritik dalgalanmalar görülebilir. Listelerde yer alamamış olmanın verdiği bu dalgalanmalar zamanla eriyip yerini sattı müdafaya terk etmesi bekleniyor.
Çember daralıyor. Şapka düşecek ve saçlar öne düşecek, bakalım bizlere nasıl yansıyacak. Öncelikle partilere ve sonrasında adaylara başarılar diliyorum. Dilerim ki UŞAK kazanır, dilerim ki TÜRKİYE kazanır.
10 Nisan polis günü ve haftasını kutluyorum. Vefakar cefakar güvenlik güçlerimizi şükran ve minnetlerimi sunuyorum..
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yesilbanazgazetesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.