Hayat öyle engebelerle dolu ki, geleceğin ne getireceği ne götüreceği kolay kolay belli olmuyor. Karşılaşılan zorluklar, önünüze çıkan kısmetler, kazanılanlar bir anda uçup gidiveriyor. Elinizde o yaşadıklarınıza ait küçük küçük anılar kalıyor. Kimilerine Allah “yürü ya kulum” diyor, kimilerini de imtihan ediyor... Bütün bunlara bakarak ne oldum değil, ne olacağım diyerek yaşamı sürdürmenin yollarını bulmalı. Sözü döndürüp dolaştırıp spora getireceğim. Ve de özellikle de futbol ve basketbola. Bu yıl da liglerin bitmesine ramak kaldı. 34 haftalık lig maratonu bitmek üzere. Şampiyonluk ve düşmek için kısa bir zaman sonra her şey netleşecek. Türkiye süper liginde düşecek iki takım belli. Akhisarspor ve Erzurumspor. 3.cü takım için iki güzide kulüp çekişiyor. Bursaspor ve Göztepe. Ne tesadüftür ki bu iki takım hafta sonu birbirleriyle karşılaşacaklar ve büyük ölçüde kaderlerini kendileri tayin edecekler. Başkalarına bağlı olsa inanın bir sürü dedikodu türetilirdi. Şimdi yine var ama artık kozlar kendi ellerinde gibi görünüyor. Yukarıda da oldukça enteresan durumlar oluştu. Şampiyonu iki takımın bu hafta sonu oynayacağı maç belirleyecek. Galatasaray veya Başakşehir karşılaşacak alacakları sonuç ile kaderlerini tayin edecekler. Şimdiye kadar yaşananlar yaşandı ama bu maç artık gerçek. Hakem hataları maçların şaibeleri bitti. Bu doksan dakika şampiyonluk için yanlış olasın son viraj. Elbette geriye bir maç daha kalıyor. Bu maçta beraberlik olur ve şampiyonluk düğümü son haftaya taşınırsa oradan ne çıkar ne çıkmaz o zaman belli olacak. Burada alınacak galibiyet sonucu belirler. Gerçekleşmesi zor olan durumlar da olasılık dahilinde ama ulaşılması hakikaten zor. Yani olmayacak duaya amin demek gibi bir şey.. Bu arada Türkiye kupasının sahibi de hafta ortasında belli oldu; GALATASARAY. Tebrik ederiz. Tüm sporseverlerin canlı izlediği maçta yine hakem sonuca etki ederek kupayı şaibeli hale getirdi. Zaten bu günlerde yapılan her işte mutlaka bir şaibe dedikodusu oluveriyor. Sonuç birilerinin hatalı kararlarıyla belirlenince insanın içine sinmiyor. Koyu Galatasaray taraftarı, biraz da fanatik bir Cimbomluyu aradım tebrik edeyim diye, “sevinemiyorum” dedi. Ama kupayı kaldırdılar, kasayı doldurdular. İşin ilginçlikleri arasında bu maçı oynayan finalist AKHİSAR ne yazık ki küme düştü. Arada o kadar takım varken geçen yılın şampiyonu bu yıl final oynarken küme düşmüş bir takım olarak sahaya çıktı. Eğer kupayı alsaydı PTT 1.ligden bir takım olarak Avrupa’da boy gösterecekti. İlginç bir olayı da aktarayım. Akhisar uzun yıllar stadı yapılmadan maçlarını Manisa’da oynuyordu. Stad yapıldı takım küme düştü. Afyon’un stadı yeni yapıldı takım küme düştü. Uşak’ın salonu yeni yapıldı takım küme düştü. Ve sanıyorum daha bir çok örnek var. Bazı iller yeni stad yaparken takımı götüremiyorlar galiba.. Gençlerbirliği geçen yıl, İlhan CAVCAV sezonu adı verilen yılda küme düşmüştü. Bu yıl ipi göğüsledi ve yeniden süper lige döndü. Denizlispor’da 2. ci olarak süper lige merhaba dedi. 3. çıkacak takım play oflardan sonra belli olacak. Spor çok hoş bir aktivite. Oynayanlar, oynatanlar ve peşinden sürüklediği milyonlar. Gerçekten büyük bir sektör. Futbolculara ödenen paralar dudak uçuklatıyor. Elbette hepsi için değil ama teleffuz edilen rakamlar birçok insanın hayallerinde bile yok. Bu sektörün İDDİA kısmı bile büyük paraların döndüğü bir ortam. Eee, bu iddianın Türkiye temsilciliğini de DEMİRÖREN gurubu aldı... Hayırlı olsun.. Da asıl önemli olan da Türkiye Futbol Federasyonu başkanlığını bıraktı. Şimdi buraya yeniden başkan seçilecek. Aday az çok belli ama spora siyaset etki ettiğinden ismin pek fazlaca önemi yok. Buraya sporun içinde olan layık olan birinin seçilmesini, seçtirilmesini arzu ederim. Yani üyeler tarafından. Ve bu yıla damgasını vuran “VAR”. Bu sistem gelişen teknoloji ile birlikte futbolda yaşanan olumsuzlukları, hataları en aza indirmek hatta yok etmek için yaratılan bir sistem. Ama gel gör ki, hata düzeltmek adına yapılanlar bırakın hatayı gidermeyi daha çok hata yapılarak sonuçları etkileyecek duruma geldi. Yapılan doğru olsa da, doğru yapanlar olmadığından adından daha çok bahsettirecek gibi geliyor. Bir kere atılan gol için sevinme olasılığını sonlandırdı. Ne oyuncular sevinebiliyor ne de seyirciler. Hakem efendi elini kaldırıp kare işareti yaparak kenara koşuyor, uzun incelemeler sonrasında yine elini uzatıp kararı bildiriyor. Ne var ki sonuç her zaman tartışmalı. Defalarca izlediği halde doğru karara ulaşılamıyor. İşin en güzeli iyi hakemler yetiştirip işi saha da bitirmeli. Bana sorarsanız futbol öyle daha güzel... Şampiyonları kutluyor, düşenlere Allah kolaylık versin diyoruz. Elbette düşmez kalkmaz bir Allah. Unutmadan, neredeyse ramazan ayının yarısına geldik. Oruç tutanlara Mevlam kolaylık versin, herkesin Ramazanı mübarek olsun...