Biri “erken seçim yapalım” dedi. Öteki de “tamam” dedi. Erken seçim istemek “vatana ihanettir” demelerine rağmen erken seçimi ilan ediverdiler. Halka rağmen halktan kaçılmazdı ve milletin iradesine gitmekten başka çare yoktur diye alınan bu karar için en erken yapılabilecek tarih olan 24 Haziran’a karar kılındı. Biz zaten aylar öncesinden “seçim yakın” tahminlerinde bulunmuştuk. Hani de tarihte yanılmışız. Ekim-kasım gibi öngörmekteydik. Ama haziran gerçekten erken oldu. Ve ERK en SEÇİM yapılacak. Bu seçimde hem CUMHURBAŞKANIMIZI ve hem de sayıları 600'e yükseltilen vekillerimizi seçeceğiz. Elbette halkın iradesinden kaçılmaz ve ona saygı duyulmalı. Ama kanaatime göre henüz 1,5 yıl varken bu seçimlerin yapılıyor olması bana çok uygun gelmedi. Öncelikle seçimlerin ağır maliyetli olduğunu vurgulamalıyız. Bu günlere kadar neler yaşandı bir göz atalım. Bu seçimlerde yani CUMHURBAŞKANLIĞI seçiminde ya parlamentoda gurubunuz olacak ya da halktan 100 bin imza toplayacaksınız. Bilindiği gibi AKP ve MHP aylar öncesinden “CUMHUR İTTİFAKI” nı kurmuş ve aday olarakta sayın Recep Tayyip ERDOĞAN’da karar kılmışlardı. Muhalefet günlerce tartıştı, Yok “ÇATI” olsun, yok şöyle olsun diye bir türlü ortak noktayı bulamadılar. Bir sabah baktıkki Cumhuriyet Halk Parisi’nden 15 vekil İYİ partiye geçiverdiler. Buradaki amaç öncelikle İYİ partinin seçime katılıp katılamayacağı tartışmalarına son noktayı koymak ve Meral AKŞENER’i cumhurbaşkanı adayı yapabilmekti. Böylelikle İYİ parti de 5 vekiline eklenen 15 ile 20 ulaşarak gurup kurmuş ve seçime katılma hakkı elde etmişti ve de cumhurbaşkanı adayı göstermek için yeterliliğe ulaşmıştı. Ancak gereken mutabakat oluşmadığından AKŞENER 100 bin imza için karar aldı. Ve başladı imza toplamaya. Tam bu sırada Sayın BAHÇELİ “bu imzaların araştırılması gerek” diyerek yeni bir polemik başlattı. Güya bunların belli bir noktadan ateşlendiği izlenimi verdi. “Haydaaaa!” dedi herkes. Nereden çıktı bu şimdi. İmza vermeyecek olanlar da seçim kurullarına koştu ve kısa sürede imza yeterliliğine ulaşıldı. Derken diğer adaylarda imza toplama işine koyuldular. Sayın Temel KARAMOLLAOĞLU da yeter sayıya ulaştı. Şimdi PERİNÇEK sayıyı tamamlamaya çalışıyor. Ve aday olan diğerleri de. Çarşambaya kadar sayıyı tamamlayan ADAY olacak. Aday belirleme işini sona bırakan Cumhuriyet Halk Partisi birkaç isim üzerinde durmaktaydı. ÇATI aday işinden ağzı yanan partililer, “ÇATI işi olmasın” diye seslerini yükselttiler. Peki “Kim?” sorusuna cevap var mıydı. Kısa sürede olmadı. İsimler geldi gitti. Sayın Yılmaz BÜYÜKERŞEN, Sayın İlhan KESİCİ, Sayın Abdüllatif ŞENER ve hatta Sayın Abdullah GÜL dillerde dolaştı, kulislerde konuşuldu. GÜL konusu bir takım ziyaretlerin yaşanmasına ve polemiklere neden oldu. Sonunda aday olmayacağını açıkladı Sayın GÜL. Derken Cumhuriyet Halk Partisi kendi deyimleriyle İktidarı ÇILDIRTACAK bir isim diye nitelendirdikleri Sayın Muharrem İNCE’yi aday olarak kamu oyuna sundular. İktidar hem KILIÇDAROĞLU’nu eleştirdi hem de “7 kez kaybetti korktu kendisi aday olamadı diye” eleştirdiler. O durum o partiyi ilgilendirir diyelim ve gelelim seçimlere. Bilindiği gibi seçimler iki turlu olacak. Yani ilk turda seçmen sayısının salt çoğunluğu olan % 50'yi geçen seçilecek. Geçilmez ise en çok oy alan iki aday 8 temmuz da sandığa gidilerek ikiden biri tercih edilecek. Yani şu an aday olanlar Recep Tayyip ERDOĞAN, Muharrem İNCE, Meral AKŞENER, Temel KARAMOLLAOĞLU, Selahattin DEMİRTAŞ ve Doğu PERINÇEK ile Vecdet ÖZ yarışacaklar. Tabii ki gurup dışında aday olanlar 100 bin imzayı çarşamba gününe kadar tamamlar iseler. Ki AKŞENER ve KARAMOLLAOĞLU bu sayıyı tamamladı. ERDOĞAN-İNCE ve DEMİRTAŞ da gurup adayı. Gelelim vekillere. Gülsem mi ağlasam mı bilemiyorum. Medyada adı geçen o kadar çok aday adayı var ki şaşarsınız. Kimsenin hakkını yemek istemem. herkesin gönlünde mutlaka bir aslan yatıyordur da. Bazılarının aslanları hakikaten tam aslanmış. Ne diyelim. Bazı isimler var ki akıllara zarar. Burada yeni parlamentoya seçilecek 600 rakamını da eleştirmek istiyorum. Ben 550'yi çok görürken rakamın yükselmesi hiç de hoşuma gitmedi. Vekil sayısı 400'ü geçmemeli. Bir de akıl erdiremediğim seçmen sayıları var. Küçük illerde 30-40-50 bin kişi vekil seçerken büyük illerde 100-150 bin kişi vekil seçmektedir. Bir şekilde bunun da dengeye getirilmesi gerekir. Nasıl daha uygun olacaksa. Gözler adaylarda. Elbette vekil olma şartlarını taşıyan her TÜRK vatandaş aday olabilir.. Ama bazı isimler var ki, laf ola beri gele aday olmaktadırlar. Şansımı bir deneyeyim. Diyenler var. Bu iş KUMAR mı ki şansını deniyorsun. Yeteneklerin varsa elbette ol. Ama olursa başımın tacı, olmazsa ileride ya yeri garanti olur ya da geleceğe yönelik yatırı yapmış olurum edasıyla ADAY olanlar asla taviz verilmemeli. Tüm partilerde ADAY’lar partinin üyelerince seçilmeli ve önümüze konulmalı. Liderlerin belirlemesine kesinlikle sıcak bakmıyorum. Demokrasiye olan inancıma göre böyle olmasını arzulamaktayım. Bu benim dileğim. İsteyen istediği gibi yapabilir ve halkta onlara o haliyle oy verecektir tabii ki.. Her aday hayırlı olsun dileklerimi sunuyor ve başarılar diliyorum. Tabii ki ülkem için en iyileri seçilsin