Sonbaharın başlangıcıdır eylül. Ve okulların öğretime başladığı aydır. İyi taraflarından bakınca bir çok şaire ilham kaynağıdır. Elbette zorlukları da vardır diğer aylar ve mevsimler gibi. Doğrusu günün tadına varmak ve alabildiğince lezzet almaktır aslolan. Biz de iliğine kemiğine kadar sorarak, alabildiğimizce tadı almak için çalışmalıyız. Bir yanda okul hazırlıkları, bir yanda kış hazırlıkları ve kurban bayramı için mücadele ederken bir yandan da kahrolası TERÖR ile uğraşmanın yorgunluğu içerisindeyiz. Eğitim, içerisinde bulunduğum, yıllarımı verdiğim, sevindiğim, üzüldüğüm ve asla vazgeçemeyeceğim güzel bir kurum. Peygamberimiz “Beşikten mezara kadar oku!” demiş ya biz de işte öyleyiz. Okulla direk ilgimiz olmasa bile eşimiz dostumuz çevremiz, konumuz komşumuzun eğitim ile sorunlarına eğilip onlara yardımcı olmaktan mutlanıyorum. Her dönem ilgileneceğimiz bir eğitim neferi çıkıyor. Ve bu yıl da güzel kuzum, tatlı yeğenim Elif Deniz okula başlıyor. Ona gönülden başarılar, uzun yıllar sürecek bu güzel yolda sabır ve direnç diliyorum. Yıllardır içimizde bulunan Aydın Arslan’ın kızı da Uşak’ta konuğumuz olacak lisede, başarılı olması ve emeklerinin boşa çıkmamasını diliyorum. Keza taa öğretmen okulundan arkadaş Salihli’den Salih BALDAN’ın torunu da Uşak’ta Fen Lisesi’ne geliyor ona da göz kulak olacağız diğer dostlarımızın çocuklarına baktığımız gibi. Ama yaşanan son olaylar eğitim camiamızı da yaraladı. Başlı başına araştırma ve inceleme konusu yapılacak, üzerinde aylarca tartışılacak konu. Özünde karşı çıktığım dershanelerin kapanması ile özel okul enflasyonu yaşayan ülkemiz, onların da FETÖ ile bağdaştırılmasından sonra bir hayli okul kapandı ve öğretmenleri devre dışı bırakıldı. Elbette “MİLLİ EĞİTİM” ilkeleri haricinde amaçlar taşıyanların tasfiyesi önemlidir. Olmalıdır da, ancak zaman içinde buna izin verilmiş olması ve onların da ahtapotun kolları gibi eğitimi sarması büyük bir handikap idi. Bütün bunlardan ders alarak yeni yapılanma içinde daha dikkatli olunmalı ve devlet eğitimi gerçekten “MİLLİ” hale getirmelidir. Eğitim, her yıl değişen sistem ile değil kalıcı ve çağdaş bir sistem ile sürdürülmelidir. Eğitime doğru yatırım yapmayan milletler çağdaş ülkeler seviyesine ulaşmakta bir hayli zorlanırlar. Buralara gelinirken yapılan hatalar bir daha gözden geçirilmeli ve kapatılan “KÖY ENSTİTÜLERİ” bir daha alternatif olarak düşünülmeli ve hatta onların yerini tutmasa da, öğretmen yetiştiren kurum olarak “ÖĞRETMEN OKULLARI” açılmalıdır… Öğreticiyi iyi yetiştiremez isek eğitimden istenilen başarıyı asla alamayız. Bir çok kötülüğü önleyecek ve ülkenin ufkunu açacak eğitime daha güçlü yatırım yapmalıyız. Sonbahar EYLÜL ile başlıyor. Kışın haberini veriyor. Bu yıl okulların açılması, kış hazırlıkları, kurban bayramı ardarda denk geldi. Bir de üstüne FETÖ darbe kalkışması ardından ülke dışında terör bize bir hayli zorluklar yaşatıyor. Her şeye rağmen hayat devam ediyor ve her şeye rağmen yaşamayı sürdüreceğiz. Biberleri kurutacak, patlıcanları oyup kurutacak, konserveleri yapacak, turşuları kuracağız. Kardığımız tarhanayı da küplere dolduracağız. Bir an düşündüm.. Hey insanoğlu konunun uzmanları şöyle diyor, “her mevsim o mevsimin verdiği nimetlerden yararlanın ve kendi topraklarınızda yetişen ürünleri tüketin. Bakın kışın, pırasa, ıspanak, karnabahar gibi bir çok sebze var. Niçin diğerlerine ihtiyaç duyuyorsunuz”.. İnsanoğlu doyumsuz. Her şeyi her mevsim istiyor. Ve de Allahımıza şükür ki memleketimiz gözümüzü doyuracak kadar zenginliklere sahip. Her şeyimiz var ve dört mevsimi yaşayan ender ülkelerden biriyiz.. Yazımız, kışımız, baharlarımız ayrı bir lezzet veriyor yaşamımıza. TERÖRÜ yok etmek adına yurt dışında da mücadelemiz sürüyor. “FIRAT KALKANI”, DAİŞ’i yok etmeye yönelik. Ama dünya ülkeleri kendilerini işin içinde tutmadan, elini taşın altına koymadan geleceği planlayıp terör örgütlerini kullanmaya devam ediyorlar. Hani çocukluğumuzda arkadaşımızın ensesine vurupta bir şey yapmamış gibi sırtımızı döneriz ya, işte ülkeler de şimdi bunu yapıyor. El altından destek verdikleri örgütlere istediklerini yaptırıyor sonra da öğüt veriyorlar. Oysa yaşadıkları bir çok olayda onlarda zarar görmüşlerdi.. Besle kargayı oysun gözünü misali.. Onbireylülü unutmamak lazım. İçeride dışarıda TERÖR örgütlerini mutlaka devre dışı bırakmak gerek. Bırakılacak ufacık filizler gelecekte yine başımıza dert olur. FETÖ, 50 yıla yaklaşan bir geçmişten geliyor. Bu tür kuruluşlardan daha var. Onları da radarın çekim alanında tutup gelişip büyümelerine fırsat vermemek lazım. Zira onlar da bir gün yönetme hevesine kapılabilirler. Birkaç cümle ile de SPOR’dan söz edelim. Milli takımda büyük revizyon yaşandı. Gerçekler her ne kadar biliniyor olsa da turpun irisi daha torba da. Dikkatli olmak gerek. Her şeyin bir ilki vardır. Spor illaki şampiyonluk demek değildir. Ülke gençliğine doğru ve dürüst spor yaptırmak lazım. Sezon başladı, tüm takımlara ayrı ayrı başarılar dilerken, medarı iftiharımız MURATBEY UŞAKSPORTİF’e ayrı başarı dileğinde bulunalım. Yeni dönemde yepyeni kadrosu ile yine hem ülkemizde hem de Avrupa’da başarılara koşsun diliyorum. UTAŞ UŞAKSPOR’da profesyonel liglere yakışır bir mücadele ile amacına ulaşsın istiyorum. Hentboldaki temsilcimiz GENÇUŞAKSPOR geçen yılki başarısının üstüne çıkarak Avrupa’dan ses getirsin istiyorum. Velhasıl EYLÜL güzel ay. Herkese yararlar getirsin inşallah.