Hatay escort Sex hikayeleri Sikiş hikayeleri porno ize

A. Erkin Sarıoğlu
Köşe Yazarı
A. Erkin Sarıoğlu
 

KADERİMSE ÇEKERİM

Bu söz 60'lı yıllarda rahmetli fırıncı Enver Yaydemir’in eski model bir minibüsünün üst bölümünde yazlıydı. Emektar fırıncı abimiz Banaz’ın yıllar yılı ekmek ihtiyacını karşılamış ama bir türlü kafasını toprağın üzerine çıkaramamış, sürekli ezgin ve üzgün bir şekilde yaşam mücadelesi vermiş değerli bir insandı. Bizlerde babamızdan bize miras kalan sosyal demokratlığı bir şekilde sürdüregeldik. Ama her nedense bizlerde kafamızı toprağın üstüne çıkarıp da şöyle rahat bir nefes alamadık. Başımızı her zaman dik tutmak istesek de sırtımız yerden kalkmadı. Rahmetli İsmet İnönü’nün komedyenler tarafından seslendirilmiş bir anekdotu vardı. Her seçim yenilgisinden sonra “yenilmedim, yenilmedim çünkü ben yere düşerken göbeğimi elimle kapadım” diyerek yenilgiyi asla kabul etmediğini anımsatırdı. Bakıyorum da KILIÇDAROĞLU’da ondan farksız. Her yenilgi sonrası bir takım bahaneler uydurup yenilgiyi örtbas etmeyi başarıyor. Oysa biz de usandık artık. Yenilmekten ve başımızı dik tutamamaktan. Ben demokrat bir insanım. Şimdiye kadar hiç partiye üye olamadım. Zira memuriyet dönemimiz ona izin vermedi. Ama her zaman mücadele içinde olmayı ve yılmamayı kendime hedef seçmiştim. Kim ne derse desin bir partili kadar özveride bulunup bir şekilde desteğimi ve katkımı sürdürmeye devam ettim. Şimdi hariçten gazel okuyan biri olarak demek isterim ki; bir sosyal demokrat partide hedefe ulaşamayan, maçı kaybeden perdenin önünden çekilmelidir. Başkalarını biteviye istifa etmeye zorlayan “istifa etmek erdemdir” diye bas bas bağıran bir zat-ı muhteremin bilhassa kendisinin bundan kaçınması asla kabul edilebilecek bir davranış değildir. Öncelikle bulunmaz HİNT kumaşı olmadığınızı kabullenmelisiniz. ATATÜRK’ün kurduğu bu değerli partide sizden başka bu partiyi yönetebilecek bir yetenek yoksa zaten vay halimize demek gerekir.. Cumhuriyet Halk Partisi yeniden yapılanma sürecine girmeli ve “önümüzde seçim var onu da atlatalım” teranelerini bir kenara bırakmalı. Baştan sona TÜZÜK değişmeli. Sapına kadar demokrasi kokan bir tüzükle halkın karşısına çıkmalı. Delege sistemi tarihe karışmalı, partiye kayıtlı tüm üyelerin iştiraki ile hem genel başkan hem vekiller hem belediye başkanları belirlenmeli. Belli süreler sonunda her kim olursa olsun koltuğu terk etmeli. Koltuğa oturan yıllar yılı o koltuğu işgal etmemeli. Yapılabilir mi, bilemiyorum.. Yapılırsa ne alâ, yapılmaz ise de böyle sonuçları daha çok uzun yıllar görür ve dizimizi dövmeye devam ederiz. Gelelim iktidara!. Doğrusunu söylemek gerekirse seçimi kazanmış olmaları bir avantaj değil. Dezavantajdır bana göre. Yoğun dertler ve oldukça ağır bir ekonomik sorunlar yumağında uzun süre mücadele edecekler. Altından kalkılabilir mi derseniz, elbette kalkılır. Sorun varsa ve siz onu yok etmeyi amaçlıyorsanız bir şekilde çözümü bulursunuz. Ülkemiz gerek doğal kaynakları, gerek yer altı zenginlikleri, gerek üç etrafı denizle çevrili olması ve bitek-verimli tarım arazileri bakımından dünyada eşine ender rastlanır ülkelerden biridir. İyi bir yönetim ve gerçekçi bir üretimle bunların üstesinden gelinilir. Yaz aylarına girilen şu günlerde hava koşulları oldukça karmaşık. Kimi yer susuzluktan kıvranırken kimi yerleşkelerde sel aldı başını gidiyor. Tabii ki haziran ayına ulaştığımız şu günler çok umut beslediğimiz TURİZM sezonu içinde çok önemlidir. Allah verede her hangi bir aksilik yaşanmadan bu sezonu en iyi şekilde değerlendirelim. Sporda sezon sonu.. GALATASARAY sezonu şampiyon olarak tamamladı. Kutluyoruz. Fenerbahçe ikinci BEŞİKTAŞ üçüncü oldu. Küme düşenler ve alt guruplardan üste çıkacak takımlar da bir bir belirleniyor. Çıkanları kutluyor küme düşenlere gelecek sezonda başarılar diliyoruz. Bu ay içinde milli takımımızın oynayacağı önemli iki maç var. Ve TFF yeni başkanını seçecek. Hep dilemiş ve umut etmişimdir, Allahım futbolu bilenler yönetsin. Şöyle kıyasıya bir seçim olsun. İşin içine SİYASET girmesin. Birileri birilerini işaret etmesin diye hep dua ediyorum. Olur mu acaba. Ama zor. Ne yazık ki SİYASET her yerde olduğu gibi ne çare ki SPOR’un içinde de ne yazık ki var. Ve tesir ediyor.. O yüzden bir çok atılım bu baskılar sonucunda istenilen seviyelere ulaşamıyor. Milli takımımızın başında bir TÜRK teknik adamı bulunduramıyoruz. Başaramayan her yerde olduğu gibi bu ortamda da yerini bırakıp gitmiyor... Bu yıl deprem nedeniyle verimli bir sezon geçiremedik. Ne yapalım, kader böyle imiş deyip gelecek yıl için kaliteli bir TFF ve kaliteli bir spor yılı olsun ve başarılı geçsin dileğimizdir. Yani demem o ki sayın KILIÇDAROĞLU partililerini ve ANADOLU’daki insanları fazlaca üzmemeye gayret et. Gençlere bir yer ver anasını satayım. Bakalım onlar nasıl bir çözüm üretecekler. Bir de onları görelim derim. Siz ne dersiniz. Haydi ayağa kalkalım hep birlikte güzel günlere....
Ekleme Tarihi: 09 Haziran 2023 - Cuma

KADERİMSE ÇEKERİM

Bu söz 60'lı yıllarda rahmetli fırıncı Enver Yaydemir’in eski model bir minibüsünün üst bölümünde yazlıydı. Emektar fırıncı abimiz Banaz’ın yıllar yılı ekmek ihtiyacını karşılamış ama bir türlü kafasını toprağın üzerine çıkaramamış, sürekli ezgin ve üzgün bir şekilde yaşam mücadelesi vermiş değerli bir insandı. Bizlerde babamızdan bize miras kalan sosyal demokratlığı bir şekilde sürdüregeldik. Ama her nedense bizlerde kafamızı toprağın üstüne çıkarıp da şöyle rahat bir nefes alamadık. Başımızı her zaman dik tutmak istesek de sırtımız yerden kalkmadı. Rahmetli İsmet İnönü’nün komedyenler tarafından seslendirilmiş bir anekdotu vardı. Her seçim yenilgisinden sonra “yenilmedim, yenilmedim çünkü ben yere düşerken göbeğimi elimle kapadım” diyerek yenilgiyi asla kabul etmediğini anımsatırdı. Bakıyorum da KILIÇDAROĞLU’da ondan farksız. Her yenilgi sonrası bir takım bahaneler uydurup yenilgiyi örtbas etmeyi başarıyor. Oysa biz de usandık artık. Yenilmekten ve başımızı dik tutamamaktan.
Ben demokrat bir insanım. Şimdiye kadar hiç partiye üye olamadım.
Zira memuriyet dönemimiz ona izin vermedi. Ama her zaman mücadele içinde olmayı ve yılmamayı kendime hedef seçmiştim. Kim ne derse desin bir partili kadar özveride bulunup bir şekilde desteğimi ve katkımı sürdürmeye devam ettim. Şimdi hariçten gazel okuyan biri olarak demek isterim ki; bir sosyal demokrat partide hedefe ulaşamayan, maçı kaybeden perdenin önünden çekilmelidir. Başkalarını biteviye istifa etmeye zorlayan “istifa etmek erdemdir” diye bas bas bağıran bir zat-ı muhteremin bilhassa kendisinin bundan kaçınması asla kabul edilebilecek bir davranış değildir. Öncelikle bulunmaz HİNT kumaşı olmadığınızı kabullenmelisiniz. ATATÜRK’ün kurduğu bu değerli partide sizden başka bu partiyi yönetebilecek bir yetenek yoksa zaten vay halimize demek gerekir..
Cumhuriyet Halk Partisi yeniden yapılanma sürecine girmeli ve “önümüzde seçim var onu da atlatalım” teranelerini bir kenara bırakmalı. Baştan sona TÜZÜK değişmeli. Sapına kadar demokrasi kokan bir tüzükle halkın karşısına çıkmalı. Delege sistemi tarihe karışmalı, partiye kayıtlı tüm üyelerin iştiraki ile hem genel başkan hem vekiller hem belediye başkanları belirlenmeli. Belli süreler sonunda her kim olursa olsun koltuğu terk etmeli. Koltuğa oturan yıllar yılı o koltuğu işgal etmemeli. Yapılabilir mi, bilemiyorum.. Yapılırsa ne alâ, yapılmaz ise de böyle sonuçları daha çok uzun yıllar görür ve dizimizi dövmeye devam ederiz.
Gelelim iktidara!. Doğrusunu söylemek gerekirse seçimi kazanmış olmaları bir avantaj değil. Dezavantajdır bana göre. Yoğun dertler ve oldukça ağır bir ekonomik sorunlar yumağında uzun süre mücadele edecekler. Altından kalkılabilir mi derseniz, elbette kalkılır. Sorun varsa ve siz onu yok etmeyi amaçlıyorsanız bir şekilde çözümü bulursunuz. Ülkemiz gerek doğal kaynakları, gerek yer altı zenginlikleri, gerek üç etrafı denizle çevrili olması ve bitek-verimli tarım arazileri bakımından dünyada eşine ender rastlanır ülkelerden biridir. İyi bir yönetim ve gerçekçi bir üretimle bunların üstesinden gelinilir.
Yaz aylarına girilen şu günlerde hava koşulları oldukça karmaşık. Kimi yer susuzluktan kıvranırken kimi yerleşkelerde sel aldı başını gidiyor. Tabii ki haziran ayına ulaştığımız şu günler çok umut beslediğimiz TURİZM sezonu içinde çok önemlidir. Allah verede her hangi bir aksilik yaşanmadan bu sezonu en iyi şekilde değerlendirelim.
Sporda sezon sonu.. GALATASARAY sezonu şampiyon olarak tamamladı. Kutluyoruz. Fenerbahçe ikinci BEŞİKTAŞ üçüncü oldu. Küme düşenler ve alt guruplardan üste çıkacak takımlar da bir bir belirleniyor. Çıkanları kutluyor küme düşenlere gelecek sezonda başarılar diliyoruz.
Bu ay içinde milli takımımızın oynayacağı önemli iki maç var. Ve TFF yeni başkanını seçecek. Hep dilemiş ve umut etmişimdir, Allahım futbolu bilenler yönetsin. Şöyle kıyasıya bir seçim olsun. İşin içine SİYASET girmesin. Birileri birilerini işaret etmesin diye hep dua ediyorum. Olur mu acaba. Ama zor. Ne yazık ki SİYASET her yerde olduğu gibi ne çare ki SPOR’un içinde de ne yazık ki var. Ve tesir ediyor.. O yüzden bir çok atılım bu baskılar sonucunda istenilen seviyelere ulaşamıyor. Milli takımımızın başında bir TÜRK teknik adamı bulunduramıyoruz.
Başaramayan her yerde olduğu gibi bu ortamda da yerini bırakıp gitmiyor...
Bu yıl deprem nedeniyle verimli bir sezon geçiremedik. Ne yapalım, kader böyle imiş deyip gelecek yıl için kaliteli bir TFF ve kaliteli bir spor yılı olsun ve başarılı geçsin dileğimizdir.
Yani demem o ki sayın KILIÇDAROĞLU partililerini ve ANADOLU’daki insanları fazlaca üzmemeye gayret et. Gençlere bir yer ver anasını satayım. Bakalım onlar nasıl bir çözüm üretecekler. Bir de onları görelim derim. Siz ne dersiniz. Haydi ayağa kalkalım hep birlikte güzel günlere....
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yesilbanazgazetesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.