Hatay escort Sex hikayeleri Sikiş hikayeleri porno ize

A. Erkin Sarıoğlu
Köşe Yazarı
A. Erkin Sarıoğlu
 

KASIM’IN YİRMİDÖRDÜ

24 Kasım 80'li yıllardan bu güne ÖĞRETMENLER GÜNÜ olarak kutlanagelmektedir. Bu süreç içinde biz de bu günleri kutladık ve de hala kutlamaktayız. Hiç sevmediğim ve hayatımın belli bölümlerinde bize acılar yaşatmış 12 Eylül günleri sonrasında “netekim” Kenan EVREN’in bizlere bahşettiği bu gün aslında.. Geldiği yer konusu tartışılsa da kutlanması adına bir sakınca görülmemiş ve sevgili öğretmen camiası da bunu kabullenmiştir. Birçok öğretmenin öğretmenler günü olarak 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü’nü kabullenmiş olmalarına rağmen artık “24 Kasım Öğretmenler Günü” gelenekselleşmiştir. Bu gün de, her günlerde olduğu gibi öğretmenlerimiz hatırlanmakta ve 364 gün sanki çuvala girmişçesine bir daha esamesi anılmamaktadır. Doğrusu kutlaması yapılan diğer günlerin ve özellikle de öğretmenler gününün bitimsiz yılın her günü akıllardan çıkarılmaması gereklidir ve de çok önemlidir. Öğretmenlik asıl mesleğim olduğu için demiyorum.. doğrusu EĞİTİM her şeyin başıdır.  Ona yapılan yatırım asla boşa gitmez. Okullar açıldıkça hapishaneler kapanır. Okullar açıldıkça kültür artar, okullar açıldıkça üretim de çoğalır yaşam kalitesi yükselir. Son yıllara nazaran bu yıl eğitimde bir şey olabileceği yönünde gelişmelere şahit olacak gibi görüyorum. Siyasi tırpana uğramaz ise an itibariyle görevde bulanan sayın bakanımızın EĞİTİM adına bir şeyler olabileceği sinyalleri var. Umarım yanılmıyorumdur. Öğretmenlik gerçekten kutsal ve değerli bir meslek. Yıllarımı bu işe adadığım için çok mutluyum ve de geriye baktığımda bu işi yaptığım için mutluyum. Gururluyum. Belki daha yıllar yılı yapabilirdim veya yapmalıydım diye düşündüğüm de olmadı değil. Ancak işi gençlere bırakmayı evla bulduğumdan ve hayatın gerçekleri doğrultusunda geri çekilmeyi doğru bulduğumdan ayrılmıştım.. Yine de içimde sınıflara dönmek ve o çok sevdiğim öğrencilerimle göz göze gelmeyi çok arzulamaktayım. Olmayacak dua olsa bile.. Bu yıl öğretmenler gününde emekli öğretmenleri-mizden sevgili öğretmenim Şahin ACAR’ın kürsüye çıkması geçte olsa beni çok ama çok sevindirdi. Zira yine emekli öğretmen Birsen Baykal öğretmenin de unutulmaması sevincimizi ikiye katladı. Elbette bu kürsüye çıkmayı hak eden sayısız öğretmenlerimiz var. Hepsinin ismini tek tek yazamasakta onların ellerinden öper ve eğitime yaptıkları katkılara teşekkürlerimizi göndeririz. Sağ olsunlar var olsunlar. Ancak Sevgili Şahin ACAR öğretmenim ilçemizin en eski ve en değerli öğretmenlerindendir. Rabbim sağlıklı ve uzun ömürler versin benim ve bir çok BANAZ’lının öğretmenliğini yapmış Köy Enstitülü öğretmen olması nedeniyle bizlerin İDOLÜ olan değerli bir öğretmenimizdir. Ellerinden öpüyorum.. Saygıyla.. Her 24 Kasım’da çalıştığım yerler bir bir gözümün önünden geçiyor ve hatıraları, unutamadığım anları şöyle bir tekrar ediyorum. Elbette her çalıştığım yerde çok güzel, unutulmayacak anılar depoladım. Her birinin ayrı ayrı değeri var. Bir anda hepsini sayıp dökmek olası değil ama. İçlerinden beni en çok etkileyenini sizlerle paylaşmak isterim. Çorum’un bir köyüne sürgün edildim. 200 haneye yakın ve üç öğretmenli bir okuldayız. Okulun açılmasına bir iki gün kala vardım köye. yerleştim. İnsanlarla tanıştım. Sokaklarda çocuklar oyun oynuyorlardı. Beni gördüklerinde oyunu bırakıp elimi öpmeye yeltendiler. Kimi utangaç kimi mahcup. Pazartesi okulu açtık. Tabi ortalık toz duman. Sınıfları temizlemek gerek. Bir çalışanımız yok. Çocuklardan birini çağırdım. “Oğlum kız arkadaşlarınızdan birkaç kişi çağır da şuraları süpürelim” dedim. Boş gözlerle bana baktı. Hareketlenmedi. “Ne duruyorsun” dediğimde “Öğretmenim kız yok”.. dedi.. Şaşakaldım. Oysa dün sokaklarda bir çok kız çocuk görmüştüm… “Gelmediler mi?” dedim.. Kafasını geriye atıp. “IIhh!” dedi. “Yani… onlar okula gelmezler öğretmenim” dedi. İçim bir tuhaf oldu. Hemen müdür arkadaşın yanına gittim. Konuyu anlamaya çalıştım. O da “Iıııhh!” dedi. Nee. Niçin.. Neden. Nasıl. Hepsini sıraladım.. Müdür de bana, “Öğretmenim boş ver. Fazla deşeleme..” Bildikleri halde. “Yaa öyle mi?” dediler.. Sonra köye gelip kanaat önderleriyle konuyu tartıştık. Ve kısa keseyim 20 kadar kız çocuğu okula dahil ettik. Onlar içinden HABİK kız vardı. Okumayı o kadar arzu eden. Biraz yaşı ilerlediğinden zor öğrendi ama. Gözlerindeki mutluluğu gördükçe ben de mutluluğu yudum yudum tadıyordum. Geçmişte yaşanan basit bir olay nedeniyle kızları okula göndermemişlerdi yıllar yılı. Sonra müfettişler geldi. Onlara ve onlardan önce görevini layıkıyla yapmayanlara sitem ettim. O köyde 6 yıl çalıştım. Hala bir çoğu ile haberleşiyorum.. Başta dediğim gibi öğretmenlerin günü bir gün ile sınırlı olmasın.. Ömür boyu kutlansın ve öğretmenler unutulmasın. Baş öğretmen ATATÜRK’ten bu güne mesleğe emek vermiş ebediyete göçmüş tüm öğretmenlerimi saygıyla minnet anıyorum. IŞIKLAR içinde olsunlar. Yaşayan tüm eğitimcilerimizin de günleri kutlu, yaşamları mutlu olsun. Sayın Milli Eğitim Bakanım tüm öğrenciler, tüm öğretmenler ve tüm ülke sizden umutlu olsun.
Ekleme Tarihi: 27 Kasım 2018 - Salı

KASIM’IN YİRMİDÖRDÜ

24 Kasım 80'li yıllardan bu güne ÖĞRETMENLER GÜNÜ olarak kutlanagelmektedir. Bu süreç içinde biz de bu günleri kutladık ve de hala kutlamaktayız. Hiç sevmediğim ve hayatımın belli bölümlerinde bize acılar yaşatmış 12 Eylül günleri sonrasında “netekim” Kenan EVREN’in bizlere bahşettiği bu gün aslında.. Geldiği yer konusu tartışılsa da kutlanması adına bir sakınca görülmemiş ve sevgili öğretmen camiası da bunu kabullenmiştir. Birçok öğretmenin öğretmenler günü olarak 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü’nü kabullenmiş olmalarına rağmen artık “24 Kasım Öğretmenler Günü” gelenekselleşmiştir. Bu gün de, her günlerde olduğu gibi öğretmenlerimiz hatırlanmakta ve 364 gün sanki çuvala girmişçesine bir daha esamesi anılmamaktadır. Doğrusu kutlaması yapılan diğer günlerin ve özellikle de öğretmenler gününün bitimsiz yılın her günü akıllardan çıkarılmaması gereklidir ve de çok önemlidir. Öğretmenlik asıl mesleğim olduğu için demiyorum.. doğrusu EĞİTİM her şeyin başıdır. 

Ona yapılan yatırım asla boşa gitmez. Okullar açıldıkça hapishaneler kapanır. Okullar açıldıkça kültür artar, okullar açıldıkça üretim de çoğalır yaşam kalitesi yükselir.
Son yıllara nazaran bu yıl eğitimde bir şey olabileceği yönünde gelişmelere şahit olacak gibi görüyorum. Siyasi tırpana uğramaz ise an itibariyle görevde bulanan sayın bakanımızın EĞİTİM adına bir şeyler olabileceği sinyalleri var. Umarım yanılmıyorumdur.
Öğretmenlik gerçekten kutsal ve değerli bir meslek. Yıllarımı bu işe adadığım için çok mutluyum ve de geriye baktığımda bu işi yaptığım için mutluyum. Gururluyum. Belki daha yıllar yılı yapabilirdim veya yapmalıydım diye düşündüğüm de olmadı değil. Ancak işi gençlere bırakmayı evla bulduğumdan ve hayatın gerçekleri doğrultusunda geri çekilmeyi doğru bulduğumdan ayrılmıştım.. Yine de içimde sınıflara dönmek ve o çok sevdiğim öğrencilerimle göz göze gelmeyi çok arzulamaktayım. Olmayacak dua olsa bile..
Bu yıl öğretmenler gününde emekli öğretmenleri-mizden sevgili öğretmenim Şahin ACAR’ın kürsüye çıkması geçte olsa beni çok ama çok sevindirdi. Zira yine emekli öğretmen Birsen Baykal öğretmenin de unutulmaması sevincimizi ikiye katladı. Elbette bu kürsüye çıkmayı hak eden sayısız öğretmenlerimiz var. Hepsinin ismini tek tek yazamasakta onların ellerinden öper ve eğitime yaptıkları katkılara teşekkürlerimizi göndeririz. Sağ olsunlar var olsunlar. Ancak Sevgili Şahin ACAR öğretmenim ilçemizin en eski ve en değerli öğretmenlerindendir. Rabbim sağlıklı ve uzun ömürler versin benim ve bir çok BANAZ’lının öğretmenliğini yapmış Köy Enstitülü öğretmen olması nedeniyle bizlerin İDOLÜ olan değerli bir öğretmenimizdir. Ellerinden öpüyorum.. Saygıyla..
Her 24 Kasım’da çalıştığım yerler bir bir gözümün önünden geçiyor ve hatıraları, unutamadığım anları şöyle bir tekrar ediyorum. Elbette her çalıştığım yerde çok güzel, unutulmayacak anılar depoladım. Her birinin ayrı ayrı değeri var. Bir anda hepsini sayıp dökmek olası değil ama. İçlerinden beni en çok etkileyenini sizlerle paylaşmak isterim.
Çorum’un bir köyüne sürgün edildim. 200 haneye yakın ve üç öğretmenli bir okuldayız. Okulun açılmasına bir iki gün kala vardım köye. yerleştim. İnsanlarla tanıştım. Sokaklarda çocuklar oyun oynuyorlardı. Beni gördüklerinde oyunu bırakıp elimi öpmeye yeltendiler. Kimi utangaç kimi mahcup. Pazartesi okulu açtık. Tabi ortalık toz duman. Sınıfları temizlemek gerek. Bir çalışanımız yok. Çocuklardan birini çağırdım. “Oğlum kız arkadaşlarınızdan birkaç kişi çağır da şuraları süpürelim” dedim. Boş gözlerle bana baktı. Hareketlenmedi. “Ne duruyorsun” dediğimde “Öğretmenim kız yok”.. dedi.. Şaşakaldım. Oysa dün sokaklarda bir çok kız çocuk görmüştüm… “Gelmediler mi?” dedim.. Kafasını geriye atıp. “IIhh!” dedi. “Yani… onlar okula gelmezler öğretmenim” dedi. İçim bir tuhaf oldu. Hemen müdür arkadaşın yanına gittim. Konuyu anlamaya çalıştım. O da “Iıııhh!” dedi. Nee. Niçin.. Neden. Nasıl. Hepsini sıraladım.. Müdür de bana, “Öğretmenim boş ver. Fazla deşeleme..” Bildikleri halde. “Yaa öyle mi?” dediler.. Sonra köye gelip kanaat önderleriyle konuyu tartıştık. Ve kısa keseyim 20 kadar kız çocuğu okula dahil ettik. Onlar içinden HABİK kız vardı. Okumayı o kadar arzu eden. Biraz yaşı ilerlediğinden zor öğrendi ama. Gözlerindeki mutluluğu gördükçe ben de mutluluğu yudum yudum tadıyordum. Geçmişte yaşanan basit bir olay nedeniyle kızları okula göndermemişlerdi yıllar yılı. Sonra müfettişler geldi. Onlara ve onlardan önce görevini layıkıyla yapmayanlara sitem ettim. O köyde 6 yıl çalıştım. Hala bir çoğu ile haberleşiyorum..
Başta dediğim gibi öğretmenlerin günü bir gün ile sınırlı olmasın.. Ömür boyu kutlansın ve öğretmenler unutulmasın. Baş öğretmen ATATÜRK’ten bu güne mesleğe emek vermiş ebediyete göçmüş tüm öğretmenlerimi saygıyla minnet anıyorum. IŞIKLAR içinde olsunlar. Yaşayan tüm eğitimcilerimizin de günleri kutlu, yaşamları mutlu olsun. Sayın Milli Eğitim Bakanım tüm öğrenciler, tüm öğretmenler ve tüm ülke sizden umutlu olsun.
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yesilbanazgazetesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.