Hatay escort Sex hikayeleri Sikiş hikayeleri porno ize

A. Erkin Sarıoğlu
Köşe Yazarı
A. Erkin Sarıoğlu
 

KIBRIS, KIBRIS

Geçen hafta Yavruvatan KIBRIS’taydık. Türkiye Gazeteciler Federasyonu’nun 55.ci Başkanlar Konseyi ve KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ’nin 34.cü KURULUŞ yılını birlikte kutladık. Halkın heyecanına yakından şahit oldu. Bitirilmekte olan müzakerelerin nerelere geldiğini görmek için bu topraklardaydık. 1974 MUTLU BARIŞ HAREKETİNDEN bu güne neler yaşandığı, ne kadar mesafe kaydedildiği ve adada yıllar yılı süren müzakerelerin hangi aşamalara geldikten sonra sonlandığının sebeplerini dinlemeye geldik. Cumhurbaşkanı Mustafa AKINCI halkına bu güne kadar neler yapıldığını anlattı. Halkın sevgisini kazanmış AKINCI yakın zamanda yapılacak seçimler için de halkına çağrıda bulundu. “Her şeyi herkesi iyi dinleyin ve doğru karar verin” diye telkinlerde bulundu. Halkın CUMHURİYET’e inancıyla demokrasiye sahip çıkmasının ve 34.yılını kutladıkları CUMHURİYET’i ne kadar içlerine sindirdiklerinin örneklerini gördük adada. “Yaşasın CUMHURİYET” nidaları gök kubbeyi delecek şekilde kulakları çınlattı. Askeri bando ve mehter takımı ile halk dansları gurubu harika sunumlarıyla halkın beğenisini kazandı. Türk jetlerinin alçak uçuşları ile heyecan doruğa ulaştı. Ve öğle sonu SOLO TÜRK uçakları Girne Limanı civarında yaptığı nefes kesen uçuş gösterileriyle dünyada ilk olmanın gururunu yaşattı binlerce izleyenine. Mutlu barış harekatının gerçekleşmesinde imzaları olan Bülent ECEVİT ve Necmettin ERBAKAN saygıyla anıldılar. 34 yıllık Cumhuriyet istenilen düzeyde olmasa da ANAVATAN TÜRKİYE’nin varoluştaki katkısı ve Cumhuriyet sürecinde her zaman yanında olması KIBRISLILARIN unutamayacakları bir tarih olmuştu. “Et tırnaktan ayrılmaz” dedi hem Kıbrıs halkı hem Türk halkı.. Oldukça mesafeler alınmış. Ne var ki son müzakerelerde RUM tarafının inanılmaz ve inat tutumları nedeniyle artık müzakerelerin sürmesinin anlam taşımadığı gerekçesiyle son verilmiştir. Son müzakerelerdeki Rumların uzlaşmaz tutumları ve asla kabul edilemez dilekleri bu kararın alınmasında etken olmuştur. Şimdi müzakereler bitti. Yeniden başlaması uzak bir olasılık değil ama RUM tarafının masaya koyduğu önemli birkaç maddenin asla tekrar masaya gelmemesi gerek. Bunun ilk şartı TÜRKİYE’nin garantörlük maddesinin masaya asla gelmemesi müzakerelerin yeniden başlamasında önemli bir etkendir. RUM tarafının Avrupa Birliği’nde yer almasının ağırlığını bizlere yüklemek ve onun verdiği avantajlarla bize olan baskılarını artırmak istemektedirler. Her şeye rağmen Kuzey Kıbrıs TÜRK halkı da arkasında Anavatan TÜRKİYE’nin olduğunu bilerek direnmesine devam etmektedir. Mavi Köşk gerçeği: Rumların önemli liderlerinden MAKARİOS, Rum halkını silahlandırmak adına zamanın mafya liderlerinden birine kurdurduğu şimdiki adıyla MAVİ KÖŞK’te kurduğu silah kaçakçılık şatosu 1958 yılının üstün teknolojisiyle yapılmış ve silah kaçakçılığı için önemli bir üs haline getirilmiştir. O günün en iyi teknolojisiyle yapılmış olan bu köşkte güya zevk-i sefa yaşanacak bir yermiş gibi dizayn edilmiş gibi gösterilerek Rumlara rahat silah temin etmek amacıyla inşa edilmiş bir yapıdır. O dönemlerde askerliğini bitiren her Rum’a bir silah zimmet olarak verilmekte ve olağanüstü durumlarda silahlarını kuşanıp kışlalarına gelme talimatı verilerek teskere tanzim edilmekteymiş. O günün şartlarında yani 20 Temmuz 2017'de TÜRK askeri adaya çıktıktan sonra yapılanlar sayesinde sayıca az da olsa KIBRIS TÜRKLERİ varlığını sürdürebilmektedir. Kuzey KIBRIS’ta kurulu olan üniversitelerimizde 90 bin civarında öğrenci bulunmaktadır. 270 bine yaklaşan nüfusu ile 600 bin Rum’a karşı direnişine devam etmektedirler. Rum ve TÜRK halklarının birbirlerine karşı davranışlarında fevkalade önemli nüans farklılıkları olmasa da Rum yönetiminin hala ENOSİS’i gerçekleştirmek için fırsat kolladıkları anlamına gelen tavır ve davranışları devam etmektedir. Çözüm kolay gibi görünse de hala uzak gibi durmaktadır. Kazancını TURİZME bağlamış bu adamızda gerçekten fevkalade yüksek sayıda turistin ziyaret ettiği gözlenmektedir. Otellerde doluluk oranı bir hayli yüksektir. Kumar konusunda sıkıntı yaşanmadığından tüm otellerde CAİNO’lar mevcuttur. 24 saat aralıksız oyunlar devam etmektedir. Bu yüzde uçaklardaki doluluk oranları da bir hayli yüksektir. KIBRIS’ın su sorunu da TÜRKİYE tarafından dünyada bir ilk olarak gerçekleşmiş ve KIBRIS TÜRK Halkının su ihtiyacı için deniz altından yüksek bir teknoloji ile döşenmiş olan borularla gerçekleştirilmiştir. Ve hatta sulu tarıma imkan tanımak için DSİ tarafından tesisler ile bu sorun da kısa süre sonra bitirilecektir. KARAOĞLANOĞLU Şehitler Müzesi ziyaret edildiğinde askerlerimizin ne kadar cansiperane mücadele verdiği, BARBARLAR müzesinde de Rumların katlettikleri çocuklarımızın kan izlerin görmekteyiz. Bize barbar diyenlerin barbarlıkları gözler önündedir. Her şeye rağmen geçmişte YEŞİL ADA unvanlı bu güzel toprakların gelecekte yine aynı amblemi taşıyacak girişimlerin olmasını dişlemekteyiz. 55.ci Başkanlar Konseyi de adada gerçekleştirildi. Kabına sığmayan Türkiye Gazeteciler Federasyonu kısa süre önce KAZAKİSTAN ve KIRGIZİSTAN’da yaptığı toplantıların üzerinden çok zaman geçmeden bu kez de yavru vatan KIBRIS’ta sorunlarını görüşerek çözüm yolları önermiştir. Konaklamamızda üstün hizmetleriyle bizlere gösterilen konukseverliğe ve bu toplantıların düzenlenmesinin baş aktörleri KUZEY KIBRIS DIŞ BASIN BİRLİĞİ ve TÜRKİYE GAZETECİLER FEDERASYONU başkan ve yönetim kurulu üyelerine sonsuz teşekkürler ederiz.
Ekleme Tarihi: 21 Kasım 2017 - Salı

KIBRIS, KIBRIS

Geçen hafta Yavruvatan KIBRIS’taydık. Türkiye Gazeteciler Federasyonu’nun 55.ci Başkanlar Konseyi ve KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ’nin 34.cü KURULUŞ yılını birlikte kutladık. Halkın heyecanına yakından şahit oldu. Bitirilmekte olan müzakerelerin nerelere geldiğini görmek için bu topraklardaydık.
1974 MUTLU BARIŞ HAREKETİNDEN bu güne neler yaşandığı, ne kadar mesafe kaydedildiği ve adada yıllar yılı süren müzakerelerin hangi aşamalara geldikten sonra sonlandığının sebeplerini dinlemeye geldik. Cumhurbaşkanı Mustafa AKINCI halkına bu güne kadar neler yapıldığını anlattı. Halkın sevgisini kazanmış AKINCI yakın zamanda yapılacak seçimler için de halkına çağrıda bulundu. “Her şeyi herkesi iyi dinleyin ve doğru karar verin” diye telkinlerde bulundu.
Halkın CUMHURİYET’e inancıyla demokrasiye sahip çıkmasının ve 34.yılını kutladıkları CUMHURİYET’i ne kadar içlerine sindirdiklerinin örneklerini gördük adada.

“Yaşasın CUMHURİYET” nidaları gök kubbeyi delecek şekilde kulakları çınlattı. Askeri bando ve mehter takımı ile halk dansları gurubu harika sunumlarıyla halkın beğenisini kazandı. Türk jetlerinin alçak uçuşları ile heyecan doruğa ulaştı. Ve öğle sonu SOLO TÜRK uçakları Girne Limanı civarında yaptığı nefes kesen uçuş gösterileriyle dünyada ilk olmanın gururunu yaşattı binlerce izleyenine.
Mutlu barış harekatının gerçekleşmesinde imzaları olan Bülent ECEVİT ve Necmettin ERBAKAN saygıyla anıldılar. 34 yıllık Cumhuriyet istenilen düzeyde olmasa da ANAVATAN TÜRKİYE’nin varoluştaki katkısı ve Cumhuriyet sürecinde her zaman yanında olması KIBRISLILARIN unutamayacakları bir tarih olmuştu. “Et tırnaktan ayrılmaz” dedi hem Kıbrıs halkı hem Türk halkı.. Oldukça mesafeler alınmış. Ne var ki son müzakerelerde RUM tarafının inanılmaz ve inat tutumları nedeniyle artık müzakerelerin sürmesinin anlam taşımadığı gerekçesiyle son verilmiştir. Son müzakerelerdeki Rumların uzlaşmaz tutumları ve asla kabul edilemez dilekleri bu kararın alınmasında etken olmuştur.
Şimdi müzakereler bitti. Yeniden başlaması uzak bir olasılık değil ama RUM tarafının masaya koyduğu önemli birkaç maddenin asla tekrar masaya gelmemesi gerek. Bunun ilk şartı TÜRKİYE’nin garantörlük maddesinin masaya asla gelmemesi müzakerelerin yeniden başlamasında önemli bir etkendir.
RUM tarafının Avrupa Birliği’nde yer almasının ağırlığını bizlere yüklemek ve onun verdiği avantajlarla bize olan baskılarını artırmak istemektedirler. Her şeye rağmen Kuzey Kıbrıs TÜRK halkı da arkasında Anavatan TÜRKİYE’nin olduğunu bilerek direnmesine devam etmektedir.
Mavi Köşk gerçeği: Rumların önemli liderlerinden MAKARİOS, Rum halkını silahlandırmak adına zamanın mafya liderlerinden birine kurdurduğu şimdiki adıyla MAVİ KÖŞK’te kurduğu silah kaçakçılık şatosu 1958 yılının üstün teknolojisiyle yapılmış ve silah kaçakçılığı için önemli bir üs haline getirilmiştir. O günün en iyi teknolojisiyle yapılmış olan bu köşkte güya zevk-i sefa yaşanacak bir yermiş gibi dizayn edilmiş gibi gösterilerek Rumlara rahat silah temin etmek amacıyla inşa edilmiş bir yapıdır. O dönemlerde askerliğini bitiren her Rum’a bir silah zimmet olarak verilmekte ve olağanüstü durumlarda silahlarını kuşanıp kışlalarına gelme talimatı verilerek teskere tanzim edilmekteymiş.
O günün şartlarında yani 20 Temmuz 2017'de TÜRK askeri adaya çıktıktan sonra yapılanlar sayesinde sayıca az da olsa KIBRIS TÜRKLERİ varlığını sürdürebilmektedir. Kuzey KIBRIS’ta kurulu olan üniversitelerimizde 90 bin civarında öğrenci bulunmaktadır. 270 bine yaklaşan nüfusu ile 600 bin Rum’a karşı direnişine devam etmektedirler. Rum ve TÜRK halklarının birbirlerine karşı davranışlarında fevkalade önemli nüans farklılıkları olmasa da Rum yönetiminin hala ENOSİS’i gerçekleştirmek için fırsat kolladıkları anlamına gelen tavır ve davranışları devam etmektedir. Çözüm kolay gibi görünse de hala uzak gibi durmaktadır.
Kazancını TURİZME bağlamış bu adamızda gerçekten fevkalade yüksek sayıda turistin ziyaret ettiği gözlenmektedir. Otellerde doluluk oranı bir hayli yüksektir. Kumar konusunda sıkıntı yaşanmadığından tüm otellerde CAİNO’lar mevcuttur. 24 saat aralıksız oyunlar devam etmektedir. Bu yüzde uçaklardaki doluluk oranları da bir hayli yüksektir.
KIBRIS’ın su sorunu da TÜRKİYE tarafından dünyada bir ilk olarak gerçekleşmiş ve KIBRIS TÜRK Halkının su ihtiyacı için deniz altından yüksek bir teknoloji ile döşenmiş olan borularla gerçekleştirilmiştir. Ve hatta sulu tarıma imkan tanımak için DSİ tarafından tesisler ile bu sorun da kısa süre sonra bitirilecektir.
KARAOĞLANOĞLU Şehitler Müzesi ziyaret edildiğinde askerlerimizin ne kadar cansiperane mücadele verdiği, BARBARLAR müzesinde de Rumların katlettikleri çocuklarımızın kan izlerin görmekteyiz. Bize barbar diyenlerin barbarlıkları gözler önündedir. Her şeye rağmen geçmişte YEŞİL ADA unvanlı bu güzel toprakların gelecekte yine aynı amblemi taşıyacak girişimlerin olmasını dişlemekteyiz.
55.ci Başkanlar Konseyi de adada gerçekleştirildi. Kabına sığmayan Türkiye Gazeteciler Federasyonu kısa süre önce KAZAKİSTAN ve KIRGIZİSTAN’da yaptığı toplantıların üzerinden çok zaman geçmeden bu kez de yavru vatan KIBRIS’ta sorunlarını görüşerek çözüm yolları önermiştir.
Konaklamamızda üstün hizmetleriyle bizlere gösterilen konukseverliğe ve bu toplantıların düzenlenmesinin baş aktörleri KUZEY KIBRIS DIŞ BASIN BİRLİĞİ ve TÜRKİYE GAZETECİLER FEDERASYONU başkan ve yönetim kurulu üyelerine sonsuz teşekkürler ederiz.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yesilbanazgazetesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.