19 Mayıs 1919 ATATÜRK’ü Anma GENÇLİK ve SPOR BAYRAMI...
İşte yine dünyanın bir çok ülkesinde olmayan bizim de “Kuruluş ve Kurtuluş Günü” olarak bildiğimiz ve ATAMIZDAN gençlere armağan edilen büyük bir bayramdayız. Kutlu olsun. Yaşadıkça yaşatacağız. Yücelttikçe yücelteceğiz...
Bir kaç gün önce şu anıyı okumuştuk. “Bir İngiliz subayı Samsun’da görevlidir. Atatürk 15 Mayıs’ta İstanbul’dan çıkınca fark edilir ve takip edilmek istenir. Fakat rota değiştiren Mustafa Kemal bir engele takılmadan Samsun’a ulaşır. Ama daha limana gelmeden haberi gelir. Mustafa Kemal’i gelir gelmez derdest ederek İstanbul’a geri getirin emrini alan İngiliz subay, Bandırma vapuru limana yanaşmadan tekneyle gemiye ulaşır.
Asıl amacı Mustafa Kemal’i esir almak olmasına rağmen gemiye çıkınca karşılaştığı manzara karşısında donakalır. Onu karşılayan Mustafa Kemal’in çakmak çakmak mavi gözleri karşısında adeta puta dönen İngiliz subay hiçbir şey yapamaz ve karaya çıkmasına yardımcı bile olur. Mustafa Kemal’i karşılayan hazırunlar ve askerler eşliğinde toplantı salonuna geçilir. Durumu analiz edenler İngiliz komutanı İngiltere’ye çağırıp cezalandırırlar. Sonraki yıllarda da affa uğrar ve Türkiye’ye geri gelir. Buradan “o büyük insan, yüce ATATÜRK’ün o anlamlı bakışları ve ileriyi gören çakmak çakmak gözleri, karşısındakini etkileyecek harika bir yapıya sahiptir”diyebilirim.
19 Mayıs ATATÜRK’ü anma GENÇLİK ve Spor bayramı, gençliğin ATA’sının yolunda olduğunun tüm dünyaya duyurulduğu, sesinin arş-ı alaya ulaştığı bir gündür. Ve Mayıs’ın en güzel günlerinden biridir 19 MAYIS...
Bugün ATATÜRK’ün “GENÇLİĞE HİTABESİ”ni daha bir dikkatle defalarca okuyup, yüreğimizin derinliklerine nakşedeceğimiz bir gündür. EY TÜRK GENÇLİĞİ diye başlayıp, NE MUTLU TÜRKÜM diye biten bu hitabe öyle sıradan bir yazı değildir. İçeriğinde çok anlamlar barındıran adeta bir destan gibidir. Bize bu günleri yaşatan Başta Gazi MUSTAFA KEMAL ATATÜRK ve silah arkadaşlarına, Kahraman Mehmetçiğe ve emeği geçen tüm insanlarımıza şükranlarımızı sunuyor, rahmet ve minnetle anıyor ruhları şad olsun diyorum.
Evet değerli okurlar. Ben Gökçeada ATATÜRK ÖĞRETMEN okulu mezunuyum. Çoğu kereler bu okuldan ve yapılan etkinliklerden kalanları sizlerle paylaşmaya çalışmaktayım. Bu yıl Gökçeada Mezunlar Derneği’nin öncülüğünde yine GÖKÇADA’da bir buluşma gerçekleşti. 29.uncusu yapılan bu etkinliğe 400 mezun katıldı. Ada’nın tüm otelleri doldu taştı adeta. Güzel bir şenlik, bir hareketlilik yaşandı ADA’da.. Bilindiği gibi ülkemizin iki adası var. Biri BOZCAADA diğeri İMROZ idi. İMROZ ismi Yunancada “Rüzgarlı Ada” anlamına gelmektedir. Ama bizim eğitim gördüğümüz yıllarda adanın ismi bakanlıkça ve bizlerin teklifiyle GÖKÇEADA oldu. İşte bizler de 1965 de başlayan öğretmen okulu öğrencileri olarak ATATÜRK ÖĞRETMEN OKULUNDAN mezun olanlar 4 yılda bir ada da buluşmaktayız.. Her birimiz o adada yaşadıkları anıları taaa 50-60 yıl öncesini yeniden görüp anıları tazelemek için akın akın buraya geldiler.
Bu buluşmada bize katkıda bulunan bu güzel adanın güzel insanı Belediye Başkanı Sayın Bülent Ecevit ATALAY beye ve belediye çalışanlarına sonsuz şükranlarımızı sunarız.. Bizlere yaşattıkları güzellikler için TEŞEKKÜR ederiz. Bizim eğitim gördüğümüz dönemlerde şehir hamamı olarak hizmet veren yerin “KENT MÜZESİ” olarak organize edilmesi ve bizim okulumuza ait bir bölümde fotoğraflarımızın yer alması da bizleri oldukça memnun etti. Ve hepimizin dilinde “MÜZELİK” olmuşuz sözleri çıkıverdi.
GÖKÇEADA (İMROZ) şimdilerde bizim yaşadığımız gibi değil. Hızla gelişen ve nüfus olarakta çoğalan bir yerleşke olmuş. İlk zamanlarda sadece ilçe merkezi ve 5 köy varken şimdi yeni kurulan köyler ve tatil yöreleriyle görülmesi gereken bir yöre olmuş. Türkiye’nin batıda en uç noktası AVLAKA Burnu (İnce Burun) burada bulunmaktadır. Plajların en güzeli Kefeloz buradadır.
Zamanla çeşitli nedenlerle evlerini terk eden RUM’lar şimdilerde köylerine dönmektedirler. Ülkemizin en harika denizaltı akvaryumu olarak bilinen YILDIZ koyu buradadır. Sonradan yerleşen Karadeniz ve Doğu Anadolu’dan gelenlerle güzel bir kaynaşma olmuş, sakin yaşamı ile örnek ilçelerden biri haline gelmiştir.. Çanakkale ile ulaşım Kabatepe’den Feribotla olmaktadır.
Bizler de burada öğretim görmüş, buranın soğuğunu sıcağını yaşamış olan mezunlardan dörtyüz kadarımız iki gün boyunca çeşitli etkinliklerle adaya farklı bir ortam yaşattığımızı sanıyorum. Anıları tazeledik, yıllardır görmediğimiz arkadaşlarımızı gördük. Başta derneğimizin Onursal Başkanı Sayın Çınar AYBAR ve eşini, değerli Öğretmen Nail KARABULUT ve eşi Rukiye KARABULUT’u, Sayın Mehmet GÜVEN ve kıymetli eşini, Kemal YAZGAN’ı, Aylin ve ÖMER TANRIKULU’nu, Remziye ADALIOĞLU’nu görmekten onur duyduk.
Bu buluşmayı düzenleyen GÖKÇEADA MEZUNLAR Derneği başkanı ve yönetenlerine, emeği geçen tüm arkadaşlara ve katılımcılara yürekten saygı ve sevgiler.
ADALI OLMAK FARKLILIKTIR.
1965'te yanan bu ATEŞ sönmeyecek...