Hatay escort Sex hikayeleri Sikiş hikayeleri porno ize

A. Erkin Sarıoğlu
Köşe Yazarı
A. Erkin Sarıoğlu
 

MAYISIN HÜZNÜ VE SEVİNCİ

Biliyorum ki, herkes anasını babasını çok sever. Çok nadir çıkar sevmeyen. Ben de sizler gibi anamdan babamdan vazgeçemedim yıllar yılı. Babam Yusuf Sarıoğlu’nu tam 19 yıl önce yitirdik. Tarihi ondan önce ve ondan sonraya göre dizayn ettik. Onların birleştirici, kucaklayıcı özelliklerini toplumcu davranışlarını ne yazık ki bizler onlar kadar beceremedik. Onlardaki tılsımı bir türlü yakalayamadık. Elbette anamı da ziyadesiyle seviyordum. Onu da bu arada rahmetle minnetle anmış olayım. Ne var ki hem anasız hem babasız yılları tüketmeye devam ediyoruz.. Bir çoklarınız gibi.. Mayıs ayında hem sevinci hem hüznü birlikte yaşıyorum. 7 Mayıs’ta kaybettiğim babam için üzülürken yine 7 Mayıs’ta dünyaya gelen güzel kızımız GÜLEM’in varlığı bizlerin hüznünü alıp yaşam sevincine doğru sürüklüyor. Tabiat kanunu diyoruz; doğup, yaşayıp öleceğiz. Bu yıl okulunu bitirip diyetisyen olarak yaşama yön verecek GÜLEM’imize ömür boyu sağlık ve mutlu bir yaşam diliyorum. Ve Mayıs’ın 6'sı hiç aklımdan çıkmıyor. 45 yıl önce 3 fidanı yitirmenin hüznünü aynı sıcaklıkta hissetmeye devam edeceğim. Hiç unutmuyorum Eşmen’nin Araplar mahallesinde öğretmen idim. Komşum “Gözel day” sabah namazı sonrası penceremi tıklattı, “kalk” dedi.. “bizimkiler!”.. pencerenin camını açtım.. “buyur” dedim.. “bizimkiler” .. dedi.. “gittiler”. İlk anda ayıkmamıştım. Birden aklıma geldi… “Denizler mi?” dedim.. Başını öne eğdi… “heee.. gittiler”. Ben de içimdeki hüznü dışarı vuramadan. Uzak hayallere dalıverdim.. Darağacına üç fidanı vermiştik.. Dönüş olmayacaktı ve bu yara bizlerden uzun süre daha silinmeyecekti. Devrimci mücadeleye karşılıksız ömür veren gençler heba oldu gittiler. Ertesi yıl idi, ne tesadüftür ki.. Babam ve ilçemizin renkli insanlarından Banaz köylü Ahmet Şahin birlikte Evrendede’ye götürmemi istediler. Çok dostumuz bilir babamın nevalesi hazır olurdu. Onları güzel bir masaya oturtup ateşi yaktım. Masa hazırdı, iki bardak koydum ve içkilerini hazırladım. Ahmet Amca, babama baktı “Sarıoğlu yeğene izin vermiyor musun?” dedi.. O da “yooo, isterse içebilir” dedi.. Ahmet Amca gözüme baktı.. “Koy kendine de” dedi. Ben de “amca ben bu gün içmeyeceğim”.. dedim.. “Çekinme” dedi, “izin aldık işte”.. Ben de “izin önemli değil”.. dedim.. “bu gün Denizleri kaybedişimizin yıl dönümü” dedim. Bağırarak ayağa kalktı.. “önceden söylesene be adam”.. dedi.. Bardakları yere döktü.. “vallahi ben de içmem”.. “Bu fidanlara saygım var dedi”.. Bu anı ile birlikte onlara da rahmetler diliyorum. Mayıs baharın son ayı.. Yaz gelecek. Ama 16 Nisan’ı daha atlatamadık.. Oraya takıldık kaldık. Çıkan evet çok şeyleri yerinden oynatacak. Hükümet değişecek, bakanlar değişecek ve daha önemlisi bu ay sayın cumhurbaşkanımız çok sevdiği partisine geri dönecek. Adalet ve Kalkınma Partisi kongre yapacak ve genel başkanlık el değiştirecek. Kabul etsekte etmesekte halkın verdiği oylar bir şekilde partilerde yeni şekilleriyle ortaya çıkacak. Doğruluğu-eğriliği yaşandıkça belli olacak. Her ne kadar parti yetkilileri hükümette değişiklik yapılmayacak deseler de belliki köklü bir yönetim değişikliği bekliyor 21 Mayıs sonrasını. Hem Bakanlar Kurulunda ve de o parti yönetiminde gözle görülür değişiklikler yaşanabilir.. Partide hala bulunduğu varsayılan izler silinmeye devam edebilir. Bu arada bu parti ile ismi özdeşleşmiş olan bazılarının yeni oluşumlar içinde yer alabilecekleri gündeme gelebilir. Bununla birlikte siyasi yaşam yeni oluşumlara adım atabilir. Hemen olmasa da ülkemiz için hareketli günlerin yaşanması gerçekleşebilir. Elbette bunların hepsi sadece tahmin, bakalım tutacak mı tutmayacak mı? Mayıs sonu ya da başka baharlara mı sarkacak?. Deniz Baykal, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı iken kendisiyle ilgili bir çok yazı yazmıştım. Biliyorum ki uzun yıllar siyaset yapmış bu değerli genel başkan tecrübeli ve devlet deneyimi olan bir kişiliğe sahip. Ama bir gerçek daha var ki, insanlar yaşlanıyorlar… Yaşlanan insanların gerçeği kabullenip köşelerine çekilmeleri uygun olmaz mı?.. Artık yaşamlarının son demlerinde gençlere öğüt veren, tecrübelerini onlara aktaran bir durumda bulunmaları daha yararlı olmaz mı sizce. “Hizmetlerinize ve demokrasiye katkılarınıza sonsuz teşekkürler.. Sağolun var olun!”.. desek uygun düşmez mi? Niye hala vazgeçmezler, anlayamıyorum.. Devlet memurlarında 65 yaş sonrası resen emeklilik oluyor da, siyasette niye olmuyor. Ve Cumhuriyet Halk Partisi.. Her yenilgiden sonra kazanmak için yeni ve uygun yöntemler arayıp, bundan sonra nasıl seçim kazanırım kaygısıyla yanıp tutuşacağına birbirine düşmenin sancısını yaşıyor. 2019'da yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimine aday bulma yarışında.. Gündem daha derin konuları konuşmak isterken birden başka yerlere dönüveriyor. Yapmayın Allah aşkına.. Bu topluma zarar vermeyin. 10 milyon seçmen niçin oy vermedi onun kaygısına düşün bir kere.. Partiyi müzmal ediyorsunuz ve tabii ki toplumda bundan büyük zararlar görüyor. Mayıs ne kadar kötü olsa da önümüzde yaşanacak güzel günler yaratmalı yukarıdaki insanlar.. Kısır tartışmalar, gereksiz çatışmalar yarar sağlamaz. Hadi el birlik olun da bizlere olmasa da çocuklarımız, torunlarımız güzel günler görsünler.. Olmaz mı..
Ekleme Tarihi: 09 Mayıs 2017 - Salı

MAYISIN HÜZNÜ VE SEVİNCİ

Biliyorum ki, herkes anasını babasını çok sever. Çok nadir çıkar sevmeyen. Ben de sizler gibi anamdan babamdan vazgeçemedim yıllar yılı. Babam Yusuf Sarıoğlu’nu tam 19 yıl önce yitirdik. Tarihi ondan önce ve ondan sonraya göre dizayn ettik. Onların birleştirici, kucaklayıcı özelliklerini toplumcu davranışlarını ne yazık ki bizler onlar kadar beceremedik. Onlardaki tılsımı bir türlü yakalayamadık. Elbette anamı da ziyadesiyle seviyordum. Onu da bu arada rahmetle minnetle anmış olayım. Ne var ki hem anasız hem babasız yılları tüketmeye devam ediyoruz.. Bir çoklarınız gibi..
Mayıs ayında hem sevinci hem hüznü birlikte yaşıyorum. 7 Mayıs’ta kaybettiğim babam için üzülürken yine 7 Mayıs’ta dünyaya gelen güzel kızımız GÜLEM’in varlığı bizlerin hüznünü alıp yaşam sevincine doğru sürüklüyor. Tabiat kanunu diyoruz; doğup, yaşayıp öleceğiz.

Bu yıl okulunu bitirip diyetisyen olarak yaşama yön verecek GÜLEM’imize ömür boyu sağlık ve mutlu bir yaşam diliyorum.
Ve Mayıs’ın 6'sı hiç aklımdan çıkmıyor. 45 yıl önce 3 fidanı yitirmenin hüznünü aynı sıcaklıkta hissetmeye devam edeceğim. Hiç unutmuyorum Eşmen’nin Araplar mahallesinde öğretmen idim. Komşum “Gözel day” sabah namazı sonrası penceremi tıklattı, “kalk” dedi.. “bizimkiler!”.. pencerenin camını açtım.. “buyur” dedim.. “bizimkiler” .. dedi.. “gittiler”. İlk anda ayıkmamıştım. Birden aklıma geldi… “Denizler mi?” dedim.. Başını öne eğdi… “heee.. gittiler”. Ben de içimdeki hüznü dışarı vuramadan. Uzak hayallere dalıverdim.. Darağacına üç fidanı vermiştik.. Dönüş olmayacaktı ve bu yara bizlerden uzun süre daha silinmeyecekti. Devrimci mücadeleye karşılıksız ömür veren gençler heba oldu gittiler.
Ertesi yıl idi, ne tesadüftür ki.. Babam ve ilçemizin renkli insanlarından Banaz köylü Ahmet Şahin birlikte Evrendede’ye götürmemi istediler. Çok dostumuz bilir babamın nevalesi hazır olurdu. Onları güzel bir masaya oturtup ateşi yaktım. Masa hazırdı, iki bardak koydum ve içkilerini hazırladım. Ahmet Amca, babama baktı “Sarıoğlu yeğene izin vermiyor musun?” dedi.. O da “yooo, isterse içebilir” dedi.. Ahmet Amca gözüme baktı.. “Koy kendine de” dedi. Ben de “amca ben bu gün içmeyeceğim”.. dedim.. “Çekinme” dedi, “izin aldık işte”.. Ben de “izin önemli değil”.. dedim.. “bu gün Denizleri kaybedişimizin yıl dönümü” dedim. Bağırarak ayağa kalktı.. “önceden söylesene be adam”.. dedi.. Bardakları yere döktü.. “vallahi ben de içmem”.. “Bu fidanlara saygım var dedi”.. Bu anı ile birlikte onlara da rahmetler diliyorum.
Mayıs baharın son ayı.. Yaz gelecek. Ama 16 Nisan’ı daha atlatamadık.. Oraya takıldık kaldık. Çıkan evet çok şeyleri yerinden oynatacak. Hükümet değişecek, bakanlar değişecek ve daha önemlisi bu ay sayın cumhurbaşkanımız çok sevdiği partisine geri dönecek. Adalet ve Kalkınma Partisi kongre yapacak ve genel başkanlık el değiştirecek. Kabul etsekte etmesekte halkın verdiği oylar bir şekilde partilerde yeni şekilleriyle ortaya çıkacak. Doğruluğu-eğriliği yaşandıkça belli olacak.
Her ne kadar parti yetkilileri hükümette değişiklik yapılmayacak deseler de belliki köklü bir yönetim değişikliği bekliyor 21 Mayıs sonrasını. Hem Bakanlar Kurulunda ve de o parti yönetiminde gözle görülür değişiklikler yaşanabilir.. Partide hala bulunduğu varsayılan izler silinmeye devam edebilir. Bu arada bu parti ile ismi özdeşleşmiş olan bazılarının yeni oluşumlar içinde yer alabilecekleri gündeme gelebilir. Bununla birlikte siyasi yaşam yeni oluşumlara adım atabilir. Hemen olmasa da ülkemiz için hareketli günlerin yaşanması gerçekleşebilir. Elbette bunların hepsi sadece tahmin, bakalım tutacak mı tutmayacak mı? Mayıs sonu ya da başka baharlara mı sarkacak?.
Deniz Baykal, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı iken kendisiyle ilgili bir çok yazı yazmıştım. Biliyorum ki uzun yıllar siyaset yapmış bu değerli genel başkan tecrübeli ve devlet deneyimi olan bir kişiliğe sahip. Ama bir gerçek daha var ki, insanlar yaşlanıyorlar… Yaşlanan insanların gerçeği kabullenip köşelerine çekilmeleri uygun olmaz mı?.. Artık yaşamlarının son demlerinde gençlere öğüt veren, tecrübelerini onlara aktaran bir durumda bulunmaları daha yararlı olmaz mı sizce. “Hizmetlerinize ve demokrasiye katkılarınıza sonsuz teşekkürler.. Sağolun var olun!”.. desek uygun düşmez mi? Niye hala vazgeçmezler, anlayamıyorum.. Devlet memurlarında 65 yaş sonrası resen emeklilik oluyor da, siyasette niye olmuyor.
Ve Cumhuriyet Halk Partisi.. Her yenilgiden sonra kazanmak için yeni ve uygun yöntemler arayıp, bundan sonra nasıl seçim kazanırım kaygısıyla yanıp tutuşacağına birbirine düşmenin sancısını yaşıyor. 2019'da yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimine aday bulma yarışında.. Gündem daha derin konuları konuşmak isterken birden başka yerlere dönüveriyor. Yapmayın Allah aşkına.. Bu topluma zarar vermeyin. 10 milyon seçmen niçin oy vermedi onun kaygısına düşün bir kere.. Partiyi müzmal ediyorsunuz ve tabii ki toplumda bundan büyük zararlar görüyor.
Mayıs ne kadar kötü olsa da önümüzde yaşanacak güzel günler yaratmalı yukarıdaki insanlar.. Kısır tartışmalar, gereksiz çatışmalar yarar sağlamaz. Hadi el birlik olun da bizlere olmasa da çocuklarımız, torunlarımız güzel günler görsünler.. Olmaz mı..

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yesilbanazgazetesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.