Hatay escort Sex hikayeleri Sikiş hikayeleri porno ize

A. Erkin Sarıoğlu
Köşe Yazarı
A. Erkin Sarıoğlu
 

MUTLU BİR YIL OLSUN

“Ne gelsin yeni yıl   Ne değişsin takvimler   Ben halimden memnundum   Nerede o eski günler.” Diye küçük bir serzenişle başlıyorum yeni yılın ilk yazısına. Zira çok kötü günleri yaşayarak bitirdik koca bir yılı. Gerek şahsım ve gerekse ülkem çok acılar çekerek saydık takvimin yapraklarını. Hemen hemen tanıdığım bir çok insanın başına gelebileceklerden bir kısmı da bizim başımıza geldi ve çaresiz, kabullenerek geride bırakmaya çalışıyoruz. Üzülmemek elde değil. Elbette üzüldük ama büzülmemeye özen göstermeye çalışıyoruz. Birlikte el ele. 2018'i de bitirdik. Geriye dönüp baktığımızda günlerin nasıl geçtiğinin farkına bile varamıyoruz. Rahmetli kayın validem “aylar aydırım gibi yıllar yıldırım gibi gelip geçiveriyor” derdi. (Onları da rahmet anıyorum) Küçük bir hikaye “iki üşengeç kışın en şiddetli günlerinde oturmuşlar ocak başına habire kaynatıyorlarmış. Hikayenin birini bırakıp birine geçiyorlarmış, biri noktayı koymadan öteki sazı eline alıyor, anlattıkça anlatıyormuş. Ocakta odun azaldıkça azatlardan ver ediyorlarmış ocağa, alevler bacayı yalayıp yalayıp kendini yukarı atıyormuş. Bu iki üşengecin ateşten bir tarafları ısınıyor ama öteki tarafları buz kesiyormuş. Bu iki üşengeç üşengeçliklerinden oturdukları minderden kalkıp karşı tarafa bir türlü geçemiyorlarmış. Saatler sonra iyice buymuşlar ve karşılıklı ellerinden tutunarak biri ocağın diğer yanına diğeri de onun yerine oturmuşlar. Bir yandan gülerek bir yandan üzülerek bakışmışlar biri birlerine.. Yaa kardeşim demiş…Şu insan oğlu da kuş misali.. Demin neredeydik şimdi neredeyiz”... O hesap.. Biz de dün neredeydik.. Bu gün neredeyiz. Bu yıl son günlerde epeyce sıkıntılara maruz kaldık. Ülke ekonomik bir çıkmazda gibi görününce herkesin morali bozuldu. Bir yandan uluslar arası çatışmalar. Bir yandan bitmeyen terör. Kimi liderlerin inatçı tutumları. Kimilerinin doyurulamaz hırsları. ABD ve Rusya’nın dünyayı istedikleri gibi yönetmek istemeleri. Nerede ne yapmak isterlerse bir kılıf uydurup emellerine ulaşmak için her şeyi yapıyorlar. Yapacakları iş için asla acele etmiyorlar. Yıllara yayılmış planlarını uygulamak için yıllar yılı bekliyorlar. Ve genelde ulaşıyorlar. Irak’ta dedikleri çıktı mı.. Hayır.. Tunus’ta, Cezayir’de , Libya’da oldu mu hayır. Ama başlattıkları “Arap Baharı” projesini sürdürmek için, her türlü eleştiri her türlü engellemeye rağmen ellerinden ne geliyorsa yaptılar. Ve milyonlarca insan kayıplara karışıp gitti. Ve bakarsanız bu ülkeler olayları genellikle kendi ülkeleri dışında organize ediyorlar. Kendi vatandaşlarının burnu kanamadan işlerini tıkır tıkır hallediveriyorlar. Bize de lafı düşüyor. Araplar savaşıyor, Müslümanlar birbirini yiyor ama işin kaymağını ne yazık ki onlar yiyor. Ve kim ne dese olmuyor. Kimsenin aklı başına gelmiyor. Şimdi yeni yılı karşılıyoruz. Bizler hala doğruları öğrenmeden, yıl başı kutlamalarını hırıstiyanların kutlaması gerektiğini düşünerek, karşı çıkıyoruz. “Bizim milli, dini bayramlarımız var” deyip kutlamalara karşı çıkıyoruz. Oysa onların bayramı 25 Aralık’ta kutlanıyor. 31 Aralık ve 1 Ocak ise biten bir yıl ile başlayan bir yılın dönüm noktası olarak kutlanıyor. Kutlayıp kutlamamakta insanları özel tercihleridir. İsteyen kutlar isteyen kutlamaz. Uykuda geçirir vaktini.. Gelelim yeni yıla. Yeni yıl herkese güzellikler getirsin öncelikle. Ülkeme ve insanlarımız mutluluklar bahşetsin. Kazasız belasız günler yaşamamızı nasip etsin yaradan. “Yaşamak şakaya gelmez, / büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın bir sincap gibi mesela. Yani yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden / yani bütün işin gücün yaşamak olacak. Yani öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı / yani yetmişinde bile mesela zeytin dikeceksin. Hem de öyle çocuklara filan kalır diye değil / Ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için. Yaşamak yani ağır bastığından / Yani nasıl nerede olursak olalım/ Hiç ölmeyecek gibi yaşamak için.. Demiş Nazım usta... Yıla güzel bir başlangıç yapalım. Ne seçim derdi olsun ne geçim.. Her ne kadar önümüzde bir seçim dönemi geliyor olsa da bizim için aslolan geçimdir diyelim geçen haftalarda yazdığımız gibi… Mutluluk bankasının sevgi şubesinden 2019 nolu hesabınıza 365 gün daha yatırılmıştır. İyi bir şekilde harcamanız dileğiyle. MUTLU YILLAR. 2018 acılarımızla, sevinçlerimizle geride kalıyor. Umarım 2019 size daha fazla umut daha fazla başarı ve mutluluk getirir.. Sağlıkla.. Yine de MUTLU YILLAR...
Ekleme Tarihi: 02 Ocak 2019 - Çarşamba

MUTLU BİR YIL OLSUN

“Ne gelsin yeni yıl
  Ne değişsin takvimler
  Ben halimden memnundum
  Nerede o eski günler.”
Diye küçük bir serzenişle başlıyorum yeni yılın ilk yazısına. Zira çok kötü günleri yaşayarak bitirdik koca bir yılı. Gerek şahsım ve gerekse ülkem çok acılar çekerek saydık takvimin yapraklarını. Hemen hemen tanıdığım bir çok insanın başına gelebileceklerden bir kısmı da bizim başımıza geldi ve çaresiz, kabullenerek geride bırakmaya çalışıyoruz. Üzülmemek elde değil. Elbette üzüldük ama büzülmemeye özen göstermeye çalışıyoruz. Birlikte el ele.
2018'i de bitirdik. Geriye dönüp baktığımızda günlerin nasıl geçtiğinin farkına bile varamıyoruz. Rahmetli kayın validem “aylar aydırım gibi yıllar yıldırım gibi gelip geçiveriyor” derdi. (Onları da rahmet anıyorum) Küçük bir hikaye “iki üşengeç kışın en şiddetli günlerinde oturmuşlar ocak başına habire kaynatıyorlarmış.
Hikayenin birini bırakıp birine geçiyorlarmış, biri noktayı koymadan öteki sazı eline alıyor, anlattıkça anlatıyormuş. Ocakta odun azaldıkça azatlardan ver ediyorlarmış ocağa, alevler bacayı yalayıp yalayıp kendini yukarı atıyormuş. Bu iki üşengecin ateşten bir tarafları ısınıyor ama öteki tarafları buz kesiyormuş. Bu iki üşengeç üşengeçliklerinden oturdukları minderden kalkıp karşı tarafa bir türlü geçemiyorlarmış. Saatler sonra iyice buymuşlar ve karşılıklı ellerinden tutunarak biri ocağın diğer yanına diğeri de onun yerine oturmuşlar. Bir yandan gülerek bir yandan üzülerek bakışmışlar biri birlerine.. Yaa kardeşim demiş…Şu insan oğlu da kuş misali.. Demin neredeydik şimdi neredeyiz”...
O hesap.. Biz de dün neredeydik.. Bu gün neredeyiz.
Bu yıl son günlerde epeyce sıkıntılara maruz kaldık. Ülke ekonomik bir çıkmazda gibi görününce herkesin morali bozuldu. Bir yandan uluslar arası çatışmalar. Bir yandan bitmeyen terör. Kimi liderlerin inatçı tutumları. Kimilerinin doyurulamaz hırsları. ABD ve Rusya’nın dünyayı istedikleri gibi yönetmek istemeleri. Nerede ne yapmak isterlerse bir kılıf uydurup emellerine ulaşmak için her şeyi yapıyorlar. Yapacakları iş için asla acele etmiyorlar. Yıllara yayılmış planlarını uygulamak için yıllar yılı bekliyorlar. Ve genelde ulaşıyorlar. Irak’ta dedikleri çıktı mı.. Hayır.. Tunus’ta, Cezayir’de , Libya’da oldu mu hayır. Ama başlattıkları “Arap Baharı” projesini sürdürmek için, her türlü eleştiri her türlü engellemeye rağmen ellerinden ne geliyorsa yaptılar. Ve milyonlarca insan kayıplara karışıp gitti. Ve bakarsanız bu ülkeler olayları genellikle kendi ülkeleri dışında organize ediyorlar. Kendi vatandaşlarının burnu kanamadan işlerini tıkır tıkır hallediveriyorlar. Bize de lafı düşüyor. Araplar savaşıyor, Müslümanlar birbirini yiyor ama işin kaymağını ne yazık ki onlar yiyor. Ve kim ne dese olmuyor. Kimsenin aklı başına gelmiyor.
Şimdi yeni yılı karşılıyoruz. Bizler hala doğruları öğrenmeden, yıl başı kutlamalarını hırıstiyanların kutlaması gerektiğini düşünerek, karşı çıkıyoruz. “Bizim milli, dini bayramlarımız var” deyip kutlamalara karşı çıkıyoruz. Oysa onların bayramı 25 Aralık’ta kutlanıyor. 31 Aralık ve 1 Ocak ise biten bir yıl ile başlayan bir yılın dönüm noktası olarak kutlanıyor. Kutlayıp kutlamamakta insanları özel tercihleridir. İsteyen kutlar isteyen kutlamaz. Uykuda geçirir vaktini..
Gelelim yeni yıla.
Yeni yıl herkese güzellikler getirsin öncelikle. Ülkeme ve insanlarımız mutluluklar bahşetsin. Kazasız belasız günler yaşamamızı nasip etsin yaradan.
“Yaşamak şakaya gelmez, / büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın bir sincap gibi mesela.
Yani yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden / yani bütün işin gücün yaşamak olacak.
Yani öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı / yani yetmişinde bile mesela zeytin dikeceksin.
Hem de öyle çocuklara filan kalır diye değil / Ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için.
Yaşamak yani ağır bastığından / Yani nasıl nerede olursak olalım/ Hiç ölmeyecek gibi yaşamak için..
Demiş Nazım usta...
Yıla güzel bir başlangıç yapalım. Ne seçim derdi olsun ne geçim.. Her ne kadar önümüzde bir seçim dönemi geliyor olsa da bizim için aslolan geçimdir diyelim geçen haftalarda yazdığımız gibi…
Mutluluk bankasının sevgi şubesinden 2019 nolu hesabınıza 365 gün daha yatırılmıştır. İyi bir şekilde harcamanız dileğiyle. MUTLU YILLAR.
2018 acılarımızla, sevinçlerimizle geride kalıyor. Umarım 2019 size daha fazla umut daha fazla başarı ve mutluluk getirir.. Sağlıkla..
Yine de MUTLU YILLAR...
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yesilbanazgazetesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.