“Mutluluğun resmini çizebilir misin Abidin” demişler. O çizmiş mi çizememiş mi bilemiyorum ama biz bu hafta çizmeye çalıştık. Gazetemiz sahibi güzel yeğenimiz GÜLEM MELEK’i bu hafta yeni bir yaşama yolcu ettik. Ailemizin daha da genişlemesine vesile olan bu güzel günde GÜLEM ile Hüseyin’in Uşak’ta Şafak Öncü Koleji’nin bahçesinde muhteşem bir düğün organizasyonu ile güzel bir yuva kurmalarına şahitlik ettik. Nikahlarını Uşak Belediye Başkanı sayın Mehmet ÇAKIN’ın kıydığı düğüne çok sayıda davetlinin katılımı ve Uşak milletvekillerimiz Sayın Ali KARAOBA, sayın Fahrettin TUĞRUL, Üniversitemiz rektörü sayın Prof. Dr. Ekrem SAVAŞ, oda ve dernek başkanları katılım sağladılar. Her iki ailenin eş, dost ve akrabalarının da bulunduğu düğün gençlerin doyumsuz oyunları ve orkestranın harika müzikleri ve solist Ufuk ÇAKIR’ın seslendirdiği şarkı, türkü, dans ve oyun havalarıyla devam etti. Gecenin finalini damat babası Coşkun GÜNGÖR ile solist Ufuk ÇAKIR’ın yaptıkları düet ile İzmir Marşı eşliğinde sonlandırdılar..  Bizler de genç çiftlere ömür boyu mutluluklar dileriz. Uzaktan yakından gelerek düğümüze iştirak eden bizleri onurlandıran konuklarımıza da yürekten teşekkürlerimizi sunarız   YANIYORUZ...   Konuyu önceki günlerde enine boyuna anlatmaya çalıştık. 70 yıllık aradan sonra yurdumuz ve dünyanın bir çok yeri 45-50 dereceleri gören çöl sıcaklarına maruz kalıyor. Bu sıcaklar insanları oldukça olumsuz bir yaşama sürüklerken onların getirdiği daha büyük olumsuzluklarda olmaya başladı. Yurdumuzun çeşitli yörelerinde yaşadığımız orman yangınları yine ciğerlerimizi yakmaya devam ediyor. Geçen yıllarda da büyük felaketler yaşamıştık.. Ne kadar önlem alsak bu işleri bir türlü sonlandıramıyoruz. Anlıyorum ki biz tabiatı öylesine HOR kullanmışız ki o da bize edeceğini ediyor. Üç beş gün önce yaprak kıpırdamaz iken orman yangınları başladığında esen rüzgar yangınları sağa sola yayma adına büyük olumsuzluklar yaratıyor.. Bu arada bir de bakıyorsunuz yurdumuzun başka bir bölgesi de aşırı yağışlara ve sel felaketine maruz kalıyor. Sanki lanetlenmişiz gibi!.. Bir yerlerde demek ki yanlış yapmışız ki cezasını çekiyoruz. Haydi biraz daha dikkatli olalım ve bu cennet ülkemizi koruyalım, ormanlarımızı yaşatalım.. Bu yangınlar sürerken bir yangında yapılan zamlarla yaşandı. Gece yarısı ona buna zam yapılıverince insanlar şoka uğradı. Ne yapacaklarını şaşırdılar. Gelen haber bu ZAM fırtınasının daha da süreceği şeklinde.. İktidar yaşanılan olumsuzlukları zam ile aşmaya çalışırken muhalefette kendini restore etme kaygısında. Seçimler sonrasında başlayan iç çekişmeler artarak sürmekte. Güçlü iktidarların güçlü muhalefet ile başarılı olacağını varsayarsak muhalefette bir türlü iki yakasını bir araya getiremedi. Dağılan altılı masadan sonra içlerinde de dağılmalar, kopmalar; birbirlerini suçlamalar habire devam ediyor. Zamları protesto eden bir siyasi pari, üç beş kişilik gurupla bunu topluma yaymaya çalışıyor. İnsanlar muhalefetten bekledikleri atılımları bulamadıkları için onlar da çaresiz. Muhalefetin en büyük partisi Cumhuriyet Halk Partisi hala yörüngesine giremedi. Neredeyse tüm partililerin ortak görüşü olan delege sisteminin uygun olmadığı görüşü, yani seçimlerin tüm üyelerle yapılması fikri her kesimde kabul görürken hala ısrarcı olmaları ve delege seçimleri yapmaları bizleri farklı düşünüşlere sevk ediyor. Ve daha fazlası BİRLEŞME söylemleri, BİRLİKTE olma söylemleri herkesin diline pelesenk olmuşken delege seçimlerinde aynı partili olmalarına rağmen birbirlerini suçlamalar biteviye sürmektedir. Kimi gençlerin öne çıkması için yaşlıları; yaşlılar ise biz tecrübeliyiz nidalarıyla gençleri suçlayıp güya birliktelik sağlayacaklar.. Kulağımıza gelen haberlere bakılırsa ilçemizdeki delege seçimlerinde de bazı gerginlikler nedeniyle olumsuzluklar yaşandığı rivayet edilmektedir. Görüşüme göre muhalefet yerini sevdi ve buradan çıkmak istemiyor. Renkler anlamlarına kavuşamıyor ve yaklaşan yerel seçimler öncesi insanlara UMUT veremiyor. İşin daha da ilginç yanı iktidara yakınlığı ile bilinen televizyon kanalları aralıksız muhalefetin eksiklerini aktarmaya ve tartışmaya devam ediyor. Ve tabi muhalefetin televizyonları da bundan geri kalmıyor... Anlayacağınız içimiz dışımız sorunlar yumağı. Bir türlü kafamızı kumdan çıkaramıyoruz. Çok söyledik bir daha konuşmayalım desek de KİRACI-EV SAHİBİ sorunu daha da beter. Cinayetlere varan sonuçlara şahit oluyoruz. Bu kadar sorun varken daha dün seçilmiş Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri sayın vekillerimizin bir iki oturum sonrası Ekim ayına kadar tatile girmesi bana pek mantıklı gelmiyor. Sayın vekillerimiz haydi meclise, çalışalım ve sorunlara kalıcı çözümler için formüller arayalım. Her şey rayına oturduğunda istediğiniz kadar tatil yapın.. Dağ gibi sorun yaşanırken ve üstüne üstlük sizler daha yeni meclise girmişken biraz gayret ediverelim. Yazımıza MUTLULUK diye başladık ama ne çare ki dertler bitmiyor ve bizler de yazmadan edemiyoruz. Bu mutluluğa hep birlikte ulaşalım diye birkaç satır yazıveriyoruz. Tüm olumsuzluklara rağmen MUTLULUKLAR hep sizlerle olsun ....