Liderlik olduğundan fazla önemlidir. Herkese nasip olmaz. Lider olmak fevkalade özellikler ister. Yürek ister, bilgi ister, cesaret ister, ister de ister.. Bakıyorsunuz dünya liderlerine, hepsi ayrı telden çalıyor. Sazı eline alan kendi havasını çalmaya çalışıyor. Oysa onları seçenler, o mevkiye getirenler asla ve kat’a onun yaptıkların istemiyorlar. İnsan BARIŞ istiyor. İnsanlar HUZUR istiyor. Bunu yaratacak olanlar yani liderler ise tam aksine hırs bürüyen gözlerin kanla yummaya çalışıyorlar.
Zaten kan gölüne dönmüş olan ORTADOĞU yeni oluşumlara GEBE… “Düğün değil bayram değil eniştem beni niye öptü” misali ABD Başkanı Trump durduğu yerde dünyanın başına yine iş açtı. Sanki üzerine vazifeymiş gibi İSRAİL’in başkenti KUDÜS’tür deyiverdi. Yahu ne iştir vallahi anlayamadık.. Bir ülke başkentini değiştirir ya da değiştirmez bu o ülkenin vereceği bir karar olmalıdır. Sadece hükümetin değil tüm halkının kararı olmalıdır.
Delik dondan çıkar gibi ortalık yere çıkıp “Başkent KUDÜS” deyip, “Ben de elçiliğimi oraya taşıyorum” demek rahmetli lider Süleyman DEMİREL’in tabiriyle tamamen “ABESLE İŞTİGAL” dir.
Dünya buna karşı çıktı. Ve de çıkmaya devam edecekler. Amma işin ilginç tarafı bir takım İslam ülkeleri buna destek vererek ne kadar kardeş, ne kadar dost olduklarını ortaya koydular. Oysa ilk tepki onlardan gelmeliydi. Bizim için “KIRMIZI ÇİZGİMİZDİR” tabiri her zaman ön saftadır. Biz geçmişte bazı olumsuzluklar yaşanmış olsa da FİLİSTİN halkının her zaman yanında olmuşuzdur.
Anlayacağınız dünya liderleri kendi ülkelerinde halkının gözüne girebilmek için akla hayale gelmeyecek çılgınlıklara adım atmaktadırlar. ARAP BAHARI diye başlayan ORTADOĞU kazanı hala kaynamaya devam etmektedir. Ve de kargaşaların, iç savaşların yaşandığı bu topraklarda hala huzur sağlanabilmiş değildir. Yüz binler hatta milyonlarca insan olmadık yere canlarını kaybetmişlerdir.
Herkesin dilinde BARIŞ kelimesi olmasına rağmen dünyanın bir çok yeri patlamaya hazır bomba gibidir. Doyumsuz insanoğlu, doyumsuz liderler her yerde bombanın pimini çekmişler ve olacakları seyre hazırlanmaktadırlar.
Ve DÜNYA silah sektörü baş köşeye kurulmuş kıs kıs gülmekte ve tırnaklarını birbirine sürtmektedir. Ama düşüne düşüne bir çare bulamadığım; bazı ülkeler hiç gıkını çıkarmadan kendi hallerinde yaşamaya devam etmektedirler. Her nasılsa her olay içinde biz oluyoruz. Bunu tam olarak anlayabilmiş değilim. Dünyanın neresinde bir olay varsa orada biz varız. Geçmişte de bu hep böyle olmuş ve de olmaya devam ediyor. Babalarımız ya da dedelerimizin KORE’de yaptıkları dillerdedir. KORE yine kaynayan kazan gibidir. Ha patladı ha patlayacak. Allah vere de bu TRUMP denen zalim oraya da el atıp pimi çekmesin. Verilen demeçler korkutucu. Biri haritadan sileriz diyor. Diğeri “İsrail diye anılan bir devlet var mıymış” diyor. Ve de bunları söyleyenler ülkelerinin liderleri yani DEVLET ADAMLARI.. Yoldan geçen biri olsa vallahi gülerler ama bunlar söyleyince “hoooop noluyor?” diyen yok.. Ve bu gidişle de olmayacak. Onlar gönüllerince at oynatacaklar. Biri diyor ki.. “KUDÜS’ün başkent olması için daha önceki başkanlar cesaret edemediler ben yaptım” diye böbürleniyor.
Eee bunları seçenlere ne diyeceksin. İspanya’da bir lider diyordu ki “ülkeler hak ettikleri şekilde yönetilirler”. Demek ki oranın halkı böyle yönetimler istiyorlar.
Gelelim KUDÜS meselesine. Buranın başkent olması kimsenin umurunda değildir. Başkentler stratejik yerlerde olmalı ve o ülkenin kalbi olmalıdır. Ancak KUDÜS’ün farklı bir stratejik konumu vardır. Yüzyıllardır burası bir inanç merkezi olmuştur. Burayı vatan edinmeye çalışan İSRAİL’in sırtını ABD’ye dayayıp sürdürdüğü sessizlikte düşündürücüdür. Şimdi bizim başkentimizi falan yere taşıyın diye başka bir ülke bize akıl verse vallahi yer yerinden oynar.
HEYYY ABD, HEYYY TRUMP bırakın bu işleri. Herkes kendi sorununu kendi çözsün.. Başkalarının iç işlerine sen niye karışıyorsun. Herkes kendi kararını kendi versin..
Son edindiğim intibalar İNTİFADA’nın başlayacak durumda olmasıdır. Elbette halklar vatan toprakları için direneceklerdir. Ve FİLİSTİN halkı yıllardır çektikleri zulümden sonra yine zülüm çekmeye devam edecekler ve topraklar yine kan gölüne dönecektir.. YAZIKTIR, GÜNAHTIR. Etmeyin eylemeyin. Durdurun bu yanlışları. Dünyada başta BİRLEŞMİŞ MİLLETLER olmak üzere bir çok ülkeler tarafından kabul görmeyen bu karardan bir an önce dönülmeli ve can kayıplarına engel olunmalıdır.
Dünyanın lideri olmaya özenen ABD... Sen kendi ülkenin insanları için çalış. Bırakın başkalarının yaşam biçimlerine karışmayı. Her ülke kendi yağıyla kavrulsun, yaşayabildiği ölçüde yaşamını sürdürsün..
3 ARALIK’ta ENGELLİLER GÜNÜNÜ kutladık. İçimde derin duygular oluştu. 10 Aralık İNSAN HAKLARI günü.. Bu günleri sadece kağıt üzerinde kutlamak için mi yapıyoruz.
DÜNYAYI MAHFETMEYELİM. YAŞANASI BİR HALE GETİRELİM. Sen, KİM. sen, TRUMP... Sevginizi kaybetmeyin..