Yıllar yılı yapılan yanlışları bir anda silip atmak öyle pek kolay olmaz. Biz de futbolla ucundan bucağından tutunup meşgul olmuş, iyi kötü futbol oynamış (amatörce) sonrasında antrenör olarak hizmetlerde bulunmuş ve sonrasında tribüne çıkıp izlemiş, yorumlar yapıp yazılar yazmış biri olarak OLDU MU YA! demekten kendimi alamıyorum. Aklımız erdiği günden bu yana “peygamberimizin kafasını oynuyorsunuz” diyenlere inat bir yuvarlak topun peşinden koşmuşluğumuz var. Bu güne geldiğimizde Türkiye FUTBOL FEDERASYONU zamanı mıdır bilemedim büyük bir yaraya parmak basıverdi. Yıllardır dile getirilen HAKEM şikayetlerini ciddiye alıp çorabı sökmeye koyuldu.
Tabi bu çorap soket değil, konçlu ve oldukça uzun. Söktükçe arkasından neler geleceği pek belli olmayan bir çorap. Önce “hakemler” dediler. Ancak yüzeysel bakılırsa sonuca pek ulaşılmayacak gibi.
Belli olan bir durum için daha derinlere ve daha yükseklere bakmak gerek. Yoksa asla işin içinden çıkılamaz. Biz; hani derler ya “dirsek çürüttük” diye bu yeşil alanlarda oldukça uzun yıllar koşturduk. İçinde bulunduğumuz ortamlarda öylesine olaylarla karşılaştık ki, bir sonuç çıkmayacağını düşünerek geri durduk. Çünkü anayı seven kadıydı… Bir çok şeyin farkındaydık.
Bu işler en basit mahalle maçlarından başlayıp en yüksek dünya çapında organizasyonlara kadar ulaşan oldukça devasa bir yapıdır ki ondan söz ediyorum. Bana kalırsa hiç kimse sütten çıkmış ak kaşık değildir. Bugün TFF’nin başında olanlar bile kulüp yönetirken hakemleri en çok eleştirenler arasında değil miydi?. Şimdi suyun başında ve bu işi ilk geldiği günde ele alıp organizasyonlara DUR demesi gerekirken geldik bugüne.
Şimdi işler yine doğru yürümüyor gibi geliyor bana. Detaylı incelemeler yapılmadan düğmeye basılmış olmalı ki hala belge bilgi aranıyor. Bazı hakemler ve sporcular önce suçlu ilan edilip sonrasında bağışlanıyor. Ne olacak şimdi, o isimler artık mimlendi. Suçlu olmasalar bile artık isimleri dillerde dolaşmaya devam ediyor. Ve sonrasında bazı ligler erteleniyor, bazıları devam ediyor. Bu durum gelecek olaylara hazırlıklı olmadan düğmeye basılmış gibi algılanıyor. Her bir şey öncesinde planlanıp baştan ayağa uygulanmalıydı diye düşünüyorum.
Bu olaylar içerisinde ilimizin güzide takımı UŞAKSPOR’lu futbolcular da var. Tabi sadece onlar değil sayıları binleri aşan sporcu listesi çarşaf çarşaf yayınlandı. Bizim gurubumuzdaki takımlardan Karşıyaka, Kütahya, Balıkesir, Söke gibi takımlardan da neredeyse onar sporcunun adı var listelerde. Ne olacak şimdi. Bu takımlara yeniden transfer imkanı verilecek mi yoksa ara transfer dönemine kadar böyle devam mı edecekler. Henüz açıklanmadı. Sanırım UEFA’dan yetki istenecek. Ama bu süreçte futbolcu bulmak sanırım o kadar da kolay olmayacak.
Bu arada UŞAKSPOR için birkaç cümle söylemek isterim.
Uşakspor bu liglerde 1967'den beri yer alan bir kulübümüz. Zaman içinde belki en çok düşen en çok şampiyonluklar yaşayan bir kulüp. Kurulduğu yıldan beri bu takıma aşık olan AŞİGOLAR yaz kış, soğuk sıcak demeden bu takımın peşinde bıkmadan usanmadan koşmuşlardır. Genellikle şampiyonluğa oynadığı yıllarda hiçbir deplasmanı kaçırmadıkları gibi düşme hattında bile peşinden koşmayı sürdürmüşlerdir. Zaman zaman yanlışlar yapsalar da takımdan asla vaz geçmemişlerdir. Son yıllarda yaşanan ekonomik krizler ve yönetimsel hatalar yüzünden başa gelmeyecek olayları yaşamış UŞAKSPOR. Kimileri “beş yılda süper lig” sloganıyla seçim kazanmış, kimileri de KIRMIZI çizgimiz diyerek takımı kölelikten kurtarmıştır.
Bu güne gelince..
Her şey apaçık ortadayken çıkan çatlak sesler hem yönetenleri ve hem de sporcuları demorolize etmiş ve AŞİGOLAR’da isyanlar yaşanmıştır. Tribünde binlerce antrenör, sosyal medyada binlerce spor yazarı bunların bir çoğu skor sever, ellerinden geldiğince işe dahil olmak için çaba harcamaktadırlar. Bunları engellemek olası değil. Adamın ağzı çuval değil ki büzesin.. Söylesinler diyelim. Kulak asmamak gerek ama kulak asılacak önemli söylemlerde yok değil.
Öncelik ŞEFFAF olmaktır. Gerek yönetenler ve gerekse diğerleri her şeyi doğru, gerçek ve yalın olarak ortaya koymaları gerekir. Dedikodular bütün doğruları bertaraf ederek yanlışlara sebep olmaktadır.. Biraz sakin, biraz sessiz beklemek ve olayları enine boyuna değerlendirip ÜZÜM yiyeceksek bağcıyı dövmeye teşebbüs etmeden yaraya parmak basmalıyız. Bilinmelidir ki spor çok önemli ve bir o kadar gerekliyse de asıl gerekli olan MADDİYAT’tır. Para olmadan bu işlerin yürümesi olası değildir. Bakınız para kazanmak için binlerce sporcu ve hakem hangi yollara tevesssül etmişler. Ben de bir ara sosyal medyada yazmıştım. Bir zamanlar bizim takımımız içimizdeki sporcularında bu nedenle ceza aldıklarını sanırım tüm AŞİGOLAR benim kadar biliyordur. Ünlü sporcuların bu yolu kolaylaştırmak için UŞAKSPOR’u seçtikleri hafızalarınızdadır her halde.
Şimdi daha SABIRLI, daha tedbirli ve daha gerçekçi olmak gerek. Her şey ŞAMPİYONLUĞA bağlanmamalı. Bunun güzel bir seyir sporu olduğu bilinmeli ve desteklerimize devam etmeliyiz. Tribünde topladığımız paraları futbolcularımıza verdiğimiz günleri de unutmamalıyız değerli UŞAKLI SPORSEVERLER..
