Hatay escort Sex hikayeleri Sikiş hikayeleri porno ize

A. Erkin Sarıoğlu
Köşe Yazarı
A. Erkin Sarıoğlu
 

RESMİ NİKAH MI, MÜFTÜ NİKAHI MI?

Ve nihayet yasa da çıktı. Günlerdir tartışması süren nikah kıyma sorunu da çözülüverdi. Yasa çıktı çıkmasına da peşinden ne gibi olumluluklar ya da ne gibi olumsuzluklar yaşanacak önümüzdeki günlerde göreceğiz. Üzerinde iyice etüt edilemediği nedeniyle belli ki yaşanılacaklar içinde doğrular-yanlışlar olacaktır. Sonuçta MÜFTÜLERE NİKAH KIYMA YETKİSİ verildi. Ülkemizin etrafındaki ateş çemberi varken bu yasanın aciliyeti neydi onu bir türlü anlamış değilim. Ve mutlaka çıkacak diye iddialaşmanın ne anlamı var. Bunları çözmekte gerçekten zorlanmıştım. Ne çare ki çıktı. Burada en çok haksızlığa uğrayacak kadınlar olmasına rağmen birkaç cılız ses ötesinde şöyle gümbür gümbür seslerin çıkmamış olmasını da yadırgıyorum. Şimdi rakamlarla ülkemizdeki evlilik müessesesinin analizlerini yapalım. Ülkede 1.397 belediye var. Yani önceki yasaya göre bu kadar belediyemiz başkanları vasıtasıyla görevlendirdikleri 14 bin evlendirme memuruna nikah kıydırmakta idi. Bunun yanı sıra 957 nüfus müdürü ve 50.952 muhtar da nikah kıyma işlemlerini yapıyorlar idi. Ayrıca 228 yurt dışı görevlisi ve gemi kaptanlarıyla pilotlar yetkilendirilmişlerdi. 2017 yılının ilk 9 ayında 425.258 nikah kıyılmış. Bunların dökümü ise şöyle. Nüfus müdürlüklerinde 3212, muhtarlıklarca 16.543 ve dış temsilciliklerimizde de 19.979 nikah kıyılmış. Geri kalanı 14 bin evlendirme memuru tarafından gerçekleştirilmiş. Ve bizler sağdan soldan nikah kıymak için zaman bulamadım, mekan bulamadım, gün bulamadım diyene rastlamadım. Öyleyse müftülere neden böyle bir yetki verildi. Müftülerin sayısı yeterli mi. Yoksa diyanette görevli 117.000 kişiye mi yetki verilerek bu işlemler yaptırılacak.. Bu sorular kısa süre sonra yaşandıkça cevaplanacak. Umuyorum ki çok fazla sorun yaşanmadan bu işinde üstesinden gelinir. Elbette yasalar çıkar çıkmaz şıkır şıkır çalışacak değildir. Yolda yapılan hatalar yeni baştan düzenlenebilir. Aksaklıklar giderilebilir.. Amma söylediğim gibi bu kadar yüklü sorunlar içinde NİKAH meselesinin apar topar çıkarılmış olması düşündürücüdür. Çıkarılan yasada yer alan bazı hükümler de şöyledir. Bundan sonra doğumlar yurt içinde 30, yurt dışında 60 günlük süre içinde nüfus müdürlüklerine bildirilmiş olacaktır. Adres değişiklikleri de 20 gün içinde kayıt altına alınacaktır. Yeni doğan çocuklara ard ard en fazla üç isim verilebilecektir. Fazlası kabul edilmeyecektir. Ali, Veli Selami… fazlası yok. Nikah işlemleri için, müftüler yabancı uyruklu kişiler için işlem yapamayacaklardır. Eş Türk vatandaşı ise nikah kıyılabilecektir. Müftüler yoğunluk durumunda yetkilerini görevlilere devredebilecektir. Ve bütün bunlar olurken müftüler de tıpkı nikah memurları gibi KIRMIZI cübbelerini giyerek işlemleri gerçekleştireceklerdir. Müftülerin kıydıkları nikahlar belediyelerdeki nikahlar gibi yine resmiyet kazanacaktır. Bunun sonrasında evlenen çiftler yinede dini nikah yapmak isterlerse bunu da gerçekleştirebileceklerdir. Bu durumun önünde yasal bir engel bulunmamaktadır. Böylelikle nikahsız yaşayan çiftlerin yasal bir statüye kavuşması düşünülmüş olabilir. Her şeye rağmen sadece dini nikahla yaşamlarını sürdüren çiftlerin durumunda bir değişiklik olabilir mi bilemiyorum. Bu durum resmiyette olmadığı için ne kadar aile bu durumdadır bilemiyorum. Ama çevremizde böyle evlilik yaparak yaşayanların bulunduğu kanaatindeyim. Önlenebilir mi bilemem. Sadece imam nikahı ile evli olanların zaman içinde önlenemez mağduriyetler yaşadıkları sürekli kulaklarımıza gelmektedir. Hatta bazı ailelerin resmi nikahlı olmasına rağmen boşandıkları ve bayanların ailelerinden maaş almak adına yine aynı eşleriyle imam nikahlı yaşadıkları basına yansıyan bilgiler ararsındadır. Gerçi yetkililerimiz bu durumları başarabildikleri kadar incelemekte ve gerekli cezaları vermektedir. Yine de sonlandırmanın mümkün olmadığı görülmektedir. Yüzde 99'u Müslüman olan ülkemizde elbette dini nikahlı olmak önemlidir. Ama ailelerdeki görülen mağduriyetlerinde oldukça sık yaşandığı ve boşanmaların fevkalade fazlalığı bu durumun daha dikkatli uygulanması gerektiğine işaret vermektedir. Ülkemiz güzellikler ülkesidir. Herkesin özgürce yaşam hakkı ve bireysel haklarının korunması önemlidir. Burada eksik olan kadınlardır. Yaşanılacak olumsuzluklarda mağduriyet yaşayacak kadınların bu durumlara pek fazla ilgi gösterdiğini görememiş olmamdan dolayı üzgünüm. Yani ayaklansınlar demiyorum. En azından gerek mecliste ve gerekse uygun alanlarda seslerini duyursunlar. Ne gariptir ki onların haklarını da biz erkekler savunmak zorunda kalıyoruz. Bizim en kutsal varlıklarımız olan kadınlarımız da özgür yaşasınlar, mağdur olmasınlar ve de huzur içinde aile birliğinin verdiği güzellikler içinde yaşasınlar istiyorum. Ve bu evlilik müessesesi kurulurken ne aldansın ne aldatılsın. Mevlam herkesin gönlüne göre versin.. Ne kadın ne erkek mağdur olmasın. En önemlisi de kadınlar alınır satılır bir emtia gibi görülmesin. Ailenin temeli olan kadın baş köşemizde ve gönlümüzün en müstesna yerinde dursun. Evlenirken yaşanan güzellikler ömür boyu sürsün isterim. Herkes için mutlu bir yaşam, aydınlık bir gelecek olsun herkese.. Nikahı kim kıyarsa kıysın ama ne olur insanlarımıza kıymasınlar. Olmaz mı?....
Ekleme Tarihi: 24 Ekim 2017 - Salı

RESMİ NİKAH MI, MÜFTÜ NİKAHI MI?

Ve nihayet yasa da çıktı. Günlerdir tartışması süren nikah kıyma sorunu da çözülüverdi. Yasa çıktı çıkmasına da peşinden ne gibi olumluluklar ya da ne gibi olumsuzluklar yaşanacak önümüzdeki günlerde göreceğiz. Üzerinde iyice etüt edilemediği nedeniyle belli ki yaşanılacaklar içinde doğrular-yanlışlar olacaktır. Sonuçta MÜFTÜLERE NİKAH KIYMA YETKİSİ verildi.
Ülkemizin etrafındaki ateş çemberi varken bu yasanın aciliyeti neydi onu bir türlü anlamış değilim. Ve mutlaka çıkacak diye iddialaşmanın ne anlamı var. Bunları çözmekte gerçekten zorlanmıştım. Ne çare ki çıktı. Burada en çok haksızlığa uğrayacak kadınlar olmasına rağmen birkaç cılız ses ötesinde şöyle gümbür gümbür seslerin çıkmamış olmasını da yadırgıyorum.
Şimdi rakamlarla ülkemizdeki evlilik müessesesinin analizlerini yapalım.

Ülkede 1.397 belediye var. Yani önceki yasaya göre bu kadar belediyemiz başkanları vasıtasıyla görevlendirdikleri 14 bin evlendirme memuruna nikah kıydırmakta idi. Bunun yanı sıra 957 nüfus müdürü ve 50.952 muhtar da nikah kıyma işlemlerini yapıyorlar idi. Ayrıca 228 yurt dışı görevlisi ve gemi kaptanlarıyla pilotlar yetkilendirilmişlerdi.
2017 yılının ilk 9 ayında 425.258 nikah kıyılmış. Bunların dökümü ise şöyle. Nüfus müdürlüklerinde 3212, muhtarlıklarca 16.543 ve dış temsilciliklerimizde de 19.979 nikah kıyılmış. Geri kalanı 14 bin evlendirme memuru tarafından gerçekleştirilmiş.
Ve bizler sağdan soldan nikah kıymak için zaman bulamadım, mekan bulamadım, gün bulamadım diyene rastlamadım. Öyleyse müftülere neden böyle bir yetki verildi. Müftülerin sayısı yeterli mi. Yoksa diyanette görevli 117.000 kişiye mi yetki verilerek bu işlemler yaptırılacak..
Bu sorular kısa süre sonra yaşandıkça cevaplanacak. Umuyorum ki çok fazla sorun yaşanmadan bu işinde üstesinden gelinir. Elbette yasalar çıkar çıkmaz şıkır şıkır çalışacak değildir. Yolda yapılan hatalar yeni baştan düzenlenebilir. Aksaklıklar giderilebilir.. Amma söylediğim gibi bu kadar yüklü sorunlar içinde NİKAH meselesinin apar topar çıkarılmış olması düşündürücüdür.
Çıkarılan yasada yer alan bazı hükümler de şöyledir. Bundan sonra doğumlar yurt içinde 30, yurt dışında 60 günlük süre içinde nüfus müdürlüklerine bildirilmiş olacaktır. Adres değişiklikleri de 20 gün içinde kayıt altına alınacaktır.
Yeni doğan çocuklara ard ard en fazla üç isim verilebilecektir. Fazlası kabul edilmeyecektir. Ali, Veli Selami… fazlası yok.
Nikah işlemleri için, müftüler yabancı uyruklu kişiler için işlem yapamayacaklardır. Eş Türk vatandaşı ise nikah kıyılabilecektir. Müftüler yoğunluk durumunda yetkilerini görevlilere devredebilecektir. Ve bütün bunlar olurken müftüler de tıpkı nikah memurları gibi KIRMIZI cübbelerini giyerek işlemleri gerçekleştireceklerdir.

Müftülerin kıydıkları nikahlar belediyelerdeki nikahlar gibi yine resmiyet kazanacaktır. Bunun sonrasında evlenen çiftler yinede dini nikah yapmak isterlerse bunu da gerçekleştirebileceklerdir. Bu durumun önünde yasal bir engel bulunmamaktadır. Böylelikle nikahsız yaşayan çiftlerin yasal bir statüye kavuşması düşünülmüş olabilir. Her şeye rağmen sadece dini nikahla yaşamlarını sürdüren çiftlerin durumunda bir değişiklik olabilir mi bilemiyorum. Bu durum resmiyette olmadığı için ne kadar aile bu durumdadır bilemiyorum. Ama çevremizde böyle evlilik yaparak yaşayanların bulunduğu kanaatindeyim. Önlenebilir mi bilemem. Sadece imam nikahı ile evli olanların zaman içinde önlenemez mağduriyetler yaşadıkları sürekli kulaklarımıza gelmektedir. Hatta bazı ailelerin resmi nikahlı olmasına rağmen boşandıkları ve bayanların ailelerinden maaş almak adına yine aynı eşleriyle imam nikahlı yaşadıkları basına yansıyan bilgiler ararsındadır. Gerçi yetkililerimiz bu durumları başarabildikleri kadar incelemekte ve gerekli cezaları vermektedir. Yine de sonlandırmanın mümkün olmadığı görülmektedir.
Yüzde 99'u Müslüman olan ülkemizde elbette dini nikahlı olmak önemlidir. Ama ailelerdeki görülen mağduriyetlerinde oldukça sık yaşandığı ve boşanmaların fevkalade fazlalığı bu durumun daha dikkatli uygulanması gerektiğine işaret vermektedir.
Ülkemiz güzellikler ülkesidir. Herkesin özgürce yaşam hakkı ve bireysel haklarının korunması önemlidir. Burada eksik olan kadınlardır. Yaşanılacak olumsuzluklarda mağduriyet yaşayacak kadınların bu durumlara pek fazla ilgi gösterdiğini görememiş olmamdan dolayı üzgünüm. Yani ayaklansınlar demiyorum. En azından gerek mecliste ve gerekse uygun alanlarda seslerini duyursunlar. Ne gariptir ki onların haklarını da biz erkekler savunmak zorunda kalıyoruz.
Bizim en kutsal varlıklarımız olan kadınlarımız da özgür yaşasınlar, mağdur olmasınlar ve de huzur içinde aile birliğinin verdiği güzellikler içinde yaşasınlar istiyorum. Ve bu evlilik müessesesi kurulurken ne aldansın ne aldatılsın. Mevlam herkesin gönlüne göre versin.. Ne kadın ne erkek mağdur olmasın. En önemlisi de kadınlar alınır satılır bir emtia gibi görülmesin. Ailenin temeli olan kadın baş köşemizde ve gönlümüzün en müstesna yerinde dursun. Evlenirken yaşanan güzellikler ömür boyu sürsün isterim. Herkes için mutlu bir yaşam, aydınlık bir gelecek olsun herkese..
Nikahı kim kıyarsa kıysın ama ne olur insanlarımıza kıymasınlar. Olmaz mı?....

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yesilbanazgazetesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.