Futbolu çok seviyorum. Hem oynamayı hem izlemeyi. Yıllarca amatör olarak top oynadım. Ve bir süre de antrenörlük yaptım. Eh yaşımız kemale erince de aktiviteleri bırakıp tribüne çıkıp izlemeyi evla bulduk. Uzunca bir süredir de izlemeye devam ediyorum. Bu arada diğer sporları da geri bırakmıyorum. Diğer branşlarda da fırsatım oldukça izlemeye devam ediyorum. Bu günkü yazıyı yazmaya beni zorlayan etken ise Uşakspor’un Bodrum deplasmanına gittiği bu hafta seyircilere yasaklama getirilmesi oldu. Evet sevgili dostlar, benim bildiğim bir gerçek var; o da her türlü spor seyirciyle bütünleşirse ZEVK verir. Yoksa al eline bir top, bul 11'erden 22 kişi ıssız bir yerde sabahtan akşama top oyna. Ne tadı olur ne tuzu. Belki oynayan mutlansa da içindekilerden bazıları birileri tarafından izlenmek ister. İzlendikçe ve yaptığı hareketler sonrasında alkış aldıysa, bravo dendiyse işte o zaman iş tatlanır. Yoksa yavan bir yemek gibi olur her şey. Evet, şehrimizin güzide takımı UŞAKSPOR 1967'de kuruldu. Profesyonel liglerde uzunca bir süre oynadıktan sonra düşe kalka geldiği bu ligde 10 haftayı geride bıraktı. Yenilmedi. Ve bu yıl ilk defa CENTİLMENCE maçları izlemeye başladı. İşin daha güzeli ise Uşakımıza gelen seyircilere de iyi davranışlarda bulundu. Daha da önemlisi KÜFÜRÜ kaldırdı. Bütün bu olumlu hareketler daha da iyiye gitsin diye umutlanıyorken, Hafta sonu oynanan BODRUMSPOR maçında ilginç, ilginç olduğu kadar yersiz bir karar çıktı. UŞAK seyircisinin maça gelmemesi için karar alındı. İlçe güvenlik kurulu “maçta yeterli güvenlik önlemlerini alamayacakları için seyirci gelmemesi” yönünde bir karar aldı. Elbette alınan kararı uygulamak ve uymak gerek ama alınan bu kararın yanlışlığını da ortaya koymak gerek. Bodrum ülkemizin TURİZM bölgelerinden güzel bir ilçe. Yerleşik nüfus ilçe merkezi 88 bin civarı. Bu rakam yaz sezonu süresince 500-600 bin, hatta milyonları bulduğu söyleniyor, zaman içinde. Bu nüfusa göre güvenlik önlemlerini alabilen bir ilçe yönetimi Bodumspor-Uşakspor maçına gelecek 200-300 veya 500 kişiye önlem alamayacak bir durumda olması düşünülebilir mi?.. Gerekçe ne olursa olsun güvenlik güçleri uygun önlemleri almalı ve bu maç her iki tarafın taraftarlarının izleyeceği bir duruma getirilmeliydi. Olmadı. Üstüne üstlük maçı da UŞAKSPOR yenilgiyle kapadı. Seyircisi olsaydı durum nasıl olurdu bunu bilemeyiz ama gönül maçların her iki takım taraftarlarınca birlikte izlenmesi yönündeydi. Olmadı. Öncelikle federasyona ve sonrasında da yöneticilere seslenmek istiyorum. Her ne olursa olsun Maçlar SEYİRCİLİ oynanmalı. Yanlış yapanlar bireysel olarak cezalandırılmalı. Nasıl olsa maçlar bir şekilde kayda alınıyor.. Kim ya da kimler yanlış yaptıysa bireysel ceza verilmeli. Üç beş holiganın yaptığı hatalar topluma mal edilip herkes cezalandırılmamalı. Bu durum sadece bize ait olarak değil tüm ülkede maçların seyircili oynanması için gereken titizlik gösterilmeli. İnanın maçı kaybettiğimize değil AŞİGOLARIN Maça alınmamasına üzüldüm. Umarım bu hatadan dönülür ve bundan sonra tüm maçlar taraftarların birlikte izleyebileceği hale getirilir. Başta dediğim gibi futbol benim için en güzel sporlardan biri. Ama gerek takımları yönetenler ve gerekse futbolu yönetenlerce öyle hatalar yapılıyor ki üzülmemek elde değil. Başka ülkelerde bu kadar olumsuzluklar yaşanmıyor. Evet yok değil, onlarda hatalar yapıyorlar, ama bizdeki hatalar neredeyse futboldan nefret getirecek hale dönüşüyor. İsimlerinin başlarına güzel güzel lakaplar alanlar, aldıkları bu lakapları kolayca harcayabiliyorlar. Mesleklerinin zirvesindeyken olmayacak hatalara imza atıyorlar. Üzülüyorum. Birkaç cümle de şu VAR sisteminden söz etmek istiyorum. Doğruluğu yanlışlığı uzun uzadıya tartışılabilir. Yararlı mıdır zararlı mıdır eleştirilebilir. Ama Futbol evrenseldir ve en üst kademesinden mahalle maçlarına kadar kurallar hemen hemen aynıdır. Gerçi mahalle maçları haricinde üç korner bir penaltı etmese de diğer her şey bire bir aynıdır. Peki, Fenerbahçe-Galatasaray maçında VAR olaylara müdahil olacakta Bodrumspor-Uşakspor maçında hatalara kim dur diyecek. Futbol hatalarıyla günahlarıyla güzel. Madem ki bir hakeme güvenmiş ve maçı yönetmesine izin vermişsiniz onun kararlarına da, iyi-ya da kötü saygı duyacaksınız. İşini güzel yapmayan, hakkını vererek görev yapmayanları da o camiadan uzaklaştıracaksınız. Maçı izliyoruz, Bir pozisyon oluyor izliyoruz penaltı olması gerek. Ama hakem oyunu oynatıyor. Ama bir süre sonra kulaklığını dinliyor. Maç duruyor herkes merakla gelecek kararı bekliyor. Ekran işareti yapıp izlemeye gidiyor, bakıyor ve “Penaltı” diyor. Olacak iş mi diyorsunuz. Ya da bir takım gol atıyor. Santra yapılacak. VAR dan gelen kararla gol iptal oluyor. Tam bir SİNİR harbi. Bu VAR yok olmalı. Yani kaldırılmalı ya da her maçta kullanılacak hale getirilmeli ki adaletli olsun.. Büyüklere imtiyaz küçüklere ceza. Kabul edemiyorum. Diyorum ki FUTBOL seyirciyle güzel. Yönetenler bunu sağlamalı SEYREYLE GÖNLÜM.