Hatay escort Sex hikayeleri Sikiş hikayeleri porno ize

A. Erkin Sarıoğlu
Köşe Yazarı
A. Erkin Sarıoğlu
 

UNUTTURMADIK

Banazımızı çok seviyoruz. Gelişip güzelleşmesi ve yaşanılır bir şehir olması için emek verenlere her keresinde omuz verdik ve de vermeye devam edeceğiz. 1953'te ilçe olan ve kendi yağıyla usul usul kavrulmaya çalışan bu şirin ilçe daha güzel ve daha anlamlı yatırımları hak ediyor. Ve her şeye rağmen hayat devam ediyor. Adımızı yüceltmek, şehrimiz yüceltmek ve ülkemizi yüceltmek hepimize boyun borcudur. Tam hatırlamasam da bu sayfalarda uzun uzadıya HAMAMBOĞAZI türküsü çağırdım yıllarca. Bu şehrin ona ihtiyacı var dedik. O günlerden bu günlere bir çok yöneten gelip geçti. Bir şeyler yapmaya çalışan da oldu bir şeyleri yıkmaya çalışan da..  Biz ise UNUTTUR M A Y A C A Ğ I Z.. diye söz vermiştik. Gerçekten o yazıdan bu güne gerek yazılarımızla ve gerekse üç beş kişiyi bulduğumuz her yerde Hamamboğazı konusunu açtık. Yılmadan usanmadan. Birileri çamur atmaya kalkıştı, “Herhalde Hamamboğazı’nda yeri var.. değerlensin diye söz ediyordur” dediler.  Hem vallahi ve de hem billahi ne Hamamboğazı’nda ne onun yakınında bir karış toprağım yok ve oradan yararlanacak çok fazla yakından tanıdığım da yok. Oradan yararlanacak olan önce BANAZ halkıdır ve sonra tüm insanlar.. Anlaşıldı mı? Gelelim buranın hikayesine. Çocukluğumuzun en büyük kaplıcası idi. Sıra sıra konaklama odaları, alt tarafta “SARI KIZ” ve hemen onun yanında “KARA KIZ”.. Yukarıda çamların arasında boncuk boncuk kaynayan “GAZOZ” büyük bir havuz vardı. Konaklamacılar trenle aşağıda duraklayan trenden inerler, hohlaya pohlaya rampayı çıkıp odalarına yerleşirlerdi. Yatak balyaları o günün beherinde oldukça ağır olurdu. Zira yün yataklar vardı o zamanlar. Kimileri veya zenginler üç tane battaniye getirir birini altına birini üstüne sererek kalacağı günlerde böyle idare ederdi.. Aşağıdaki hamamlar küçük, içinde 3x3 havuzu olan Sarıkız ılık, Karakız oldukça sıcak bir hamamdı. ŞİFA için gelenler bir köşeye kurulur, hamamda yankılanan sesiyle karşılıklı sohbetler olurdu. Bir çoğu, olağandır yaşanılan hastalıklardan ve kazanılan şifalardan, eşden dosttan örnekler vererek anlatırlardı. Biz o günlerde işin yüzme tarafındaydık. Küçük hamamları yüzülmüyor diye pek sevmezdik. Kadınlara ve erkeklere ayrı saatlerde vardiya olduğundan “erkeklere” saatini beklerdik. Bazılarımız kaçamak yapıp anneleriyle aradan dalarlardı. Nice zaman sonra farkedilirlerse “hele bak şuna.. kazık kadar olmuş, halâ anasıyla hamama geliyor”  diye hemen kapı dışarı ederlerdi. Biz yüzme zevkimizi burada alırdık. Hele biraz tenha olursa hemen tavana çıkar oradan atlamaya pek hevesliydik. Kabakla yüzmeye başladım ilk olarak. Kimileri lastik şamreli getirirdi. Akşamları daha bir güzel olurdu. Hele saz çalan bir guruba denk gelirseniz.. Değmeyin keyfinize.. Meydan ateşi yakılır oyunlar oynanır türküler söylenirdi. İşin en zoru da ayrılmaktı. Daha siz toplanmadan sizden sonraki kapıya yatakları dayardı .... Haydi gitme vakti.. Tren saati belliydi. Yine trenle BANAZ’a dönerdik. Günlerce oranın hatıralarını arkadaşlarla paylaşır, oraya gittik diye övünç duyardık. Gitmeyenlere ya da gidemeyenlere nazire olsun diye.. Şimdi tesislerin yapımı bitme aşamasında. İlk günden bu güne emeği geçenlere teşekkür ediyor ve en büyük payeyi de şimdiki başkanımıza Zafer ARPACI’ya veriyorum tüm Banazlılar adına. Ona nasip oldu. Orada eskiden bulunan bungalov evlerde eşime bir söz vermiştim birkaç gece konaklayalım diye. Ne çare ki onu gerçekleştirememiştik. O günlerdeki olumsuzluklar sonrasında. Nasibimiz varsa bir gün orada konaklamayı umut ediyorum. UNUTTURMADIK.. Bakın artık açılışa hazırlanıyor. Yıllar önce yapılması gereken bu tesisler hayata geçmek üzere. Herkese hayırlı olur inşallah. Yalnız bir ricam var herkesten. Emek emek yapılmış, milyonlar dökülmüş bu tesisleri kullanırken “KENDİNİZİN”miş gibi kullanın, davranın ne olursunuz. Artık UŞAK’ımız yeni valimiz ve ilçemize yeni bir kaymakamımız geldi. Hoş geldiler. Vatanın her karış toprağı bizler için kutsaldır. Ama birazcık memleketimizi sevdiğimizi söylemekte sanırım sakınca olmaz. Sizler de bizler kadar severseniz mesele kalmaz diyorum.. UŞAK gelişmeye açık, büyümeye hazır bir kenttir. Doğa güzellikleri oldukça fazladır. Sırtını yasladığı bir MURAT DAĞI vardır. TAŞYARAN VADİSİ bir elin değmesini bekler. Hele dünyanın en uzun kanyonlarının ilimiz sınırları içinde olması ULUBEY’e apayrı bir güzellik ve özellik katar. Dünyanın en zengin hazinelerine sahip KARUN burada yaşamıştır. Her ne kadar uygun şekilde koruyamamış olsakta artık o bizimledir. Kanatlı DENİZ ATI.. Ve belki de daha çıkarılamayan binlerce hazine vardır GÜRE’de. Dünyada ilk voleybol oynanan Ahat köyünde, AKMONYA yarı öksüz öylece kalakalmıştır. UNUTTURMADIK... U N U T T U R M A Y A C A Ğ I Z…
Ekleme Tarihi: 20 Kasım 2018 - Salı

UNUTTURMADIK

Banazımızı çok seviyoruz. Gelişip güzelleşmesi ve yaşanılır bir şehir olması için emek verenlere her keresinde omuz verdik ve de vermeye devam edeceğiz.
1953'te ilçe olan ve kendi yağıyla usul usul kavrulmaya çalışan bu şirin ilçe daha güzel ve daha anlamlı yatırımları hak ediyor. Ve her şeye rağmen hayat devam ediyor. Adımızı yüceltmek, şehrimiz yüceltmek ve ülkemizi yüceltmek hepimize boyun borcudur.
Tam hatırlamasam da bu sayfalarda uzun uzadıya HAMAMBOĞAZI türküsü çağırdım yıllarca. Bu şehrin ona ihtiyacı var dedik. O günlerden bu günlere bir çok yöneten gelip geçti. Bir şeyler yapmaya çalışan da oldu bir şeyleri yıkmaya çalışan da..  Biz ise UNUTTUR
M A Y A C A Ğ I Z.. diye söz vermiştik. Gerçekten o yazıdan bu güne gerek yazılarımızla ve gerekse üç beş kişiyi bulduğumuz her yerde Hamamboğazı konusunu açtık. Yılmadan usanmadan. Birileri çamur atmaya kalkıştı, “Herhalde Hamamboğazı’nda yeri var.. değerlensin diye söz ediyordur” dediler. 
Hem vallahi ve de hem billahi ne Hamamboğazı’nda ne onun yakınında bir karış toprağım yok ve oradan yararlanacak çok fazla yakından tanıdığım da yok. Oradan yararlanacak olan önce BANAZ halkıdır ve sonra tüm insanlar.. Anlaşıldı mı?
Gelelim buranın hikayesine. Çocukluğumuzun en büyük kaplıcası idi. Sıra sıra konaklama odaları, alt tarafta “SARI KIZ” ve hemen onun yanında “KARA KIZ”.. Yukarıda çamların arasında boncuk boncuk kaynayan “GAZOZ” büyük bir havuz vardı. Konaklamacılar trenle aşağıda duraklayan trenden inerler, hohlaya pohlaya rampayı çıkıp odalarına yerleşirlerdi. Yatak balyaları o günün beherinde oldukça ağır olurdu. Zira yün yataklar vardı o zamanlar. Kimileri veya zenginler üç tane battaniye getirir birini altına birini üstüne sererek kalacağı günlerde böyle idare ederdi.. Aşağıdaki hamamlar küçük, içinde 3x3 havuzu olan Sarıkız ılık, Karakız oldukça sıcak bir hamamdı. ŞİFA için gelenler bir köşeye kurulur, hamamda yankılanan sesiyle karşılıklı sohbetler olurdu. Bir çoğu, olağandır yaşanılan hastalıklardan ve kazanılan şifalardan, eşden dosttan örnekler vererek anlatırlardı. Biz o günlerde işin yüzme tarafındaydık. Küçük hamamları yüzülmüyor diye pek sevmezdik. Kadınlara ve erkeklere ayrı saatlerde vardiya olduğundan “erkeklere” saatini beklerdik. Bazılarımız kaçamak yapıp anneleriyle aradan dalarlardı. Nice zaman sonra farkedilirlerse “hele bak şuna.. kazık kadar olmuş, halâ anasıyla hamama geliyor”  diye hemen kapı dışarı ederlerdi. Biz yüzme zevkimizi burada alırdık. Hele biraz tenha olursa hemen tavana çıkar oradan atlamaya pek hevesliydik. Kabakla yüzmeye başladım ilk olarak. Kimileri lastik şamreli getirirdi. Akşamları daha bir güzel olurdu. Hele saz çalan bir guruba denk gelirseniz.. Değmeyin keyfinize.. Meydan ateşi yakılır oyunlar oynanır türküler söylenirdi. İşin en zoru da ayrılmaktı. Daha siz toplanmadan sizden sonraki kapıya yatakları dayardı .... Haydi gitme vakti.. Tren saati belliydi. Yine trenle BANAZ’a dönerdik. Günlerce oranın hatıralarını arkadaşlarla paylaşır, oraya gittik diye övünç duyardık. Gitmeyenlere ya da gidemeyenlere nazire olsun diye..
Şimdi tesislerin yapımı bitme aşamasında. İlk günden bu güne emeği geçenlere teşekkür ediyor ve en büyük payeyi de şimdiki başkanımıza Zafer ARPACI’ya veriyorum tüm Banazlılar adına. Ona nasip oldu.
Orada eskiden bulunan bungalov evlerde eşime bir söz vermiştim birkaç gece konaklayalım diye. Ne çare ki onu gerçekleştirememiştik. O günlerdeki olumsuzluklar sonrasında. Nasibimiz varsa bir gün orada konaklamayı umut ediyorum.
UNUTTURMADIK.. Bakın artık açılışa hazırlanıyor. Yıllar önce yapılması gereken bu tesisler hayata geçmek üzere. Herkese hayırlı olur inşallah. Yalnız bir ricam var herkesten. Emek emek yapılmış, milyonlar dökülmüş bu tesisleri kullanırken “KENDİNİZİN”miş gibi kullanın, davranın ne olursunuz.
Artık UŞAK’ımız yeni valimiz ve ilçemize yeni bir kaymakamımız geldi. Hoş geldiler. Vatanın her karış toprağı bizler için kutsaldır. Ama birazcık memleketimizi sevdiğimizi söylemekte sanırım sakınca olmaz. Sizler de bizler kadar severseniz mesele kalmaz diyorum..
UŞAK gelişmeye açık, büyümeye hazır bir kenttir. Doğa güzellikleri oldukça fazladır. Sırtını yasladığı bir MURAT DAĞI vardır. TAŞYARAN VADİSİ bir elin değmesini bekler. Hele dünyanın en uzun kanyonlarının ilimiz sınırları içinde olması ULUBEY’e apayrı bir güzellik ve özellik katar. Dünyanın en zengin hazinelerine sahip KARUN burada yaşamıştır. Her ne kadar uygun şekilde koruyamamış olsakta artık o bizimledir. Kanatlı DENİZ ATI.. Ve belki de daha çıkarılamayan binlerce hazine vardır GÜRE’de. Dünyada ilk voleybol oynanan Ahat köyünde, AKMONYA yarı öksüz öylece kalakalmıştır.
UNUTTURMADIK... U N U T T U R M A Y A C A Ğ I Z…
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yesilbanazgazetesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.