Hatay escort Sex hikayeleri Sikiş hikayeleri porno ize

A. Erkin Sarıoğlu
Köşe Yazarı
A. Erkin Sarıoğlu
 

YAZMAK KOLAY MI?

1998'den beri her hafta bu köşede yazılarıma devam ede geldim. Tabii öncesi de var ama o yıllar hem öğretmenlik ve hem de gazeteyle uğraştığımdan ismimi öne çıkarmadan yazdım yazdım. Gazeteyi elle dizdiğimiz günlerde gerek yazmakta ve gerekse haber bulmakta zorlandığımız zamanlar olmuştu. Haberleri uzattıkça uzatır, aralarına bir anterlin fazla atar sayfayı doldurmaya çalışırdık. Devir değişti, şartlar güzelleşti, teknoloji aldı başını gidiyor. Ve bugün 83,5 milyona yaklaşan nüfusumuzla koca bir devlet olduk. Elbette Banazımızda 3-5 bin nüfuslardan 20 binlere ulaştı. Gelişen teknoloji dal budak saldı. Şimdi ne istersen anında her şey elindeki cep telefonunda ya da masandaki bilgisayarında. Aleyhimize her ne varsa gelişti. Biz zaman zaman yaya kaldık. İşte bu ahval ve şartlar altında yaşama mücadelemizi sürdürüyor ve yazmayı sürdürüyoruz.. Yazmak kolay mı? Elbette kolay değil. Ama bir kolayını buluyor ve sizlere periyodik olarak her hafta köşemizden yazarak seslenme fırsatı buluyoruz. Ülkemiz ve bu ülkede yaşayan bizler aslında çok şanslıyız. Bu cennet ülkemizde bizden önce yaşamış insanların bizlere verdiği feyz ve bilgilerle yazmakta zorlanmıyoruz. Ben bir şey anlatırken dedemden duyduklarımı aktararak söze başlarsam arkası çorap söküğü gibi geliveriyor. Bakın bu gün için ülkemizin gündeminde neler var. Öncelik tabiidir ki bütün dünyada olduğu gibi CORONA. Yatıp kalkıp bütün dikkatimizi oraya veriyoruz. Başladığı günden bu yana neredeyse bir yıl oldu ve bir çok kayıplar yaşadık. Can kayıplarımızın ötesinde maddi kayıplarımız da oldu. Bir çok işyeri her konuda mağdur oldu. Devletimiz imkanlar ölçüsünde katkı sağlamaya çalışmış olsa da elbette yeterli olmadı ve eski günlere dönüşü sağlayamadık. Ne zaman normale döneceğimiz konusu hala belirsizliğini koruyor. Bana göre en önemlisi de okulların YÜZ-YÜZE eğitime geçebilmesi. Bunu sağladığımızda umarım diğer iş kollarında da bir ferahlık gelebilecektir. Her türlü toplantıya kısıtlama getirilirken siyasi partilerin kongrelerini yapıyor olması da bazılarımız tarafından yadırgandı. Dış ülkelerle olan bağlarımız daha bir müddet normale dönemeyecek gibi duruyor. Pandeminin ikinci ve üçüncü ayakları da gündeme gelince işimizin ne kadar zor olduğu aşikar hale geldi. Ve bütün bunları yok edebilmek adına girişilen AŞI kampanyaları da her nasılsa bir standarta kavuşamadı. Öncelik verilen sağlık çalışanları ve yaşlılarımıza aşılama yapılmış olsa da bir şekilde aşıya ulaşamayanların olduğu da bir gerçek. Planlama yapılmış ve aşılamaya devam edilmekte. Ne var ki dışa bağımlılık mecburiyetinde olunca, onlar da verdikleri sözü zamanında yerine getirmeyince haliyle aksaklıklar yaşanmaktadır. Dileğimiz kendi aşımızı üretip, ister sağır ol ister kör, kendi işini kendin gör diyerek yaralara merhem olmayı başarmalıyız. Bahsettiğim gibi gündem kalabalık. Hiç akılda hayalde yokken öğrenciler yine alanlara doldu. Boğaziçi sorunu çözüm bekliyor. Atanmış rektör istemeyen öğrenciler protestolarına devam ediyorlar. Arasıra hariçten gazel okuyanlar olsa da bu güzide üniversitemizin bir an önce eski saygınlığına kavuşması ve doğru çözüm bulunması dileğimizdir. Pahalılık tüm şiddetiyle sürüyor. Son günlerin gözde tüketim maddesi AYÇİÇEK yağı da artık PTT AVM’lerinde satılacak dediler. Kim biliyor bu kuruluşun nerelerde satış ünitesi var. Ya da her postahanede satış yapılacak mı? Bu sorun da başlı başına ortalık yerde duruyor. Her şeye ZAM geldi ve de gelmeye devam ediyor. Zam yapanlara soruyoruz.. Hayrola...  “Valla dolar yükseldi ne yapalım” diyorlar.. Oysa son günlerde dolar düşmekte ve ne yazık ki bizim ürünlerde gözle görülür bir düşüşe şahit olamamaktayız. Nasıl iş anlayamadık gitti. Ve sokağa çıkma yasakları bütün hızıyla sürüyor. Söyleye söyleye söylemekten kuruduk kaldık. Bu 65 yaş üstüne kurulan sokağa çıkma yasağının mantığını hala çözemedik. Bu virüs saat 10 ile 13 arası dolaşımdan kalkıyor mu ki sonraki saatlerde çıkışlarımıza kota konuyor. Gelin artık bunu da herkesin kabulleneceği bir çözüme kavuşturalım.. Evet genç 65'liler iş yoğunluğu olduğu zamanlarda çıkmasınlar. Peki ne zaman çıksınlar.. Sabah iş saatleri dışında 10'da çıksınlar ve saat 17 ile 20 arasında da ara versinler, hiç olmaya. Ne cenazeye katılabiliyor ne de düğünlere. Torun tombalakları bir göremiyorlar. Ve samimiyetle söylüyorum. 65 yaş üzerindekilerin maskeleri tamam teçhizatları yerinde, öyle gençler gibi ne çenelerine ne de kollarına takıyorlar. Vallahi adam gibi kurallara uyuyorlar. Kalabalık yerlere girmiyorlar. En azından kendi sağlıkları için. O nedenle artık onların özgürlüğünü de fazlaca sıkmayın, az biraz gevşetiverin olmaz mı?.. Siyasette de ısınmalar bir hayli yoğunlaştı. İktidar seçim için 2023'ü işaret ederken muhalefet de “haydi erken seçim” diye diretiyor. Ve partisinden kopan yeni parti kurma ve genel başkan olma azminde. Ülkede 100'ün üzerinde siyasi parti var. Bakın yeni dört daha olacak.. Parti kurmak demek ki dernek kurmaktan daha kolay. Haydi hayırlısı. Daha yazacak çok şey var ama hepsini bir anda bitirmeyelim. Bir kısmını da gelecek haftalara bırakalım ki elimizde imkan olsun. Günleriniz güzel yaşamınız mutlu geçsin...
Ekleme Tarihi: 09 Şubat 2021 - Salı

YAZMAK KOLAY MI?

1998'den beri her hafta bu köşede yazılarıma devam ede geldim. Tabii öncesi de var ama o yıllar hem öğretmenlik ve hem de gazeteyle uğraştığımdan ismimi öne çıkarmadan yazdım yazdım. Gazeteyi elle dizdiğimiz günlerde gerek yazmakta ve gerekse haber bulmakta zorlandığımız zamanlar olmuştu. Haberleri uzattıkça uzatır, aralarına bir anterlin fazla atar sayfayı doldurmaya çalışırdık. Devir değişti, şartlar güzelleşti, teknoloji aldı başını gidiyor. Ve bugün 83,5 milyona yaklaşan nüfusumuzla koca bir devlet olduk. Elbette Banazımızda 3-5 bin nüfuslardan 20 binlere ulaştı. Gelişen teknoloji dal budak saldı. Şimdi ne istersen anında her şey elindeki cep telefonunda ya da masandaki bilgisayarında. Aleyhimize her ne varsa gelişti. Biz zaman zaman yaya kaldık. İşte bu ahval ve şartlar altında yaşama mücadelemizi sürdürüyor ve yazmayı sürdürüyoruz.. Yazmak kolay mı?

Elbette kolay değil. Ama bir kolayını buluyor ve sizlere periyodik olarak her hafta köşemizden yazarak seslenme fırsatı buluyoruz.
Ülkemiz ve bu ülkede yaşayan bizler aslında çok şanslıyız. Bu cennet ülkemizde bizden önce yaşamış insanların bizlere verdiği feyz ve bilgilerle yazmakta zorlanmıyoruz. Ben bir şey anlatırken dedemden duyduklarımı aktararak söze başlarsam arkası çorap söküğü gibi geliveriyor.
Bakın bu gün için ülkemizin gündeminde neler var.
Öncelik tabiidir ki bütün dünyada olduğu gibi CORONA. Yatıp kalkıp bütün dikkatimizi oraya veriyoruz. Başladığı günden bu yana neredeyse bir yıl oldu ve bir çok kayıplar yaşadık. Can kayıplarımızın ötesinde maddi kayıplarımız da oldu. Bir çok işyeri her konuda mağdur oldu. Devletimiz imkanlar ölçüsünde katkı sağlamaya çalışmış olsa da elbette yeterli olmadı ve eski günlere dönüşü sağlayamadık. Ne zaman normale döneceğimiz konusu hala belirsizliğini koruyor. Bana göre en önemlisi de okulların YÜZ-YÜZE eğitime geçebilmesi. Bunu sağladığımızda umarım diğer iş kollarında da bir ferahlık gelebilecektir.
Her türlü toplantıya kısıtlama getirilirken siyasi partilerin kongrelerini yapıyor olması da bazılarımız tarafından yadırgandı. Dış ülkelerle olan bağlarımız daha bir müddet normale dönemeyecek gibi duruyor. Pandeminin ikinci ve üçüncü ayakları da gündeme gelince işimizin ne kadar zor olduğu aşikar hale geldi. Ve bütün bunları yok edebilmek adına girişilen AŞI kampanyaları da her nasılsa bir standarta kavuşamadı. Öncelik verilen sağlık çalışanları ve yaşlılarımıza aşılama yapılmış olsa da bir şekilde aşıya ulaşamayanların olduğu da bir gerçek. Planlama yapılmış ve aşılamaya devam edilmekte. Ne var ki dışa bağımlılık mecburiyetinde olunca, onlar da verdikleri sözü zamanında yerine getirmeyince haliyle aksaklıklar yaşanmaktadır. Dileğimiz kendi aşımızı üretip, ister sağır ol ister kör, kendi işini kendin gör diyerek yaralara merhem olmayı başarmalıyız.
Bahsettiğim gibi gündem kalabalık. Hiç akılda hayalde yokken öğrenciler yine alanlara doldu. Boğaziçi sorunu çözüm bekliyor. Atanmış rektör istemeyen öğrenciler protestolarına devam ediyorlar. Arasıra hariçten gazel okuyanlar olsa da bu güzide üniversitemizin bir an önce eski saygınlığına kavuşması ve doğru çözüm bulunması dileğimizdir.
Pahalılık tüm şiddetiyle sürüyor. Son günlerin gözde tüketim maddesi AYÇİÇEK yağı da artık PTT AVM’lerinde satılacak dediler. Kim biliyor bu kuruluşun nerelerde satış ünitesi var. Ya da her postahanede satış yapılacak mı? Bu sorun da başlı başına ortalık yerde duruyor.

Her şeye ZAM geldi ve de gelmeye devam ediyor. Zam yapanlara soruyoruz.. Hayrola... 

“Valla dolar yükseldi ne yapalım” diyorlar.. Oysa son günlerde dolar düşmekte ve ne yazık ki bizim ürünlerde gözle görülür bir düşüşe şahit olamamaktayız. Nasıl iş anlayamadık gitti.
Ve sokağa çıkma yasakları bütün hızıyla sürüyor. Söyleye söyleye söylemekten kuruduk kaldık. Bu 65 yaş üstüne kurulan sokağa çıkma yasağının mantığını hala çözemedik. Bu virüs saat 10 ile 13 arası dolaşımdan kalkıyor mu ki sonraki saatlerde çıkışlarımıza kota konuyor. Gelin artık bunu da herkesin kabulleneceği bir çözüme kavuşturalım.. Evet genç 65'liler iş yoğunluğu olduğu zamanlarda çıkmasınlar. Peki ne zaman çıksınlar.. Sabah iş saatleri dışında 10'da çıksınlar ve saat 17 ile 20 arasında da ara versinler, hiç olmaya. Ne cenazeye katılabiliyor ne de düğünlere. Torun tombalakları bir göremiyorlar. Ve samimiyetle söylüyorum. 65 yaş üzerindekilerin maskeleri tamam teçhizatları yerinde, öyle gençler gibi ne çenelerine ne de kollarına takıyorlar. Vallahi adam gibi kurallara uyuyorlar. Kalabalık yerlere girmiyorlar. En azından kendi sağlıkları için. O nedenle artık onların özgürlüğünü de fazlaca sıkmayın, az biraz gevşetiverin olmaz mı?..
Siyasette de ısınmalar bir hayli yoğunlaştı. İktidar seçim için 2023'ü işaret ederken muhalefet de “haydi erken seçim” diye diretiyor. Ve partisinden kopan yeni parti kurma ve genel başkan olma azminde. Ülkede 100'ün üzerinde siyasi parti var. Bakın yeni dört daha olacak.. Parti kurmak demek ki dernek kurmaktan daha kolay. Haydi hayırlısı.
Daha yazacak çok şey var ama hepsini bir anda bitirmeyelim. Bir kısmını da gelecek haftalara bırakalım ki elimizde imkan olsun.
Günleriniz güzel yaşamınız mutlu geçsin...
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yesilbanazgazetesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.