Olur olmaz derken, siyasilerimiz YENİKAPI’ya dahil oldular. Herkesin dilinde BİRLİK vardı. Ve alanda toplanan milyonlar hep bir ağızdan TÜRKİYE.. TÜRKİYE.. TÜRKİYE.. Biriz.. Birlikteyiz. Elbette görülen yer sadece yeni kapı değildi. Yurdun dört bir köşesinde aynı duygularla insanlar akın akın geldiler. İnsanın aklına şu geliyor. Bizim birlikteliğimizi ispatlamak için birilerine fırsat mı yaratmalı, şer odaklarının kurduğu kumpaslara esir mi olmalıyız?. 15 Temmuz hepimizin yaşamında farklı bir yer tuttu. Yurdumuzun üzerine çöreklenen TERÖR belasına yine terör estirerek FETÖ çullandı. Dersini almış mıdır zamanla göreceğiz. Uzun yıllara dayanan, sinsice ilerleyen bu kanser elbette bir anda yok edilemeyebilir. Ama kanaatim o dur ki, azim her şeyi yenecektir. Birlik ve beraberliğimiz dosta düşmana gereken dersi vermiştir. Demokrasi mücadelesinden bir kez daha başararak çıktık. Suçlular elbette cezalarını çekecek, ama asıl olan bundan sonra darbeden medet uman, demokrasiyi silah zoruyla yok etmek isteyenler bir daha böyle densizliğe kalkışmazlar herhalde. YENİKAPI Tüm siyasilerimizin ve Cumhurbaşkanımızın BİRLİK çağrısıyla inledi. Milyonlar orada bu çağrıya kulak verdi. Ve artık onlar-şunlar-bunlar demeden tüm halkı kucaklamak, ülkemizi çağdaş ülkeler seviyesine çıkarmada, mutlu bir ülkede yaşamak adına bu birlikteliği sürdürmeliyiz. O geceden bu güne sokaklar, doldu, meydanlar inledi. Her ne kadar siyasi iktidar bu konuda başarıyı üstlenmek istese de işin doğrusu başarının sahibi halkımızdır. Birlikteliğimizi göstermek üzere yapılan bu toplantıları zaman zaman istismar etmek isteyenler de oldu. Kaş yapayım derken göz çıkaranlarda oldu. Cadde ve sokaklarda araçlarıyla halkı rahatsız edenler oldu. Araba klaksonlarıyla tiksinti yaratanlar da oldu. Yenikapı inşallah bunlarında son olduğunun işaretidir. Yeni kapıya gelmeden önce yaşanan küçük krizler çarçabuk halledildi. 15 Temmuz öncesi Sayın Cumhurbaşka-nımız ve muhalefet liderleri arasında yaşanan olumsuzluklar, karşılıklı atılan olumlu adımlarla son buluverdi. Özlenen tabloyu bizlere yaşattılar. Bu durumun en arzulanan tarafı, her ne kadar rakip olsalar da gelecekte de sürmesidir. Halkımız bunu istiyor. SEVGİ istiyor, SAYGI istiyor, BİR olmak istiyor. Bununla ilgili bir hikaye okumuştum, geçenlerde. “Yaşlı bir hanım evden çıkmak üzereyken karşı kaldırımda saçları beyazlamış üç adam görür. İçinden onları eve davet edip bir şeyler ikram etmek ister. Yaklaşır. “Buyurun eve” der. Ak saçlılar sorar; “Eşiniz evde mi?” diye.. Hanım “hayır” der. “O halde biz gelemeyiz” derler. Akşam olur evin beyi eve gelir. Hanım sabahki yaşadıklarını anlatır. Camdan bakar ve ihtiyarlar hala oradalar. Bey der ki: “Çağır bakalım gelsinler” der. İsimleri sevgi, para ve sağlık olan bu ak saçlılar, derler ki.. SEVGİ gelirse biz de geliriz. Yoksa yalnız başımıza gelemeyiz. SEVGİ yola çıkar ve ardından sağlık, ardından para gelirler. İşte bizim de ülke insanı olarak buna ihtiyacımız var. Önce sevgi, sonra sağlık sonra para olsun. 15 Temmuz’un bize ve bizi yönetenlere verdiği onlarca mesaj vardır. Bu mesajları dikkatlice anlayıp geleceğimiz adına doğru adımları atmamız gerek. Bunlardan ders çıkaramazsak gelecekte daha büyük yaraların açılmasına imkan tanımış oluruz. Bu güne kadar yaşananları bizler her ne kadar belleğimizde muhakeme etsek de, asıl muhakemeyi devletimizin, yargımızın yapması gerekir. Bu olaylar sonrasında suçluların idamı istenmekte ve hatta sayın cumhurbaşkanımız “bana yasa gelirse onaylarım” diyerek kapı açılmaktadır. Tartışılır. İdam cezası yeniden yasalaştırılıp uygulamaya konulabilir mi, çıkar mı çıkmaz mı bilemiyorum. Şahsi düşüncem o dur ki. İDAM doğru bir karar değildir. İnsanların yaşama hakkını bir anda yok etmek doğru değildir. Allahın verdiği canı Allah almalı. Ama suçlular da en ağır şekilde cezalandırılmalıdır. Ceza sistemi daha gerçekçi olmalı ve adil yargılama sonrasında ceza verilerek, bir daha aynı suçu işlemeyecek ortam yaratılmalıdır. 15 Temmuz sonrası suçlular yargılanacak ve suçlu bulunanlar cezalandırılacaktır. Ama istisna da olsa görevden alınanların FETÖ ile ilişkisi olmayanların, yaşın yanında kurunun da yanmasına imkan tanımayalım. Gerçek suçlular cezalandırılsınlar. YENİ KAPI sonrası, yeni beklentilerim var.. Çökertilen FETÖ çetesi gibi PKK’da, IŞİD’de DAİŞ’te çökertilsin. Hala şehit vermekteyiz. İlimize ilçemize ülkemize düşen şehitlerimiz var. Yüreğimiz ziyadesiyle yanmaktadır. Artık bıçak kemiktedir. Dayanacak gücümüz azalmaktadır. Kısa sürede bunlara da gereken ders verilmeli ve bir daha çıkamayacak şekilde yerin dibine gömülmelidir. Doğrusunu söylemek gerekirse, Pensilvanya’daki o şahsı da getirmeye gerek yok. İninde gereken yapılmalı. Buraya getiripte PKK’nın başı gibi devlet kesesinden beslemeye hiç gerek yok. Zaten ahı gitmiş vahı kalmışı, kendi kaderiyle baş başa bırakalım, o yaban ellerde ve vatan hasretiyle yanıp tutuşarak mevlaya kavuşsun. YENİ KAPI umarım, ülkemize yeni kapılar açsın. Aydınlık günlere doğru. Birliğimizi dost düşman görsün. Ülkemiz üzerinde emelleri olanlar bir kez daha düşünsün. BİZ ayaktayız. DEMOKRASİ KAZANDI… HALK KAZANDI..