Üç aşağı beş yukarı derken yerel seçimler için nihayet er meydanı açıldı. Buyurun bakalım yiğitler “ER MEYDANINA” demek istiyorum. Siyasi ortamda olmazsa olmaz SEÇİM’dir. Ve demokrasi inancımız gereği zamanı geldikçe yerel ya da genel seçimleri yaparız. Ama en başta söylemeliyim seçimlerin gayet soğukkanlı eşit ve hilesiz yapılması benim en çok önem verdiğim bir durumdur. Geçmişte mükerrer oy kullanmalar, başkasının adına oy kullananlar veya toplu oy kullanmaların yaşandığı basınımızda çıkmış ve bizler hayretler içinde kalmıştık. Oluyor mu, vallahi çok duyduk, çok okuduk, oluyor. Daha yakın zamanda yapılan bir seçimde “oy pusulasından çıkan dört oydan üç doğru, biri hileli” diye seçimler iptal edilmedi mi?.. Şimdi hep birlikte yerel parlamentoyu oluştura-cağız. Önce MUHTAR’larımızı seçeceğiz. Ama tam burada önemli bir şeye değinmek istiyorum.  Benim elli sene önceki MUHTAR kavramı belleğimde kalmadı. Şimdilerde muhtarlar ne iş yaparlar inanın bilemiyorum. Bir çoğunun bürosunun olduğunu biliyorum, gördüm ve hatta bünyesinde sekreter çalıştırdığına dahi şahit oldum. Ama bizim muhtarın görev ve sorumlulukları olarak bildiğimiz ya da bildiğimizi sandığımız görevleri yapıp yapmadıkları ben de büyük bir soru işareti. Bana sorarsanız muhtarın vermesi gereken belgeleri ya internetten çıkarıyor ya da nüfus ve vatandaşlık müdürlüğüne gidip alıyorum. Muhtarların bürolarında en çok gördüğüm genellikle TEBLİĞ zarfları.. İcra ve mahkeme bildirimleri, adresi kayıpların ya da adres değiştirenlere ait gönderiler. Maşallah onlar da öyle bir arşiv ayarlamışlar ki.. Gidenin adı soyadı ya da vatandaşlık numarasını söyleyince şek diye bulup hemen size ulaştırıyorlar. Ama bunlara rağmen binlerce tebliğ zarfının oldukça kabarık bir stok oluşturduğunu görebiliyorsunuz. Ama bütün bunlardan bağımsız mahallede ya da köyde yardıma muhtaç ailelerin tespiti ve sosyal yardımların ulaştırılması da yine onların büyük çabaları ile gerçekleştiriliyor. Yine de şunu söylemek istiyorum yaptığım eleştirilere rağmen harikulade görev yapan insanlara büyük yardımlar ve iyilikler yapan, çevresindeki olumsuzlukların giderilmesinde yarar sağlayan değerli MUHTARLARIN da varlığını inkar edemeyiz. Hakkıyla görev yapanlara müteşekkiriz. Aldıkları para da sonunda deve ile dombay değil hani.. İl Genel Meclisi de başlı başına bir oluşum. Adeta ilin büyük millet meclisidir diyebilirim. Seçilen insanların kalitesi, ufuklarının açık olması geleceği önceden tasarlayabilmeleri ve gelişime açık olmaları en büyük ve aranan özellikleridir. İlimizi daha yaşanır hale getirebilmek, köylerin sorunlarını kısa sürede çözebilmek için çalışmaktadırlar. İllere ayrılmış bütçeyi en iyi şekilde değerlendirip daha çok, daha değerli şekliyle insanların yararına sunulmuş projelere imza atmak önemlidir. Onlarında sorumluluğu büyük ve görevleri değerlidir. Belediye meclisleri o yerleşim çevresinin yönetildiği parlamento gibidir. Mesleklerinde en üst seviyelere gelmiş, deneyimleri ve yetenekleri yüksek kişilerden oluşan bu meclisler, belediyelerin daha rahat daha kolay yönetilmesine katkı sağlamaktadırlar. Her birimin kendine has özellikleri ve yönetim şekli vardır ama bütün bunları gölgede bırakan asıl makam ise BELEDİYE başkanlığıdır. Elbette tek başına bir anlam ifade etmese de o yönetimin başında olduğu için değerli ve önemlidir. Şimdi 31 Mart bizleri bekliyor. Ve bizler vatandaşlık görevimizi yapıp bizleri yerelde yönetecek insanları seçeceğiz. Kendimize göre kriterlerimiz ve düşüncelerimiz vardır elbette. Kimimiz bu seçimlerde taraf güderiz, kimimiz parti takip ederiz ve bazılarımız da özel ilişkilerden doğan dostluklara önem veririz. Dileğimiz işi en iyi yapabilecek, o göreve en layık ve şehrin havasını değiştirecek insanların göreve gelebilmeleridir. Oradan ayrılırken arkasına bakıp gururlanabilecek insanların bu görevlerde olmaları en büyük arzumdur. Yıllar sonra anılabilecek kişiler olmalıdır. Bakın ESKİŞEHİR’de uzun yıllar görev yapan sayın YILMAZ BÜYÜKERŞEN her Eskişehirli tarafından sayılmış sevilmiş ve Eskişehir’i yıllar içerisinde yaşanabilir bir KENT havasına sokmuş değerli bir yöneticidir. Sanırım heykeli dikilir. Dikilmese bile yıllar yılı saygıyla anılır. Ne mutlu ona... Bizlerin de öyle bir başkanı olmasını yürekten isterim. Umarım mevlam gönlümüze göre verir.. Evet YİĞİTLER er meydanına çıktılar. Seçimlerin sakin, sessiz ve güzellikler içinde geçmesi her zamanki gibi öncelikli dileğimizdir. Ve ADAYLAR propaganda sürecinde kullandıkları cümleleri, kelimeleri sözlüğümüz dahilinde olmasına özen gösterirlerse bizler vatandaş olarak gerçekten mutlu oluruz. Ne olursanız olun seviye asla düşmesin.. Buradan tüm adaylara başarı dileklerimizi sunar, yolları açık olsun deriz.