Hatay escort Sex hikayeleri Sikiş hikayeleri porno ize

Avni Erdal Sarıoğlu
Köşe Yazarı
Avni Erdal Sarıoğlu
 

BU ŞARTLARDAKİ GEÇİNME SANATI

Memlekette geçim derdi varken şimdi de SEÇİM DERDİ çıktı ortaya. Vatandaş dertli, vatandaş sıkıntıda. Ekmek olmuş 18 lira, bir lokmacık simit 10 lira ye babam ye!... Sadece bunlar değil, bir evin ihtiyacı, mutfağın gereksinimi olan herşey almış başını gitmiş. Ramazan ayı geliyor, sofraya koyduğun her şey şu iki ay içinde yüzde 30, yüzde 40 arttı. Seçimlerin ana malzemesi “makarna” :) uçtu. yağ zirve yaptı. Emeklinin, garibanın yegane besini tavuk kasım kasım kasılıyor. Yumurta tabiri caizse altın yumurtlayan tavuğun eseri. Fırsatçılığı asla prensipleri dışında tutan ülkemizde oruç öncesinde fiyatların yine yükseltileceği belirtiliyor. İşin sonunda Ramazan sofrasının artan maliyeti yine dar gelirlileri gırtlağından vuracak gibi görünüyor.. Bakınız size inanacağınız “inançlı” bir örnek. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 2023 yılında yani geçen yıl açıkladığı Sadaka-ı Fıtır ölçüsü en az-asgari birim fiyatı ortalama 1 kişi için 70.00-TL. idi. Bu rakam bu sene yani 2024 yılı için aynı birim tarafından 130 Lira olarak açıklandı. Yani bir kişinin günlük yemek harcamasına % 86 artış yapılmış. Ama geçen yılın resmi enflasyonu % 64,77... Ama derdimiz seçim, değil mi? Üç gün önce tarihimizin en büyük depreminin acısının 1. yılını adeta yeniden yaşadık. Acılar yeniden depreşti, deprem tekrar yaşandı, kalanlar gidenlerin hasretini dualarıyla unutmaya çalıştı. Bizler de hem meslektaşlarımızın hem de tüm vatandaşlarımızın acılarına ortak olduk, kendilerini rahmetle ve dualarla andık. Tekrar rahmetler diliyor, mekanlarının cennet olmasını temenni ediyoruz. Evet, depremin 1. yılını çeşitli etkinliklerle andık. Bu etkinliklerin içine de siyaset girdi. Hatay’da düzenlenen bir toplantıdaki konuşmada sayın büyüğümüz; "Merkezi yönetimle yerel yönetim el ele vermezse, dayanışma halinde olmazsa o şehre herhangi bir şey gelmez. Hatay'a geldi mi? Şu anda Hatay garip kaldı, mahzun kaldı" dedi. Bunun ne demek olduğunu anlarsınız sanırım, yorumlamaya gerek yok. Yanlış bir konuşma, hatta acı bir durum!.. Burada da ne yazık ki; “Derdimiz geçim değil, seçim. Biz hele bir seçimi alalım da gerisi sonraki iş” denilmektedir. Bizim ülkemizde neden her şey farklı oluyor, neden doğrusu, dürüstü düzgün bir şekilde yapılmıyor şaşıyorum. Hiç düşünebiliyor musunuz bir Avrupa ülkesinde veya gelişmiş başka ülkelerde böyle bir tehdit yapılıyor mudur? Yani “her yer, her şey benim olacak, benim istediğimi yapacağım, istemediğimi yapmayacağım” anlayışı adil bir iş midir? Oysa bir ülkenin sınırlarının içindeki her yer o ulusun bir parçasıdır. Ve sınırların tamamı eşit haklara sahiptir. Ülkenin her karış toprağına eşit bakış, eşit hizmet olmalıdır. Şimdi de bizden bir örnek verecek olursak ilçemiz iki dönemdir iktidar partisinden yana ağırlıklı çıkıyor. Samimi olarak cevap verseniz bunun karşılığını aldığını söyleyebilir misiniz? Eğri oturup doğru konuşalım. İlçemiz yıllardır milletvekili çıkaramayışının acısını çekiyor hatta bedelini ödüyor. Bizler oturup şapkayı önümüze koyarak her şeyden önce Uşak’ın en büyük ilçesi olarak bir milletvekili çıkarmanın hesaplarını yapalım, yollarını bulalım. Ne yazık ki kendi aramızda çekişmekten yapılabilecek bir çok işten mahrum kalıyoruz.  31 Mart’ta belediye başkanımızı seçelim. Kazanan kim olursa olsun ilçemizi büyütmek, geliştirmek için elbirliği ile çalışalım. Siz ne derseniz deyin seçilen aday özverili olduktan sonra yapılamayacak iş, başarılamayacak hizmet yoktur diye düşünüyorum. 
Ekleme Tarihi: 09 Şubat 2024 - Cuma

BU ŞARTLARDAKİ GEÇİNME SANATI

Memlekette geçim derdi varken şimdi de SEÇİM DERDİ çıktı ortaya. Vatandaş dertli, vatandaş sıkıntıda. Ekmek olmuş 18 lira, bir lokmacık simit 10 lira ye babam ye!... Sadece bunlar değil, bir evin ihtiyacı, mutfağın gereksinimi olan herşey almış başını gitmiş.
Ramazan ayı geliyor, sofraya koyduğun her şey şu iki ay içinde yüzde 30, yüzde 40 arttı. Seçimlerin ana malzemesi “makarna” :) uçtu. yağ zirve yaptı. Emeklinin, garibanın yegane besini tavuk kasım kasım kasılıyor. Yumurta tabiri caizse altın yumurtlayan tavuğun eseri. Fırsatçılığı asla prensipleri dışında tutan ülkemizde oruç öncesinde fiyatların yine yükseltileceği belirtiliyor. İşin sonunda Ramazan sofrasının artan maliyeti yine dar gelirlileri gırtlağından vuracak gibi görünüyor..
Bakınız size inanacağınız “inançlı” bir örnek. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 2023 yılında yani geçen yıl açıkladığı Sadaka-ı Fıtır ölçüsü en az-asgari birim fiyatı ortalama 1 kişi için 70.00-TL. idi. Bu rakam bu sene yani 2024 yılı için aynı birim tarafından 130 Lira olarak açıklandı. Yani bir kişinin günlük yemek harcamasına % 86 artış yapılmış. Ama geçen yılın resmi enflasyonu % 64,77...
Ama derdimiz seçim, değil mi?
Üç gün önce tarihimizin en büyük depreminin acısının 1. yılını adeta yeniden yaşadık. Acılar yeniden depreşti, deprem tekrar yaşandı, kalanlar gidenlerin hasretini dualarıyla unutmaya çalıştı. Bizler de hem meslektaşlarımızın hem de tüm vatandaşlarımızın acılarına ortak olduk, kendilerini rahmetle ve dualarla andık. Tekrar rahmetler diliyor, mekanlarının cennet olmasını temenni ediyoruz.
Evet, depremin 1. yılını çeşitli etkinliklerle andık. Bu etkinliklerin içine de siyaset girdi. Hatay’da düzenlenen bir toplantıdaki konuşmada sayın büyüğümüz; "Merkezi yönetimle yerel yönetim el ele vermezse, dayanışma halinde olmazsa o şehre herhangi bir şey gelmez. Hatay'a geldi mi? Şu anda Hatay garip kaldı, mahzun kaldı" dedi. Bunun ne demek olduğunu anlarsınız sanırım, yorumlamaya gerek yok. Yanlış bir konuşma, hatta acı bir durum!..
Burada da ne yazık ki; “Derdimiz geçim değil, seçim. Biz hele bir seçimi alalım da gerisi sonraki iş” denilmektedir.
Bizim ülkemizde neden her şey farklı oluyor, neden doğrusu, dürüstü düzgün bir şekilde yapılmıyor şaşıyorum. Hiç düşünebiliyor musunuz bir Avrupa ülkesinde veya gelişmiş başka ülkelerde böyle bir tehdit yapılıyor mudur? Yani “her yer, her şey benim olacak, benim istediğimi yapacağım, istemediğimi yapmayacağım” anlayışı adil bir iş midir? Oysa bir ülkenin sınırlarının içindeki her yer o ulusun bir parçasıdır. Ve sınırların tamamı eşit haklara sahiptir. Ülkenin her karış toprağına eşit bakış, eşit hizmet olmalıdır.
Şimdi de bizden bir örnek verecek olursak ilçemiz iki dönemdir iktidar partisinden yana ağırlıklı çıkıyor. Samimi olarak cevap verseniz bunun karşılığını aldığını söyleyebilir misiniz?
Eğri oturup doğru konuşalım. İlçemiz yıllardır milletvekili çıkaramayışının acısını çekiyor hatta bedelini ödüyor. Bizler oturup şapkayı önümüze koyarak her şeyden önce Uşak’ın en büyük ilçesi olarak bir milletvekili çıkarmanın hesaplarını yapalım, yollarını bulalım. Ne yazık ki kendi aramızda çekişmekten yapılabilecek bir çok işten mahrum kalıyoruz. 
31 Mart’ta belediye başkanımızı seçelim. Kazanan kim olursa olsun ilçemizi büyütmek, geliştirmek için elbirliği ile çalışalım. Siz ne derseniz deyin seçilen aday özverili olduktan sonra yapılamayacak iş, başarılamayacak hizmet yoktur diye düşünüyorum. 
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yesilbanazgazetesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.