Hatay escort Sex hikayeleri Sikiş hikayeleri porno ize

Avni Erdal Sarıoğlu
Köşe Yazarı
Avni Erdal Sarıoğlu
 

AH ŞU TÜRKLER!

Kendi kendime şöyle bir hayal ettim. Düşündüm ki; bir Japon, bir Çinli veya Koreliyim. Dünya gündemini yakından takip ediyorum. Tabii ki bu durumda Ortadoğu’nun bir bataklık olduğunu, yüzyıllardır savaşların hiç bitmediği, her önüne gelenin tekere taş koyduğu bir bölge olduğunu biliyorum. Aynı zamanda ABD’nin bu bölge için yıllardır “ince” hesapları olduğunu biliyorumdur. Yani kısacası “az buçuk bilgi sahibiyim” diyelim. Yıl olmuş 2023, aylardan Ekim. Yıllardır süren kargaşa, İsrail-Filistin kavgası bir şekilde afaki şekilde ateşlenmiş, alevlendirilmiş. Hadi Hamas’ın yaptığı yanlışı, hatayı bir kenara bırakalım. İsrail, fırsat bu fırsat eline koz geçince olanca gücüyle saldırmaya başladı. Suçlu-suçsuz demeden, çoluk-çocuk demeden, okul-cami-hastane demeden aralıksız bomba yağdırıyor. Bunlar yetmezmiş gibi bugün yarın da kara harekatına başlayacakmış. Şimdi, bunlar olurken Gazze’ye yapılacak yardımları kısıtlayıp, gelen bir çok ilaç ve gıda maddesinin ihtiyaç sahiplerine ulaşmasını engelleyerek adeta ölüme mahkum etmeyi de ihmal etmiyorlar. İşin asıl önemli kısmı ise bu Ortadoğu bölgesinde yoğunlaşan başta Arap ülkeleri olmak üzere en zengin müslüman ülkeler Vietnam filmi izler gibi seyrediyorlar. İşte tam da bu noktada bölgeye yakın olan bir yerde bulunan TÜRKİYE adındaki bir ülke olanları yakından takip ediyor. İnsani yardımlar, ilaç, gıda başta olmak üzere topladığı bütün ihtiyaç maddelerini tırlarla Filistin’e, Gazze’ye göndermek için olanca gücüyle saldırıyor. Türk hükümeti bütün uluslararası mecralarda İsrail’in durdurulmasını, kınanmasını, Filistin’e saldırıların durdurulmasını istiyor, adeta çırpınıyor. Türkiye’ye bak sen, Filistinlilere “kardeş” diyerek ülkelerinde 3 günlük “Ulusal Yas” ilan ettiler. Bildiğim ve gördüğüm kadarıyla bu ülke diğer mazlum müslüman ülkelerine hatta doğal felaketlerle karşı karşıya kalan başka dinden ülkelere, insanlara bile hemen yardıma koşuyorlar. Çünkü bildiğim kadarıyla bunlar Atalarından böyle görmüşler. Yedi cihana hükmeden geçmişinden böyle öğrenmişler. Hatta Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran büyük önder Mustafa Kemal ATATÜRK’ten böyle bir insanlık mirasını devralmışlar. Bir ara da duymuştum, esir alınarak karşısına getirilen Yunan Başkomutanı Trikopis’e son derece kibar ve nazik davrandığı bilinir. Mustafa Kemal Paşa Yunan generali Trikopis’i şu sözlerle teselli eder; “Üzülmeyin general; askerlikte, mağlup olmak da var. Napolyon da vaktiyle esir olmuştu. Siz bizim misafirimizsiniz” demiş. Ayrıca yine Kurtuluş Savaşı sonrasındaki İzmir’deki zafer kutlamalarında üzerine basması için önüne serilen Yunan bayrağını yerden kaldırtmıştır. Yerde bayrağı gören Atatürk, bunu ne olduğunu sorduğunda çevresindekiler, “Yunan kralı bu eve girerken basamaklara serilen Türk bayrağına basarak girdi” diye söylenmiş. Atatürk ise; “Ben bu hatayı tekrar edemem. Bayrak bir milletin şerefidir, ne olursa olsun yerlere serilmez ve çiğnenmez, kaldırınız!”... Ben kendi adıma şaşkınım!.. Dışardan da olsa durum aşağıdaki gibi net bir şekilde görülebiliyor. İsrail ve Filistin çevresinde onca zengin Arap ülkesi var, müslüman devletler var. Hep birlikte neden böyle bir katliama tepki göstermez, ses çıkarmazlar. Oysa Kudüs’deki Mescid-i Aksa bütün müslümanların ilk kıblesi değil midir? Bu durum sadece Türkiye ve bir kaç küçük ülkeyi mi ilgilendirmektedir. Üzücü bir durum değil mi? Her zaman diyoruz ya! Türkün Türkten başka dostu yoktur. Bu, müslüman da olsa, başka dinden de olsa böyledir. Araplar tarihten beri bunu net bir şekilde göstermişlerdir. Buna karşılık biz de ülkedeki bazıları da Türkiye’deki süper kupa finalini Arabistan’da oynatmaya hazırlanıyor. Artık bu durum ülkedeki insanların takdirindeki bir olaydır. Kabullenecek olanlar ONLAR...
Ekleme Tarihi: 24 Ekim 2023 - Salı

AH ŞU TÜRKLER!

Kendi kendime şöyle bir hayal ettim. Düşündüm ki; bir Japon, bir Çinli veya Koreliyim. Dünya gündemini yakından takip ediyorum. Tabii ki bu durumda Ortadoğu’nun bir bataklık olduğunu, yüzyıllardır savaşların hiç bitmediği, her önüne gelenin tekere taş koyduğu bir bölge olduğunu biliyorum. Aynı zamanda ABD’nin bu bölge için yıllardır “ince” hesapları olduğunu biliyorumdur. Yani kısacası “az buçuk bilgi sahibiyim” diyelim.
Yıl olmuş 2023, aylardan Ekim. Yıllardır süren kargaşa, İsrail-Filistin kavgası bir şekilde afaki şekilde ateşlenmiş, alevlendirilmiş. Hadi Hamas’ın yaptığı yanlışı, hatayı bir kenara bırakalım. İsrail, fırsat bu fırsat eline koz geçince olanca gücüyle saldırmaya başladı. Suçlu-suçsuz demeden, çoluk-çocuk demeden, okul-cami-hastane demeden aralıksız bomba yağdırıyor. Bunlar yetmezmiş gibi bugün yarın da kara harekatına başlayacakmış.
Şimdi, bunlar olurken Gazze’ye yapılacak yardımları kısıtlayıp, gelen bir çok ilaç ve gıda maddesinin ihtiyaç sahiplerine ulaşmasını engelleyerek adeta ölüme mahkum etmeyi de ihmal etmiyorlar.
İşin asıl önemli kısmı ise bu Ortadoğu bölgesinde yoğunlaşan başta Arap ülkeleri olmak üzere en zengin müslüman ülkeler Vietnam filmi izler gibi seyrediyorlar.
İşte tam da bu noktada bölgeye yakın olan bir yerde bulunan TÜRKİYE adındaki bir ülke olanları yakından takip ediyor. İnsani yardımlar, ilaç, gıda başta olmak üzere topladığı bütün ihtiyaç maddelerini tırlarla Filistin’e, Gazze’ye göndermek için olanca gücüyle saldırıyor. Türk hükümeti bütün uluslararası mecralarda İsrail’in durdurulmasını, kınanmasını, Filistin’e saldırıların durdurulmasını istiyor, adeta çırpınıyor.
Türkiye’ye bak sen, Filistinlilere “kardeş” diyerek ülkelerinde 3 günlük “Ulusal Yas” ilan ettiler. Bildiğim ve gördüğüm kadarıyla bu ülke diğer mazlum müslüman ülkelerine hatta doğal felaketlerle karşı karşıya kalan başka dinden ülkelere, insanlara bile hemen yardıma koşuyorlar.
Çünkü bildiğim kadarıyla bunlar Atalarından böyle görmüşler. Yedi cihana hükmeden geçmişinden böyle öğrenmişler. Hatta Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran büyük önder Mustafa Kemal ATATÜRK’ten böyle bir insanlık mirasını devralmışlar. Bir ara da duymuştum, esir alınarak karşısına getirilen Yunan Başkomutanı Trikopis’e son derece kibar ve nazik davrandığı bilinir. Mustafa Kemal Paşa Yunan generali Trikopis’i şu sözlerle teselli eder; “Üzülmeyin general; askerlikte, mağlup olmak da var. Napolyon da vaktiyle esir olmuştu. Siz bizim misafirimizsiniz” demiş.
Ayrıca yine Kurtuluş Savaşı sonrasındaki İzmir’deki zafer kutlamalarında üzerine basması için önüne serilen Yunan bayrağını yerden kaldırtmıştır. Yerde bayrağı gören Atatürk, bunu ne olduğunu sorduğunda çevresindekiler, “Yunan kralı bu eve girerken basamaklara serilen Türk bayrağına basarak girdi” diye söylenmiş. Atatürk ise; “Ben bu hatayı tekrar edemem. Bayrak bir milletin şerefidir, ne olursa olsun yerlere serilmez ve çiğnenmez, kaldırınız!”...
Ben kendi adıma şaşkınım!..
Dışardan da olsa durum aşağıdaki gibi net bir şekilde görülebiliyor. İsrail ve Filistin çevresinde onca zengin Arap ülkesi var, müslüman devletler var. Hep birlikte neden böyle bir katliama tepki göstermez, ses çıkarmazlar. Oysa Kudüs’deki Mescid-i Aksa bütün müslümanların ilk kıblesi değil midir? Bu durum sadece Türkiye ve bir kaç küçük ülkeyi mi ilgilendirmektedir. Üzücü bir durum değil mi?
Her zaman diyoruz ya! Türkün Türkten başka dostu yoktur. Bu, müslüman da olsa, başka dinden de olsa böyledir. Araplar tarihten beri bunu net bir şekilde göstermişlerdir. Buna karşılık biz de ülkedeki bazıları da Türkiye’deki süper kupa finalini Arabistan’da oynatmaya hazırlanıyor. Artık bu durum ülkedeki insanların takdirindeki bir olaydır. Kabullenecek olanlar ONLAR...
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yesilbanazgazetesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.