Yeni yıl geldi, hatta bir solukta üç günü boş (!) şekilde geçti bile. Bu yıl tüm milli ve dini bayramlarda olduğu gibi yılbaşında da kutlamalar yapılmadı, en azından bizler kutlamadık. . Yılbaşından hemen önce asgari ücret belirlendi. Rakamlar bazıları tarafından beğenilmese de 21,5 olarak yapılan yükseltme çoğu dar gelirliyi memnun etti. . Asgari ücret konusunda çapraz bir çelişki var. Şahsen bizler 4 ile 5 kişiyi çalıştırma gereğinden dolayı asgari ücretleri, sigortalarını ödemekte zorluk çekmekteyiz. Bazılarına karşı bunu belirttiğimizde eleştirilere hedef oluyoruz. Ancak biz de devletten destek alsak, faizsiz kredi kullansak, ya da biriken vergi borçlarımız falan bir çırpıda siliniverse elbette 5 bin lira maaş ödesek azdır, zor gelmez. Ancak çalmadan, destek görmeden, alın teriyle asgari ücret ödeyen, sigortasını, maaşını ödeyebilen küçük esnaf gerçekten alnından öpülecek kesimdir. Evet, yılbaşıyla birlikte asgari ücretlinin verilen, emeklinin, memurun henüz verilmeyen zamları cebinden geri alınmaya başlandı bile. Bir süredir özel sektörün unundan, şekerine, çayından yağına gelen zamlarına kamu kurumlarının da zamları gelmeye başladı. 2001 yılı olarak vergilere, köprülere, harç ve cezalara, elektriğe, doğalgaza zam yapıldı. Halkın temel ihtiyaçlarına yapılan her zaman ne yazık ki herkesi doğrudan ilgilenmektedir. Ben diyorum ki; böyle sıkıntılı durumlarda devlet neden fiyatları dondurma yoluna gitmez. Yap yılbaşında ayarlamanı, fiyatlarını tespit et. Ondan sonra da belirlenen fiyatların yılın son gününe kadar artırılamayacağını, artıranların inceleneceğini duyur. Ama kime dersen bunun imkansız olduğu yönünde olumsuz görüşleri de ortaya çıkmaktadır. Araştırmacıların yaptığı açıklamalar oldukça düşündürücü. Ülkemizdeki köprülerden, otoyollardan geçenlerin verdikleri paralar aşırı artış göstermektedir. Bunun sebebini köprülerden, hava limanlarından, otoyollardan verilen geçiş garantileri olduğu belirtiliyor. Yani insanlar, yani Banazlılar, Konyalılar, Ardahanlılar, kısacası herkes geçmedikleri İstanbul Yavuz Sultan Selim Köprüsü için, İzmir İstanbul Otoyolu için, Kütahya Zafer Hava Limanı için müteahhitlere para ödemektedir. İlk başta çok güzel şekilde anlatılan bu sistemin ne kadar yanlış, ne kadar savurganlık olarak yapıldığı ortaya çıkmaktadır. İleride bunlarla ilgili daha sert tanımlamaların yapılacağı da bir geçektir. Biz bu kadar zenginmiyiz de üç, beş belirli müteahhidi maaşa başladık. İşin daha da vahim tarafı nedir biliyor musunuz? Bu ödemeler dolara endekslendiği için her yıl ödenecek rakam dövize göre artmaktadır. Tabiidir ki bu kesime ödenecek paralar yüzünden zamlar yapılacak, emekliye, memura gıdım gıdım para verilecek, esnaf ve çalışanlara gereken destek yapılamayacaktır. Onların ne halde olduğu yukarılardan görülemeyecektir. Eeee, o zaman altta kalanın canı çıksın. Ne diyelim…