Hatay escort Sex hikayeleri Sikiş hikayeleri porno ize

Avni Erdal Sarıoğlu
Köşe Yazarı
Avni Erdal Sarıoğlu
 

BARİ BUNU YAPIN!

Şu düğünlerdeki israftan, müsriflikten; yerlere atılan nimetlerden, çöpe dökülen yemeklerden defalarca bahsetmiştik. Sanırın bu konuda ne kadar yazarsak yazalım, ne kadar söylenirsek söylenelim kendimiz çalıyor, kendimiz oynuyoruz. İnsanlar her nedense benzin 40'a çıksa da, domates 30 olsa da umursamıyor, umursamıyor... Tamam, bunu düzeltemeyeceğiz, onu anladık. Adam elin sırtından kurban kesmeye kesin kararlı. Evine bir tavuk, et almaya zorlanırken düğün yemeklerinde, sünnetlerde getirip getirtip çöpe döktürmeye devam edecek. Bunun vicdani hesabını kendisi versin. Ancak bu konuda başka olumsuzluklar da kendini doğrudan gösteriyor.  Şöyle izah edelim... Düğün yemeklerindeki israf, müsriflik diz boyu. Yemekler yenilse de yenilmese de doymak bilmeyen zihniyet için arka arkaya geliyor. Sonunda da hiç el deymedik tabaklar acımasızca çöpe dökülüp gidiyor. Bunları neden değerlendirmiyoruz. Neden bunları sokak hayvanlarına, barınaktaki bakıma muhtaç kedi ve köpeklere neden vermiyoruz. Düğün yemeklerinin verildiği yerlerde, salonlarda ve yemekhanelerde masalardan artan bütün yiyecekleri çöpe atmak yerine onlar için ayrı ayrı çöp kapları konulsa da ekşili, tatlıları bir kaba, etlileri, tavukluları, pilav ve çorbaları başka bir kaba koysak da aç hayvanlara versek olmaz mı?... Geçen hafta aynı günde çıkan dörtbeş yangın insanları dehşete düşürdü. Her taraftan gelen siren sesleri, ordan oraya koşuşan görevliler çok büyük bir yangın ya da olayın habercisi gibiydiler. Ancak korkulan olmadı. Çıkan yakınlara hızlı müdahale işin büyümesine mani oldu. Ayrı ayrı çıkan yangınları belediye itfaiye ve orman işletme ekipleri üstün gayretleriyle söndürdüler. Öncelikle; burada, bu başarıda katkısı olan herkese teşekkür etmemiz çok önemlidir. Bizler böyle uyanık ve gayretli olursak, görevimizi hassasiyetle yaparsak vatanımızı, ormanlarımızı, tarlalarımızı, ekinlerimizi kısaca geleceğimizi en iyi şekilde korumuş oluruz.  Diğer taraftan şu anız yakma alışkanlığımızdan da vazgeçelim artık. Bakınız tarlalardaki anızları yakmaya kalktığımızda diğer tarlalardaki ekinler, tarlalar, ormanlar yangınlara maruz kalıyor. Anız yakmak iyi birşey değil, Anız yakmak doğru birşey de değil... Anız, tarlalardaki ekinlerin biçilmesinden sonra tırpanların, biçer dövelerin alamadığı, tarlada kalan kısa saplar olarak tarif edilir. Çiftçiler bunların toprağa zarar verdiğini düşündüğü için yakarak yok etme girişiminde bulunurlar. Ancak hiçbir faydası olmadığı gibi her açıdan da sayısız zararları vardır. Şöyle izah edelim: Anızın yakılması orman yangınları, telefon ve enerji iletim hatlarının yanması, sis oluşumu nedeniyle çeşitli trafik kazalarına yol açması, hasat edilmemiş komşu tarlalara yangın sıçraması, yakın köylerdeki hayvan barınaklarının ve yerleşim birimlerinin yanması gibi birçok riskleri ortaya çıkarmaktadır. Anız yakma sonucunda çıkan yangınlar, her yıl milyarlarca liralık maddi zararlara neden olmaktadır. Anız yakmanın zararları sadece bunlarla sınırlı değildir. Anız yakmanın sayısız zararlarından bazıları şunlardır: - Anız yangınları toprak içerisindeki faydalı canlıların ve topraktaki organik maddenin yanarak yok olmasına neden olur. Toprak organik maddesi yok edildiğinden, toprak verimliliği azalır, canlılarının beslenme ortamı yok edilir.  - Anız yakılan toprakta bitkilere yarayışlı besin maddeleri azalmakta ve zamanla toprağın verimliliği düşmektedir. Verimli tarım topraklarımız zamanla verimsiz çorak topraklar haline gelmektedir. - Anız yakılması su ve rüzgâr erozyonunu artırmakta, bu nedenle toprağın en değerli üst katmanları rüzgâr ve su ile taşınarak yok olmaktadır. - Anız yakma sonucunda doğal denge bozularak zararlı böcekler ve hastalıklar çoğalmaktadır. Durumun böyle olduğunu bile bile hala anız yakmaya kalkışanları nasıl izah etmek lazım. Bu sebeple yakmayın artık şu anızları. Topraktaki canlıları katletmeyin, toprağın verimini düşürmeyin. Tarlaların, ormanların yanmasına sebep olmayın. Sakın haaa!...
Ekleme Tarihi: 08 Ağustos 2023 - Salı

BARİ BUNU YAPIN!

Şu düğünlerdeki israftan, müsriflikten; yerlere atılan nimetlerden, çöpe dökülen yemeklerden defalarca bahsetmiştik. Sanırın bu konuda ne kadar yazarsak yazalım, ne kadar söylenirsek söylenelim kendimiz çalıyor, kendimiz oynuyoruz. İnsanlar her nedense benzin 40'a çıksa da, domates 30 olsa da umursamıyor, umursamıyor...
Tamam, bunu düzeltemeyeceğiz, onu anladık. Adam elin sırtından kurban kesmeye kesin kararlı. Evine bir tavuk, et almaya zorlanırken düğün yemeklerinde, sünnetlerde getirip getirtip çöpe döktürmeye devam edecek. Bunun vicdani hesabını kendisi versin. Ancak bu konuda başka olumsuzluklar da kendini doğrudan gösteriyor. 
Şöyle izah edelim...
Düğün yemeklerindeki israf, müsriflik diz boyu. Yemekler yenilse de yenilmese de doymak bilmeyen zihniyet için arka arkaya geliyor. Sonunda da hiç el deymedik tabaklar acımasızca çöpe dökülüp gidiyor. Bunları neden değerlendirmiyoruz. Neden bunları sokak hayvanlarına, barınaktaki bakıma muhtaç kedi ve köpeklere neden vermiyoruz.
Düğün yemeklerinin verildiği yerlerde, salonlarda ve yemekhanelerde masalardan artan bütün yiyecekleri çöpe atmak yerine onlar için ayrı ayrı çöp kapları konulsa da ekşili, tatlıları bir kaba, etlileri, tavukluları, pilav ve çorbaları başka bir kaba koysak da aç hayvanlara versek olmaz mı?...
Geçen hafta aynı günde çıkan dörtbeş yangın insanları dehşete düşürdü. Her taraftan gelen siren sesleri, ordan oraya koşuşan görevliler çok büyük bir yangın ya da olayın habercisi gibiydiler. Ancak korkulan olmadı. Çıkan yakınlara hızlı müdahale işin büyümesine mani oldu. Ayrı ayrı çıkan yangınları belediye itfaiye ve orman işletme ekipleri üstün gayretleriyle söndürdüler.
Öncelikle; burada, bu başarıda katkısı olan herkese teşekkür etmemiz çok önemlidir. Bizler böyle uyanık ve gayretli olursak, görevimizi hassasiyetle yaparsak vatanımızı, ormanlarımızı, tarlalarımızı, ekinlerimizi kısaca geleceğimizi en iyi şekilde korumuş oluruz. 
Diğer taraftan şu anız yakma alışkanlığımızdan da vazgeçelim artık. Bakınız tarlalardaki anızları yakmaya kalktığımızda diğer tarlalardaki ekinler, tarlalar, ormanlar yangınlara maruz kalıyor.
Anız yakmak iyi birşey değil,
Anız yakmak doğru birşey de değil...
Anız, tarlalardaki ekinlerin biçilmesinden sonra tırpanların, biçer dövelerin alamadığı, tarlada kalan kısa saplar olarak tarif edilir. Çiftçiler bunların toprağa zarar verdiğini düşündüğü için yakarak yok etme girişiminde bulunurlar. Ancak hiçbir faydası olmadığı gibi her açıdan da sayısız zararları vardır.
Şöyle izah edelim:
Anızın yakılması orman yangınları, telefon ve enerji iletim hatlarının yanması, sis oluşumu nedeniyle çeşitli trafik kazalarına yol açması, hasat edilmemiş komşu tarlalara yangın sıçraması, yakın köylerdeki hayvan barınaklarının ve yerleşim birimlerinin yanması gibi birçok riskleri ortaya çıkarmaktadır. Anız yakma sonucunda çıkan yangınlar, her yıl milyarlarca liralık maddi zararlara neden olmaktadır.
Anız yakmanın zararları sadece bunlarla sınırlı değildir. Anız yakmanın sayısız zararlarından bazıları şunlardır:
- Anız yangınları toprak içerisindeki faydalı canlıların ve topraktaki organik maddenin yanarak yok olmasına neden olur. Toprak organik maddesi yok edildiğinden, toprak verimliliği azalır, canlılarının beslenme ortamı yok edilir. 
- Anız yakılan toprakta bitkilere yarayışlı besin maddeleri azalmakta ve zamanla toprağın verimliliği düşmektedir. Verimli tarım topraklarımız zamanla verimsiz çorak topraklar haline gelmektedir.
- Anız yakılması su ve rüzgâr erozyonunu artırmakta, bu nedenle toprağın en değerli üst katmanları rüzgâr ve su ile taşınarak yok olmaktadır.
- Anız yakma sonucunda doğal denge bozularak zararlı böcekler ve hastalıklar çoğalmaktadır.
Durumun böyle olduğunu bile bile hala anız yakmaya kalkışanları nasıl izah etmek lazım. Bu sebeple yakmayın artık şu anızları. Topraktaki canlıları katletmeyin, toprağın verimini düşürmeyin. Tarlaların, ormanların yanmasına sebep olmayın.
Sakın haaa!...
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (2)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yesilbanazgazetesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Kemal Karataş
(08.08.2023 13:40 - #276)
Eline sağlıklı arkadaşım. Bahsettiğin konular Biz arada bir banaza gelenlerin üzülerek hayret ile şaşırmasına sebep oluyor. Öte yandan genel olarak devletin özel olarakta kaymakamlık ve belediyenin bu konulara ciddiyetle eğilmesi eğitim ve gerekirse can yakan yaptırımlarla uzun süreli denetimler de gerekir. Kurumlar zaten bunun için değilmi? Tabi bu ve benzeri konularla ilgli ilçede partiler üstü halk örgütlülükleride gerekli ikaz ve takip için çok gerekli. Selamlar.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yesilbanazgazetesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Kemal Karataş
(08.08.2023 13:40 - #277)
Eline sağlıklı arkadaşım. Bahsettiğin konular Biz arada bir banaza gelenlerin üzülerek hayret ile şaşırmasına sebep oluyor. Öte yandan genel olarak devletin özel olarakta kaymakamlık ve belediyenin bu konulara ciddiyetle eğilmesi eğitim ve gerekirse can yakan yaptırımlarla uzun süreli denetimler de gerekir. Kurumlar zaten bunun için değilmi? Tabi bu ve benzeri konularla ilgli ilçede partiler üstü halk örgütlülükleride gerekli ikaz ve takip için çok gerekli. Selamlar.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yesilbanazgazetesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.