Hatay escort Sex hikayeleri Sikiş hikayeleri porno ize

Avni Erdal Sarıoğlu
Köşe Yazarı
Avni Erdal Sarıoğlu
 

BAYRAM ARASI

Bu yıl bir resmi bayramla dini bayramı bir arada yaşadık. 23 Nisan’ın Ramazan bayramının son gününe denk gelmesi, aynı zamanda pazar günü olması, bir de yedi günlük ara tatilin son gününe gelmesi, ayrıca da havaların biraz kapalı, biraz yağmurlu olması bayram kutlamalarını olumsuz yönde etkiledi. Ama her şeye rağmen iki bayram da güzel geçti. Malum gündemimiz siyaset. Artık 14 Mayıs’a kadar her şeyimizi seçime göre ayarlıyoruz. Kim ne derse desin şu an için seçim, geçimin sıkıntısını bastırdı. Bu seçimdeki en büyük beklentimiz insanların kutuplaşmadan, birbirlerini kırmadan, demokratik bir anlayışla siyaset konuşmalarıdır. Bazı durumları görüyoruz hiç hoş olmayan tartışmalar, zıtlaşmalar yaşanıyor. Yalnız sanırım siyasetin üstündeki kişiler de sanki biraz bu gerginlikten, kutuplaşmalardan medet umuyorlar gibi!.. Geçen hafta yaşadığımız bir örneğe değinecek olursak, bakan konumundaki bir kişinin söyledikleri son derece yanlış şeylerdi. Bildiğiniz gibi bir bakan, Kayseri'de katıldığı milletvekili aday toplantısında terörle mücadeleye ilişkin açıklamalarda bulundu. Gençlerin "Vur de vuralım, öl de ölelim" sloganları atması üzerine bakan, "Bekleyin, onun da zamanı gelecek" ifadelerini kullandı. Buradan ne anlıyoruz. Sizin ne anladığınızı bilemiyorum ama bu bir tehdittir. Toplumu germek, kaba kuvvete yönelik tehdit ve aynı zamanda bir korkutma politikasıdır. Son derece yanlış, son derece talihsiz bir durum. Ülkemiz seçime giderken birleştirici olmak, tüm insanları kucaklayarak birlik ve beraberlik mesajları vermek, iyi niyet göstermek gerekmez mi? Ben kendi adıma yadırgadım, hoş bulmadım. Sanırım siyasette üst makamlara gelenler bir süre sonra o koltuğun büyüksenme ve kibrini yüzlerine yansıtma gafletine düşüyorlar.   GEL DE GÜLME! . Yine siyasetin komik yüzünü gördük. Ancak bu sanki aşırı komik! Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, zor uğraşlar sonunda Cumhur İttifakı’na katıldı. Tabii ki katılma gerekçelerini bilemiyoruz, kendince haklı ya da zorunlu sebepleri vardır. Ancak bu cepheye biraz ısındıktan sonra çalışmalara başladı. Erbakan’ın ilk açıklaması; "Bizim o mutabakat maddesine koyduğumuz maddelerin hepsi Erbakan hocanın hassas olduğu konular. Bu mutabakat metnine bunlar konulmuş AK Parti kanadı hayata geçirelim diyor. Böyle bir noktada problem ne? Erbakan hoca da desteği verirdi. Şu mutabakat metnine imza atıldıktan sonra elbette ki Erbakan hoca da destek olurdu. Bizim pozisyonumuzda olsa o da bizim gibi davranırdı." deyiverdi. Milli Görüş’ün mimarı Necmettin Erbakan’ın ise; AKP’ye oy vermek demek İsrail’e oy vermek demektir, AKP’ye oy vermek demek, cehenneme bilet almak gibidir ile başlayan ağır sözlerini nereye koyduğunu anlamadığını düşünerek bir gülmek geldi içimden. Onun garipliği geçmemişken bir de DSP Genel Başkanı Önder Aksakal çıktı ortaya... Aksakal, "Anayasamızın ilk dört maddesine saygı duyan yapılarla beraber olmak her zaman bizim için öncelikti. Rahmetli Genel Başkanımız Bülent Ecevit'in getirdiği bir kuraldı." diyen Önder Aksakal, Millet İttifakı'nın anayasanın ilk dört maddesiyle sorunu olduğunu ve Bület Ecevit'in yaşasaydı Cumhur İttifakı'nı destekleyeceğini ifade etti. Hakikaten çok komik yahuuu!. Sizler zaten sırtınızı dayamışsınız hazır olan partilere. Onların sayesinde bir yerlerdesiniz. Siyasi partilerde genel başkan sıfatında olan koca koca adamlarsınız. Hiç olmazsa böyle saçma sapan iddialar atıp milleti de kendinize güldürmeyin bari!...
Ekleme Tarihi: 25 Nisan 2023 - Salı

BAYRAM ARASI

Bu yıl bir resmi bayramla dini bayramı bir arada yaşadık. 23 Nisan’ın Ramazan bayramının son gününe denk gelmesi, aynı zamanda pazar günü olması, bir de yedi günlük ara tatilin son gününe gelmesi, ayrıca da havaların biraz kapalı, biraz yağmurlu olması bayram kutlamalarını olumsuz yönde etkiledi. Ama her şeye rağmen iki bayram da güzel geçti.
Malum gündemimiz siyaset. Artık 14 Mayıs’a kadar her şeyimizi seçime göre ayarlıyoruz. Kim ne derse desin şu an için seçim, geçimin sıkıntısını bastırdı.
Bu seçimdeki en büyük beklentimiz insanların kutuplaşmadan, birbirlerini kırmadan, demokratik bir anlayışla siyaset konuşmalarıdır. Bazı durumları görüyoruz hiç hoş olmayan tartışmalar, zıtlaşmalar yaşanıyor. Yalnız sanırım siyasetin üstündeki kişiler de sanki biraz bu gerginlikten, kutuplaşmalardan medet umuyorlar gibi!..
Geçen hafta yaşadığımız bir örneğe değinecek olursak, bakan konumundaki bir kişinin söyledikleri son derece yanlış şeylerdi. Bildiğiniz gibi bir bakan, Kayseri'de katıldığı milletvekili aday toplantısında terörle mücadeleye ilişkin açıklamalarda bulundu. Gençlerin "Vur de vuralım, öl de ölelim" sloganları atması üzerine bakan, "Bekleyin, onun da zamanı gelecek" ifadelerini kullandı.
Buradan ne anlıyoruz. Sizin ne anladığınızı bilemiyorum ama bu bir tehdittir. Toplumu germek, kaba kuvvete yönelik tehdit ve aynı zamanda bir korkutma politikasıdır. Son derece yanlış, son derece talihsiz bir durum. Ülkemiz seçime giderken birleştirici olmak, tüm insanları kucaklayarak birlik ve beraberlik mesajları vermek, iyi niyet göstermek gerekmez mi? Ben kendi adıma yadırgadım, hoş bulmadım. Sanırım siyasette üst makamlara gelenler bir süre sonra o koltuğun büyüksenme ve kibrini yüzlerine yansıtma gafletine düşüyorlar.
 
GEL DE GÜLME!
.
Yine siyasetin komik yüzünü gördük. Ancak bu sanki aşırı komik!
Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, zor uğraşlar sonunda Cumhur İttifakı’na katıldı. Tabii ki katılma gerekçelerini bilemiyoruz, kendince haklı ya da zorunlu sebepleri vardır. Ancak bu cepheye biraz ısındıktan sonra çalışmalara başladı. Erbakan’ın ilk açıklaması; "Bizim o mutabakat maddesine koyduğumuz maddelerin hepsi Erbakan hocanın hassas olduğu konular. Bu mutabakat metnine bunlar konulmuş AK Parti kanadı hayata geçirelim diyor. Böyle bir noktada problem ne? Erbakan hoca da desteği verirdi. Şu mutabakat metnine imza atıldıktan sonra elbette ki Erbakan hoca da destek olurdu. Bizim pozisyonumuzda olsa o da bizim gibi davranırdı." deyiverdi.
Milli Görüş’ün mimarı Necmettin Erbakan’ın ise;
AKP’ye oy vermek demek İsrail’e oy vermek demektir, AKP’ye oy vermek demek, cehenneme bilet almak gibidir ile başlayan ağır sözlerini nereye koyduğunu anlamadığını düşünerek bir gülmek geldi içimden.
Onun garipliği geçmemişken bir de DSP Genel Başkanı Önder Aksakal çıktı ortaya...
Aksakal, "Anayasamızın ilk dört maddesine saygı duyan yapılarla beraber olmak her zaman bizim için öncelikti. Rahmetli Genel Başkanımız Bülent Ecevit'in getirdiği bir kuraldı." diyen Önder Aksakal, Millet İttifakı'nın anayasanın ilk dört maddesiyle sorunu olduğunu ve Bület Ecevit'in yaşasaydı Cumhur İttifakı'nı destekleyeceğini ifade etti.
Hakikaten çok komik yahuuu!. Sizler zaten sırtınızı dayamışsınız hazır olan partilere. Onların sayesinde bir yerlerdesiniz. Siyasi partilerde genel başkan sıfatında olan koca koca adamlarsınız. Hiç olmazsa böyle saçma sapan iddialar atıp milleti de kendinize güldürmeyin bari!...
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yesilbanazgazetesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.