Hatay escort Sex hikayeleri Sikiş hikayeleri porno ize

Avni Erdal Sarıoğlu
Köşe Yazarı
Avni Erdal Sarıoğlu
 

BAYRAMI FIRSATA ÇEVİRMEK

Hep “bayram bayram” diyoruz ya! Artık insanlara bayram vız gelip tırıst gidiyor. Bütün değerlerimizin dejenere olduğu bu dönemde bayramlar da amacına ve anlayışına göre yaşanmıyor. İnsanlar ne yazık ki iki bayramı da “tatil” sıfatıyla görüp yaşamaya çalışırken, Ramazan Bayramını “baklava”, Kurban Bayramı’nı “et-kıyma” olarak kabullenmekten kendilerini alamıyorlar. İçinde bulunduğumuz şartlar, daha doğrusu ekonomik koşullar da bu görüş için zorluyor bizleri. Daha kısa süre önce makette 22 liraya aldığımız yarım kilo kıyma, 400 grama düşürerek 120 liraya çıkınca bir çok evde çoluk çocuk et yemeye hasret kalıyor. Baklava desen onda da durum farklı değil. Durum böyle olunca yılda bir kaç kez eti, baklavayı zor gören dar gelirli birer kere yaşadıkları bayramları “bayram” etmek için bütün değerlerinden vazgeçiyor. Olayın bir de fırsat köşesi var!... Bizler elimize fırsat geçtiğinde asla affetmeyiz, biliyorsunuz. Elimize şırınga geçerse damarlarındaki kanı bile boşaltırız artık. Her durumda fırsatı paraya çevirmekten de asla vazgeçmeyiz. Biz hevesleniyoruz ama ne elimize geçen var ne de cebimize giren var. Ama bakıyorum fiyatlar usul usul havalanmaya başlıyor. Niçin bu artışlar dediğimizde cevap hazır. Eee sizinde maaşlara zam geliyor ya!.. Yahu ne aldık ne gördük.. Ama rakamlar uçuşta.. Nereden çıktıysa bu enflasyon farkı bir türlü ayın üçünden önce açıklanamıyor. Yahu bizim maaşlarımız temmuz ayında artacaksa bu işlemleri haziranın 15'inde bitirin biz de temmuz bir deyince ne alacağımızı, ne kadar artış ile yeni döneme gireceğimize karar verelim. Şimdi bu döneme ait enflasyon rakamı 5 Temmuz’da açıklanacak.. Ondan sonra hesaplamalar yapılacak, meclise gidecek, karar çıkacak ve nasipse ayın 25'i mi olur 30'u mu olur farkları alacağız. Ama bu günler cebe girecek her kuruşun o kadar önemi var ki anlatamam. Neden mi?.. Yeni hükümet, yeni bakanlar ve yeni Merkez Bankası başkanı yeni bir sisteme başladılar. Hani faiz sebep enflasyon sonuçtu ya.. İşte bu sonlandı. Şimdi faiz yükselecek döviz düşecek diye söze başlamıştık. Bir de baktık, bir yandan dolar diğer yandan euro uçuşta. Yetişilemiyor. Altın desen aldı başını gidiyor. Düşer mi çıkar mı bilemiyoruz. Doğru da bizim o taraklarda bezimiz yok. Pek de umursamıyoruz ama ucu bir taraftan bize öyle dokunuyor ki sormayın.. Aldığımız her ürünü haftasına yeniden almaya gittiğimizde aklımıza zarar. Yetişemiyoruz.. İşte tam burada döviz bizim de canımızı yakıyor.. Asgari ücret, memur zammı, emeklilerin alacağı paralar tüm toplumun birinci derdi. Hele kiralar... Onlar da piyasaya ayak uydurdu, aldı başını gidiyor. Bilinmez nereye varacak. Hükümetimiz bir yandan kira artışlarını %25'ten fazla yapamazsınız diyor, yüklü cezalar verilecek diyor ama mülk sahipleri bunu hiç dinlemiyor. Nasıl olacak bu da bilinmiyor. Artış yapsa elde avuçta bir şey kalmıyor. Yapmasa ev sahibi ile papaz olacak. Ne yapsın garibim. Nereye gitsin. Nerelere vursun başını. Hani eskiler derlerdi böyle aşırı iş yapanları, zamcıları kaptı kaçtıcıları, gayri meşru iş yapanları “sallandıracaksın bunları bak bi daha yapabilecekler mi” derdik ama şimdilerde onun da hükmü kalmadı. Ceza verilecek deniyor ama bir türlü ceza alana rastlamıyoruz. Bakıyorsun ev sahibi kiracıyı darp etmiş, eşyalarını çıkarıp atıvermiş yol ortasına.. Çözüm!... Çözüm şimdilik bilinmiyor. Bilinen tek şey ARABULUCU çözecek.. Ne zaman, nasıl ve nerede diye sormaya başlıyoruz. Arabulucu bunu herhalde babasının hayrına çözmeyecek, taraflardan belli bir ücret talep edecek. Zaten kira ödemede güçlük çeken muhtereme bir de arabulucu yükü binecek. Ölme eşeğim ölme der gibi. Yoncalar bitmek üzere.. Bayram önü kafanızı hayli karıştırdım. Ama ne yapalım bizlerin de kafası karışık. Kurbanlıklar el yakıyor. Haydi memlekete gidelim deseniz otobüsler ateş pahası. Trenlerin sefer sayıları az ve yeterli kompartıman yok. 3-5 kişilik bir ailenin bayram ziyareti dağları aşıyor. Hadi görüntülü telefonla işi halledelim deseniz bu kez de ona ödeyeceğiniz para insanın canını sıkıyor. Yani aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık misali nereden bakarsanız bakın hapı yutuyoruz. Nerede o eski bayramlar demiyorum artık. Onlara ulaşmak mümkün değil, bir de sorduğunuzda da fırça yiyorsunuz. Sizlerin tuzu kuruydu da nerede o eski bayramlar diyorsunuz diyor yeni yetmeler. Biz şimdi önümüze bakalım ve bu bayramı elden geldiğince tadında kutlamaya bakalım. Kurban kesiyorsak eşle dostla paylaşalım. Kesmiyor isek de büyükleri ziyaret edip onların hayır duasını alalım.. Herkesin bayramı mübarek olsun. Eski tadını bulamasak da elden geldiğince tatlandıralım. Fazlaca da düşünüp kafayı yormayalım. Ne diyelim. İş olacağına varıyor zaten. İmam ne derse desin cemaat bildiğini okuyor. Sağlıkla mutlulukla güzel günler olsun tüm okurlarımıza..
Ekleme Tarihi: 27 Haziran 2023 - Salı

BAYRAMI FIRSATA ÇEVİRMEK

Hep “bayram bayram” diyoruz ya! Artık insanlara bayram vız gelip tırıst gidiyor. Bütün değerlerimizin dejenere olduğu bu dönemde bayramlar da amacına ve anlayışına göre yaşanmıyor.
İnsanlar ne yazık ki iki bayramı da “tatil” sıfatıyla görüp yaşamaya çalışırken, Ramazan Bayramını “baklava”, Kurban Bayramı’nı “et-kıyma” olarak kabullenmekten kendilerini alamıyorlar.
İçinde bulunduğumuz şartlar, daha doğrusu ekonomik koşullar da bu görüş için zorluyor bizleri. Daha kısa süre önce makette 22 liraya aldığımız yarım kilo kıyma, 400 grama düşürerek 120 liraya çıkınca bir çok evde çoluk çocuk et yemeye hasret kalıyor. Baklava desen onda da durum farklı değil. Durum böyle olunca yılda bir kaç kez eti, baklavayı zor gören dar gelirli birer kere yaşadıkları bayramları “bayram” etmek için bütün değerlerinden vazgeçiyor.
Olayın bir de fırsat köşesi var!...
Bizler elimize fırsat geçtiğinde asla affetmeyiz, biliyorsunuz. Elimize şırınga geçerse damarlarındaki kanı bile boşaltırız artık. Her durumda fırsatı paraya çevirmekten de asla vazgeçmeyiz.
Biz hevesleniyoruz ama ne elimize geçen var ne de cebimize giren var. Ama bakıyorum fiyatlar usul usul havalanmaya başlıyor. Niçin bu artışlar dediğimizde cevap hazır. Eee sizinde maaşlara zam geliyor ya!.. Yahu ne aldık ne gördük.. Ama rakamlar uçuşta..
Nereden çıktıysa bu enflasyon farkı bir türlü ayın üçünden önce açıklanamıyor. Yahu bizim maaşlarımız temmuz ayında artacaksa bu işlemleri haziranın 15'inde bitirin biz de temmuz bir deyince ne alacağımızı, ne kadar artış ile yeni döneme gireceğimize karar verelim. Şimdi bu döneme ait enflasyon rakamı 5 Temmuz’da açıklanacak.. Ondan sonra hesaplamalar yapılacak, meclise gidecek, karar çıkacak ve nasipse ayın 25'i mi olur 30'u mu olur farkları alacağız. Ama bu günler cebe girecek her kuruşun o kadar önemi var ki anlatamam. Neden mi?..
Yeni hükümet, yeni bakanlar ve yeni Merkez Bankası başkanı yeni bir sisteme başladılar. Hani faiz sebep enflasyon sonuçtu ya.. İşte bu sonlandı. Şimdi faiz yükselecek döviz düşecek diye söze başlamıştık. Bir de baktık, bir yandan dolar diğer yandan euro uçuşta. Yetişilemiyor. Altın desen aldı başını gidiyor. Düşer mi çıkar mı bilemiyoruz. Doğru da bizim o taraklarda bezimiz yok. Pek de umursamıyoruz ama ucu bir taraftan bize öyle dokunuyor ki sormayın.. Aldığımız her ürünü haftasına yeniden almaya gittiğimizde aklımıza zarar. Yetişemiyoruz.. İşte tam burada döviz bizim de canımızı yakıyor..
Asgari ücret, memur zammı, emeklilerin alacağı paralar tüm toplumun birinci derdi. Hele kiralar... Onlar da piyasaya ayak uydurdu, aldı başını gidiyor. Bilinmez nereye varacak. Hükümetimiz bir yandan kira artışlarını %25'ten fazla yapamazsınız diyor, yüklü cezalar verilecek diyor ama mülk sahipleri bunu hiç dinlemiyor. Nasıl olacak bu da bilinmiyor. Artış yapsa elde avuçta bir şey kalmıyor. Yapmasa ev sahibi ile papaz olacak. Ne yapsın garibim. Nereye gitsin. Nerelere vursun başını. Hani eskiler derlerdi böyle aşırı iş yapanları, zamcıları kaptı kaçtıcıları, gayri meşru iş yapanları “sallandıracaksın bunları bak bi daha yapabilecekler mi” derdik ama şimdilerde onun da hükmü kalmadı. Ceza verilecek deniyor ama bir türlü ceza alana rastlamıyoruz. Bakıyorsun ev sahibi kiracıyı darp etmiş, eşyalarını çıkarıp atıvermiş yol ortasına.. Çözüm!... Çözüm şimdilik bilinmiyor. Bilinen tek şey ARABULUCU çözecek.. Ne zaman, nasıl ve nerede diye sormaya başlıyoruz. Arabulucu bunu herhalde babasının hayrına çözmeyecek, taraflardan belli bir ücret talep edecek. Zaten kira ödemede güçlük çeken muhtereme bir de arabulucu yükü binecek. Ölme eşeğim ölme der gibi. Yoncalar bitmek üzere..
Bayram önü kafanızı hayli karıştırdım. Ama ne yapalım bizlerin de kafası karışık. Kurbanlıklar el yakıyor. Haydi memlekete gidelim deseniz otobüsler ateş pahası. Trenlerin sefer sayıları az ve yeterli kompartıman yok. 3-5 kişilik bir ailenin bayram ziyareti dağları aşıyor. Hadi görüntülü telefonla işi halledelim deseniz bu kez de ona ödeyeceğiniz para insanın canını sıkıyor. Yani aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık misali nereden bakarsanız bakın hapı yutuyoruz.
Nerede o eski bayramlar demiyorum artık. Onlara ulaşmak mümkün değil, bir de sorduğunuzda da fırça yiyorsunuz. Sizlerin tuzu kuruydu da nerede o eski bayramlar diyorsunuz diyor yeni yetmeler.
Biz şimdi önümüze bakalım ve bu bayramı elden geldiğince tadında kutlamaya bakalım. Kurban kesiyorsak eşle dostla paylaşalım. Kesmiyor isek de büyükleri ziyaret edip onların hayır duasını alalım..
Herkesin bayramı mübarek olsun. Eski tadını bulamasak da elden geldiğince tatlandıralım.
Fazlaca da düşünüp kafayı yormayalım. Ne diyelim. İş olacağına varıyor zaten. İmam ne derse desin cemaat bildiğini okuyor. Sağlıkla mutlulukla güzel günler olsun tüm okurlarımıza..
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yesilbanazgazetesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.