Hatay escort Sex hikayeleri Sikiş hikayeleri porno ize

Avni Erdal Sarıoğlu
Köşe Yazarı
Avni Erdal Sarıoğlu
 

BEREKET

Allah bereket versin karnımız doyuyor. Bereketli olsun. Allah bereketini verir. Gökten bereket yağıyor... Bereket üzerine yüzlerce söz var. Gerçekten de yaptığımız işte umduğumuz bereketi dile getirmek, o işte rızkı da artırmaktadır. Gökten bereket yağdı. Dün ve önceki gün gerçekten de gökten bereket yağdı. Uzun süren kurak günlerin ardından yağan yağmurlar bereket getiriyor.  Birçok yerde olduğu gibi ilçemizde de oldukça yağışsız, kurak bir mevsim geçirdik. Geçen haftaki gazetemizde de aktardığımız gibi fidanlar kurudu, derelerin suyu dindi, göletlerdeki sular bitme noktasına geldi.  En önemlisi de çiftçi ekinini ekemedi. Dikimini yapamadı. Görüştüğümüz çiftçiler dert yandılar. “Yağmurlar yağmıyor, toprak kuru, ekinlerimizi ekemiyoruz. Bazı arkadaşlar kuruya ekiyor ama onun da ne olacağı belli değil. Artık bu saatten sonra işimiz Allah’a kaldı. İnşallah tez zamanda yağışlar yağar da ekim dikim işimizi kısa sürede yaparız.”  Gerçekten işimiz Allah’a kaldı.  Çünkü insanoğlu olarak yaşadığımız dünyanın kıymetini bilemiyoruz. Çünkü yarını düşünmüyoruz. Çünkü kendi menfaatlerimizi gözetmekten dünyanın, çevrenin, ormanların, denizlerin, suyun ne olacağını hiç düşünmüyoruz. Her ne hikmetse altın değerindeki topraklarımızı yabancılara peşkeş çektiriyor, ağaçları kestiriyor, suları yok ettiriyor, toprağı siyanürlüyor, havayı zehirliyor, ondan sonra da kendimiz başka yerlerde doğal kaynaklar arama yoluna gidiyoruz. Bu ne yaman çelişkidir böyle!... Ormanlar azalırsa yağışlar azalır, kuraklık başlar, erozyon başgösterir. Ormanlar azalırsa sular azalır, dereler kurur. Ormanlar azalırsa yaşam azalır. Son yıllarda ne yazık ki ormanlarımızın azalması için son gayret çaba harcıyoruz.  Ormanlarda maden aramalarına izinler veriyoruz. Altın çıkaran yabancılara ortam ayarlıyoruz. Onlar da ağaçları kesiyorlar, suları heba ediyorlar, temiz havayı katlediyorlar. Ülkemizde çiftçiyi koruyup tarımı, hayvancılığı kalkındırmamız, güçlendirmemiz için doğayı korumalıyız. Temiz havayı, çevreyi, sağlıklı yaşamı sürekli kılmamız için yine ormanlarımızı korumalıyız. Hayatın tadına varmak için, geleceğimizi garantiye almak için, çocuklarımıza güzel bir miras bırakmak için de kesinlikle ormanlarımızı korumalıyız. Bereketin ilk şartı, kuraklığın tek çözümü yemyeşil ormanlardan, başı dik, verimli çam ağaçlarından geçiyor. Gitgide yok olan tarıma, hayvancılığa dur demek için, sürekli zehirlenen dünyanın havasını korumak için, dünyanın en büyük derdi kuraklığa yenilmemek için ne olur ormanları koruyun, çevrenizi koruyun. Geç kalırsanız son pişmanlık fayda etmez...
Ekleme Tarihi: 20 Ekim 2020 - Salı

BEREKET

Allah bereket versin karnımız doyuyor. Bereketli olsun. Allah bereketini verir. Gökten bereket yağıyor...
Bereket üzerine yüzlerce söz var. Gerçekten de yaptığımız işte umduğumuz bereketi dile getirmek, o işte rızkı da artırmaktadır. Gökten bereket yağdı. Dün ve önceki gün gerçekten de gökten bereket yağdı.
Uzun süren kurak günlerin ardından yağan yağmurlar bereket getiriyor. 
Birçok yerde olduğu gibi ilçemizde de oldukça yağışsız, kurak bir mevsim geçirdik. Geçen haftaki gazetemizde de aktardığımız gibi fidanlar kurudu, derelerin suyu dindi, göletlerdeki sular bitme noktasına geldi. 
En önemlisi de çiftçi ekinini ekemedi. Dikimini yapamadı. Görüştüğümüz çiftçiler dert yandılar. “Yağmurlar yağmıyor, toprak kuru, ekinlerimizi ekemiyoruz. Bazı arkadaşlar kuruya ekiyor ama onun da ne olacağı belli değil. Artık bu saatten sonra işimiz Allah’a kaldı. İnşallah tez zamanda yağışlar yağar da ekim dikim işimizi kısa sürede yaparız.” 
Gerçekten işimiz Allah’a kaldı. 
Çünkü insanoğlu olarak yaşadığımız dünyanın kıymetini bilemiyoruz. Çünkü yarını düşünmüyoruz. Çünkü kendi menfaatlerimizi gözetmekten dünyanın, çevrenin, ormanların, denizlerin, suyun ne olacağını hiç düşünmüyoruz.
Her ne hikmetse altın değerindeki topraklarımızı yabancılara peşkeş çektiriyor, ağaçları kestiriyor, suları yok ettiriyor, toprağı siyanürlüyor, havayı zehirliyor, ondan sonra da kendimiz başka yerlerde doğal kaynaklar arama yoluna gidiyoruz. Bu ne yaman çelişkidir böyle!...
Ormanlar azalırsa yağışlar azalır, kuraklık başlar, erozyon başgösterir. Ormanlar azalırsa sular azalır, dereler kurur. Ormanlar azalırsa yaşam azalır.
Son yıllarda ne yazık ki ormanlarımızın azalması için son gayret çaba harcıyoruz. 
Ormanlarda maden aramalarına izinler veriyoruz. Altın çıkaran yabancılara ortam ayarlıyoruz. Onlar da ağaçları kesiyorlar, suları heba ediyorlar, temiz havayı katlediyorlar.
Ülkemizde çiftçiyi koruyup tarımı, hayvancılığı kalkındırmamız, güçlendirmemiz için doğayı korumalıyız. Temiz havayı, çevreyi, sağlıklı yaşamı sürekli kılmamız için yine ormanlarımızı korumalıyız. Hayatın tadına varmak için, geleceğimizi garantiye almak için, çocuklarımıza güzel bir miras bırakmak için de kesinlikle ormanlarımızı korumalıyız.
Bereketin ilk şartı, kuraklığın tek çözümü yemyeşil ormanlardan, başı dik, verimli çam ağaçlarından geçiyor.
Gitgide yok olan tarıma, hayvancılığa dur demek için, sürekli zehirlenen dünyanın havasını korumak için, dünyanın en büyük derdi kuraklığa yenilmemek için ne olur ormanları koruyun, çevrenizi koruyun. Geç kalırsanız son pişmanlık fayda etmez...
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yesilbanazgazetesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.