Hatay escort Sex hikayeleri Sikiş hikayeleri porno ize

Avni Erdal Sarıoğlu
Köşe Yazarı
Avni Erdal Sarıoğlu
 

BUGÜN 12 EYLÜL

Bugün 12 Eylül 2017. Ülkemizi her darbe gibi bir adım geriye götüren “12 Eylül” darbesinin tam da yıldönümü. Neredeyse bir yarım ömür, 37 yıl geçmesine rağmen etkileri ve tepkileri hala bitmedi. 12 Eylül sabahını görenler pek bir şey anlayamamış olsa da yaşayanlar bunu çok iyi bilirler. 12 Eylül 1980'de dönemin Genelkurmay Başkanı Kenan Evren ve diğer ordu komutanları yönetime el koyarak askeri darbe yapmışlar ve özgürlükleri, demokrasiyi askıya almışlardır. Hep konuşulur, “Ya darbe olmasaydı, o zaman ülkemiz iç savaşa gidecekti” diye. Evet, öyle bir ihtimal de vardı. Ama böyle bir ihtimalle koca bir milletin geleceği ipotek altına alınabilir miydi? Ben hep şunu savunmuşumdur. 12 Eylül darbesi bırakın suçluları, suçsuzlara dahi adil davranmamıştır. Yani yönetime el koyanlar alt birimlerine, “Kesinlikle suçluyla suçsuzu ayıracaksınız, mazlum insanlara asla eziyet etmeyeceksiniz, keyfi olarak vatandaşa zulüm edeni zulümle cezalandırırız” gibi katı kurallar koysaydı belki Evren’in cenazesi farklı olurdu. Zalimin zulmü cenazesine bile yansıyor değil mi? İlahi adalet, bütün diktatörlerin sonu böyle oluyor. Bunları tarih sayfalarında bolca görebiliyoruz. Nice suçsuz insan işkence gördü, kimileri asıldı. Hatta bazılarının yaşı tutmadığı için mahkemede yaşı büyütülerek idam edildi. Bunlar unutulur mu? Bizler de 12 Eylül mağdurlarındanız. Elbette ağlamıyor, sızlanmıyoruz. Elbette bunu yaygara yapmıyoruz. Ama yakın çevremizden insanların işkencelerde hasta olarak, bunun etkisiyle bir organını kaybederek erkenden yaşama veda ettiğini gördük. Bunlar adam mı öldürmüş, örgüt mü kurmuş, devlete karşı silah mı çekmiş.. Hayıır, hayırrr... Sadece darbeyi yapanların gevşekliğinden (!) alt birimlerine sahip çıkamamalarından, ADALETSİZLİKTEN meydana gelen acı olaylar... Tabii bir de bu darbenin ülkeye kaybettirdikleri var. Demokrasi askıya alındı, özgürlükler kısıtlandı. İnsanlar birçok konuda mağdur edildi. Her darbe bir ülkeyi en az 10-15 yıl geriye götürür. Ülkemiz de 60, 70, 80 darbeleriyle tüm gelişmelerden mağdur bırakıldı. Ya 15 Temmuz... Bu darbe kalkışmasında da bazı suçsuz insanlar mağdur oldu, ülkemiz itibar kaybetti, büyümesi engellendi. Her şeyi bir kenara bırakırsak olağanüstü hal, bütün yaşamı tamamıyla olumsuz etkiledi. Yani darbeler ya da kalkışmalar insanlara darbedir, yaşama darbedir, özgürlüklere darbedir. Hele hele suçsuz yere içeri atılanlara darbedir. Bunu gören değil, yaşayan bilir...
Ekleme Tarihi: 12 Eylül 2017 - Salı

BUGÜN 12 EYLÜL

Bugün 12 Eylül 2017. Ülkemizi her darbe gibi bir adım geriye götüren “12 Eylül” darbesinin tam da yıldönümü.
Neredeyse bir yarım ömür, 37 yıl geçmesine rağmen etkileri ve tepkileri hala bitmedi. 12 Eylül sabahını görenler pek bir şey anlayamamış olsa da yaşayanlar bunu çok iyi bilirler.
12 Eylül 1980'de dönemin Genelkurmay Başkanı Kenan Evren ve diğer ordu komutanları yönetime el koyarak askeri darbe yapmışlar ve özgürlükleri, demokrasiyi askıya almışlardır.
Hep konuşulur, “Ya darbe olmasaydı, o zaman ülkemiz iç savaşa gidecekti” diye. Evet, öyle bir ihtimal de vardı. Ama böyle bir ihtimalle koca bir milletin geleceği ipotek altına alınabilir miydi?
Ben hep şunu savunmuşumdur. 12 Eylül darbesi bırakın suçluları, suçsuzlara dahi adil davranmamıştır. Yani yönetime el koyanlar alt birimlerine, “Kesinlikle suçluyla suçsuzu ayıracaksınız, mazlum insanlara asla eziyet etmeyeceksiniz, keyfi olarak vatandaşa zulüm edeni zulümle cezalandırırız” gibi katı kurallar koysaydı belki Evren’in cenazesi farklı olurdu. Zalimin zulmü cenazesine bile yansıyor değil mi?

İlahi adalet, bütün diktatörlerin sonu böyle oluyor. Bunları tarih sayfalarında bolca görebiliyoruz. Nice suçsuz insan işkence gördü, kimileri asıldı. Hatta bazılarının yaşı tutmadığı için mahkemede yaşı büyütülerek idam edildi.
Bunlar unutulur mu?
Bizler de 12 Eylül mağdurlarındanız. Elbette ağlamıyor, sızlanmıyoruz. Elbette bunu yaygara yapmıyoruz. Ama yakın çevremizden insanların işkencelerde hasta olarak, bunun etkisiyle bir organını kaybederek erkenden yaşama veda ettiğini gördük. Bunlar adam mı öldürmüş, örgüt mü kurmuş, devlete karşı silah mı çekmiş.. Hayıır, hayırrr... Sadece darbeyi yapanların gevşekliğinden (!) alt birimlerine sahip çıkamamalarından, ADALETSİZLİKTEN meydana gelen acı olaylar...
Tabii bir de bu darbenin ülkeye kaybettirdikleri var. Demokrasi askıya alındı, özgürlükler kısıtlandı. İnsanlar birçok konuda mağdur edildi. Her darbe bir ülkeyi en az 10-15 yıl geriye götürür. Ülkemiz de 60, 70, 80 darbeleriyle tüm gelişmelerden mağdur bırakıldı.
Ya 15 Temmuz...
Bu darbe kalkışmasında da bazı suçsuz insanlar mağdur oldu, ülkemiz itibar kaybetti, büyümesi engellendi.
Her şeyi bir kenara bırakırsak olağanüstü hal, bütün yaşamı tamamıyla olumsuz etkiledi.
Yani darbeler ya da kalkışmalar insanlara darbedir, yaşama darbedir, özgürlüklere darbedir. Hele hele suçsuz yere içeri atılanlara darbedir. Bunu gören değil, yaşayan bilir...

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yesilbanazgazetesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.