Tarihimizde 26 Ağustos’ta başlayan Büyük Taarruzun 30 Ağustos’ta şanlı Zaferle taçlanması Türkiye Cumhuriyeti’nin kaderini belirledi. İşte bu zaferin 103. yılını ilimizde, ilçemizde, ülkemizde gururla kutluyoruz. Toplumların istikbalini tarihinde yaşadığı zaferler yönlendirir. Mazisinde yaşadığı bu zaferler geleceğe ışık tutar. Türk insanının tarihi de eşsiz zaferlerle, başarılarla bezenmiştir. Bizler de 1071'de Anadolu’ya adım attığımız Malazgirt’ten bu yana şanlı tarihimizle gurur duyarız. Bu tarihimizle de geleceğimizi yönlendiririz. Evet, tarihimizi Şelçuklu’dan Osmanlı’ya, Osmanlı’dan Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’ne uzatırız. Ancak bugünümüzde kafalarını örümcek sarmış bazılarının neden Atatürk ve Cumhuriyet düşmanı olduğunu anlamak çok zor bir iş. Zira Atatürk’ü ve Cumhuriyeti görmezden gelip yatıp kalkıp Osmanlı diyenleri anlayan var mı onu da bilmiyorum. Çünkü tarihine değer veren insan önce bugününü görmeli, kıymetini bilmelidir. Ama baktığımızda özellikle meydanın “kendilerine serbest ve boş”, diğerlerine her nedense sansürlü olduğu sosyal medyada öyle atıp tutuyorlar ki; kabul etmek mümkün değil. Oysa sen Cumhuriyetine saygı duy, sahip çık, andan sonra Osmanlıyı anlat, sonra da öncesi yokmuş gibi gördüğün ve gösterdiğin Selçuklu’yu, Malazgirt’i konuş. Aksi durumda senin dürüstlüğünden, samimiyetinden, Türklü-ğünden şüphe duyulur. Neyse, bunlarla uğraşmak insanı sinir eder. Biz bugünlerde gururla yaşadığımız gerçek Destan 26 Ağustos’a, 30 Ağustos’a, ilçemizin kurtuluşu 31 Ağustos’a ve İzmir’e uzanan 9 Eylül’e bakalım. Bizler öncelikle gururunu yaşadığımız Banaz’ın Kurtuluşu’na bakalım. İlçemizde düzenlenen “Kurtuluş Şenlikleri” güzel geçti. İzlemeye gelen konuklar önceleri Rafet El Roman’a şarkıları ağır, çoğu insana hitap etmiyor olarak baktılar. Evet, bir yere kadar doğruydu ancak bunu fark eden sanatçı halka hitap eden şarkılara geçerek insanları coşturmayı başardı. Sık sık tarih karıştırmaları olsa da protokol konuşmalarında önemli ve güzel konulara değinildi. Konuşmalarını çok uzatmayan protokol de konuklarca olumlu karşılandı. Ancak Doktor Ali Karaoba kürsüye bir çıktı, pir çıktı. Etkili, coşkulu ve ateşli konuşmasıyla Kurtuluş Günü’nün anlamını alandakilere hissettirdi. İnsanların ayakta alkışladığı sayın vekili biz de kutluyoruz. Ve alana, Atatürk Kültürpark’a sığmayan insanlar, sanki Banaz’da daha büyük bir alanı olsa isteğini hissettirdiler. Alana döşenen sandalyelerden sonra yaklaşık 500'er kişilik 2 tribünün hınca hınç dolu olması başta Başkan Zafer Arpacı’yı ardından da Banaz’ı seven bütün insanları daha da sevindirdi. İlçemizde bir Kurtuluş Şenlikleri daha oldu geçti. Yanlışlarıyla, doğrularıyla bütün Banaz’lıları gururlandırdı bu şenlik. İnsanlar yaz boyunca düğünlerden kaçsa da böyle bir etkinliğe koşarak katıldılar. Bu da gösterdi ki Banaz’ın yaz boyunca bir iki şenlik, konser ya da festivale ihtiyacı var. Elbette gönül ister ki bir Eşme’nin Kilim Festivali, Sivaslı’nın Çilek Festivali yoğunluğunda bir festival de bizde yapılsın. Gururlarımıza yeni gururlar katılsın!...