PKK yine adiliğini yaptı, kalleşliğini gösterdi. Altı yıl önce kaçırdığı 13 suçsuz, günahsız canımızı vahşice katletti. Binlerce kez lanet olsun size. Yıllardır süren terör bitme noktasına gelmişti. Daha doğrusu yetkililer bunu böyle demişlerdi. Bizler de  buna inanmak, güvenmek zorundayız. Ama zaman gösterdi ki PKK denen kanlı, aciz terör örgütü hala bitirilememiş. Üç gün önce ülkemizi sarsan PKK katliamı herkeste nefret uyandırdı. Zaten yoklukla, pandemiyle, zamlarla, zorlu şartlarla uğraşan insanlarımız bir de katledilen canların acısıyla karşılaştı. Bu katliamda 13 asker, polis ve sivil vatandaşımızın 6 yıldır PKK'nın alıkoyduğu insanlarımız olduğunu bizler ve vatandaşlarımız yeni öğreniyoruz. Herşey bir kenara koyalım, bu 13 vatandaşımızın 6 yıldır terör örgütünün elinde olduğu biliniyor muydu? Biliniyorduysa şimdiye kadar neden kurtarılamadı? Terör örgütünü bitirdik artık derken bunu yetkililer bilmiyorlar mıydı? Bundan başka örgütün elinde başka polisimiz, askerimiz ya da vatandaşlarımız var mıdır? Bu konularda ne yazık ki doğru ve sağlıklı bir bilgiye sahip olamıyoruz. Bu katliamın ardından şimdi örgüte yönelik operasyon başlatıldı. Verilen bilgilere göre de 3'ü üst düzey yönetici olduğu belirtilen çok sayıda örgüt mensubu caniden şehitlerimizin intikamının alındığı belirtildi. Her ne olursa olsun 6 yıldır mağarada esaret altında tutulan ve canice katledilişi yüreklerimizi dağladı. Böyle olmalıydı...   AYDAAA... Yeni yılın ilk müjdesi de eskilerde olduğu gibi insanlarımızı heyecanlandırdı. AYA GİDECEĞİZ... Biz büyük bir ülkeyiz. Ay'a gitmemiz, Mars'a gitmemiz, uzayda olmamız sıra dışı bir olay değil. Büyük önder Atatürk zaten bu hedefi bize 'İstikbal Göklerdedir" diyerek göstermişti. Dünyadan aya ilk roket göndermeyi SSCB, şimdiki adıyla Rusya olsa da ABD ilk insanı göndermiş. 1960'lı yıllarda başlayan bu yarışın öncesi de uzun yıllara dayanmaktadır. Zira Nasa Amerika’da 1958 yılında kurularak uzay çalışmalarına milyon dolarlar harcanmıştır. Kısacası yıllardan beri "El aya, biz yaya" derken biz de aya gitmenin moduna gitmişiz. Ancak 50 yıl önce aya gidenler şimdilerde Mars'ta yaşam aramaktadırlar. Bu bomba haberin ardından haber kanallarında aya yolculuk sohbetleri başladı. Bilim adamları 2023'te yerli ve milli imkanlarla aya gidebilmemizin imkansız olduğunu söylemektedirler. Kimisi bütçemizin azlığına değinirken, kimisi de alt yapımızın yetersizliğinden bahsettiler. Buna karşılık çok flaş haberci olduğu (!) iddia edilen başka bir kanalda da profesörlerin, uzmanların tartıştığı "Uzaydaki madenlerin ekonomiye kazandırılması" konulu bir program yayındaydı. Gerçekten... Ancak gerçekleşmeyen projeleri ortaya atanları eleştirenleri de vatan haini, terörist gibi mesnetsiz suçlamayla yargılamakta ayrı bir moda oldu. Suçlamalar yapacağınıza şu projeleri gerçekleştirin de sesleri kesilsin. Bizler büyüklerimizin sözlerine inanmalıyız. Bu önermeyle aya gideceğimize de inanıyoruz. Ancak bu işin de yerli uçak, yerli araba, elektrikli traktör, yerli doğalgaz, yerli petrol, yerli altın madeni gibi sürüncemede kalmamasını, bir an önce gidip oranın madenlerini değerlendirerek ekonomimize kazandırmamız gerektiğini hatırlatmak isterim...